POLİTİKA - 16 Mart 2016 Çarşamba 13:10

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Hollandalı Taraftarlara Sert Tepki

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Hollandalı Taraftarlara Sert Tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya’da mültecilere para atarak dalga geçen Hollandalı taraftarlarla ilgili, "Bakın bugün televizyonlarda izlediniz mi bilmiyorum, İspanya’da bir meydanda PSU Eindhoven takımının izleyicileri Atletico Madrid’le bir maça geliyorlar ve o maçta oradaki mültecileri meydanda oynatıyorlar adeta. Öyle diyorum ben. Şınav çektiriyor, bozuk para atıyor. Bunlar eskiden bizde söyleyemem şimdi çok çirkin bazı şeyler olurdu, ondan sonra da para atarlardı onlara. Aynısını Batı yapıyor. Batının birçoğunun karakterinde bu var ama bu bizde yok" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından ATO Congresium’dan düzenlenen "Arnavutluk İşkodra Şeyh Şamia Lisesi ve Restorasyonu Tamamlanan Kosova Emin Paşa Camii Açılışları ile Bilahare Açılışı Yapılacak Projelerin Tanıtım Töreni"ne katıldı.
TİKA’nın 29 ülkede gerçekleştirdiği 53 projenin tanıtıldığı programda konuşan Erdoğan, projelerin yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti.
"Biz yıllarca yaptığımız yardımların hesabını dahi tutmamış bir ülkeyiz, bir milletiz. Çünkü biz bu yaptığımız yardımları Allah rızası için mağdurlara, mazlumlara el uzatmak olarak görüyoruz" diyen Erdoğan, "Sonra baktık ki bizim çalışmalarımızın oldukça gerisinde olduğunu bildiğimiz kimi ülkeler çok ciddi kalkınma yardımı rakamları açıklıyor. Bunun üzerine arkadaşlarımız bir çalışma yaptılar ve yardım faaliyetlerimizin uluslararası kriterlere uygun şekilde istatistiğini tutmaya başladık. Bu hesaba göre mesela 2014 yılında devlet kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, yurt dışındaki özel sektörümüzle küsüratlarla değil şöyle akıllarımızda kalacak şekilde açıklayacağım, 6.5 milyar dolar kalkınma yardımı yapan bir ülke olduğumuzu görüyoruz. Bu rakamın 2.5 milyar dolardan fazlası yurt dışına yaptığımız insani yardımlardan oluşuyor. Dikkat ediniz Suriye’den ve diğer ülkelerden gelip Türkiye’ye sığınmış misafirlerimize yaptığımız harcamalar bu rakamın dışındadır, bunları söylemiyorum. İnsani yardımlarda 2013 yılında Amerika ve İngiltere’nin ardından üçüncü sıradaydık, 2014 yılında Amerika’nın ardından ikinci sıraya çıktık. Bu yardımlar milli gelire göre değerlendirildiğinde ise birinci sıradayız" ifadelerini kullandı.
"TİKA’NIN ÇALIŞMALARIYLA TÜRK TİPİ KALKINMA MODELİNİ ORTAYA KOYDUĞUMUZA İNANIYORUM"
Dirina Köprüsü’nden Hoca Ahmet Yesevi Dergahı’na kadar TİKA’nın elinin değdiği projelerin her birinin ayrı bir anlama, ayrı bir öneme sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Hani ben Türk tipi anayasa, Türk tipi başkanlık sistemi, Türk tipi kadın hakları diyorum ya işte TİKA’nın çalışmalarıyla Türk tipi kalkınma modelini ortaya koyduğumuza inanıyorum. Bizim kalkınma yardımı anlayışımızda asla karşımızdakini küçük görme, ona dikte etme, ajandalar dayatma tarzı söz konusu değildir. Bizde sağ elin verdiğini sol elin görmediği bir anlayış geçerlidir. Biz samimiyetimizle, kurduğumuz empati ile yaptığımız bu yardım çalışmalarını muhataplarımıza bir lütuf olarak değil bir ikram olarak sunuyoruz. Gönülden gönüle kurduğumuz köprülerin en az inşa ettiğimiz, restore ettiğimiz köprüler kadar önemli olduğunu biliyoruz. İnsanların kalplerini mutmain etmenin, kimsesizlerin kimsesi olmanın en az onlara fiziki yardımda bulunmak kadar önemli olduğuna inanıyoruz. Bunun için TİKA mensuplarının her biri çalışma tarzları profesyonel ama ilişkileri samimi arkadaşlarımızdan oluşuyor. Öyle olmak zorunda" diye konuştu.
TİKA çalışanlarının, görev yaptıkları ülkelerde yürüttükleri projeler yanında Türkiye’nin tarihinin, medeniyetinin, kültürünün, değerlerinin de taşıyıcısı, çağdaş bir Alperen olarak bulunduklarının bilincinde olması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esasen bu dış temsilciliklerimizdeki tüm görevlilerimiz iş adamlarımız, sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz için de geçerlidir" dedi.
