GENEL - 06 Ağustos 2020 Perşembe 13:49

Bakan Soylu’dan sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili açıklama

A
A
A
Bakan Soylu’dan sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sokağa çıkma kısıtlaması konusunda, "Böyle bir şey söz konusu değil, böyle bir şey gündemimizde de değil” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sokağa çıkma kısıtlaması konusunda, "Böyle bir şey söz konusu değil, böyle bir şey gündemimizde de değil” dedi.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “sağlık için, hepimiz için” başlığıyla Türkiye genelinde geniş çaplı olarak gerçekleştirilen korona virüs denetimlerine katıldı. Denetimler kapsamında Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan bir kapalı pazar yerine giden Bakan Soylu’ya, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken ve Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz eşlik etti. Kapalı Pazar yerini baştan sona gezerek esnaflarla bir bir konuşan Bakan Soylu, pazarcı esnafına ve alışveriş yapan vatandaşlara maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaları yönünde uyarılarda bulundu.


Denetim sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yapmış oldukları değerlendirmeler sonucunda, haftada bir veya birkaç kez gerçekleştirilen denetimi bugün daha yoğun bir şekilde yapma konusunda adım attıklarının altını çizdi.



“Bugün 250 bin kişi denetime çıkmış durumda”


Bugün Türkiye’nin hemen hemen her noktasında bakan yardımcıları, valiler, kaymakamlar ve belediye başkanlarının, aynı zamanda ticaret, sanayi ve esnaf odaları dahil tüm kurumların hep birlikte salgın denetimi konusunda gayret gösterdiklerini ifade eden Bakan Soylu, “Derdimiz şu; bütün dünya bu salgınla karşı karşıya ve önce yapmamız gereken şey her bireyin yani kendimizin kurallara uymasıdır. Kurallarımız da aslında çok karmaşık değil. Maske, mesafe ve temizlik; Pazar yerlerinde, alışveriş merkezlerinde, düğünlerde, derneklerde, nişanlarda, sünnetlerde, toplu yaşam alanlarında bunlara dikkat etmek. Bu sadece bir devlet sorumluluğu değildir. Eğer bunu bir devlet sorumluluğu olarak görürsek yanılırız. Bu aynı zamanda her bir bireyin bir sorumluluğudur. Bu konuda kolluk kuvvetlerimiz, polisimiz, jandarmamız, zabıtamız ile hep beraber çalışıyoruz. Vatandaşlarımıza buradan bir istirhamımız var; bir pazarcı ‘seçmeyin’ dediği zaman ona çıkışmamak lazım. Bir polisimiz ‘maskenizi takınız’ dediği zaman onu terslememek lazım. Bu kendisi için veya devletin koyduğu bir kural için değil; sağlık için, hepimiz için bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Burada bugün 250 bin kişi denetime çıkmış durumda, bunun içerisinde esnaf odalarımızdan ticaret odalarımıza, belediye başkanlarımızdan kaymakamlarımıza, valilerimize, kurum yöneticilerimize kadar tüm kolluk güçlerimiz dahil büyük bir gayret içerisinde, inanıyorum ki; bu salgını hep birlikte atlatacağız” değerlendirmesinde bulundu.



“Devlet olarak biz görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz ama vatandaşlarımızla birlikte bunu başarmalıyız”


Dünyada ve Avrupa’da salgının ikinci dalgasının geldiği değerlendirmelerinin olduğunu anlatan Bakan Soylu, “Aynı durumla biz de karşılaşmayalım, bundan 2-3 ay önce yaşadıklarımızla da karşılaşmayalım. Bunun otokontrolü, kendi kontrolümüzü kendimiz yapalım. Burada da görev hepimize düşmektedir. Devlet olarak biz görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz ama vatandaşlarımızla birlikte bunu başarmalıyız. Bu konuda tüm esnaflarımızın, tüm iş yerlerimizin özellikle büyük üretim yerlerimizin, onların iş yeri sahiplerinin, orada çalışanların, sorumluların özellikle toplu taşımada; otobüs ve taksilerde tüm tedbirleri almak bizim temel sorumluluğumuzdur” şeklinde konuştu.



