POLİTİKA - 04 Şubat 2025 Salı 16:51

Bakan Fidan: "Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor"

A
A
A
Bakan Fidan: "Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır Arap Cumhuriyeti Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Bedir Abdulati ile gerçekleştirdiği basın toplantısında, "Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor. 16 ay süren savaşın ardından İsrail’in de barışa ve huzura ihtiyacı var" dedi.


Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Mısırlı mevkidaşı Abdulati ile Dışişleri Bakanlığı’nda ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.



"Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor"


Bölgedeki sorunların yansımalarının bölgeyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Bakan Fidan, "Bizler bölgemizdeki sorunlarla ilgilenmezsek üçüncü ülkeler gelip bölgesel meselelerde belirleyici politikalar izliyorlar. Şu hususun artık kabul edilmesi gerekiyor. Yerel sorunlara ithal çözüm arayışları bölgemize huzur getirmedi. Tam aksine yabancı güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda attığı adımlar bize savaş, istikrarsızlık ve yoksulluk olarak geri döndü. Bu gözlemden hareketle çevremizdeki sorunlarla daha yakından ilgilenmemiz ve kendi çözümlerimizi ortaya koymamız gerekiyor. Türkiye ve Mısır Cumhurbaşkanlarımızın liderliğinde bu doğrultuda önemli bir sorumluluk üstlenmiştir. Her konuda daha fazla istişare ve iş birliği içerisinde. Bu meselelerin başında Filistin’deki durum geliyor. Her şeyden önce Gazze’deki ateşkesin sağlanması için gösterdikleri çabalardan ötürü Mısırlı kardeşlerimize teşekkür borçluyuz. Gerçekten kendileri olağanüstü bir gayret ortaya koydular. Mısırlı yetkililer Katar ve diğer ülkelerle beraber büyük bir çaba sergilediler. Şimdi bu ateşkesin kalıcı olması için Türk uluslararası toplumun seferber olması gerekiyor. Pazar günü Doha’da Hamas siyasi büro üyeleriyle bir görüşme yaptım. Hamas tarafı ateşkes anlaşmasının gereklerini yerine getirme konusunda herhangi bir tereddüt taşımıyor. Ancak İsrailli esirler serbest bırakıldıktan sonra Netanyahu hükümetinin nasıl bir tavır takılacağı hususunda tüm dünyada bazı soru işaretleri var. Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor. 16 ay süren savaşın ardından İsrail’in de barışa ve huzura ihtiyacı var. Uluslararası toplum ortak bir duruş sergilemeli ve Netanyahu’nun siyasi çıkarlar uğruna soykırımı yeniden başlatmasına engel olmalıdır" ifadelerini kullandı.


İkili görüşmelerinde birçok bölgesel ve uluslararası konuyu ele aldıklarını belirten Mısır Arap Cumhuriyeti Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Abdulati ise, "Gazze’deki gelişmeler ve Batı Şeria’daki, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki gelişmeler de bunların başında geliyor. Gazze’deki durumu detaylıca ele aldık. Ateşkes anlaşması sonrasında üç aşamalı olarak imzalanan bu ateşkes anlaşması ve buradaki üzerine anlaşılan esir takası, uzun bir çaba ile gerçekleşti. Mısır, Katar ve ABD’nin 15 aylık bir çabası sonucu gerçekleşti. Bakan Fidan’a son gelişmeler hakkında bilgi verdim. Sahadaki son gelişmeler hakkında ve buradaki handikaplardan da bahsettim. Kendisiyle şu konuda anlaştık ortak çalışmaya ve bu anlaşmanın bütün bentleriyle gerçekleştirilmesi konusunda onunla ortak çalışacağımız konusunda da anlaştık. Türkiye ve Mısır’ın bu konudaki görüş birliğini vurguladık. Özellikle de iki devletli çözümü ve Filistin devletinin 1967 sınırları esasında başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasının önemini de vurguladık. Ayrıca ben ve Fidan Filistin halkının haklarına kasteden bütün müdahalelere karşı olduğumuzu ifade ettik ve Filistin topraklarındaki tüm tek taraflı girişmelerin ve yerleşim girişimlerinin ve askeri saldırıların da sonlandırılması gerektiğini söyledik" dedi.



