EKONOMİ - 30 Temmuz 2025 Çarşamba 14:48

ASO Başkanı Ardıç: "Terörün olmadığı Türkiye, kalkınma açısından da büyük kazanımlar sağlayacak"

A
A
A
ASO Başkanı Ardıç: "Terörün olmadığı Türkiye, kalkınma açısından da büyük kazanımlar sağlayacak"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, "Terörün olmadığı, ocaklara şehit ateşinin düşmediği, huzur ve güven ortamının tesis edildiği ülkemiz, sadece toplumsal barış değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve kalkınma açısından da büyük kazanımlar sağlayacaktır" dedi.


ASO temmuz ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Celal Koloğlu başkanlığında ASO 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’nde yapıldı. ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, toplantıda yaptığı konuşmada sanayi politikalarının sahada, üretimin kalbinde şekillendirilmesinin önemine dikkat çekti. Ardıç, konuşmasında güncel ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, sanayicilerin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini de aktardı. Ardıç, orman yangınlarını büyük bir üzüntü ve endişeyle takip ettiklerini söyleyerek, iklim değişikliğinin sonucu olarak orman yangınlarındaki artışın büyük bir sorun haline geldiğini belirtti. Bu konuda devletin tüm kurumlarına olduğu kadar vatandaşlara da büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Ardıç, "Hem orman yangınlarını önleme hem de yangınlara müdahale konusunda büyük bir hassasiyetle en ileri tedbirleri almamız gerekiyor. Yangınların bir an önce kontrol altına alınması ve ciğerlerimizi yakan yeni yangın haberleri almamak en büyük temennimizdir. ‘Yeşil vatanımızı’ korumak uğruna şehit olan orman işçilerimize ve gönüllülerimize de bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum" diye konuştu.



"Küresel ekonomik büyüme düşük seyretmeye devam edecek"


Ardıç, jeopolitik belirsizliklerin ve ticaretteki korumacı adımların küresel ekonomik büyümenin önümüzdeki dönemde de düşük seyretmeye devam edeceğine dair sinyaller verdiğine dikkat çekti. Dünya Bankası ve OECD’nin 2025 yılına ilişkin düşük büyüme tahminlerini paylaşan Ardıç, "Tüm bu dinamikler, kısa vadede piyasalarda iyileşen risk iştahına rağmen uzun vadeli büyüme perspektifinde temkinli olunması gerektiğini gösteriyor" dedi.



"Terörün olmadığı Türkiye, kalkınma açısından da büyük kazanımlar sağlayacak"


Yaklaşık yarım asırdır Türkiye’nin başına musallat olan terör belasının sona ermesi yolunda önemli gelişmelerin yaşandığı günlerden geçildiğini belirten Ardıç, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Terörün olmadığı, ocaklara şehit ateşinin düşmediği, huzur ve güven ortamının tesis edildiği ülkemiz, sadece toplumsal barış değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve kalkınma açısından da büyük kazanımlar sağlayacaktır. Bu süreçte iş dünyası olarak üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz. Bu noktada devletimizin kararlı duruşunu destekliyoruz. Biz özel sektör olarak üretmeye, istihdam sağlamaya ve yatırımı artırmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Bu sürecin gerçekleşmesinde; başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletimizin stratejik iradesini ortaya koyan, katkı sağlayan herkese en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Terörsüz Türkiye hedefinin, ülkemizin birlik ve beraberliğini daha da güçlendirecek şekilde başarıya ulaşması en büyük temennimizdir."



"Politika faizine paralel ticari kredi faizleri de inmeli"


Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun temmuz ayı toplantısında politika faizini 300 baz puan indirerek, yüzde 43 seviyesine çekmesini de değerlendiren Ardıç, "Dezenflasyon süreciyle birlikte yılın kalan son 3 toplantısında da faiz indiriminin devam etmesini temenni ediyoruz. Temel beklentimiz ise, politika faizine paralel olarak ticari kredi faizlerinin de makul seviyeye inmesi ve kısıtlamaların kalkarak kredi kullanımının artmasıdır" dedi.


