ÇEVRE - 22 Temmuz 2025 Salı 16:13

Bakan Kurum’dan sosyal konut paylaşımı

A
A
A

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOKİ tarafından tamamlanan ve teslim edilen Balıkesir’deki sosyal konutların görüntülerini paylaştı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı TOKİ, bir yandan deprem bölgesinde vatandaşları yeni yuvalarına kavuştururken diğer yandan sosyal konut projeleriyle dirençli şehirlerin kurulup vatandaşların güvenli barınma imkanına kavuşmasını sağlıyor. Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde de 380 bin metrekare alanda inşasına başlanan 2 bin 360 konutun bin 854’ü hak sahiplerine teslim edildi. 506 konutun ise yıl sonuna kadar teslim edilmesi planlanıyor.

Bakan Kurum’dan sosyal konut paylaşımı

Kurum: "Balıkesir’de anahtarları teslim ettik"

Bakan Kurum, Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde yeni evlerine taşınan vatandaşların görüntülerini paylaşarak, "Bir yandan 11 ilimizde afet konutlarımızı bitiriyor, bir yandan dar gelirli vatandaşlarımıza sosyal konut üretmeye devam ediyoruz. Balıkesir’de ailelerimize sağlıklı, güvenli TOKİ evlerinin anahtarlarını teslim ettik. Güzel günlerde otursunlar" mesajını verdi.

"Güvenli ve konforlu alanlar oluşturuyoruz"

Çalışmalar hakkında bilgi veren TOKİ Uzmanı Hakan Kılıç, konutların 2+1 ve 3+1 şeklinde yapıldığını söyledi. Konutların yanı sıra vatandaşların ihtiyacına yönelik sosyal alanların da olduğunu kaydeden Kılıç, "380 dönümlük alandaki 3 etabı teslim ettik. Etapların içinde 450 kişilik cami, 53 dükkan, 2 adet 16 derslik okul, 8 çocuk oyun alanı, 3 spor salonu, 1 basket sahası ve yaklaşık 800 metreyi bulan bisiklet yolu bulunuyor. Projemiz yatay ve yöresel mimariye uygun, depreme dayanıklı, radye temel ve tünel kalıp üzerine yapıldı. Ülkemizin her bir noktasında olduğu gibi burada da hak sahiplerine keyifli vakit geçirmeleri için güvenli ve konforlu alanlar oluşturuyoruz" dedi.

Bakan Kurum’dan sosyal konut paylaşımı

Hak sahibi Sibel Aktaş ise, "40 yıllık bir binada oturuyorduk. Eskiydi, küçüktü, odalarımız yetersizdi. Burası daha güzel, daha geniş. Çamaşır odasına kadar her şeyi düşünmüşler. Biz sadece bir evimiz olsun dedik ama bu kadarını beklemiyorduk" diye konuştu.

"Burası ayrı bir şehir oldu"

Devletin sunduğu sosyal konut imkanından faydalandıklarını belirten Derya Çimen ise "Sadece eşim çalışıyor, ben ev hanımıyım. Devletin böyle bir fırsat sunması bize çok iyi oldu. Krediyle de ev alsak nasıl öderiz diyorduk, daha sonra TOKİ’ye yazıldık. Evin düzeni, projesi olsun çok hoşumuza gitti. İstediğimiz gibi rahatça hareket edebiliyoruz. Burası ayrı bir şehir oldu. Bizler ve yeni gelecek komşularımız için çok güzel bir düzen oluştu" dedi.

"TOKİ evlerine ’sağlam’ diyorlar, onun için içimiz rahat"

Başka bir hak sahibi Leyla Akgün de, "Çok heyecanlandık, çok mutlu olduk, çok beğendik. 2 aydır şükrediyoruz. TOKİ evlerine ’sağlam’ diyorlar, onun için içimiz rahat, herkese de tavsiye ediyorum. Ben akrabalarıma da ’yazılın’ diyorum. Evlerin görünümü, manzarası çok güzel, çok memnunuz. Bulunduğu bölgeden dolayı havası temiz. Eşim kronik bronşit, burada hiç sıkıntı yaşamadı, nefesi tıkanmadı" şeklinde konuştu.

