POLİTİKA - 23 Temmuz 2025 Çarşamba 21:54

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak, Türkiye’yi girdiği bu tarihi yoldan geri döndüremeyecek"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak, Türkiye’yi girdiği bu tarihi yoldan geri döndüremeyecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak, Türkiye’yi girdiği bu tarihi yoldan geri döndüremeyecek. Terörsüz Türkiye süreciyle acı ve gözyaşıyla dolu dönemi kapatacak; kardeşliğin, refahın, kalkınmanın olduğu bir dönemin kapılarını ardına kadar açacağız" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polis Akademisi Başkanlığında gerçekleştirilen Polis Akademisi Mezuniyet Töreni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, akademideki eğitimlerini başarıyla nihayete erdiren öğrencileri tebrik ederek, genç polisleri titizlikle eğiten, bilgi ve tecrübeleriyle öğrencileri hayata hazırlayan eğitimcilere, yöneticilere de teşekkür etti. Geçtiğimiz hafta 15 Temmuz’da FETÖ’cü hainler tarafından şehit edilen özel harekat kahramanlarını anmak üzere yine Gölbaşı’nda olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O gece istiklal ve istikbalimiz uğrunda canlarını feda eden vatan evlatlarını yine rahmetle andık, gururla hatırladık.Her biri için dualar ettik. Aziz ruhlarına Fatiha’larımızı gönderdik. Bu vesileyle 1071’den bugüne kanlarını al bayrağımızın rengi yaparak bu toprakları bize vatan kılan her bir şehidimizi rahmetle yad ediyorum.Vatan için canlarını ortaya koyarak mücadele eden tüm gazilerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyor, her birine hayırlı, sağlıklı, bereketli ömürler diliyorum. Şehit ve gazilerimizi yetiştiren anne ve babaların o mübarek ellerinden öpüyorum. Her birine hürmetlerimi sunuyorum. Her karışında bir yiğidin yattığı bu topraklar dünyanın en büyük şehitliğidir. Burası şüheda yurdudur. Gaziler otağıdır. Erenler diyarıdır. Millet olarak asırlardır şehitlerimizle yaşıyoruz. Şehitlerimizle yürüyoruz. Şehit ve gazilerimizin emanetine canımız pahasına sahip çıkacağız. Devletimizi milletimizi birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek için elimizle birlikte gövdemizi de gerektiğinde taşın altına koyacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Şehitlerimizin asil ruhlarını şad kılsın" dedi.


Polis Akademisi’nin farklı birimlerindeki eğitimlerini tamamlayan toplam 8 bin 238 öğrencinin mezuniyet sevinçlerine ortak olduklarını belirten Erdoğan, "Polis Akademisi Eğitim Merkezinden 162, Polis Meslek Yüksekokulumuzdan 2 bin 441, Polis Meslek Eğitim Merkezimizden de 5 bin 604 kardeşimiz yeni görevlerine başlamak üzere emniyet teşkilatımızın kadrolarına katılıyor. Milletimizin huzur ve emniyeti için yüksek bir vazife şuuruyla çalışacak siz kardeşlerimi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Her birinize şimdiden üstün başarılar diliyorum. Aynı şekilde Azerbaycan, Endonezya, Filistin, Kırgızistan, Kongo, Maldivler, Moğolistan, Ruanda ve Somali’den gelerek burada öğrenim gören 32 öğrencimizi de tek tek kutluyorum. Akademide edindikleri bilgi ve tecrübeleri ülkelerinin polis teşkilatında en iyi şekilde değerlendireceklerine inanıyorum. Bu kardeşlerimizden ailelerine, arkadaşlarına, dostlarına bizden kucak dolusu selam götürmelerini de hasreten rica ediyorum" diye konuştu.