Büyümenin sürdürülebilirliğinin üretim ve yatırım ortamının desteklenmesiyle mümkün olduğuna işaret eden Ardıç, teknoloji ve proje odaklı, seçkin ve etkin yeni yatırım teşvik sistemini kıymetli bulduklarını belirtti. Bunun tamamlayıcısı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yerel Kalkınma Hamlesi Programı’nın sadece bölgesel gelişmişliği değil, aynı zamanda sanayicinin rekabet gücünü, maliyet etkinliğini ve üretim kabiliyetini de artıracağına inandığını söyleyen Ardıç, "Bu dönemde TOBB Nefes Kredisi de, KOBİ’lerimizin işletme ve yatırım ihtiyacına önemli katkı sağlayacaktır. Sürecin sürdürülebilirliği ve kapsamının genişletilmesi yönünde sanayicilerimizin beklentileri olduğunu buradan dile getirmek istiyorum" ifadelerini kullandı.



"Firmaların banka borçları yapılandırılmalı"


Yüksek faiz oranlarının getirdiği maliyet baskısının üretim ve yatırım ortamını zorlaştırdığını, finansal kırılganlığı olan şirketlerin devamlılığını tehdit eder hale geldiğini vurgulayan Ardıç, iflas ve konkordato sayılarının geçen yıla göre yüzde 100’e yakın arttığına dikkat çekerek, şunları söyledi:


"Mevcut borç yükü altında ezilen firmaların faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve istihdamı koruyabilmeleri için banka borçlarının kapsamlı ve etkin bir şekilde yapılandırılması elzemdir. Bu süreç, sadece borçların ertelenmesi değil; aynı zamanda ödeme planlarının gerçekçi bir şekilde yeniden yapılandırılmasını ve firmaların yeniden ayağa kalkmasına imkân verecek destekleyici finansman araçlarını da içermelidir. Banka borçlarının yapılandırılması, iflasların önlenmesi ve konkordato ilanlarının azaltılması noktasında da kritik bir rol oynayarak, ekonominin bütününü korumak adına stratejik bir adım olacaktır. İlgili kurumlarımızı, bu konuda kararlılıkla adım atmaya ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı için reel sektöre nefes aldıracak düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmeye davet ediyoruz."


İş dünyasının konkordato süreci ile ilgili karşılaştığı sorunlara da değinen Ardıç, konkordato ilan eden firmaların ticari ilişki içinde bulunduğu birçok tedarikçi ve alacaklı şirketin ciddi mağduriyetler yaşadığına dikkat çekti. Ardıç, konkordato sürecinde ödemelerin durması ya da tahsilatların uzun süre askıya alınmasının domino etkisiyle sağlıklı işletmeleri de zor duruma düşürdüğünü belirtti.



"Reel sektörün istihdam potansiyelini artıracak politikalara odaklanmalıyız"


İstihdam rakamlarına da değinen Ardıç, 2025 Mayıs itibarıyla ücretli çalışanlar içinde sanayide çalışanların payının yüzde 31 ile serinin en düşük seviyesine gerilediğine dikkat çekti. Her yıl işgücüne 1 milyonun üzerinde gencin dâhil olduğunu, Türkiye’nin demografik gücünün bir yandan fırsat, bir yandan da risk oluşturduğunu söyleyen Ardıç, "Son dönemde üniversite diplomalı işsiz sayımızdaki artış, bu fırsatın tehdit unsuruna dönüşmeye başladığını gösteriyor. Üniversite mezunu işsiz oranında yüzde 9,2 ile Avrupa’da maalesef birinci sıradayız. Zaman kaybetmeden reel sektörün istihdam oluşturma potansiyelini artıracak politikalara odaklanmamız gerekiyor. Üretimi teşvik eden, dijital dönüşüm ve yeşil ekonomi gibi alanlarda işgücünü yeniden yönlendiren, girişimciliği destekleyen ve mesleki eğitimi güçlendiren adımları öncelikli hale getirmeliyiz" diye konuştu.