“Herkes elinden geleni ortaya koyarsa, samimiyetle bu meselenin üstesinden gelmiş, başarmış oluruz düşüncesindeyiz”


Salgın ile ilgili olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile oturup saatlerce değerlendirme yaptıklarını belirten Bakan Soylu, “Önümüzde hakikaten çok işimiz var. Memleketimizin çok işi var. Yazdan sonra da hem ekonominin hem ülkemizin selameti açısından bize bu salgın bize mazeret üretmemeli. Bunun için hepimiz dikkat etmeliyiz. Ne kadar zor dönemden geçtiğimizi, evlerden çıkamadığımız günleri, yaşlılarımızın mahzunluklarını hep beraber yaşadık. Birçok esnafımızın çok doğal olarak dükkanını kapatma zorunluluğunu hep beraber yaşadık. Yine aynı günlere dönmek elbette ki bizim, ülkemiz ve bahsettiğim kesimler açısından da büyük bir sorun teşkil eder. Yapacağımız çok basit; maske takacağız, mesafeye uyacağız, temizlik yapacağız ve toplu yerlerde; düğün, nişan, taziyelerde dikkat edeceğiz. Toplu taşımalarda dikkat edelim. Belediyelerimize büyük bir sorumluluk düşüyor. İdare dediğimiz tek bir parçadan oluşan bir yapı değildir. Belediyelerimiz, muhtarlarımız, esnaf teşkilatlarımız, ticaret odalarımız bu idarenin bütününün içerisinde, hep birlikte yönetiyoruz. Onun için herkes elinden geleni ortaya koyarsa, samimiyetle bu meselenin üstesinden gelmiş, başarmış oluruz düşüncesindeyiz” diye konuştu.



“Cuma akşamından Pazara kadar ekiplerin büyük bir bölümü düğün ve nişanlarda denetlemeye devam edecek”


Denetimlerin akşama kadar devam edeceğini kaydeden Bakan Soylu, “Buradan tekrar söylüyorum; Cuma akşamından itibaren Cumartesi ve Pazar günü de yine bahsettiğimiz ekiplerin büyük bir bölümü düğünlerde ve nişanlarda denetlemeye devam edecek” ifadelerini kullandı.


Denetimlerin bir gün önceden haber verilmesiyle ilgili eleştirilere de değinen Bakan Soylu, “Beni bağışlayın, terör operasyonu yapmıyoruz, uyuşturucu operasyonu yapmıyoruz. Biz bir taraftan rehberlik, bir taraftan denetleme, bir taraftan uyarma, bir taraftan da hep beraber bilinçli olmayı ortaya koymaya çalışıyoruz. Vatandaşımıza tuzak kurup, ‘aman maskesiz seni yakaladım, sana şu cezayı verelim’ anlayışı içerisinde değiliz. Uyararak, bilinçlendirerek bu anlayışı hep beraber sağlamalıyız” dedi.


Sahil ve tatil beldelerine yönelik de açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Tatilinizi geçiriyorsunuz hayırlı olsun, bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz. Tatilinizi geçirdikten sonra nereye döneceksiniz? Evlerinize döneceksiniz. Eğer tatilde salgından etkilenirseniz, doğal olarak döndüğünüz yerlere de bunu taşımış olacaksınız. Bu da ayrı bir sorumluluktur. Bu açıdan sadece bugünü tasarlamayalım. Tatil sonrasında da döneceğimiz şehirlerde karşı karşıya bırakacağımız durumu da tasarlayalım. Bunu hep beraber açık sözlülükle birbirimize ifade edeceğiz. Bu üç kavramı da; maske, mesafe, temizlik. Sayın Cumhurbaşkanımızın tamam dediği temizliğin, maskenin, mesafenin (TMM) baş harflerinden oluşan bu kavramı da hep birlikte sağlamaya çalışalım” değerlendirmesinde bulundu.


