GENEL - 22 Mayıs 2020 Cuma 17:10

Cuma namazı Kocatepe Camii’nde kılındı

A
A
A
Cuma namazı Kocatepe Camii’nde kılındı

Ankara Kocatepe Camii’nde cuma namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, ‘Bir Ömrü Ramazan Gibi Yaşamak’ başlıklı hutbe irad etti.

Ankara Kocatepe Camii’nde cuma namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, ‘Bir Ömrü Ramazan Gibi Yaşamak’ başlıklı hutbe irad etti.


Covid-19 nedeniyle temsili kılınan cuma namazı, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin’in imametinde eda edildi. Ankara Kocatepe Camii’nde az sayıda katılımla ve tedbirler alınarak kılınan cuma namazı öncesi Şahin, ‘Bir Ömrü Ramazan Gibi Yaşamak’ başlıklı hutbe irad etti. Şahin, hutbesinde şu ifadelere yer verdi:


“Aziz ve Muhterem Müminler!


Yüce Rabbimizin, müminlere lütfu olan Ramazan; bereketiyle, esenliğiyle, rahmetiyle bir ay boyunca bizi kuşattı. İlâhi tedrisatıyla eğitti. Edâ edilen ibadetlerle, kulluğun zirvesine eriştirdi. Ötelerden haber verdiği muştularla, gönüllerimizde ümidi yeşertti. Şimdi ise getirdiği müjdelerle bizi sevindiren rahmet ayına veda etmenin hüznü içerisindeyiz. Ramazan-ı Şerif’in bu son günlerinde her birimizin niyazı, bağışlanmış bir kul olarak Rabbimizin rızasına nail olmaktır. Bu ayda kazandığımız bütün güzel hasletleri bir ömür muhafaza ederek, istikamet üzere hayatımızı idâme ettirmektir. Zira Allah’a kulluk vazifemiz, ‘Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.’ ayetinde buyurulduğu üzere son nefesimize kadar bir ömrü Ramazan gibi yaşamaktır.


Aziz Müminler!


Kur’ân ayı Ramazan’da, hayat rehberimiz Kitâbullâh’ı okumaya ve anlamaya her zamankinden daha fazla gayret gösterdik. Hak ve bâtılın ayrımını daha çok idrâk ettik. Gönül ve zihin dünyamızı Kur’ân’ın nuruyla aydınlattık. Onun uyarılarıyla dünya ve ahiret sorumluklarımızı yeniden hatırladık. Kelâmullâh’ın sadrâ şifa, gönüllere rahmet olduğunu en derinden hissettik. Kurân ahlâkını kuşanmanın ne yüce bir mertebe olduğunu anladık.


O halde geliniz! Kur’ân’ın bize öğrettiği değerleri bir ömür yaşayalım, yaşatalım. Ramazan’dan sonra da Yüce Kitabımızla irtibatımızı koparmayalım. Her gün bir miktar okuyalım. Öğütlerine kulak verelim. Hayatımızı onun ilkeleri doğrultusunda inşa edelim.


Kıymetli Müslümanlar!


Bir ay boyunca tuttuğumuz oruçla irade eğitimi ve sabır imtihanından geçtik. Orucumuzu nefsimizin heva ve heveslerine kalkan eyledik. Her türlü kötülüğe karşı Sevgili Peygamberimizin tavsiyesiyle ‘Ben oruçluyum’ dedik. Kendimizi tutarak elimize, dilimize, kalbimize hâkim olduk. Oruç tutmanın rikkatiyle sevgiyi, şefkâti, merhameti kuşandık. Rabbimizin bize bahşettiği sayısız nimetlere karşı şükrümüzü artırdık.


Öyleyse geliniz! Orucun eğittiği iradelerimizin değerini bilelim. Nefsimizin arzu ve isteklerine karşı kendimizi tutalım. Dilimizi yalan, iftira gıybet, koğuculuk gibi çirkin sözlerden uzak kılalım. Kalbimizi her türlü kin, haset, nefret, bencillik, öfke gibi kötü duygulardan arındıralım. Ailemize, çevremize ve bütün mahlûkâta şiddetle değil, merhametle yaklaşalım. Zihnimizi hakikat, gönlümüzü muhabbet üzere tutalım.


Değerli Müminler!