"DEF’in yeniden Başkentimize taşınması gerektiğine inanıyoruz"


Geçen hafta İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na katıldıklarını belirten Ardıç, Ankara’dan 246 firmanın fuarda yer almasının haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Ar-Ge ve inovasyona dayalı sanayi yapısı, nitelikli insan kaynağı ve üniversite-sanayi iş birliği ile Ankara’nın savunma sanayiinde lider konumda olduğuna dikkat çeken ve Türkiye’nin silah ve mühimmat ihracatının yüzde 55’inin Başkent’ten gerçekleştirildiğini vurgulayan Ardıç, şöyle devam etti:


"İlki 1993 yılında Ankara’da organize edilen IDEF, bildiğiniz üzere 2009 yılından bu yana İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Biz, Ankara’nın savunma sanayii alanındaki bu öncü rolüyle, IDEF’in yeniden Başkentimize taşınması gerektiğine inanıyoruz. Fuara katılan firmaların önemli bir bölümünün Ankara merkezli olması, lojistik, etkileşim ve sinerji açısından organizasyonun Başkentimizde çok daha verimli gerçekleşmesini sağlayacaktır."



ASO Başkanı Ardıç: "Terörün olmadığı Türkiye, kalkınma açısından da büyük kazanımlar sağlayacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Gökhan Değirmenci: "Kupa kulübün genlerinde var" Kocaelisporlu kaleci Gökhan Değirmenci, Ziraat Türkiye Kupası’nda 3-1 kazandıkları Erzurumspor FK maçının ardından, "İyi mücadele ettik, net skorla galip geldik. Camianın beklentisine karşılık vermek, önce gruptan çıkmak istiyoruz. Sonra inşallah final görürüz. Kupa kulübün genlerinde var" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda Kocaelispor, kendi sahasında ağırladığı 1 Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçta kaleyi koruyan deneyimli eldiven Gökhan Değirmenci, "Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Bu maçın onlar için önemli olduğunu vurgulayan Gökhan Değirmenci, "İçeride iyi bir oyun oynadığımızı düşünüyorum. İyi mücadele ettik. 3-1 gibi net skorla galip geldik. Camianın beklentisine bu yıl Türkiye Kupası’nda karşılık vermek; öncelikle gruptan çıkmak istiyoruz, sonra da çeyrek final, yarı final ve inşallah finali görürüz. Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu. Son olarak 2025 yılıyla alakalı konuşan Değirmenci, "2025 yılına biz galibiyetle başlamıştık burada, geçen senenin ikinci yarısının ilk maçıydı. Bugün de galibiyetle 2025 yılını bitirdik. Bir tane de şampiyonluk kazandık. Kocaelispor camiası için 2025 yılı çok güzel geçti diye düşünüyorum. Kulübün tarihinde unutulmaz senelerden bir tanesi olacaktır diye düşünüyorum" sözlerini kaydetti.
Kocaeli Selçuk İnan: "Yenilmez olmak istiyoruz" Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup eden Kocaelispor’da Teknik Direktör Selçuk İnan, "Biz sadece maç kazanmak, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz. Maç kazanıp Süper Lig’de kalıcı ve önemli olmak istiyoruz. Bu olduğu sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda ilk maçını oynayan Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçın ardından Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan oyunu değerlendirdi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Selçuk İnan, "Bizim için çok önemli maçtı. 2025 yılının son maçıydı. İlk yarının da son maçıydı. Böyle maçlara konsantre olmak biraz zordur ama bugün iyi mücadele etik ve kazandık. 