Türkiye’nin emniyet hizmetleri alanında çok köklü ve kurumsal bir geçmişe sahip olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene polis teşkilatının 80. kuruluş yıl dönümünün kutlandığını, Polis Akademisi’nin ise 146. yılını idrak ettiklerini kaydetti. Erdoğan, "Bünyesindeki fakültelerle, enstitülerle, meslek eğitim merkezleri ve yüksekokullarla Polis Akademimiz emniyet teşkilatımızın adeta bel kemiğini oluşturuyor. Buradan yetişen vatan evlatları ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında Türk polisine yakışır şekilde özveriyle çalışıyor, devletine ve milletine başarıyla hizmet ediyor. Polis Akademimiz emniyet teşkilatımıza nitelikli ve şuurlu personel kazandırmanın yanında eğitim ve araştırma faaliyetleriyle, ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle çok kıymetli işler yapıyor" değerlendirmesinde bulundu.


Görevlerine başlayacak polislere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu hakikati asla unutmamalarını istiyorum. Sevgili genç kardeşlerim, üzerinizdeki üniformalar hiç tereddüt etmeden şehadete yürüyen yiğitlerin kıyafetidir. Taşıdığınız kimlikler bu ülkenin huzur ve emniyetinin tapu senetleridir. İstisnasız hepiniz güvenlik güçlerimizin her bir mensubu bu milletin gözbebeğidir, geleceğimizin güvencesidir. Ülke genelinde asayişi temin eden, terörle etkin şekilde mücadele eden, çetelere, mafyalara, katillere, zehir tacirlerine, trafik magandalarına ve siber zorbalara göz açtırmayan, toplumsal huzurumuza kastedenlerin yakasına yapışan her bir polisimizle iftihar ediyoruz. Ülkemizin selameti için mesai mefhumu gözetmeden 7-24 görev başında olan tüm kardeşlerime buradan teşekkür ediyorum. Rabbim sizleri korusun. Her türlü tehlikeden müberra eylesin" ifadelerini kullandı.


Polislerin zor ve çetin çalışma şartları olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Sizler kimi zaman en çetin arazilerde en çetin koşullarda görev yapacaksınız. Bazen en kritik operasyonlar en hayati misyonları icra edeceksiniz. Ne olursa olsun milletimizin duasının, devletimizin desteğinin sizlerle olacağını bir an olsun aklınızdan çıkarmayacaksınız. Unutmayın adaleti yaşatırsanız, millet size sahip çıkar. Hakkı gözetirseniz, devlet size omuz verir. Vicdanla davranırsanız, bu aziz millet sizi hep başının üstünde taşır. Bakınız Polis Akademimizin logosundaki çift başlı kartal bizim sınırları aşan cihan şumul anlayışımızı, koç boynuzu gücümüzü, cesaretimizi, kahramanlığımızı, sekiz köşeli yıldız da liyakat ve ehliyetimizi temsil ediyor. Meslek hayatınız boyunca sizlerden bu değerleri kendinize daima rehber edinmenizi bekliyorum" açıklamasını yaptı.


Bugüne kadar emniyet teşkilatının her türlü ihtiyacını giderme noktasında azami hassasiyet gösterdiklerini, çalışma şartlarının düzenlenmesinden özlük haklarının iyileştirilmesine, teçhizat ve lojistik temininden insan kaynaklarının geliştirilmesine polislere daima destek olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yakın zamanda Emniyet Hizmetleri Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yaptığımız değişiklikle polislerimizin atamalarını görev puanlarına göre yapmaya başladık. Polislerimizin emeğini ön planda tutan şeffaf adil ve aile huzurunu gözeten bu düzenleme için İçişleri Bakanımızı ve ekibini tebrik ediyorum.Yine 19 Mart yolsuzluk operasyonu sonrasında sokakları karıştırmaya yönelik provokasyonlarda maruz kaldıkları onca harekete, kışkırtmaya, asitli, baltalı saldırılara rağmen soğukkanlılıklarını muhafaza eden emniyet güçlerimizi kutluyorum. Burada şunu da açık ve net söylemek istiyorum. Polis demek geceyi nöbetle karşılamak, bayramı karakolda geçirmek, kendi çocuğunun en özel gününde başka çocukların güvenliğini sağlamak demektir" diye konuştu.


