GÜNDEM - 23 Aralık 2025 Salı 17:12

ATO Başkanı Gürsel Baran: "Pakistan ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için çalışmaya hazırız"

A
A
A
ATO Başkanı Gürsel Baran: "Pakistan ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için çalışmaya hazırız"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, "Mevcut ticaret hacmimizin 570 milyon dolarlık, yani üçte birinden fazlasının Ankara üzerinden gerçekleşiyor olması bizleri ayrıca memnun ediyor. Pakistan ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için çalışmaya hazırız" dedi.



ATO Başkanı Gürsel Baran, Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Yousaf Junaid, İstanbul Başkonsolosu Khawaja Khurram Naeem ve Müsteşar Qazi Saleem Ahmed Khan’ı makamında konuk etti. Türkiye ile Pakistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konularının ele alındığı görüşmede ATO Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Tırpancı da yer aldı.



ATO Başkanı Baran, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, bu rakamı daha yukarılara taşımayı hedeflediklerini kaydetti. Baran, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret hacminin kısa vadede 5 milyar dolara çıkarılması yönünde bir hedef ortaya koydu. Ankara Ticaret Odası olarak bu hedef doğrultusunda, ülkelerimiz arasındaki ticareti geliştirmeye hazırız. Mevcut ticaret hacmimizin 570 milyon dolarlık, yani yaklaşık üçte birinden fazlasının Ankara üzerinden gerçekleşiyor olması bizleri ayrıca memnun ediyor. Bu rakam, Ankara iş dünyasının Pakistan ile ticarette ne kadar aktif olduğunu gösteriyor" dedi.



Türkiye’de yaklaşık 5 bin Pakistanlı öğrencinin eğitim gördüğünü hatırlatan Baran, eğitim, kültür ve ticaret alanlarında gelişen ilişkilerin ekonomik iş birliklerine de güçlü bir zemin oluşturduğunu vurguladı. Baran, Türkiye ile Pakistan’ın dost ve kardeş iki ülke olduğunu belirterek, Türkiye’nin Pakistan’ı ilk tanıyan ülkelerden biri olduğunu hatırlattı.


Türk şirketlerinin Pakistan’daki yatırımlarının 2 milyar doları aştığını, müteahhitlik ve müşavirlik hizmetleri kapsamında da yaklaşık 3,5 milyar dolarlık proje gerçekleştirildiğini kaydeden Baran, "Havalimanları, demiryolları, altyapı projeleri, tekstil, ihracat odaklı sanayi, hizmet sektörü ve tarımsal sanayi, iş birliğimizi daha da geliştirebileceğimiz alanlar arasında yer alıyor" şeklinde konuştu.


Savunma sanayi alanında da önemli iş birliği fırsatları bulunduğunu ifade eden Baran, Pakistan ordusunun modernizasyon ihtiyaçlarının bir kısmının Türk savunma sanayi firmaları tarafından karşılandığını söyledi. Baran, Türk dizilerinin Pakistan’da gördüğü ilgiden memnuniyet duyduklarını da dile getirdi.


Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Dr. Yousaf Junaid da yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki iş birliklerinin daha somut ve verimli hale getirilmesi için kurumsal bir çerçeve oluşturulması gerektiğini belirterek, ATO ile Pakistan’ın Başkonsolosluğu arasında doğrudan bir irtibat mekanizması kurulmasının süreci hızlandıracağını söyledi.


Pakistan ekonomisinin son yıllarda belirgin bir iyileşme sürecine girdiğini ifade eden Junaid, ülkesinde iş yapma maliyetlerinin ciddi biçimde azaldığını kaydetti. Türkiye ile Pakistan arasındaki ekonomik iş birliğinin ‘kazan-kazan’ modeliyle geliştirilebileceğini dile getiren Junaid, "Türkiye’nin teknoloji ve üretim tecrübesi ile Pakistan’ın iş gücü, ham madde ve lojistik avantajlarını birleştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.


Tekstil, gıda ve seramik sektörlerinde ortak üretim modellerinin geliştirilebileceğini dile getiren Junaid, tekstilde Türkiye’nin makine ve teknolojisinin Pakistan’daki üretim gücüyle birleştirilerek, nihai ürünlerin Türk markasıyla dünya pazarlarına sunulabileceğini söyledi. Junaid, Pakistan’ın ham madde maliyetleri ve 240 milyonluk nüfusuyla Türk firmalar için büyük bir iç pazar sunduğunu ifade etti.


Seramik sektöründe de Pakistan’ın sahip olduğu ham madde kaynaklarının önemli bir avantaj oluşturduğunu dile getiren Junaid, bu alanda kurulacak ortaklıkların hem maliyetleri düşüreceğini, hem de Körfez ülkeleri başta olmak üzere üçüncü pazarlara erişimi kolaylaştıracağını kaydetti.


"Pakistan, Türk firmaları için büyük bir pazar"


Lojistik açıdan Pakistan’ın Körfez bölgesine yakınlığının navlun maliyetlerini ciddi ölçüde düşürdüğüne dikkati çeken Junaid, bu avantajın Türk yatırımcılar için rekabet gücü oluşturduğunu söyledi. Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğun ekonomik iş birlikleriyle daha da güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Junaid, "240 milyonluk nüfusumuzla Pakistan, Türk firmaları için büyük bir pazar. Türkiye kazanırsa Pakistan kazanır, Pakistan kazanırsa Türkiye kazanır" açıklamasında bulundu.



ATO Başkanı Gürsel Baran: "Pakistan ile 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için çalışmaya hazırız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.