EKONOMİ - 23 Ekim 2020 Cuma 17:29

Bakan Pekcan: “2020 yılında İMF’nin son raporları doğrultusunda küresel ekonomide yüzde 4.4 oranında küçülme öngörülüyor”

A
A
A
Bakan Pekcan: “2020 yılında İMF’nin son raporları doğrultusunda küresel ekonomide yüzde 4.4 oranında küçülme öngörülüyor”

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TÜSİAD tarafından video konferans yöntemi ile düzenlenen "Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması" konulu programa katıldı.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TÜSİAD tarafından video konferans yöntemi ile düzenlenen "Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması" konulu programa katıldı.


Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması konulu programda konuşan Ticaret Bakan Pekcan, “Hepimizin bildiği üzere özellikle son 30- 40 yılda, küresel değer zincirleri yükselişte ve ürünler nihayetinde tek bir ülke menşei kazansa da, aslında bu ürünlerin farklı ve birbirine uzak coğrafyalardan pek çok ülkenin katkısı ile üretilmesi olağan hale gelmişti. Ancak küresel değer zincirlerinin hızlı yükselişinin arkasında yatan temel faktörlere baktığımız zaman bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, taşımacılık maliyetlerinde yaşanan düşüşler, ticaret ve yatırımların önündeki tarife ve tarife dışı engellerin azalması yer almaktaydı. Bugün 2020 yılına geldiğimizde, son 40 yıllık bu trendin değişmesi veya en azından dönüşmesi ihtimali ile karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Korona virüs salgını bu ihtimalin belirmesinde tetikleyici bir rol üstlenmiş oldu” ifadelerini kullandı.



“2020 yılında İMF’nin son raporları doğrultusunda küresel ekonomide yüzde 4.4 oranında küçülme öngörülüyor”


Covid-19 pandemisinin dünya ekonomisi üzerinde önemli etkilerinin olduğunu belirten Ticaret Bakanı Pekcan, “Salgın, modern dünyada daha önce eşine az rastlanmış ölçüde küresel ekonomide şoklara ve ekonomik daralmaya yol açtı. Bu daralma hem arz hem de talep cephesinde daralmaya yol açtı. Finansal piyasalarda da ciddi dalgalanmalar kaydedilmekte. İMF’nin son raporları doğrultusunda küresel ekonomide yüzde 4.4 oranında küçülme öngörülüyor 2020 yılında. OECD’ye göre yüzde 4.5, DTÖ’nde de küresel mal ticaretinde 2020 yılında yüzde 9.2 oranında bir daralma öngörülüyor. UNCTAD raporlarına göre de 2020 ve 2021’de doğrudan yabancı yatırımlarda yüzde 30 ve yüzde 40’lara varan daralma söz konusu olmakta” şeklinde konuştu.



"Pandemi süreci ana tedarikçi konumunda olan Çin’e bağımlılığın sorgulanmaya başlamasına neden oldu"


Pandeminin merkez üssünün kayması ve üretim ile lojistik maliyetlerindeki istikrarsızlığın firmaları gelecek planlarını gözden geçirmeye ve yeniden yapılanmaya gitmeye sevk ettiğini vurgulayan Bakan Pekcan, “Bu belirsizlikler, küresel değer zincirlerinin dönüşümünü gündeme getirmiş bulunmakta. Bunun en önemli yansımalarından birisi de dünyanın deyim yerindeyse ana tedarikçisi konumunda olan Çin’e olan bağımlılığı sorgulanmaya başlamasına neden oldu. Esasında bu durum, Çin’in veya gelişmekte olan ülkelerin, Asya ülkelerinin küresel ekonomideki ağırlığının uzun vadede azalacağı anlamına gelmemekte. Elbette gerek Çin, gerek Asya ekonomisindeki diğer üretim üsleri, gerekse de Türkiye dahil olmak üzere pek çok gelişmekte olan ülke, rekabet güçleri ölçüsünde küresel ticaret ve yatırımlarda belli roller üstlenmeye devam edecekler. Ancak yine de mevcut durumdan farklı olarak tedarik ve değer süreçlerinde yeni oluşumların şekillenmesi ve dengelerin değişime uğraması da kaçınılmaz gözükmekte” diye konuştu.