"15 Filistinli hapishaneden bırakıldıktan sonra Türkiye’ye geldiler"


Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fidan, bir gazetecinin, "15 Filistinli esirin Türkiye’ye getirilmesine ilişkin detayları paylaşabilir misiniz" sorusuna şöyle yanıt verdi:


"Belli miktarda Filistinlinin, Filistin topraklarında kalmaması şartı var, taraflar tarafından mutabık kalındı. Bu kardeşlerimizin serbest bırakıldıktan sonra belli ülkelerde ağırlanması söz konusu. Türkiye’de gelen talep üzerine bu konuda Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle olumlu bir tavır gösterdik. Sözünü ettiğiniz gibi birkaç gün önce 15 Filistinli hapishaneden bırakıldıktan sonra Kahire’deki büyükelçilerimiz üzerinden kardeşlerimize vizeleri verildi ve Türkiye’ye geldiler. Biz diğer bölge ülkelerinin de ve bazı ülkelerin de bu konuda rol almasının çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Mısır bu konuda rol oynayacak, Katar oynayacak, Türkiye oynuyor. Şu anda bazı ülkeler de bunu gözden geçiriyorlar. Yalnız ben bir vesileyle şunu da ifade etmek istiyorum uluslararası topluma. Türkiye’nin insanlık dramını sona erdirme amacıyla taşıdığı bu iyi niyetin daha sonra belli çevrelerce Türkiye aleyhine bir propaganda materyaline dönmesini kabul etmiyoruz. Bunun için de şimdiden bir uyarı getirmek istiyorum. Ateşkesi destek vermek için hapisten salınan Hamas üyelerinin Türkiye’ye gelmesi başka ülkelerle beraber. Daha sonra Türkiye’nin aleyhine bir propaganda malzemesi olarak bazı siyonist çevrelerce kullanılmasını kabul etmiyoruz, doğru da bulmuyoruz. Uluslararası bazı kamu aktörlerinde bu propagandalara şimdiden kanmamasını istiyoruz. Kayda geçirmek istiyorum. Bizim yaptığımız barışa hizmettir, tarafların işini kolaylaştırmaktır ve insani bir destektir. Ne fazlası ne azı."



"Kötü niyetle kötü adımlar atarsanız konjonktürel olarak zafer kazanıyor gözükseniz de zarar gelir, sizi bulur"


Bir gazetecinin, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Filistinlilerin Gazze’den çıkarılarak Mısır ve diğer ülkelere gönderilmesi yönündeki açıklamalarına yönelik Türkiye’nin tutumunun ne olacağı sorusuna Bakan Fidan, şu cevabı verdi:


"Tarihte bu yöntem denendi ve 60-70 yıldır da devam eden bir savaş var. Bu yöntemi tekrar bastırırlarsa, ileri götürürlerse hem bölgesel barışı hem küresel barışı tehlikeye atacak bir durum ortaya çıkar. Biz Türkiye olarak, bir taraf üzerinden değil evrensel bir maslahat ve fayda üzerinden dünyaya mesajımızı veriyoruz. Diyoruz ki ‘Bu türden gelecek nesillere savaş bırakacak, intikam bırakacak, yıkım bırakacak projelerden vazgeçmek lazım.’ Konjonktürel olarak gücünüz olabilir. İyi ittifaklarınız olabilir. Birtakım şeyleri yapmaya muktedir olabilirsiniz. Fakat biz uluslararası ilişkilerin hem bugününde hem geçmişinde şunu çok gördük. Bir meseleyi çözmek için attığınız adım başka bir meselede sizin inanılmaz derecede aleyhinize sonuç üretebiliyor. Şu anda yakın 10 yıl içerisinden üç dört tane çok büyük örnek verebilirim. Ama detayına girmek istemiyorum. Burada da aynı sorunu, aynı problemi tekrar yaşamamak gerekiyor. Netanyahu’nun zihnine bütün bir bölgeyi, bir Amerikan politikasını hapsedip oradan politika geliştirmek büyük bir yanlış. Yani bunu anlamak için dahi olmaya gerek yok. Bölgeyi yakından takip eden herkesin yakından şahit olacağı bir husus. Dolayısıyla bu hatanın tekrar edilmemesi akıllı insan olmanın bir gereği. Ama aklı değil başka niyetleri esas alıp ortaya politika koyarsak bunu hayata geçirirsek tekrar ediyorum bunun sonu yine bitmeyen savaşlar ve dramlar olacak. Bu savaşlar kime, ne zaman, nerede sonuç üretecek o da belli değil. Bir noktada bir savaş çıkartıyorsunuz, bir eyleme girişiyorsunuz ama beklemediğiniz başka bir yerde ağır bir darbe yiyorsunuz. Artık dünyadaki ilişkiler, olaylar belli bir öngörülememezlik düzleminde ilerlemekte. Emin olduğumuz tek şey şu, iyi niyetle iyi adımlar atarsanız iyilik sizi her yerde bulur. Kötü niyetle kötü adımlar atarsanız konjonktürel olarak zafer kazanıyor gözükseniz de zarar gelir, sizi bulur. Onun için yol yakınken bu fikirlerden vazgeçelim."