2026 yılının herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum" dedi. "Jo’nun gol atmaya ihtiyacı vardı" Bugün karşılaşmada performanslarıyla dikkat çeken Joseph Nonge ve Darko Churlinov ile ilgili sorulara Selçuk İnan, "Bireysel olarak Jo da, Darko da çok iyi maç çıkardı. Ön oyuncuların skora katkı sağlaması onların özgüveni açısından çok önemli. Jo’nun attığı gol de çok önemliydi. Oynamadıkları zaman oyuncuların mutsuz olmaları gayet normal. Ama ne olursa olsun kendilerini maça hazırlamalarına engel değil. Her maç yeni bir sayfa, böyle bakmak gerekiyor. Jo adına mutluyum. Uzun zamandır ihtiyacı olan ve istediği bir şeydi bu gol. Darko da bireysel olarak bugün çok önemli performans sergiledi. 2 gol attı. Her oyuncu hızlı bir şekilde ligimize adapte olamayabiliyor. Hayatım boyunca buna şahit oldum. Darko çok karakterli bir oyuncu. Bizleri ya da seyircileri bazen skor olarak mutlu etmese de her maçta sahanın belki de en çok koşan, mücadele eden ismi. İkinci yarıda skor anlamında da bize daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Ondan memnunum" şeklinde konuştu. "Sadece maç kazanmak ve yenilmez olmak istiyoruz" Kulübün Avrupa hedefi konusunda lig ya da kupa üzerinden izlenecek yola dair Selçuk İnan, böyle bir ayrım yapmadıklarını belirtti. İnan, "Kişilerin ya da camiaların hedef koyması güzel ve önemli. Takımın başındaki hoca olarak oyuncularımla hep paylaşıyorum ki; ben hedef koymuyorum ve sadece maç kazanmak istiyorum. Bu sene lige çıktık. İşimiz hiç de kolay değildi. Süper Lig’de kalıcı ve önemli bir takım olmak istiyorum. Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız. Bunun için lig ya da kupa ayırt etmeye gerek yok. Böyle bir hedef baskısını camiaya kurmak istemiyoruz. Böyle bir hedef koyduğunuzda insanları bir yöne itiyorsunuz ve her olumsuzlukta bütün camia oyunculardan hesap sormaya başlıyor. Bu başlayınca oyuncu performansı yavaş yavaş düşmeye başlıyor. Ne bunu sürekli dile getirmek ne de bu baskıyı kurmak lazım. İyi durumdayız ve maç kazanmak istiyoruz. Kendi sahamızda, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Şu an sadece 1 Türk oyuncu transfer edebiliyoruz, cezamız kalkarsa iş değişir" Transfer yasağı konusundaki bilgi kirliliğine noktayı koyan Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, şu an Josip Vukovic dosyasından dolayı Türk oyuncu transferinde tedbir olduğunu, 14 yabancı konusunda da ancak giden olursa yerine yeni transfer yapılabileceğini kaydetti. İnan, "Türk oyuncu konusunda cezamız var ve kadroda sadece 9 oyuncu tutabiliyoruz. Tarkan’ın gittiğini düşünürsek şu an 1 oyuncu transfer edebiliyoruz. Cezamız kalkarsa zaten durum değişir ve sizlerle paylaşırız. Yabancı konusunda ise giden olursa yenisini alabiliyoruz. Şu an gerçek bu. Bu değişirse 3-4 transfer yapmak istiyoruz" dedi. "Artık hafta içi oynamak dünyada kabul görüyor" Kupa maç takvimiyle ilgili konuk takım teknik direktörü Serkan Özbalta’nın eleştirileri ve çağrılarına katılıp katılmadığı konusunda ise Selçuk İnan, "Geçen yıl bununla ilgili eleştirilerim oldu. Ama bu yıl planlamayla ilgili yapabileceğimiz eleştiri yok. Ama bazı takımlar üst üste maç yaptığı zaman zorluklar yaşayabiliyor. Serkan Hoca bunu dile getirmiştir. Hafta içi maç oynamak dünyada kabul görüyor artık. Bunu bir şekilde becerebilmek lazım" sözlerini kaydetti.
