POLİTİKA - 01 Temmuz 2025 Salı 17:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir, biz bunun takipçisi olacağız"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir, biz bunun takipçisi olacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir, biz bunun takipçisi olacağız" dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. AK Parti olarak istişare geleneklerini istikrarlı bir şekilde sürdürdüklerini belirten Erdoğan, "Grup toplantılarımızla, Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantılarımızla milletvekillerimizle bir araya geldiğimiz özel toplantılarla meselelerimizi değerlendiriyoruz. Ülkemizin ve dünyanın gündemindeki konuları Kabinemizde iki haftada bir düzenli olarak etraflıca ele alıyoruz. Aynı şekilde özel gündemli toplantılar aracılığıyla Türkiye’nin karşılaştığı tehdit ve tehlikelere çözüm yolları geliştiriyoruz" ifadelerini kullandı.


Milletvekilleriyle Kabine üyeleriyle ve Genel Merkez Yönetimini bir araya getirdikleri kahvaltılı sohbet formatındaki toplantının sonuncusunu bu sabah gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Şehirlerimizin sorunlarına, sıkıntılarına, taleplerine dair hususları ilk elden dinleme imkanı bulduk. Bütün bunlara ilaveten dar veya geniş katılımlı toplantılarla istişare mekanizmasını en verimli, en etkili şekilde işletiyoruz. Partimizin kuruluşundan itibaren bu konudaki hassasiyetimizi her zaman muhafaza ettik. Hem partimize hem ülkemize hem de dış politikaya dair her meseleyi açık yüreklilikle konuşuyor, tartışıyor, kararlarımızı buna göre alıyoruz" diye konuştu.


AK Parti geleneği olarak yıllardır Türk siyasetinde dikkatle takip edilen Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantısının 32’ncisini inşallah 11-13 Temmuz tarihleri sırasında inşallah gerçekleştireceklerini aktaran Erdoğan, "Kampımızı bir istişare zemini olmanın ötesinde AK Parti’nin yeni dönem yol haritasının şekilleneceği bir ortak akıl platformu olarak görüyoruz. Kızılcahamam kampından inşallah güçlenerek, yenilenerek, tazelenerek, enerji ve ilham toplamış olarak çıkacağız" ifadelerine yer verdi.



"Koltuk için, makam için, unvan için bu görevlere aday olmadık"


Genel merkezinden mahalle ve köy temsilciliğine kadar her seviyede teşkilatla yekvücut olarak uyum ve koordinasyon içinde her zamankinden daha kararlı bir şekilde yollarında ilerlediklerini vurgulayan Erdoğan, "Milletimiz şu gerçeği çok net biçimde görüyor: AK Partili kadrolar olarak biz kavga edenlerden değil, istişare kültürünü ve kardeşlik hukukunu yüceltenlerdeniz. Birbirinin ayağını kaydıran, birbirine kumpas ve tuzak kuran değil, aynı davaya, aynı ideale gönül veren bir hareketiz, böyle bir teşkilatız. Bakın bizi çıkarlarımız bir araya getirmedi, bizi siyasi ikbal hevesimiz bu çatı altında buluşturmadı. Koltuk için, makam için, unvan için bu görevlere aday olmadık. Biz sadece halka hizmet ederek Hakk’ın rızasını kazanmak için buradayız. Milletimize hizmetkarlık yapmak için AK Parti’deyiz. Merhum Arif Nihat Asya ne güzel söylemiş; ‘İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz.’ İşte biz de gönüller arasında köprü olmak için bu çatı altındayız. 86 milyonun birliğini, dirliğini, kardeşliğini güçlendirmenin gayretindeyiz" şeklinde konuştu.