"Polis demek, her an hukukun emrinde, adaletin izinde milletin ve devletin hizmetinde olmak demektir" diyen Erdoğan, "Polislerimizin nasıl bir fedakarlıkla çalıştığını çok iyi bilen bir siyasetçiyim. Bu vatan için, bu millet için, toplumun esenliği, emniyeti için nasıl yüksek bir vazife bilinciyle mücadele ettiğinizin en yakın şahidiyim. Hal böyleyken hırsı aklını esir almış kimi siyasilerin polisimizi mesnetsiz iddialarla rencide ettiklerini görüyoruz. Çıkmışlar polisin suçüstü yaptığı bir rüşvet rezaletini aklamak için kumpas yalanına sarılıyorlar. Elimizde şu kadar saatlik video kaydı var diyorlar. Sadece polislerimizi değil, rüşvetin peşine düşen hakim, savcılarımızı da töhmet altında bırakıyorlar.Bünyelerini sarmış yolsuzluk virüsünü temizlemek rüşvetçilerle mücadele etmek yerine bu milletin tertemiz evlatlarının şerefiyle oynuyorlar. Bakın bunun adı siyaset değildir. Çamur at izi kalsın pişkinliğidir. Madem elinde 32 saatlik video kaydı var, sağda solda konuşacağına versene mahkemeye. Öyle ya. Ortada size karşı kurulmuş bir kumpas varsa toplarsın delillerini, gidersin mahkemeye kumpasçılardan bunun hesabını sorarsın. Ama bunu yapmıyorsan, söylediklerini ispat edemiyorsan, müfteri olarak anılmaktan kurtulamazsın. Rüşvetçileri adaletten kaçırmak için hiç kimse polise, yargı mensuplarına iftira atamaz. Bühtan edemez. Onları meydanlarda hedef gösteremez. Biz buna izin vermeyiz. Biz bu kirli siyaset tarzını, bu sorumsuz siyaset anlayışını reddediyoruz. Herkesi özellikle de ana muhalefeti, emniyet ve yargı camiamıza karşı daha vicdanlı, daha özenli bir dil kullanmaya davet ediyorum" dedi.


"Bir yandan yolsuzluk çarklarını teker teker parçalarken, diğer yandan da ülkemizi terör belasından kurtaracak adımlar atıyoruz. Terörsüz Türkiye sürecimizle acı ve gözyaşıyla dolu bir dönemi inşallah kapatacak, merkezinde kardeşliğin, huzurun, refahın, kalkınmanın olduğu yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar açacağız" açıklamasını yapan Erdoğan, "Unutmayın, nazlı hilalin gölgesinde, ezan-ı Muhammedilerin huzur veren ikliminde, 86 milyon hep birlikte güven içinde kardeşçe yaşayacağız. Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak Türkiye’ye girdiği bu tarihi yoldan geri döndüremeyecek. Cenabı Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle bugün mezuniyet sevinci yaşayan 8 bin 238 polisimizin tamamını bir kez daha tebrik ediyorum. Sizleri yetiştiren ailelerinize, hocalarınıza, amirlerinize, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde ülkelerine ve teşkilatlarına hizmet edecek 32 kardeşimizi ayrıca kutluyorum" ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, hitaplarının ardından dereceye giren öğrencilere diplomalarını takdim etti. Mezunların yemin töreni sonrasında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dereceye giren Filistinli öğrenciyi de tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kısa bir sohbet eden öğrencinin duygulandığı görüldü.


Mezuniyet törenine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ömer İleri, Hüseyin Yayman, Ahmet Büyükgümüş, Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Murat Balcı, çok sayıda öğrenci yakını katıldı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak, Türkiye’yi girdiği bu tarihi yoldan geri döndüremeyecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.