"Yaz kış demeden çok uğraşla yapıldı"

"Aradığımız yer burasıymış bizim" diyen hak sahibi Şenol Çimen ise şunları söyledi: "TOKİ’de insanın kendi evi olması birçok kişinin hayali şu an. İlerleyen zamanlarda burası ayrı bir memleket oldu. Çok sağlam binalar, yaz kış demeden çok uğraşla yapıldı. Bir komşumuz var, klima taktıracaktı. Usta geldi, ’ben bu duvarı kıramam’ dedi. Burada çok emek var, buraları yaparken makinelerle kırdılar."

Bakan Kurum’dan sosyal konut paylaşımı

Hasan Özkan - Fazlı Çolak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ en iyi 20 üniversite arasına girdi Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan 2025 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda elde ettiği göstergelerle dikkat çekici bir başarıya imza atarak ilk 20 üniversite arasında yer aldı. Rapora göre Manisa Celal Bayar Üniversitesi, olumlu sonuçlanan patent oranı en yüksek üniversiteler arasında Türkiye genelinde 3. sırada konumlandı. TEKNOFEST, TÜBİTAK, TÜBA ve benzeri kurumlar tarafından düzenlenen yarışmalara katılımda gösterdiği performansla da öne çıkan Manisa Celal Bayar Üniversitesi, en yüksek takım sayısına ulaşan üniversiteler arasında 11. sırada yer aldı. Erişilebilirlik envanter sayısı açısından öne çıkan üniversiteler arasında da yer alan Manisa Celal Bayar Üniversitesi, bu alanda 16. sıraya yükselerek kapsayıcı ve erişilebilir üniversite hedefi doğrultusunda yürüttüğü çalışmaların somut ve ölçülebilir bir karşılığını elde etti. Bu sonuç, erişilebilirlik çalışmalarının yalnızca belirli merkezlerle sınırlı kalmadığını; ülke genelinde yaygınlaşan bir farkındalık ve uygulama alanı bulduğunu ortaya koyarken, üniversitenin bu alandaki yatırımlarının eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdiğini ve toplumsal kapsayıcılık hedeflerine doğrudan katkı sağladığını gösterdi. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Rana Kibar, elde edilen başarının üniversitenin ortak emeğinin bir sonucu olduğunu vurgulayarak, "YÖK 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda üç ayrı göstergede ilk 20 üniversite arasında yer almak, Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak doğru bir akademik ve kurumsal strateji izlediğimizin önemli bir göstergesidir. Eğitim-öğretimden araştırma ve projelere, sürdürülebilirlikten öğrenci odaklı çalışmalara kadar geniş bir yelpazede ortaya koyduğumuz bu başarıda, akademik ve idari personelimizin özverili çalışmaları ile öğrencilerimizin dinamizmi büyük rol oynamıştır. Üniversitemizi daha ileriye taşıyacak nitelikli çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Elde edilen bu sonuçlarla Manisa Celal Bayar Üniversitesi, ulusal ölçekteki konumunu güçlendirirken; bilimsel üretim, proje geliştirme ve erişilebilirlik alanlarında hedeflediği vizyonu kararlılıkla sürdürdüğünü bir kez daha ortaya koydu.
Erzurum Doğu Ekspresi Erzurum’da mola verdi Son yıllarda oldukça fazla ilgi gören ve biletleri aylar öncesinden tükenen Turistik Doğu Ekspresi, bu yılki ilk kış seferinin Erzurum durağında dört saatlik mola verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 dönemi ilk seferine başladı. Ankara Tren Garı’ndan bu sezonun ilk seferine başlayan Turistik Doğu Ekspresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı törenle uğurlanmıştı. Turistik Doğu Ekspresi bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlıyor ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğu belirtiliyor. Erzurum’da dört saatlik mola Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında tren; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar veriliyor. Yaklaşık 1.360 kilometrelik güzergahta, duraklamalar dâhil yaklaşık 33 saat süren bu özel yolculuk boyunca misafirler; karla kaplı dağlar, derin vadiler ve tarihi yapılar eşliğinde unutulmaz manzaralara tanıklık ediyor. Bu yılın ilk seferi olması nedeniyle Erzurum Garı’nda bir karşılama programı yapıldı. Trenden inen yolculara karanfil verildi, Erzurum Halk Oyunları ekibi gösteri yaptı, yolculara ayran aşı çorbası, kadayıf dolması, kahve ve çay ikramı yapıldı. Tren Erzurum Garı molasının ardından seferini tamamlamak üzere son durağı olan Kars yönüne doğru hareket etti. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer, Turistik Doğu Ekspresi yolcularını Erzurum’da en iyi şekilde misafir etmek için çaba harcadıklarını söyledi. Gençlere çekilişle Doğu Ekspresi turu 8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunuyor. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatma imkanı sağlanacak. Doğu Ekspresi; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı veriyor. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriliyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrenciler de bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediliyor.
Ordu HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini desteklediklerini belirterek, sürecin geçmişe kıyasla daha avantajlı olduğunu söyledi. Arslan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) süreçte üstlendiği rolün, Türkiye açısından son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Genel Başkan Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen programda, ‘Terörsüz Türkiye’ projesine dair açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye projesinin ülke gündeminin önemli başlıklarından biri olduğunu ifade eden Arslan, "Bu süreç hepimizi hem heyecanlandıran hem de zaman zaman endişeye ve tereddüde düşüren bir süreçtir. Ancak mevcut tabloya baktığımızda, bu sürecin geçmişe göre çok daha avantajlı olduğunu görüyoruz" dedi. "Çözüm süreci provokasyonlarla yarım kaldı" HAK-İŞ’in 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol aldığını hatırlatan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarak yola çıkılan çözüm süreci maalesef provokasyonlar nedeniyle yarım kaldı. Amerika ve Batı’nın müdahaleleri, PKK ve uzantılarının bu oyunlara gelmesi süreci akamete uğrattı" diye konuştu. "Bölge halkı terörden en çok zarar gören kesim" Çözüm sürecinde ‘akil insanlar’ heyeti kapsamında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev aldıklarını dile getiren Arslan, "Üç ay boyunca bölge halkıyla birebir çalıştık. O dönem de gördük ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız terörden en çok zarar gören kesim oldu. Terör örgütünün baskısı nedeniyle insanlar özgürce yaşayamadı, bu da ülkemize büyük kayıplar yaşattı" ifadelerini kullandı. "MHP’nin bugünkü rolü sürecin başarısı açısından kıymetli" Mevcut sürecin en önemli avantajlarından birinin siyasi tablo olduğunu belirten Arslan, "Özellikle geçmişte çözüm sürecine itiraz eden ve bugün bu sürecin başlatıcıları arasında yer alan Milliyetçi Hareket Partisi’nin rolünün farklı bir noktada olması, Türkiye açısından son derece kıymetlidir. Bu durum sürecin başarıya ulaşması için önemli bir fırsattır" dedi. "TBMM’nin inisiyatif alması önemli bir kazanım" Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süreçte aktif rol üstlenmesini de önemli bir avantaj olarak değerlendirerek, "O günlerde en çok yapılan eleştiri, Meclis’in devre dışı bırakılmasıydı. Bugün ise TBMM’nin terörsüz Türkiye konusunda inisiyatif alması çok önemli bir kazanımdır. Neredeyse bir siyasi parti hariç, tüm partilerin komisyonda yer alması son derece değerlidir" şeklinde konuştu. "Bu fırsatı kaçırmamalıyız" Komisyona katılmayan siyasi partilerin endişelerinin de saygıyla karşılanması gerektiğini belirten Arslan, "Katılmayan partilerin Türkiye için endişe duyması ve görüşlerini dile getirmesi de kıymetlidir. Esas olan, komisyondaki yapının büyük çoğunluğunun bu süreci desteklemesidir. Bence buradan bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.