"Bu kadroya durmak, duraksamak, rehavete kapılmak yakışmaz"


14 Ağustos 2001’den bu yana ortak bir gaye için, ortak hedefler, ortak dertler ve meseleler için omuz omuza mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, "Bu mücadeleyi de hamdolsun alnımızın akıyla veriyoruz. Millete aşkımızı, aziz ve asil milletimize sevdamızı büyüterek bıkmadan, usanmadan, engeller karşısında yılmadan, önce Türkiye şiarıyla yola kararlılıkla devam edeceğiz. Şunu herkes bilsin, herkes anlasın: Bu kadroya durmak, duraksamak, rehavete kapılmak yakışmaz. Bize teveccühüne ve güvenine mazhar olduğumuz milletimizle aramıza mesafe koymak, hele hele duvar örmek asla yakışmaz. İnşallah önümüzdeki ay 24’üncü yaşımızı kutlayacağız. Yaklaşık 24 yıldır bu partiye kibri, tekebbürü, millete tepeden bakmayı yaklaştırmadık. İnşallah bundan sonra da yaklaştırmayacağız. Milleti hor görenlerden, milleti yok sayanlardan, milletin dertlerine kulak tıkayanlardan olmadık. İnşallah bundan sonra da olmayacağız. Türkiye’ye hizmet aşkımızı yitirmedik, bundan sonra da yitirmeyeceğiz. Bizim yerimiz milletimizin yanıdır, bize oy versin veya vermesin 86 milyonun tamamı öz be öz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır" dedi.



"AK Parti milletin partisidir, bu teşkilat bizatihi bu aziz milletin teşkilatıdır"


Kendilerinin millet için var olduklarını millet neredeyse hep orada olacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Millet ne istiyorsa onu yapacak, onu hayata geçireceğiz. AK Parti milletin partisidir, bu teşkilat bizatihi bu aziz milletin teşkilatıdır. Şurası çok önemlidir: Biz elitlerin, seçkinlerin değil, her zaman garip gurebanın, fakir fukaranın, kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduk. Yoksulları, garipleri, yolda kalmışları samimiyetle kucakladık, ellerinden tutup kaldırmanın mücadelesini verdik. Bugün de aynı çizgide siyaset yapıyoruz, ülkemizin her sokağından, her sokakta yaşayan her bir vatandaşımızdan başkanı olduğumuz şehrin sakinlerinin hepsinin derdinden, sıkıntısından, şikayetinden haberdar olmak bizim için öncelikli vazifemizdir" açıklamalarında bulundu.


Yaz aylarını teşkilat olarak fırsata çevireceklerini söyleyen Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti:


"Buna hazır mıyız? Artık bu yaz mevsimi bizim için mevsimlerden bir mevsim olmayacak. Çok çalışacağız ve kapı kapı inşallah dolaşacağız. Vatandaşlarımızla hemhal olacağız. Merkezimizin farklı birimleri, teşkilatımızın yaz mevsimini en iyi şekilde değerlendirmesi amacıyla çeşitli programlar hazırladı. Geçen sene yaptığımız ve oldukça verimli geçen Türkiye Buluşmalarını Türkiye Yüzyılı Buluşmaları temasıyla inşallah devam ettiriyoruz. Bakanlarımız, Genel Başkan Yardımcılarımız, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimiz ve milletvekillerimiz 81 ilimizi ziyaret edip teşkilat mensuplarımızla sivil toplum kuruluşlarımızla, iş dünyamız ve halkımızın çeşitli kesimleriyle bir araya gelecekler. Yaz boyunca partimizin olmazsa olmazı danışma meclislerimizi de ara vermeden ve mümkün olan en yüksek katılımla gerçekleştireceğiz. Yaz süresince gençlere yönelik belediyelerimizin düzenleyeceği etkinlikleri ‘Yaz Seninle Güzel’ başlığı altında topladık."


2028 seçimlerinde 5,6 milyon gencin ilk kez oy kullanacağını bu gençlerin 2 milyonu hâlihazırda AK Parti belediyelerin sınırları içerisinde yaşadıklarına dikkat çeken Erdoğan, "2025 yılı yaz aylarında gençlere yönelik çalışmalarla 750 bin gencimize ulaşmayı hedefliyoruz. Kendi belediye sınırları dışında ikamet eden gençlerin de bu çalışma ve faaliyetlerden haberdar olmalarını sağlayacağız. Yaz dönemlerinde Kadın Kollarımız ve Gençlik Kollarımız da sahaya inecekler, son derece önemli çalışmalara imza atacaklar. Kabinesiyle, Genel Merkeziyle, kurullarıyla, milletvekilleriyle, ilçe-belde, hepsinden öte il teşkilatlarıyla, belediyesiyle hep beraber tam kadro sahada olacağız. Milletimizle gönül bağımızı güçlendirecek, serzenişlerini dinleyecek, hayır dualarını almaya özellikle gayret göstereceğiz. Yaz dönemini muhalefetle aramızdaki farkı açmak için bir fırsat olarak hep beraber kullanacağız. Yine bu süreçte muhalefetin sürekli köpürttüğü yalan ve iftiraların önünü delilleriyle, belgeleriyle, vatandaşlarımıza doğruları anlatarak keseceğiz. Belediye ve il başkanlarımız başta olmak üzere sizlerden bu faaliyetlere gereken önemi vermenizi, bu faaliyetlerin en yüksek verimle hayata geçirilmesi için özveriyle çalışmanızı beklediğimi ifade ediyorum" diye konuştu.



