ÇEVRE - 22 Ağustos 2025 Cuma 11:05

Ankara’da kuraklık alarmı: Barajlarda suların azalmasıyla eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı

A
A
A
Ankara’da kuraklık alarmı: Barajlarda suların azalmasıyla eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı

Ankara’da kuraklık ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık nedeniyle baraj suları kurudu. Baraj sularının çekilmesiyle birlikte eski yerleşim yerleri meydana çıktı.

Ankara’da etkili olan kuraklık ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık, barajlarda su seviyesinin düşmesine yol açtı. Kenti besleyen barajlardaki doluluk oranının azalmasıyla birlikte yıllar önce suyun altında kalan köprü, yol ve harabe kalıntıları ortaya çıktı.

Suların çekilmesiyle birlikte kıyı şeritlerinde yosunlar, yeşillenmeler ve pis koku meydana geldi. Bunun yanı sıra barajlardaki kıyı şeritlerinin kuruduğu ve bataklık haline geldiği de gözlemlendi.

Ankara’da kuraklık alarmı: Barajlarda suların azalmasıyla eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı

Ankara’nın 3 aydan az suyu kaldı

Son verilere göre Ankara’da, barajlardaki içme suyunun önemli oranda düştüğünü ve kentin 3 aydan az içme suyunun kaldığı belirtildi. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan Barajlar Bilgi Sistemi’ne göre, kente su sağlayan 1 milyar 585 milyon 393 bin metreküp hacimli barajlardaki genel doluluk, 20 Ağustos itibarıyla 307 milyon 931 bin metreküp ile yüzde 19,42 seviyesinde bulunuyor.

Ankara’da kuraklık alarmı: Barajlarda suların azalmasıyla eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı

Ortaya çıkan görüntüler, barajların yıllar önce yerleşim yerlerini sular altında bıraktığını gözler önüne serdi. Eski yol güzergahları, harabe kalıntılar ve köprü yolunun belirgin şekilde ortaya çıkması, su seviyesindeki düşüşün boyutunu net bir şekilde gösterdi. Yetkililer, kuraklığın devam etmesi ve yağışların düzenli olmaması halinde, Başkentlilerin ciddi su sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağını belirterek vatandaşların suyu tasarruflu kullanması konusunda uyardı.

Ankara’da kuraklık alarmı: Barajlarda suların azalmasıyla eski yerleşim yerleri gün yüzüne çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.