YEREL HABERLER - 06 Nisan 2014 Pazar 10:58

Dr Aysun- Ahmet Küçükel Tıp Ödülleri Sahiplerini Buldu

A
A
A
Dr Aysun- Ahmet Küçükel Tıp Ödülleri Sahiplerini Buldu

GENÇ HEKİMLERİ YÜREKLENDİREN ÖDÜLLER
Özel Ankara Güven Hastanesi’nin tıp alanında genç araştırmacıları desteklemek amacıyla 2008 yılından beri düzenlediği Dr. Aysun-Ahmet Küçükel Tıp Ödülleri’nin 6’ncısı, törenle sahiplerini buldu.
Türk hekimlerini yüksek nitelikli bilimsel araştırmalara özendirmek ve desteklemek amacıyla "En İyi Bilimsel Araştırma Ödülü" ve "Genç Araştırmacı Proje Destek Ödülü" olmak üzere iki kategoride düzenlenen organizasyonda ödüle layık görülen hekimler için Güven Hastanesi’nde bir tören düzenlendi. Güven Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Küçükel Ezberci ve yönetim kurulu üyesi Banu Küçükel ile hastane yöneticilerinin ev sahipliğindeki törene Bilim Etik Başkanı Prof.Dr. Seyfettin Ilgan, hekimler ve hastane dışından konuklar katıldı.
GÜVEN HASTANESİNE TEŞEKKÜR
Dr. Kadri Özer, “Yara iyileşmesinde fetomaternal mikroşimik hücrelerin hyalüronik asit ve amniyotik sıvı eşliğinde etkinliğinin araştırılması: deneysel çalışma” başlıklı projesi ile Genç Araştırmacı Proje Destek Ödülü'ne layık görüldü. Dr. Kadri Özer’e ödülünü Nüket Küçükel Ezberci takdim etti. Dr. Özer, kendisini yalnız bırakmayan hocalarına ve ekip arkadaşlarına teşekkürlerini iletti. Dâhili Tıp Bilimleri kategorisinde, “Long-term efficacy and safety of Lamivudine, Entecavir, and Tenofovir for treatment of hepatitis B virus-related cirrhosis” adlı çalışmasıyla “En İyi Bilimsel Araştırma Ödülü'nü kazananlar arasında yer alan Dr. Seyfettin Köklü de ödülünü Güven Hastanesi Genel Müdürü Dr. Aylin Yaman’ın elinden aldı. Dr. Köklü konuşmasında, “Bu ödül bizler için onur verici. Güven Hastanesi’ne şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
DR.KOTİL VE DR. KARAÖZ DE ÖDÜL ALDI
Cerrahi Tıp Bilimleri kategorisinde “Sizes of transverse foramina correlate with blood flow and dominance of vertebral arteries” başlıklı çalışması ile Dr.Kadir Kotil, Temel Tıp Bilimleri kategorisinde “Adipose tissue-derived mesenchymal stromal cells efficiently differentiate into insulin-producing cells in pancreatic islet microenvironment both in vitro and in vivos” başlıklı çalışmasıyla Dr.Erdal Karaöz de En İyi Bilimsel Araştırma Ödülü'nü kazandı. Dr. Kotil ve Dr. Karaöz, tıp dünyasında heyecanla beklenen bu ödülleri almanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, Güven Hastanesi yetkililerine teşekkür etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.