Basın mensuplarından gelen sorular üzerine sosyal medya üzerinden yapılan yanlış yönlendirmeler konusuna değinen Bakan Soylu, “Sağlık Bakanımız her gün rakamları paylaşıyor. Bugün sabahta hastanelerle alakalı bir açıklama yaptı. Salgın başladığı andan itibaren maalesef sosyal medyada, bir takım whatsapp hatlarında tezhiratlar söz konusu ve bunların hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. Çok doğaldır ki; dönem dönem inişler ve çıkışlar söz konusu olabilir. Bu rakamları Sağlık Bakanlığımız paylaşmaktadır” diye konuştu.



“(Sokağa çıkma kısıtlaması) Böyle bir şey söz konusu değil, böyle bir şey gündemimizde de değil”


Sokağa çıkma yasağının tekrardan gündeme gelmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, şunları kaydetti:


“Sokağa çıkma yasağı ile ilgili ortaya konulabilecek değerlendirmeler de bu teziratların bir parçasıdır. Böyle bir şey söz konusu değil, böyle bir şey gündemimizde de değil. En azından bizim bulunduğumuz çerçeve içerisinde böyle bir şey söz konusu değil. Elbette ki bilim kurulumuzun tüm tavsiyelerine uyuyoruz. Ben doktor değilim, profesör değilim hastalıktan anlamam. Biz, hastalıktan veya salgından anlayan kim varsa onun söylediği tedbirleri uygulamakla mükellefiz. Bizim belki bir hakkımız daha olabilir. O da toplumun sosyal durumunu iyi bir şekilde analiz edip ona göre adımlar atabilmek. Ama diğeri sağlık meselesi, o sağlıkçıların işidir. Biz bunu uygulamasıyla sorumluyuz. Bu konuda toplumu telaşa kaptırmak isteyen, dezenformasyonlarla topluma yanlış bilgi aktarmaya çalışanlar, endişe oluşturmak isteyenlerle ilgili, biliyorsunuz biz bu konuda maharetliyiz; gerek sosyal medyada, gerek diğer noktalarda bunu yapmaya çalışanlar varsa kanunlarımız çerçevesinde yakasından tutar alırız. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Biz toplumumuzla bilgilerimizi paylaşıyoruz. Sadece bu kurallara uyalım. Onun dışında sokağa çıkma yasağı gibi, hastanelerle ilgili ortaya çıkarılan teziratlar gibi değerlendirmeler, elbette ki gerçekler oluşunca karşılık bulmadığı görülmektedir.”



“(Orman yangınları) Görevimiz bu bireysel hataların en aza indirilebileceği bir tedbirler manzumesini ortaya koyabilmek”