Ramazan’da can u gönülden edâ ettiğimiz ibadetlerle Cenâb-ı Hakk’a olan kurbiyyetimizi artırmaya çalıştık. Bu ibadetlerden birisi de ‘Secde et ve Rabbine yaklaş.’ ayetinde buyurulduğu üzere namazdır. Bu sene camilerimizde terâvih namazlarını birlikte edâ edememenin üzüntüsü içerisindeydik. Fakat evlerimizde aile fertlerimizle cemaat oluşturarak hanelerimizi mescide çevirmenin sevincini ve coşkusunu yaşadık. Ailece kıldığımız namazlarla çocuklarımızda namaz bilinci oluşturduk. Namazın, Rabbimizle buluşma anı olduğunu kalben hissettik.


Şimdi geliniz! Yüce Rabbimizin ‘Ailene namazı emret; kendin de ona sabırla devam et. Emri gereği aile fertlerimizle birlikte ‘dinimizin direği’ olan namazlarımızı kılmaya özen gösterelim. Gözümüzün nuru, gönlümüzün süruru olan namazı, günlük telaşlarımız arasına sıkıştırmayalım. Aksine bütün bu hengâmeden kaçmak için ona sığınalım. Namazı, zikir ve şükür vesilesi kılalım.


Aziz Müslümanlar!


Hayır hasenatı çoğaltma mevsimi olan rahmet ayında, Allah’ın bize ihsan ettiği maddî mânevî nimetlerden, ihtiyacı olan kardeşlerimize ikrâm ettik. İnfakla iyilikleri çoğalttık, kalplerimizi birleştirdik. İnfakın verdikçe bereketlenen bir iyilik damarı olduğunu gördük. Daha çok biriktirme ve tüketme hırsımıza, infakla dur dedik. Allah Resûlü (s.a.s)’in, ‘Her iyilik bir sadakadır.’ hadis-i şerifini ilke edinerek, nice iyilikler biriktirdik.


Geliniz! Malımızı, ilmimizi, sevgimizi, şefkatimizi, tecrübemizi, emeğimizi kardeşlerimizle paylaşmayı sürdürelim. Tüm hayatımızı, infak bilinciyle yaşayalım. Mümin kardeşimizin derdiyle dertlenip, hayır duasını alalım. Sadakalarımızla kazalardan, belalardan, hastalıklardan korunalım. İnfak anlayışıyla güzîde vatanımızın dört bucağından, yedi kıtaya uzanan gönül köprüleri kuralım. Şu fânî dünyada yaptığımız iyiliklerle kubbede hoş bir sadâ bırakalım.


Muhterem Müminler!


Mağfiret ayında merhametlilerin en merhametlisi olan Yüce Allah’a iltica ettik. İşlediğimiz günahlardan pişman olup, Gaffâr olan Rabbimizden af diledik. Settâr ismiyle ayıplarımızı, kusurlarımızı örtmesini niyaz ettik. Rahmân’ın katında affa mazhar olmanın, O’nun kullarını affetmekten geçtiğini öğrendik. Dargın olduğumuz mümin kardeşimizi bağışlayarak, affetmenin şerefine nail olduk.


O halde, Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in, ‘Bir daha dönmemek üzere günahı terk etmek’ olarak nitelendirdiği nasuh tevbemizi bozmayalım. Tevbeyle yeni açtığımız tertemiz sayfamızı salih amellerle süsleyelim. Cenab-ı Hakk’ın kıyamet gününde kusurlarımızı örtmesini istiyorsak öncelikle biz birbirimizin kusurlarını örtelim. Mümin kardeşlerimizi en güzel üslupla ve özel olarak uyarıp günahlarını asla ortaya dökmeyelim. Hataları affederek, aramızdaki gönül mesafelerini kaldıralım.


Değerli Müslümanlar!


Ramazan ayında manevî duygularımız yoğunlaştı. İbadetlerimiz, hayır hasenatımız arttı, hamdolsun! Ancak kulluk vazifemiz sadece bu mübarek ayla sınırlı değildir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.s), ‘Allah’a en sevimli gelen amel, az da olsa devamlı olanıdır.’ buyurmaktadır.