Rize Çayeli Bakır’da 3. seviye acil durum tatbikatı gerçekleştirildi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı koordinasyonunda, kamu kurumları ve özel sektörün katılımıyla Çayeli Bakır İşletmeleri’nde 3. Seviye Acil Durum Tatbikatı başarıyla gerçekleştirildi. Tatbikatla, kamu ve özel sektör kurumlarının muhtemel maden kazalarına yönelik müdahale kapasitesi, kurumlar arası koordinasyon ve iletişim altyapısı test edildi. Tatbikat kapsamında, yeraltı çalışma alanında hafif aracın üzerine göçük düşmesi sonucu katın kapanması ve telsiz ile iletişim hatlarının devre dışı kalması senaryosu canlandırıldı. Senaryo üzerinden acil müdahale ekiplerinin koordinasyon yetkinliği, iletişim altyapısının dayanıklılığı ile kurtarma ve tahliye süreçleri uygulamalı olarak gözlemlendi. Kurumlar arası koordinasyon kusursuz çalıştı Tatbikatın temel hedefleri arasında; Çayeli Bakır Acil Durum Kontrol Grubu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Acil Durum Merkezi arasındaki koordinasyonun sağlanması, teknolojik iletişim altyapısının test edilmesi ve Acil Durum Yönetim Ekibi’nin (ADKG) eşgüdüm kabiliyetinin geliştirilmesi yer aldı. Ayrıca AFAD, Valilik ve yerel kurumlarla ortak müdahale uyumunun ölçülmesi, kurtarma, tahliye ve tıbbi müdahale süreçlerinin değerlendirilmesi ile paydaşlara yönelik doğru ve güvenilir bilgilendirme kapasitesinin güçlendirilmesi hedeflendi. Kamu ve özel sektörün geniş katılımıyla gerçekleştirildi Tatbikata Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), AFAD, UMKE, Jandarma, JAK ve İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri katıldı. Bunun yanı sıra Çoruh EDAŞ, Çayeli Bakır ve Artmin Madencilik gibi özel sektör temsilcileri ile TTK, TKİ, Eti Maden ve MTA da tatbikatta yer aldı. Bakanlık ve MAPEG temsilcileri ise video konferans yöntemiyle sürece dahil olarak tatbikatı eş zamanlı takip etti.
İstanbul Yeni yıl akşamının lezzeti kestaneli bademli Sahan yılbaşı hindisi Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıl akşamının vazgeçilmez lezzetinin Hindi olacağını belirtti. Öztan, Sahan farkı ve kalitesi ile bu yıl da sofralarda fark oluşturacaklarını belirtti. Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, keyifli bir yılbaşı akşamı geçirmek için heyecanlı bir hazırlık sürecinin olacağını belirterek yılbaşı akşamı sofraların en lezzetli detayının her yıl olduğu gibi Sahan farkı ve lezzeti ile hazırlanan yılbaşı hindisi olacağını belirtti. Öztan, "Biz sahan olarak bademli, kestaneli iç pilavı ile nar gibi kızaran hindileri hazırlarken kendimizi bir anlamda yeni yıl sofralarını özenle hazırlayan ve bu keyifli akşamı sevdikleri ile daha da güzel ve paylaşılabilir hale getiren ev sahipleri gibi düşünüyor, kendimizi onların yerine koyuyoruz. Bir anlamda empati kuruyoruz. Her detayı, her ince ayrıntısı ve lezzetine kadar misafirlerimize en iyisini sunmak için çaba gösteriyoruz" dedi. Hindi pişirmenin çok ince ve detaylı teknikleri olduğunu belirten Tahir Tekin Öztan, seçtikleri hindilerden hazırladıkları iç pilava kadar her konuda her detaya dikkat ettiklerini ve yıllardır aynı lezzet ve kalite üzerinden ilerlediklerini belirtti. Öztan, yılbaşı hindisinin üzerindeki sosun ve pişirme derecesinin yanı sıra hazırlanan kestaneli bademli iç pilavının pişirme teknikleri ile baharatlarının da oldukça önemli olduğunu söyledi.