Bakan Fidan: "Netanyahu’nun savaşı yeniden başlatma ihtimali barıştan yana olan herkesi endişelendiriyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Spiker Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı Uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan spiker Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı. Cebeci, "2021 yılında Sadettin Saran ile erkek arkadaşım olarak ilişki yaşadım, ilişkimiz duygusaldı. Sonrasında arkadaş kaldık. Özellikle belirtmek isterim ki ben uyuşturucu satıcısı değilim, uyuşturucu kullanıcısıyım. Kesinlikle kokain kullanmadım" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı. "Yurtdışında uyuşturucunun serbest olduğunu bildiğim için hataya düştüm" Ela Rümeysa Cebeci 20 Aralık tarihinden alınan ek ifadesinde, "Kendi rızam ile kimsenin baskısı altında kalmadan, hür bir şekilde devletime güvenerek ifade vermek istiyorum, daha önce uyuşturucu kullanmadığımı ifade etmiştim. Bugün kendim talepte bulunarak ifade vermek için, gerçekleri ortaya çıkarmak için ifade veriyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki ben hiçbir zaman kimseye uyuşturucu satmadım. Telefonumun şifresini de kendime güvendiğim için rızam ile teslim ettim, hatta 2. telefonumun da şifresini kendi rızam ile verdim. Telefonumun Whatsapp yazışmaları ortaya çıkmış, ben kendimden emin olduğum için, gerçekleri ortaya çıkarmak için, devletime güvenerek şifremi verdim. Kimseye uyuşturucu vermedim. Ancak kanımda ve WhatsApp yazışmalarında uyuşturucu ile ilgili deliller ortaya çıkmış, ben uyuşturucuyu geçmiş zamanda kullandım. Ama asla kokain ve kimyasal kullanmadım. THC esrarın da suç olduğunu bilmiyordum, yurtdışında uyuşturucunun serbest olduğunu bildiğim için böyle bir hataya düştüm" ifadelerini kullandı. Cebeci ifadesinin devamında, "2021 yılında Sadettin Saran ile erkek arkadaşım olarak ilişki yaşadım, ilişkimiz duygusaldı. Sonrasında arkadaş kaldık. Özellikle belirtmek isterim ki ben uyuşturucu satıcısı değilim, uyuşturucu kullanıcısıyım. Kesinlikle kokain kullanmadım. Tekrardan kan testimin ve saçımdan örnek alınmasını istiyorum. Daha sonradan tekrardan avukatım ile gelip bildiklerimi yaşadığım itibar zedelenmesini anlatacağım" dedi.
Kayseri Kayseri’de 21 milyon TL değerinde "change araç" ele geçirildi Kayseri’de polis ekipleri tarafından 2025 yılında yapılan çalışmalarda toplam değeri 21 milyon 200 bin TL olan change edilmiş 16 araç yakalandı. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekiplerince, 2025 yılı içerisinde Kayseri ve çevre illerden doğal afet veya trafik kazası nedeni ile ağır hasar aldıktan sonra tamir edilmek yerine şase numaraları haciz ve yakalamalı, çalıntı, güveni kötüye kullanma veya yurtta kalma süresi dolan yabancı plakalı araçlara nakil edilmek suretiyle change yapılarak yeniden trafiğe çıkartılan araçlar üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde, toplam piyasa değeri yaklaşık 21 milyon 200 bin TL olan 16 adet çeşitli marka ve model araçlar değişik tarihlerde ele geçirildi. Araçlar üzerinde Kayseri Kriminal Bölge Polis Laboratuvarı’nda inceleme yapıldı. Yapılan incelemeler sonucu araçlar hakkında çenç raporu düzenlenerek 37 şüpheli hakkında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan gerekli adli işlemler başlatıldı. Ele geçirilen araçlar sahipleri tespit edilenler yasal sahiplerine iade edilerek haciz ve yakalama kaydı olanlar otoparklara, gümrük kaçağı olanlar ise Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edildi. Yine 2025 yılı içerisinde Kayseri ve çevre illerden çalınan motosikletlerin bulunması ve otoparklarda bulunan kimliği belirsiz motosikletlerin tespiti amacıyla yürütülen çalışmalar neticesinde toplam piyasa değeri yaklaşık 7 milyon 150 bin TL olan 30 adet çeşitli marka ve model motosikletin, Mersin, Yozgat, Nevşehir, Adana, Şanlıurfa ve Kayseri’den çalıntı olduğu tespit edildi. Motosikletlerin yasal sahiplerine ulaşılarak teslim işlemleri başlatılırken, olaylarla bağlantılı şüpheliler hakkında gerekli adli işlemler başlatıldı.
Kocaeli Gökhan Değirmenci: "Kupa kulübün genlerinde var" Kocaelisporlu kaleci Gökhan Değirmenci, Ziraat Türkiye Kupası’nda 3-1 kazandıkları Erzurumspor FK maçının ardından, "İyi mücadele ettik, net skorla galip geldik. Camianın beklentisine karşılık vermek, önce gruptan çıkmak istiyoruz. Sonra inşallah final görürüz. Kupa kulübün genlerinde var" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda Kocaelispor, kendi sahasında ağırladığı 1 Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçta kaleyi koruyan deneyimli eldiven Gökhan Değirmenci, "Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Bu maçın onlar için önemli olduğunu vurgulayan Gökhan Değirmenci, "İçeride iyi bir oyun oynadığımızı düşünüyorum. İyi mücadele ettik. 3-1 gibi net skorla galip geldik. Camianın beklentisine bu yıl Türkiye Kupası’nda karşılık vermek; öncelikle gruptan çıkmak istiyoruz, sonra da çeyrek final, yarı final ve inşallah finali görürüz. Bu kulübün genlerinde olan Türkiye Kupası’nı müzemize katmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diye konuştu. Son olarak 2025 yılıyla alakalı konuşan Değirmenci, "2025 yılına biz galibiyetle başlamıştık burada, geçen senenin ikinci yarısının ilk maçıydı. Bugün de galibiyetle 2025 yılını bitirdik. Bir tane de şampiyonluk kazandık. Kocaelispor camiası için 2025 yılı çok güzel geçti diye düşünüyorum. Kulübün tarihinde unutulmaz senelerden bir tanesi olacaktır diye düşünüyorum" sözlerini kaydetti.
Kocaeli Selçuk İnan: "Yenilmez olmak istiyoruz" Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup eden Kocaelispor’da Teknik Direktör Selçuk İnan, "Biz sadece maç kazanmak, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz. Maç kazanıp Süper Lig’de kalıcı ve önemli olmak istiyoruz. Bu olduğu sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu’nda ilk maçını oynayan Kocaelispor, 1. Lig ekibi Erzurumspor FK’yı 3-1 mağlup etti. Maçın ardından Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan oyunu değerlendirdi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Selçuk İnan, "Bizim için çok önemli maçtı. 2025 yılının son maçıydı. İlk yarının da son maçıydı. Böyle maçlara konsantre olmak biraz zordur ama bugün iyi mücadele etik ve kazandık. 