Kulluk sorumluluğumuzun bir ömür devam ettiğini unutmayalım. Takva bilinciyle her an kendimizi Allah’ın huzurunda hissederek davranışlarımıza yön verelim. O’nun emir ve yasaklarına riayet ederek dünyada mutluluğa, ahirette kurtuluşa erelim. ‘Ey iman edenler! Allah için takva sahibi olun. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın!’ ayetine kulak verip, ebedi hayatımız için bugünden hazırlık yapalım.


Kıymetli Müminler!


On bir ayın sultanı Ramazan’da edâ ettiğimiz ibadetlerle, Cenâb-ı Hakk’a yakınlığımızı artırdık. Bu yakınlığı kaybetmeyelim. Rahmet ayında tattığımız kulluk lezzetini, gönül huzurunu, bir ömre yayalım. İşte o zaman dünya hayatımız Ramazan, ahiretimiz de bayram olacaktır.


Hutbemi Peygamber Efendimizin (s.a.s) şu duasıyla bitiriyorum: ‘Allah’ım! Her işimin koruyucusu olan dinim ile beni ıslah eyle, kurtuluşa erdir. İçinde yaşadığım, geçimimi sağladığım dünyamı benim için ıslah eyle, hayırlı kıl. Gidip ebedî yaşayacağım ahiret hayatımı benim için hayırlı eyle. Hayatımda her türlü hayrı ziyadesiyle ihsan eyle. Ömrümü de her türlü şerlerden muhafaza eyle.’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Vali Dallı’dan vatandaşlara, ev ve orman yangınlarının önlenmesi için önemli çağrı Kastamonu’da Nisan ayında yapılan güvenlik çalışmaları ile ilgili açıklama yapan Vali Meftun Dallı, orman yangınları ile sürekli olarak yaşanan ev yangınlarının önlenmesi için vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Kastamonu Valisi Meftun Dallı, düzenlenen güvenlik toplantısının ardından Nisan Ayında Kastamonu’da İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan çalışmalarla ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Yılın ilk 4 ayında, geçen yıla göre kişiye yönelik işlenen suçlarda yüzde 7,9’luk bir düşüşün olduğunu söyleyen Vali Dallı, suçun önlenmesine yönelik polis ve jandarma ekiplerinin çalışmalarını gece gündüz demeden sürdürdüğünü belirtti. Vatandaşlara da çağrıda bulunan Vali Dallı, yaz döneminde yaşanabilecek orman yangınları ile özellikle köylerde ve ahşap evlerde sürekli olarak çıkan yangınlarla ilgili alınması gereken önlemlere dikkat çekti. “Vatandaşlarımızdan elektrik tesisatlarını yenilemelerini istirham ediyoruz” Kastamonu’da sık sık ev yangınlarının yaşandığını ifade eden Dallı, “Bunların önde gelen sebebi elektrik tesisatlarından kaynaklanan sorunlar. Diğer sebepler arasında soba ve bacalar önemli yer alıyor. Elektrik tesisatlarının birçoğu 1970’li, 1980’li yıllarda yapılmış tesisatlar. Bunlar zaman içerisinde gelişen cihazları kaldıramıyor. Bu tesisatlar yükü kaldıramayınca yangınlar meydana geliyor. Köy evlerimizdeki kemirgenlerin kablolara zarar vermesi yangınların meydana gelmesine neden oluyor. Bu tesisatların yenilenmesi için verilen destekler var. Vatandaşlarımızdan istirhamımız özellikle köy ve ahşap evlerdeki tesisatların yenilenmesi konusunda hassasiyet göstermeleri. Bu evler dedelerinden, babalarından kalan evler. Burada hatıralarımız var. Bir yangın durumunda bu hatıralar birden gidiyor. Sadece maddi zararlar değil, manevi zararlar da söz konusu. Ev yangınlarını azaltmak konusunda elbirliği yaparsak bunun sonucunda mutlu oluruz diye düşünüyorum” dedi. “Yangın çıkmadan önce tedbir almak son derece önemli ve kıymetli” Orman yangınlarının yüzde 87’sinin insan kaynaklı olduğunu kaydeden Dallı, “İlimizin yüzde 70’i ormanlarla kaplı. İklim değişikliğinin sebep olduğu sıcaklık artışları, düşük nem gibi faktörler son yıllarda orman yangınlarında çok ciddi artışa sebep olmakta. Son 10 yıllık yangın istatistiklerine göre orman yangınlarının yüzde 87’si insan kaynaklı, yüzde 13’ü doğal