Orman yangınlarıyla ilgili “mangal” konusunda bazı değerlendirmelerin yapılıp yapılmadığıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Soylu, “Ormanlar bizim zenginliklerimiz, maalesef burada da bireysel hatalar bazen de kötü niyetlilik ortada duruyor ama bireysel hatalar daha fazla. Görevimiz bu bireysel hataların en aza indirilebileceği bir tedbirler manzumesini ortaya koyabilmek. Tarım ve Orman Bakanımızla da bunu defaten görüştük. Arkadaşlarımız Salı günü ve dün yine çalıştılar. Yarın zannediyorum yine orman teşkilatıyla bir araya gelecekler, yarın akşam itibariyle bir taslak ortaya çıkacak. Sonra sayın bakanımız ile değerlendireceğiz. İnşallah somut adımlarla birlikte bu konudaki tedbirlerimizi alırız. Bizim tedbir almakta herhangi bir çekincemiz söz konusu değildir. Tedbir alırız; almaktan da çekinmeyiz. Ama bu tedbiri ortaya koymaktan ziyade, tedbiri vatandaşımızla birlikte almamız önemli. Kendi hayatımla alakalı söylüyorum; her şeye illaki bir kural koymak zorunda değiliz. Bunlar bizim hayatımızın parçaları, bunu bilmek durumundayız. Oraya gittik, nerede bu yakılır, nerede yakılmaz, hangi ölçekle yakılır, hangi şiddetle yakılır, yakılırsa ne olur, bırakılırsa ne olur, hangi saatte izin var, hangi alanlarda buna izin var, bunların hepsi belli. Bunun dışına çıkmamamız lazım. İfademiz şudur; biz gerekli somut tedbirleri alacağız ve inşallah da bu seneki tedbirler sonucunda bu meselelerle ilgili zenginliklerimizi ortadan kaldıran sonuçları da bir vesileyle engellemeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Halk ozanı Ali Ekber Çiçek, dualar ve türküler ile anıldı Balıkesir’in Edremit ilçesinde Türk Halk Müziği ve TRT sanatçısı Ali Ekber Çiçek’in vefatının 18’inci yılında kabri başında anma etkinliği düzenlendi. Kazdağları eteklerinde kırsal Tahtakuşlar Mahallesi Mezarlığı’nda düzenlenen programda konuşan Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, Çiçek’i ölümünün üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen her yıl daha da kalabalıklaşan bir kitle ile andıklarını söyledi. Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, "Ölümünün 18. yıl dönümünde büyük üstadı sevgi ve saygıyla, özlemle anıyoruz. Benim kendisiyle tanışma, çalışma fırsatım olmuştu. Bu vesileyle her geçen yıl bakıyorum katılım daha da artarak devam ediyor. Sevgi daha da büyüyerek devam ediyor" dedi. Babasının anma etkinliğine katılanlara teşekkür eden Ali Ekber Çiçek’in kızı Türk Halk Müziği sanatçısı Ebru Çiçek ise, "Çok teşekkür ediyorum. Varlığınız o kadar güç veriyor ki bana. Acımızı paylaştığınız için gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bizim için çok zor. 18 yıl belki 18 gün gibi. Buraya kimseyi zorla getiremeyiz. Hepinizin ayaklarına sağlık. Gönülden geldiğinizi o kadar iyi biliyorum ki. Gönülden babamı sevdiğinizi o kadar iyi biliyorum ki. Hepinize teker teker sarılıyorum gönülden. Eminim babam da aynı şekilde düşünüyordur. Hep birleştiricilikten, hep sevgiden, hep saygıdan yana oldu. Şu anda da aradan 18 yıl geçmesine rağmen hala onun istediği gibi hepimiz biriz işte. Bu bizi çok mesut ediyor. Babamın deyimiyle çok bahtiyar oldum. Hepiniz Allah’a emanet olun. Çok teşekkür ediyorum. Sağ olun" dedi. Sanatçının kabrine karanfil bırakan, dua eden katılımcılar, etkinliğin sonunda Çiçek’in yakın arkadaşı Adil Asker Yıldız ve Türk Halk Müziği Sanatçısı Ender Balkır ile birlikte ona ait türküleri seslendirdi.
Yozgat İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Yozgat’ta etkisini gösteren kuraklık ve yağış yetersizliği bazı bölgelerde ekili hububat alanlarında sararmaya yol açarken çiftçiler verim endişesi yaşıyor. Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor. “Bitkiler kurumaya yüz tuttu” Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı. Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.