“Türkiye’nin bu fırsat dalgasını içselleştirebilecek kapasitesi var”


Türkiye’nin ticaret yolları bakımından lojistik konuda da kendini geliştirdiğini ve geliştirmeye de devam edeceğini belirten Bakan Pekcan, şunları kaydetti:


“Çin örneğinden gidersek bildiğiniz üzere ülkemizin Çin’e karşı zaten hem fiyat hem de lojistik bazlı belli avantajları ve rekabetçi üstünlükleri söz konusu idi. Ancak Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesi kapsamında özellikle lojistik alanında atmakta olduğu devasa adımları da göz ardı etmemeliyiz. Lojistik konusunda bizim de Türkiye olarak hızla atacağımız adımlar olmaları. Biz de bu yönde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Gerek Ulaştırma Bakanlığı ile koordinasyon halinde sadece karayolu kotalarına bağımlı kalmadan, hem demir yolu hem de Ro Ro taşımacılığının ön plana çıkması ve bizim ticaret ortaklıklarımızın yoğun olduğu ülkelerde Türkiye Lojistik Merkezlerinin kurulması yönünde çalışmalarımız da devam ediyor. Şimdi bu avantajların üstüne yeni yatırımlar ve yeni ticari ortaklıkları içeren bir fırsat dalgası yaşayabilme potansiyelimiz mevcut. Türkiye’nin bu fırsat dalgasını içselleştirebilecek kapasitesi vardır. Nitekim Türkiye, özellikle son 20 yıllık dönemde, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Estonya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte, küresel değer zincirleri içindeki konumunu sınırlı imalat kapasitesi faaliyetlerinden ileri imalat ve hizmet üretimi faaliyetlerine yükseltme başarısını göstermiş ender ülkelerden birisidir.”



“Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması yönünde Birleşik Krallık makamları ile çalışmalarımız olumlu biçimde ilerliyor”


AB ve bölgesel ortaklar olmak üzere ticari diplomasi faaliyetlerin etkinlikle sürdüğünün altını çizen Bakan Pekcan, “AB ile Birleşik Krallık arasında sağlanacak anlaşmaya paralel bir biçimde


ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması yönünde Birleşik Krallık makamları ile çalışmalarımız olumlu biçimde ilerliyor hatta belli bir noktaya ulaşmış durumdayız. Sadece AB ile Birleşik Krallık arasındaki anlaşma süresinin gecikmesi de bizim de onlara paralel anlaşma yürüttüğümüz için gecikmeye neden olmaktadır. Yine Küresel Değer Zincirleri bağlamında önemli konular olan AB Yeşil Mutabakatı Stratejisini ve AB Tedarik Zinciri Yasal düzenlemelerini yakınen takip ettiğimizi ve bu konular üzerinde çalıştığımızı da belirtmek isterim” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Tarihte Nevşehirli 25 alim olduğu ortaya çıktı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öncülüğünde yapılan bir araştırmada Nevşehirli 25 alimin olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmada Nevşehirli âlimlerin edebiyat, İslam felsefesi, felsefe, din, filoloji, hadis, ahlak, siyaset, itikat, mantık, tefsir, tıp ve hukuk alanından oldukları belirtildi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Nevşehir İl Müftülüğü, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti iş birliğiyle ‘Nevşehirli Âlimler Sempozyumu’ düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına; Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şahlan Öztürk ve Prof. Dr. Özlem Fındık, Nevşehir’in Kozaklı İlçe Kaymakamı Yasin Gürkan, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, Nevşehir Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Adem Çatak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Deviren, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akpınar, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ahmet Avlanmaz, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir, protokol üyeleri, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, davetliler, NEVÜ akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Zülfikar Durmuş tarihte değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı zamanda pek çok ilim adamını yetiştiren kadim bir Anadolu şehri olan Nevşehir’de üniversitenin öğretim elemanları tarafından yapılan araştırmalarda vefat etmiş ve eserleri bulunan 25 aliminin olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Durmuş konuşmasında; “Nevşehir ili birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Allah’ın bir lütfu olarak doğa harikası bir yerleşim yeri. Bu şehir aynı zamanda ilim ve irfanın da merkezlerinden biri. Üniversitemizin de ismini aldığı Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin burada oluşu da bulun en önemli göstergelerinden biridir. Nevşehir 14. yüzyıldan itibaren medreselere ev sahipliği yapmış ve pek çok ilim adamının yetiştiği bir Anadolu şehri. Ürgüp’te bulunan Taşkınpaşa Medresesi’yle beraber Karamanoğulları döneminde burada medrese eğitimi başlamış. Süreç içinde inşa edilen medreselerle beraber ve özellikle Damat İbrahim Paşa’nın 18. yüzyılın başlarında şehri birçok yeni medreseyle donatmasıyla beraber Lale Devri’nden sonraki Süreçte Osmanlı Devleti’nin Orta Anadolu’daki önemli ilim merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kronolojik olarak baktığımızda Lale Devri’nin ardından alimlerin ve kaleme alınan eserlerin sayısında ciddi bir artış olduğu gözlemledik. Bu durum ilgili alimlerin ve eserlerin ortaya çıkarılması, ayrıca akademi ve ilim dünyasına tanıtılmasını gerekli kılmıştır. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları tarafından da ilgili alimleri ve eserlerini ilim dünyasına tanıtmak gayesiyle araştırmalar yapıldı. Vefat etmiş ve aynı zamanda eserleri olan alimleri esas aldığımız araştırmalar neticesinde Nevşehir’de 25 alimin ismine ulaştık. Bunlar üniversitemize ismini de veren Hûnkar Hacıbektaş Veli başta olmak üzere; Hoca Gülşehir, Çelebizade Hazim Ahmed Efendi, Çelebizade İsmail Asım Efendi, Ca’fer bin Muhammed bin Ca’fer Avanos, Çelebizade Mehmed Efendi, Süleyman b. Hasan, Mehmed Hadim Nevşehri, Ömer b. Osman en-Nevşehri, Reşid Ahmed Efendi, Ürgüplü Hacı Hafız Hüseyin b. Osman, Damat İbrahim Paşa, Şeyhülislâm Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, Mehmed Hilmi Efendi, Mustafa Kazım Efedi, Seyyid Muhammed Çelebi, Mehmed Tahir Efendi, Süleyman Hayri Bey, Abdülkadir Saynaç, Sıyamzade Hasan Hamdi, Ürgüplü Ahmed Refik Altınay, Osman Yılmaz (Vaiz Osman), Zeki Soyak, Mustafa Şekip Tunç ve Mehmed Şerafettin Yaltkaya’dır” dedi. Nevşehir’in tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olduğuna vurgu yapan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, "Anadolu irfanın büyük erenlerinden, hoşgörünün, iyiliğin ve kardeşliğin yol göstericisi Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin ismini de alan üniversite olarak öncelikle böylesi bir etkinliği düzenlemekten ve ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Nevşehir tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olmuştur. Bu topraklar, bilginin ve hikmetin bahçesidir. Bu sempozyum da bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Alimlerimizin öncülüğünde, gençlerimize ilham olmak ve onları aydınlatmak için buradayız. Bilgi bir ışıktır ve bu ışığı yakan, taşıyan ve paylaşan her biriniz, bu sempozyumun gerçek anlamını oluşturuyorsunuz" diye konuştu. Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam ise ; “Yunus Emre’nin deyimiyle ’İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır’. Özellikle ismiyle müsemma olan Hacı Bektaş Veli Üniversitemizde böyle bir etkinliğin yapılıyor olmazı ayrıca onur ve gurur vericidir. Bu anlamda bu sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.