sebeplere bağlı. Yanan orman alanlarının yüzde 99’u da insan kaynaklı yangınlarda yanıyor. Bu konuda yapacağı pek çok şey var. Bunlardan bir tanesi insan kaynaklı sebepleri ortadan kaldırmak. Yangın çıkmadan önce tedbir almak son derece önemli ve kıymetli. Bir örnek vereyim, ormanlarımızda piknik alanları dışında ateş yakmayı yasaklıyoruz. Ama insanlarımız yine gidiyor. Gittiklerinde ateş yakmamaları gerekiyor. Yakıldıysa, rica ediyoruz, söndüğünden emin olsunlar. Piknik alanları dışında bu tarz şeylere yönelmemiz gerekiyor. Yolda giderken, aracın camından sigarasını söndürmeden vatandaşlarımız dışarı atıyor. Atılan o sigara izmaritinden başlayan yangının ormanlarımıza sirayet etme riski son derece yüksek. Kıymetli hemşehrilerimiz köyde temizlik yapıyor, topladıklarını yakmaya çalışıyor ama bunun ormana sıçramasını öngöremiyor. Bu ve benzeri konularda herkesin dikkatli ve duyarlı olmasını istirham ediyorum” die konuştu. “Dört ayda oplam 3 bin 926 şahsın yakalanması sağlandı” Nisan ayında güvenlik, asayiş ve bilgilendirme konularında yapılan çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Vali Dallı, “Kastamonu il merkezi ve 19 ilçede asayiş, güvenlik, trafik ve genel konularda, önleyici hizmetlerimize, denetimlerimize, bilgilendirme çalışmalarımıza ve sosyal sorumluluk projelerimize devam ediyoruz. Kastamonu genelinde Nisan ayında 568 bin 946 şahıs sorgulandı, 127 umuma açık iş yeri, 20 günlük konaklama yeri kontrol edildi. Yapılan çalışmalarda 25 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet kurusıkı tabanca, 13 adet ruhsatsız tüfek ele geçirildi. Aranan şahıslara yönelik çalışmalarda, 2024 yılının ilk dört ayında 2 bin 558’i ifade, bin 368’i hapis cezası olmak üzere toplam 3 bin 926 şahsın yakalanması sağlandı. Yapılan çalışmalar neticesinde kişilere karşı işlenen suçlarda yılın ilk dört ayında 2023 yılına göre yüzde 7,9’luk bir düşüş meydana geldi. Kişilere karşı işlenen suçları aydınlatma oranımız yüzde 98,2 oldu. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise yüzde 25’lik bir düşüş oranımız var. Devlete ve millete karşı işlenen suçlar ile topluma karşı işlenen suçlarda ise aydınlatma oranımız yüzde 100. Kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik İçişleri Bakanlığımızca hayata geçirilen KADES uygulaması üzerinden Nisan ayında 128 ihbar aldık ve çok hızlı bir şekilde müdahale ettik. KADES bilgilendirme çalışmalarında bin 92 kişiye ulaştık, vatandaşlarımızı bilgilendirdik” şeklinde konuştu. Uyuşturcu tacirlerine göz açılmıyor Uyuşturcu ticareti ve kullanımının önlenmesine yönelik yoğun bir çalışma yürütüldüğünü söyleyen Dallı, “Narkotik suçlarla mücadele kapsamında 44 operasyonda 76 şüpheli şahıs yakalandı. Yakalanan şahıslardan 5’i adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 13 şahıs tutuklanarak Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi. Yapılan operasyonlarda bin 145 sentetik ecza hapı, 208,78 gram metamfetamin, 32 adet ecstacy, 1,34 gram bonzai, 27 kilo 231 gram esrar, 461 kök kenevir ele geçirildi. Halkımızın huzuru gibi uyuşturucuya asla geçit vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızdan uyuşturucu satışı veya kullanımına şahit olduklarında veya şüphelendiklerinde ihbar etmelerini bir kez daha istirham ediyoruz. İhbarcı bilgileri kesin surette saklı kalacaktır: Kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele çalışmaları kapsamında ise 29 operasyonda 103 şahıs yakalandı. Şahıslardan 24’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 26 şahıs tutuklanarak Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Yapılan operasyonlarda 22 adet ruhsatsız