"Kimse kusura bakmasın, muhalefet hizmet yarışında bizim elimize su bile dökemez"


Bu programların kendilerinin milletin görüşlerini doğrudan öğrenme imkânı sunarken, aynı zamanda hizmetlerini anlatma fırsatı da bahşettiğini bildiren Erdoğan, "Hizmet, eser, yatırım, icraat ve proje noktasında Cumhuriyet tarihinin en başarılı kadrosu işte buradadır, bu salondadır. Her alanda Cenab-ı Allah’a hamdolsun, bizden önce yapılanların katbekat fazlasını ifade ederken 23 yılda biz ülkemize kazandırmayı başardık. Ulaştırmada, sağlıkta, eğitimde, ticarette, savunmada, tarımda ve daha birçok başlıkta merhum Özal’ın tabiriyle ‘Türkiye’ye çağ atlattık.’ Kimse kusura bakmasın, muhalefet hizmet yarışında bizim elimize su bile dökemez. Bizim herhangi bir belediye başkanımızın vizyonu, çalışkanlığı, hizmet tutkusuyla muhalefetten kimse boy ölçüşemez. Bakın bunu laf olsun, polemik olsun diye de söylemiyorum. Türkiye’yi adım adım birçok defa gezmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. İllere, ilçelere gittiğimizde AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyelerinin farkını çok net biçimde görebiliyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı belediyelerinde icraat var, eser var, 7-24 çalışma var. Şehirlerini güzelleştirme mücadelesi var. Meydanlarda verdiği sözü tutma şuuru var. Emanetin hakkını hizmet siyasetiyle ödeme iştiyakı var. Bizim belediyelerimizde şikâyet etmek değil, çözüm üretmek var. Lafla peynir gemisi yürütme kurnazlıkları değil, taş üstüne taş koyma şevki var. Şehrin hakkını bilen, kul hakkını gözeten bir tasavvur var. Rantın değil, hizmetin izini süren yüce bir ahlak var. Sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir bakış açısı var. Bol keseden vaat dağıtıp unutan değil, söz namustur deyip canla başla çalışan, tüm mesaini şehrine ve hemşerilerine adayan, heyecanlı, gayretli, liyakatli kadrolar var" ifadelerini kullandı.


Gerçek belediyecilik denilince son 30 yıldır akla ilk gelen bu hareket olduğunu aktaran Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:


"İnşallah bundan sonra da belediyeciliğin kitabın yazmaya devam edeceğiz. Başarılarla dolu bu tertemiz mirasımıza hiç kimsenin leke bulaştırmasına Allah’ın izniyle müsaade etmeyeceğiz. Bu toplantı vesilesiyle bir kez daha sizlere, sizlerin şahsında tüm teşkilatıma emeklerinizden, hizmetlerinizden ötürü teşekkür ediyorum. Cenab-ı Mevla bizi doğru yoldan, ülkeye, millete, ümmete ve tüm insanlığa hizmet yolundan ayırmasın diyorum."



"Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor"


Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izlediklerini söyleyen Erdoğan, "Muhalefetin ahvalini inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz. Ne halde olduklarını görüyorsunuz. Ana muhalefet partisinde yaşanan gelişmeleri milletimiz ibretle izliyor. Parti içi kavgadan, didişmeden başlarını dahi kaldıramıyorlar. Daha 2 sene öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları cumhurbaşkanı adaylarına bugün en ağır hakaretleri etmekte hiçbir beis görmüyorlar. Anlaşıldığı kadarıyla düşeni yemek bir CHP geleneği. Burada şunu çok açık ve net ifade etmek isterim: CHP’de süregiden iç savaş tabii ki CHP’nin iç meselesidir. Kimin kime ne dediği, hangi ithamlarda bulunduğu, hangi hakaretleri ettiği, CHP içinde kimin kimi hançerlediği bizi ilgilendirmez. Bizi ısrarla çekmek istedikleri Kurultay tartışmaları da yine CHP’nin iç sorunudur" dedi.


Yargıya taşınan davanın tüm tarafların CHP’lilerden oluştuğuna dikkat çeken Erdoğan, "Şaibe var diyen de yok, bunun yanında başka ne diyorsunuz ya diyen de yok. Şikâyet eden de, mağdur oldum diyen de bunlar. Daha burada zikretmeye bizim edebimizin el vermediği yüz kızartıcı iddiaları dillendirenlerin hepsi CHP’lilerden başkası değil. Bu kavganın, bu bilek güreşinin hiçbir yerinde biz yokuz. Aynı durum diğer soruşturma ve kovuşturmalar için de geçerlidir. Eğer konuyla ilgili suçlayacak birilerini arıyorlarsa, AK Parti’ye veya bize değil, gitsinler eski ve yeni yol arkadaşlarına baksınlar, dava dosyasında kimlerin isimlerinin yazılı olduğuna baksınlar. Biz bugüne kadar bu kavganın, bu rekabetin, bu meydan muharebesinin tarafı olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Yolu adliyeye düşen herkes gibi, CHP’liler de mahkemede kozlarını paylaşır, delillerini sunar, savunmalarını yapar. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı da en doğru, en isabetli kararı verir. Nihayetinde şeriatın kestiği parmak acımaz" ifadelerine yer verdi.



"Siyasi nezaketle bağdaşmayan kötü bir kurgudur"


"Yargı mensuplarına parmak sallamak, yargı kararını tanımayız demek, mahkemeler üzerinde baskı kurmak kimsenin hakkı da, haddi de değildir" diyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı:


"Hepimiz, tüm siyasi partiler anayasa ve yasalarla mukayyetiz. Ne yaparsak yapalım, hukuka riayet etmek mecburiyetindeyiz. Konu yargıya intikal ettiğine göre, biz de milletimiz gibi hukuki sürecin tamamlanmasını ve her şeyin açıklığa kavuşmasını temenni ediyoruz. CHP Genel Başkanının bizi ve partimizi itham etmesi, kendi iç kavgalarını bizim üzerimizden verme kurnazlıkları doğrusunu söylemek gerekirse yakışıksız olduğu kadar çirkindir, siyasi nezaketle bağdaşmayan kötü bir kurgudur."


Siyasete dün girmediklerini yarım asırdır siyaset sahnesinde olduklarının altını çizen Erdoğan, "Bir şekilde milletin huzurundayız. Özgür efendinin siyasetle ilişkisi bizim unuttuğumuz dönemlerden çok daha gerilerde kaldı. Şiir okuduğumuz için ceza aldığımız davada da, partimize açılan kapatma davasında da duruşumuz, tavrımız, ne söylediğimiz bellidir. Boş işlerle uğraşacaklarına hukuk mücadelesi nasıl verilir, bize bakıp öğrensinler. Haksızlığa uğrasak da kimseyi tehdit etmedik, kimseye hakaret etmedik, yargıyı tanımıyorum demedik. Savunmamızı yaptık, yargının verdiği karara teslim olduk. Aynı olgunluğu, aynı özgüveni, aynı hukuka saygıyı maalesef CHP’de ve CHP yönetiminde göremiyoruz. Bunun takdirini milletimizin çok iyi yaptığına ve yapacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.



"CHP’nin pusulası bozulmuş, siyasi kıblesi şaşmıştır."