Denizli Denizli’nin coğrafi işaretli ürünleri Avrupa’ya çıkacak DENİZLİ(İHA) – Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği, “Coğrafi Ürünler Avrupa Yolunda” projesinin eğitim faaliyeti tamamlandı. Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği Denizli’de Coğrafi İşaret tescili almış veya başvuru aşamasındaki 15 ürünün başvuru sahibi kurumlarından temsilcilerin katıldığı eğitim faaliyeti, 15 Nisan-19 Nisan 2024 tarihleri arasında Denizli Valiliği’nde gerçekleştirildi. Tüm ilgili kuruluşlar bu proje sonunda kendi başvurularını yapabilecek yeterliliğe ulaşırken ilgili çalışanları da söz konusu alanda yeterli donanıma ve niteliğe ulaşmış olacak. Böylece Denizli’de bu alanda yetkinlik kazanan kurumların çalışanları bir araya gelerek ortak çalışma yürütebilecekler. Birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak Faaliyete katılanlara ilk etapta “Coğrafi İşaret Uluslararası Tescil Sistemleri ve Başvuru Formları” hazırlama eğitimi verildi. Projenin danışmanlık hizmeti aşamasında ise önümüzdeki ay, “Uygulamalı AB Coğrafi İşaret Tescil Dosyası Örneği Oluşturma” danışmanlığı verilecek. Eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda, Denizli’ye ait birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak. Uluslararası alanda tescillenen ürünler, Denizli’nin ve ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak olup alanında tanınırlığı sağlanırken turizm gelirinin de artacağı ön görülüyor. Uluslararası görünürlük artacak Eğitim ve danışmanlık faaliyeti bitiminde Babadağ Kekik Balı, Buldan Bezi, Buldan Kestanesi, Denizli Kekiği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Denizli Çalkarası Üzümü, Honaz Kirazı, Tavas Baklavası, Çameli Elmalı Bezi, Kale Biberi, Çameli Fasulyesi, Çameli Kilimi, İsabey Çekirdeksiz Üzümü ve Acıpayam Kavunu için ilgili kurumlar AB Coğrafi İşaret Tescili başvurularını tamamlayacaklar. Uluslararası tescilleri tamamlanan ürünler alanında Denizli’nin tanınırlığını ve ekonomisini artırmakla kalmayıp ülkeye uluslararası görünürlüğünü de önemli ölçüde arttıracaktır.
Malatya Yeşilyurt’ta sanatsal ve kültürel kurslara yoğun ilgi Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Kiltepe Mahallesinde faaliyetlerine devam eden Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezinde açılan 15 kursa 250’e yakın kursiyerin katıldığını, farklı alanlarda verilen eğitimlere gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Yeşilyurt’un kültürel ve sanatsal açıdan zengin alt yapısını ön plana çıkarmanın yanı sıra hobi ve meslek edindirme kurslarıyla 7’den 70’e tüm vatandaşların sosyal hayatlarını daha nitelikli hale getirmek hedefiyle Kiltepe Mahallesi’nde hizmete sunulan Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi’ndeki sanatsal ve kültürel kurslara gösterilen ilgi, her geçen gün artmaya başladı. Dört kat üzerinde faaliyetlerine aralıksız devam eden eğitim merkezinde 4 ile 6 yaş aralığındaki çocuklara yönelik başlatılan Erdem Okullarının yanı sıra kuaförlük, gastronomi, halk oyunları, bilgisayar, aşçı yardımcılığı modelistlik, trikotaj, tekstil ara elemanı ve farklı branşlardaki meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kur’an-ı Kerim, gitar, resim, halı dokuma, örgü, robotik kodlama, dron, akıl oyunları ve yazılım kursları düzenleniyor. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi sunduğu kaliteli hizmetler ile toplumdaki deprem travmasının atlatılmasında önemli bir rol oynarken, şehrin farklı noktalarından gelen vatandaşlar buradaki kurslarda hem kaliteli zaman geçiriyor hem de meslek sahibi olarak hayatına farklı bir pencere açıyor. Kursların çok verimli geçtiğini söyleyen kursiyerler, kendilerine bu tür ortamlar sunan Yeşilyurt Belediyesi’ne teşekkürlerini sundular. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi Koordinatörü Ümmü Gülsüm Alkan ise, kurslara yoğun bir talep olduğunu ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit ise, "Yeşilyurt’un fiziksel dönüşümünün yanı sıra vatandaşların sosyal hayatlarını nitelikli hale gelmesinde önemli rol oynayan kültürel ve sanatsal çalışmalara ve meslek edindirme kurslarına ayrı bir önem verdiklerini söyledi.