tabanca, bin 151 adet çeşitli çaplarda fişek, 5 adet ruhsatsız tüfek, 3 adet kurusıkı tabanca, 24 adet şarjör, 5 bin 755 Amerikan doları, 12 bin 600 euro, 97 bin 800 TL, 342 gram altın, 15 adet Cumhuriyet altını, 4 adet çeyrek altın ile çeşitli marka ve modellerde 15 adet araç ele geçirildi. Bu alanda da çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Trafik denetimlerinde sivil denetim aracı ile denetimlere ağırlık vermeye başladık” Trafik çalışmaları ile ilgili de bilgi veren Dallı, “Nisan ayında jandarma ve polis trafik birimlerimizce 75 bin 415 araç sürücüsü denetlendi. Ramazan Bayramı tatilinin 9 günlük olması sebebiyle trafik birimlerimize diğer birimlerden araç ve personel takviyesi yaparak güzergahlarımızda üst seviyede hizmet vermeye çalıştık. Arkadaşlarımızın herbiri üstün görev bilinciyle görevlerini yerine getirdiler, hepsine teşekkür ediyorum. Toplumda trafik bilinci ve yaşanan olumsuzluklara ve çözüm yollarına odaklanarak farkındalık oluşturmak amacıyla tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Mayıs ayının ilk cumartesi günü Karayolları Trafik Güvenliği Günü, takip eden hafta ise Trafik Haftası olarak kutlanmakta. Bu yıl 4-10 Mayıs tarihleri arasında kutlanan haftada birçok etkinlik düzenledik. 6 Mayıs günü Cumhuriyet Meydanımızda düzenlediğimiz etkinlikle vatandaşlarımızla bir araya geldik. Jandarma ve polis ekiplerimiz hafta boyunca bilgilendirme ve denetimlerine devam etti. Havaların ısınması ile motosiklet kullanımında artış meydana geldi. Biz de bununla birlikte motosiklet denetimlerine ağırlık verdik. Denetimlerde en çok karşılaştığımız konu, kask kullanılmaması. Motosiklet sürücüleri ile birlikte yolcuların da kask takması zorunlu. Önümüzdeki süreçte bu denetimlerimize daha da ağırlık veriyoruz. Bir konu da vatandaşlarımızı rahatsız edecek şekilde ses çıkartan araçlar ile yüksek sesle müzik yayını yapan sürücüler. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok. Ekiplerimiz bu yönde de denetimlerini arttırarak devam ettirerek bunlara müsade etmeyecek. Kural ihlali yapıp sosyal medya hesaplarından paylaşan sürücülere yönelik de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Trafik denetimlerinde sivil denetim aracı ile denetimlere ağırlık vermeye başladık. Başta hız olmak üzere, diğer sürücülere saygı göstemedden araç kullanan, sık sık şerit değiştiren, kırmızı ışık kuralına uymayan, cep telefonu ile konuşan araç sürücülerine gerekli işlemler uygulanıyor. Bu denetimlerimizdeki tek amacımız algılanan yakalanma riski duygusunu arttırarak trafik kurallarına tam uyumu sağlamak” dedi. Vali Dallı, Nisan ayında 212 çocuğa trafik kuralları ile ilgili eğitim verildiğini ve Trafik Eğitim Parkuru’nda 162 çocuğa trafik şuurunun aşılanmaya çalışıldığını belirtti. Siber suçların önlenmesine yönelik yürütülen çalışmalarla ilgili de konuşan Vali Dallı, “Nisan ayında 19 olayla ilgili 34 şahsın tespiti yapıldı. 55 araştırma raporu düzenlendi, 2 adreste el konma işlemi yapıldı, 72 dijital materyalin incelemesi gerçekleştirildi. SİBERAY bilgilendirilmesi kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarda afiş çalışması, vatandaşlarımızın yoğun bulunduğu alanlarda bilgilendirilmeler yapılarak, Nisan ayında 700’den fazla kıymetli hemşehrimize ulaşıldı. Toplum destekli polislik çerçevesinde Nisan ayında 20 okulumuza, 14 kurumumuza ziyaret gerçekleştirildi. Düzenlenen 12 eğitimle 2 bin 268 kişiye bilgi verildi. Göçmen kaçakçılığı çerçevesinde de Nisan ayında 3 kişi sınır dışı edildi, 20 adres tarikatı yapıldı, 262 vatandaşımız da bilgilendirildi” diye konuştu.
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”