CHP’nin pusulası bozulmuş, siyasi kıblesi şaştığını söyleyen Erdoğan, "Bu acı gerçeğe rağmen temennimiz, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin sahte gündemlerden kurtulup milletin asli gündemine dönmesidir. Bölgemiz yangın yerine dönmüşken, dünyada tarihi kırılmalar ve krizler yaşanırken, Türkiye yarım asırlık bir sorununu çözmeye çabalarken, hasılı ortada bu kadar yakıcı ve hayati meseleler varken ana muhalefetin 3-5 belediye soyguncusunun oyuncağı haline gelmesi, bununla da kalmayıp gerginlikten, kutuplaşmadan, istismardan beslenmeyi siyasetinin merkezine yerleştirmesi hem kendileri, hem de ülkemiz için kayıptır. Siyasi rekabeti husumete dönüştürmek, kendileri dışındaki herkesi düşmanlaştırmak, her eleştiriyi zorbalıkla bastırmaya çalışmak, Türkiye’ye ve demokrasimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Türkiye’nin ihtiyacı olan, yapıcı ve sorumlu bir siyaset dilidir. Muhalefetin istikamet sorununu bir an önce çözmesini ümit ediyoruz" açıklamalarında bulundu.



"Biz kartların yeniden karıldığı küresel siyaset ve eko-politikte Türkiye’yi en güçlü biçimde konumlandırmanın derdindeyiz"


Böyle bir dönemde küçük sorunların, küçük hesapların peşinde koşanlar tarihe hesap veremeyeceklerini belirten Erdoğan, "Biz kartların yeniden karıldığı küresel siyaset ve eko-politikte Türkiye’yi en güçlü biçimde konumlandırmanın derdindeyiz. Terör sorununu tamamen çözmüş, iç cephesini tahkim etmiş, bagajlarından ve safralarından kurtulmuş bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de mümkün olan en geniş katılımla vermek istiyoruz" ifadelerine yer verdi.



"Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir, biz bunun takipçisi olacağız"


Leman dergisinde yer alan çizimlere ilişkin konuşan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:


"Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de rabbimiz şöyle buyurmaktadır: De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Evet, ayeti kerimede emredildiği üzere Cenabı Allah’ın affı ve merhametiyle müşerref olmanın yolu, Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâma ram olmaktan, onun muazzez ve mübarek ayak izinden gitmekten geçiyor. Peygamberimizi her şeyden, herkesten çok sevmeyi, ona hürmet etmeyi, son nefesimize kadar onun kutlu yolundan yürümeyi inancımızın ve imanımızın bir gereği olarak görüyoruz. Türk milleti İslam’la müşerref olduğu günden beri Peygamber sevgisiyle temayüz etmiş, en önemli vasfı Resulullah sevgisi olan bir millettir. Biz millet olarak adı güzel, kendi güzel olan Habibi Kibriya Efendimizin meftunuyuz, mecnunuyuz, muhibbanıyız. Kahraman ordumuzun Peygamber ocağı olarak isimlendirilmesinin sebebi de işte bu sevgidir, hürmettir, sarsılmaz muhabbettir. Alemlere rahmet gönderilen bir Peygambere ümmet olmayı bizler nasip ettiği için Rabbimize sonsuz hamdüsenalar ediyoruz. Bu milletin değerlerinden yoksun, kimi edep ve adap bilmez ahlaksızlıkların Resulü Ekrem Efendimize yaptığı hürmetsizlik asla kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur. Nitekim bu nefret suçuyla ilgili emniyetimiz ve yargımız hemen harekete geçmiş, bahse konu dergi toplatılmış, gerekli süreçler başlatılmıştır. Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir, biz bunun takipçisi olacağız."


Özellikle gençlerin gönüllerini ferah tutmasını isteyen Erdoğan, "Biz bu makamlarda olduğumuz sürece bu ülkede ne adını olursa olsun kimsenin kutsallarımıza hakaret etmesine göz yummayız. Haklıyken haksız konuma düşecek adımlardan herkes uzak durmalıdır. Öfkenin aklı perdelemesine hiçbir genç kardeşim izin verilmemelidir. Yolumuzu aydınlatan, kalplerimizi aşkla, merhametle, şefkatle dolduran Sevgili Peygamberimizin aziz hatırasına da, emanetine de sahip çıkmak bizim aslı görevimizdir ve biz bunu şeref sayıyoruz. Bu görevi bugüne kadar layıkıyla yerine getirdik, inşallah bundan sonra da en güzel şekilde ifa edeceğiz" dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Resulullah Efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir, biz bunun takipçisi olacağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.