GENEL - 21 Ocak 2021 Perşembe 18:21

Aliyev: “Türk Konseyi, Azerbaycan’ın haklı davasını herkesten çok daha güçlü bir şekilde desteklemiştir”

A
A
A
Aliyev: “Türk Konseyi, Azerbaycan’ın haklı davasını herkesten çok daha güçlü bir şekilde desteklemiştir”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Konseyi’nin Azerbaycan’ın haklı davasına en çok destek veren uluslararası örgüt olduğunu belirterek, "Azat edilen topraklarının restorasyon çalışmaları sırasında kardeş Türk dili konuşan ülkeler ve Azerbaycan’ı destekleyen diğer devletlerle aktif işbirliği yapmayı bekliyoruz" dedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Konseyi’nin Azerbaycan’ın haklı davasına en çok destek veren uluslararası örgüt olduğunu belirterek, "Azat edilen topraklarının restorasyon çalışmaları sırasında kardeş Türk dili konuşan ülkeler ve Azerbaycan’ı destekleyen diğer devletlerle aktif işbirliği yapmayı bekliyoruz" dedi.



Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev başkanlığında, TÜRKSOY Genel Sekreteri Dusen Kaseinov ve Türk Kültür Mirası Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva’dan oluşan Türk İşbirliği Teşkilatları heyetini Bakü’de kabul etti. Aliyev, Türk teşkilatları heyetini memnuniyetle karşılayarak, Azerbaycan’ın azat edilen Ağdam ve Fuzuli bölgelerine yaptıkları ziyaret için kendilerine teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Aliyev, heyetin Azerbaycan şehirlerinde işgal güçlerinin yaptığı yıkıma bizzat tanık olduğunu kaydetti. On binlerce insanın yaşadığı Karabağ’ın bir zamanlar mamur şehirleri olan Ağdam, Fuzuli, Zengilan, Cebrail ve Kubadlı’nın tamamen yok edildiğini vurgulayan Aliyev, yabancı gazetecilerin Ağdam’a "Kafkas Hiroşima"sı demelerinin tesadüf olmadığına dikkat çekti.



Cumhurbaşkanı Aliyev, bölgedeki yasadışı Ermeni yerleşim politikalarının Cenevre Sözleşmelerinin büyük bir ihlali ve bir savaş suçu olduğunu ifade ederek, böylece, sadece uluslararası hukuk normlarının değil, aynı zamanda insani ve ahlaki normların da tamamen görmezden gelindiğini belirtti. Aliyev, Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev’e savaş sırasında ve sonrasında devam eden desteğinden dolayı şükranlarını ifade etti ve Türk Konseyi’nin Azerbaycan’ın haklı davasına en çok destek veren uluslararası örgüt olduğunu vurguladı. Genel Sekreter Amreyev’in savaşın başlangıcında ve sırasında, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve sınırlarının dokunulmazlığını destekleyen pek çok açıklamada bulunduğunu, ayrıca Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çatışmanın çözümüne ilişkin açıklamalar yaptığını ve Azerbaycan Cumhurbaşkanına ve halkına elde ettikleri zaferden dolayı tebrik mesajı gönderdiğini hatırlattı.



Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan’ın azat edilen topraklarının restorasyon çalışmaları sırasında kardeş Türk dili konuşan ülkeler ve Azerbaycan’ı destekleyen diğer devletlerle aktif işbirliği yapmayı beklediğini belirtti. Aliyev ayrıca tarihi ve kültürel eserlerin restorasyonu sırasında Türk Konseyi ve ilgili Türk işbirliği kurumları üzerinde durulacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Aliyev, Şuşa’nın altyapısının yeniden inşası ve kültürel ve tarihi mekânlarının restorasyonu ile ilgili gelecekteki plan ve projelere değindi.



Kabul dolayısıyla Cumhurbaşkanı Aliyev’e şükranlarını ileten Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev de Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının kurtuluşu ve toprak bütünlüğü ve egemenliğinin yeniden tesis edilmesi için verdiği haklı savaşında elde ettiği zaferin Türk dünyası için de çok önemli bir zafer ve gurur kaynağı olduğunu vurguladı. Genel Sekreter Amreyev, Karabağ zaferinden dolayı Cumhurbaşkanı Aliyev’e bir kez daha en içten tebriklerini sundu.



TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ve Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva’dan oluşan Türk İşbirliği Teşkilatı Başkanları Heyeti ile birlikte azat edilmiş topraklara yaptıkları ziyaret hakkında bilgi veren Genel Sekreter Amreyev, heyetin kültürel ve tarihi mirasın yerle bir edildiği şehir ve köylerdeki duruma üzülerek bizzat şahit olduğunu vurguladı.



Genel Sekreter Amreyev, Türk Konseyi Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2 Kasım’da Bakü’de düzenlenen toplantısı sırasında, Türk dünyası iş çevrelerinin bölgedeki restorasyon projelerinde yer alma arzularını ifade ettiklerini belirtti.


Amreyev, Türk Konseyi ve TÜRKSOY’un kültürel anıtların imarına aktif olarak katılmaya ve ilgili üye ülkelerle istişarelerde bulunmaya hazır olduklarının altını çizdi.



Türk Konseyi’nin her yıl Türk dünyasının kültür başkentini seçtiğini belirten Baghdad Amreyev, Şuşa şehrini 2022 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan etmeyi teklif etti. Türk Konseyi’nin güncel çalışma programı hakkında da bilgi veren Genel Sekreter Amreyev, 2019 Bakü Zirvesi’nde Devlet Başkanlarının talimatları uyarınca Sekretaryanın “Türk Vizyonu 2040” ve “Türk Konseyi 2020-2025 Stratejisi’nin hazırlıklarını tamamladığını ve teşkilatın yaklaşmakta olan Zirvesi sırasında Devlet Başkanları Konseyine sunulacağını kaydetti.



Genel Sekreter Amreyev ayrıca, Cumhurbaşkanı Aliyev’i Kazakistan’ın Birinci Cumhurbaşkanı Elbaşı Nursultan Nazarbayev’in teklifi üzerine bu yılın Mart ayı sonunda Türkistan’da düzenlenmesi öngörülen Türk Konseyi’nin gayri resmi Zirvesi ve sonbaharda İstanbul’da düzenlenmesi planlanan bir sonraki Zirvesinin hazırlıkları hakkında bilgilendirdi. Zirve çerçevesinde, Devlet Başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilecek olan Türk Konseyi’nin yeni Merkez Ofisinin açılış töreninin önemini vurgu yaptı. Genel Sekreter, bu zirvelerin Türk Dünyasının birlik ve beraberliğinin derinleşmesi için bir dönüm noktası olacağına inandığını söyledi.



TÜRKSOY Genel Sekreteri Dusen Kaseinov ve Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e kurumlarının faaliyetleri hakkında bilgi vererek, Azerbaycan’ın azat edilen topraklarında imar sürecine aktif katılımları ve buralarda önemli uluslararası etkinliklerin düzenlenmesi konusunda görüşlerini ifade ettiler.



Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev başkanlığındaki Türk İşbirliği Teşkilatları heyetinde TÜRKSOY Genel Sekreteri Dusen Kaseinov, Türk Kültür Mirası Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva ve Türk Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Kısmet Güzelov da yer aldı. Heyet Ermenistan işgalinden kurtarılan Fuzuli ve Ağdam şehirlerini ziyaret ettikten sonra bir dizi temasta bulundu. Bu çerçevede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kabul edilen heyet, ayrıca Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Sahiba Gafarova, Cumburbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Kültür Bakanı Anar Kerimov ile de görüştü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.