EKONOMİ - 20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:00

Bakan Bolat: "1.4 trilyon doları aşacak milli gelirimizle önemli bir üretici ülkeyiz"

A
A
A
Bakan Bolat: "1.4 trilyon doları aşacak milli gelirimizle önemli bir üretici ülkeyiz"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "1 trilyon 323 milyar dolar geçen yılki milli gelirimizle, bu yıl 1.4 trilyon doları aşacak milli gelirimizle önemli bir üretici ülkeyiz" dedi.


Bakan Bolat, Ankara Ticaret Borsası’nda düzenlenen programa katıldı. Toplantıda milli gelir, ihraç edilen ürünler, zirai don ve lisanslı depoculuk konuları ele alındı. Konuşmasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde 2 milyon 300 bin kadar şirket bulunduğuna değinen Bakan Bolat, "2 milyon 300 bin kadar da esnafımız TESK bünyesinde görevlerini yapıyor. Zamanında ulaştırılamayan tarım ürünleri çürüme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Başkan Ticaret Borsası’nın sloganı olarak ‘ürettiğini satan ve satabildiği kadar da üreten’ sloganını benimsedik diyor. Ticaret Borsalarımız çok önemli bir görev icra ediyorlar. Türkiye’de aşağı yukarı 186 ticaret ve sanayi odamız var. 52 ticaret odası, 12 sanayi odası, 115 ticaret borsası bulunmakta. 1 trilyon 323 milyar dolar geçen yılki milli gelirimizle, bu yıl 1.4 trilyon doları aşacak milli gelirimizle önemli bir üretici ülkeyiz. Gıda sektörüyle alakalı olarak dünyada ilklerin arasında yer alan bir ülke konumundayız. 74 milyar dolarlık bir üretimle Avrupa’da tarımsal üretimde birinci sıradayız. Dünyada da 10’uncu sıradayız. Tarım bitti, öldü gibi felaket senaryosu yazanlar oluyor ama tarımda nüfusumuz azalmakla beraber, tarımsal üretimimiz daha çok endüstriyel tarıma doğru yöneliyor. Hükümetimiz hem çiftçilerimizin tarımsal üretime devam etmeleri için hem de gençlerin tarıma yönelmesi için teşvikler vermekte" diye konuştu.



"Yaklaşık 5.5 milyon vatandaşımız tarlada"


Tarımsal üretimin son 22 yılda 3 kat arttırıldığını ve 24 milyar dolardan 74 milyar dolara yükseldiğini belirten Bolat, "Sebze meyve üretiminde dünyada 4’üncü, çiğ süt üretiminde Avrupa’da 3’üncüyüz. Küçükbaş hayvan sayısında; yine 22 yılda küçükbaş hayvan sayısı 32 milyondan 55 milyona ulaşmış durumda. Büyükbaş hayvan varlığımız 2002’de 10 milyondan 17 milyona geçen yıl itibarıyla ulaşmış durumda. Hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan varlığı olarak Avrupa’da birinci sıradayız. Yaklaşık 5.5 milyon vatandaşımız tarlada ve 2 milyon 250 bini aşkın çiftçimiz de Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı durumdalar. Hem çiftçimizin üretime devam etmesini sağlayacak, gelir artışının onlara yansıtılması çok önemli hem de tüketicilerimizin piyasada öncelikle ürünü bulabilmesi ve bu ürünü sağlıklı, hijyenik koşullarda bulması ve makul fiyatlarda satın alabilmesini sağlamak. Hal kanunumuz var. Değişikliklerin gerçekleştirildiği ve önümüzdeki aylarda da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaşması için hazırlık yaptığımız hal kanunu değişikliğiyle alakalı çalışmaları sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.



"İlk 7 ayda 18,5 milyar dolarlık ihracatımız var"


Bakan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:


"2015 yılında çıkarılan Perakende Ticaret Kanunu ile de halden başlayarak ürünlerin perakende dağıtım kuruluşları ve marketler yoluyla tüketicilere ulaşmasının ticaret düzenlemelerini belirlemiş durumdayız. Dünyada Türk tarım ürünleri de tıpkı sanayi ürünlerimiz, hizmet ürünlerimiz gibi beğenilen ve tüketici tarafından istenilen ürünler. 74 milyar dolar üretim, 32,5 milyar dolar ihracat yapıyoruz tarım ürünlerinde geçen yıl itibarıyla. Bu yıl da ilk 7 ayda 18,5 milyar dolarlık ihracatımız var. Hükümetimizin lisanslı depoculukta getirdiği devrim çok önemli bir devrim. 13,8 milyon ton lisanslı depolama kapasitesine ulaştık. 53 vilayetimizde 257 lisanslı depo işletmesi var. Bunların toplamda 349 adet deposu var. Hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, kuru kayısı, Antep fıstığı gibi ürünler ağırlıkla depolanabiliyor. Hedefimiz 20 milyon tona ulaşmak. Şu anda Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nın işlem hacminde 316 milyar lira ulaştı. Bu borsanın en önemli özelliği ürünlerin hijyenik ve kontrollü bir şekilde depolanabilmesini sağlamak. Son 30 yılın en sert zirai don olayı meydana gelmişti. Bir kısım yaz meyvelerinde yüzde 40-50’ye varan üretim kayıplarına yol açtı ama yine de beklenenin üzerinde yine bir üretim piyasada görebildik."


Toplantıda Borsa Başkanı Faik Yavuz da bir konuşma yaptı.



Bakan Bolat: "1.4 trilyon doları aşacak milli gelirimizle önemli bir üretici ülkeyiz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.