2026 yılının herkese sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum" dedi. "Jo’nun gol atmaya ihtiyacı vardı" Bugün karşılaşmada performanslarıyla dikkat çeken Joseph Nonge ve Darko Churlinov ile ilgili sorulara Selçuk İnan, "Bireysel olarak Jo da, Darko da çok iyi maç çıkardı. Ön oyuncuların skora katkı sağlaması onların özgüveni açısından çok önemli. Jo’nun attığı gol de çok önemliydi. Oynamadıkları zaman oyuncuların mutsuz olmaları gayet normal. Ama ne olursa olsun kendilerini maça hazırlamalarına engel değil. Her maç yeni bir sayfa, böyle bakmak gerekiyor. Jo adına mutluyum. Uzun zamandır ihtiyacı olan ve istediği bir şeydi bu gol. Darko da bireysel olarak bugün çok önemli performans sergiledi. 2 gol attı. Her oyuncu hızlı bir şekilde ligimize adapte olamayabiliyor. Hayatım boyunca buna şahit oldum. Darko çok karakterli bir oyuncu. Bizleri ya da seyircileri bazen skor olarak mutlu etmese de her maçta sahanın belki de en çok koşan, mücadele eden ismi. İkinci yarıda skor anlamında da bize daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Ondan memnunum" şeklinde konuştu. "Sadece maç kazanmak ve yenilmez olmak istiyoruz" Kulübün Avrupa hedefi konusunda lig ya da kupa üzerinden izlenecek yola dair Selçuk İnan, böyle bir ayrım yapmadıklarını belirtti. İnan, "Kişilerin ya da camiaların hedef koyması güzel ve önemli. Takımın başındaki hoca olarak oyuncularımla hep paylaşıyorum ki; ben hedef koymuyorum ve sadece maç kazanmak istiyorum. Bu sene lige çıktık. İşimiz hiç de kolay değildi. Süper Lig’de kalıcı ve önemli bir takım olmak istiyorum. Hedeflerimizi gerçekleştirdiğimiz sürece zaten Avrupa’yı yakalayacağız. Bunun için lig ya da kupa ayırt etmeye gerek yok. Böyle bir hedef baskısını camiaya kurmak istemiyoruz. Böyle bir hedef koyduğunuzda insanları bir yöne itiyorsunuz ve her olumsuzlukta bütün camia oyunculardan hesap sormaya başlıyor. Bu başlayınca oyuncu performansı yavaş yavaş düşmeye başlıyor. Ne bunu sürekli dile getirmek ne de bu baskıyı kurmak lazım. İyi durumdayız ve maç kazanmak istiyoruz. Kendi sahamızda, seyircimizle birlikte yenilmez olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Şu an sadece 1 Türk oyuncu transfer edebiliyoruz, cezamız kalkarsa iş değişir" Transfer yasağı konusundaki bilgi kirliliğine noktayı koyan Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, şu an Josip Vukovic dosyasından dolayı Türk oyuncu transferinde tedbir olduğunu, 14 yabancı konusunda da ancak giden olursa yerine yeni transfer yapılabileceğini kaydetti. İnan, "Türk oyuncu konusunda cezamız var ve kadroda sadece 9 oyuncu tutabiliyoruz. Tarkan’ın gittiğini düşünürsek şu an 1 oyuncu transfer edebiliyoruz. Cezamız kalkarsa zaten durum değişir ve sizlerle paylaşırız. Yabancı konusunda ise giden olursa yenisini alabiliyoruz. Şu an gerçek bu. Bu değişirse 3-4 transfer yapmak istiyoruz" dedi. "Artık hafta içi oynamak dünyada kabul görüyor" Kupa maç takvimiyle ilgili konuk takım teknik direktörü Serkan Özbalta’nın eleştirileri ve çağrılarına katılıp katılmadığı konusunda ise Selçuk İnan, "Geçen yıl bununla ilgili eleştirilerim oldu. Ama bu yıl planlamayla ilgili yapabileceğimiz eleştiri yok. Ama bazı takımlar üst üste maç yaptığı zaman zorluklar yaşayabiliyor. Serkan Hoca bunu dile getirmiştir. Hafta içi maç oynamak dünyada kabul görüyor artık. Bunu bir şekilde becerebilmek lazım" sözlerini kaydetti.