"BUNU TELAFİ EDECEĞİZ, İKİ KERE İKİ, DÖRT"
"Paralel devlet yapılanması örgütü uzun yıllar Türkiye’nin bu çerçevedeki enerjisini, imkanlarını, potansiyelini adeta bir sülük gibi emerek bize zemin ve zaman kaybettirmiştir" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdi artık bir yandan bu yanlışı düzeltmenin diğer yandan da ortaya çıkan boşluğu hızla ve sağlıklı şekilde doldurmanın çabası içindeyiz. Bunu telafi edeceğiz, iki kere iki, dört. Türkiye’de bu örgütü büyük ölçüde işlevsiz hale getirdik, geride kalan tortuların da kısa sürede temizleneceğine inanıyorum. Tabii ki yurt dışında işimiz daha zor. Bunun için hem ticari hem de kültürel alanda faaliyet gösteren yerli ve milli duruş sahibi arkadaşlarımıza çok önemli büyük görevler düşüyor. Dünyada gitmedik ülke, ayak basmadık şehir, el atmadık iş ve hizmet alanı bırakmayacak şekilde yoğun ve hızlı bir çalışma ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Bu noktada tabiki başta TİKA olmak üzere görevimiz ağır, sorumluluğumuz büyük."
"YAPILANLAR ELBETTE ÖNEMLİ AMA YAPMAMIZ GEREKEN DAHA ÇOK İŞ VAR"
Fildişi Sahilleri, Gana, Nijerya ve Gine’yi kapsayan ziyaretleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu dört ülkede oradaki tabloyu görünce, oradaki yaşamı görünce dedik ki bizim sorumluluğumuz çok daha fazla, çok daha büyük. Öyleyse çok daha farklı bir sürecin içinde çok daha fazla çalışacağız. TİKA Başkanımız da bu ziyaretlerde hep bizimle birlikteydi. Sahanın ne kadar mümbit ne kadar proje üretmeye, çalışmaya, gayrete müsait olduğunu kendi gözlerimizle görme imkanı bulduk. Gittiğimiz her yerde projeleri ve hizmetleriyle TİKA’yı görmenin memnuniyeti içindeydik. Yapılanlar elbette önemli ama yapmamız gereken daha çok iş var" dedi.
"PEKÇOK GÜÇ ADETA TÜRKİYE’NİN DİKLERİ ÜZERİNE ÇÖKMESİNİ, PES ETMESİNİ BEKLİYOR"
Terörle mücadeleye ilişkin konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İşte sizler de takip ediyorsunuz, pek çok güç, pek çok ülke adeta Türkiye’nin dizleri üzerine çökmesini, pes etmesini bekliyor. Bütün bu terör olaylarının arkasında yatan gerçek budur. Milletimiz bin yıldır gerektiğinde Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi ailedeki tüm fertlerin yıllar boyunca cephelerde savaşması, şehit olması, gazi olması sayesinde bu hesapları bozulmayı başarmıştır. Bugün de aynı kararlılık, aynı inanç ve aynı azimle bir büyük mücadele veriyoruz. Şehitler Haftası içerisindeyiz. Askerimiz, polisimiz, korucularımız terör örgütüne karşı talihsiz bir mücadele yürütüyor. Yanıbaşımızdaki Suriye’de çok zor şartlar altında mücadele eden Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimizin bizimle aynı duygular içinde olduklarını biliyoruz. PYD gibi, YPG gibi terör örgütleri Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin küçük bir bölümünden destek alıyor, Türkiye’deki PKK gibi. Bu örgütleri asıl olarak besleyen güçler farklıdır. Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin büyük bölümü Türkmenler ve Araplarla birlikte rejimin ve onun destekleyen güçlerine zulmüne karşı direniyorlar."
"BABASIZ BAŞI BEN NE YAPAYIM"
Bu terör örgütlerinin elindeki silahlar görüldüğünde arkasında Batı’nın görüldüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sadece dostlar alışverişte görsün kabilinden yaptığı açıklamalar, bunlar bizi tatmin etmiyor. Silahlar aynen oralarda, ofisler oralarda açılıyor, terör örgütünün temsilcileri oralarda besleniyor, bunlara yataklık yapıyor Batı dünyası. Bunlara karşı ciddi bir mücadele filan verdikleri yok. ’Filanca örgütü terör örgütü ilan ettik.’ Filanca örgütü terör örgütü ilan etmen benim için geçerli değil, onlara karşı ne tür mücadele veriyorsunuz, onların barındıkları, bulundukları yerlerde ne tür baskınlar yapıyorsunuz? Yakaladıklarınızı deport ediyor musunuz veya kalkıp bunları acaba Türkiye’ye teslim ediyor musunuz? Bunlar bu parasal kaynakları nerelerden buluyorlar? Bunları bizler biliyoruz ve kendilerine de bunları belgeleriyle beraber hep teslim ettik. Ama bir ses, bir yaklaşım yok. Bunların yaptığı ne biliyor musun? ’Baban öldü, başın sağolsun.’ Böyle bir mantık olabilir mi, babasız başı ben ne yapayım. Bize samimi yaklaşım gösterin. Eğer terör kendisine karşı ortak bir mücadele vereceğimiz bir vaka ise o zaman burada samimi olalım. Bugün bize, yarın size."
HOLLANDALI TARAFTARLARA MÜLTECİ TEPKİSİ
"Fransa’da bir terör eylemi oluyor, kıyametler kopuyor değil mi?" diye soran Erdoğan, "Bakın bugün televizyonlarda izlediniz mi bilmiyorum, İspanya’da bir meydanda PSU Eindhoven takımının izleyicileri Atletico Madrid’le bir maça geliyorlar ve o maçta oradaki mültecileri meydanda oynatıyorlar adeta. Öyle diyorum ben. Şınav çektiriyor, bozuk para atıyor. Bunlar eskiden bizde söyleyemem şimdi çok çirkin bazı şeyler olurdu, ondan sonra da para atarlardı onlara. Aynısını Batı yapıyor. Batının birçoğunun karakterinde bu var ama bu bizde yok. Utanmadan, sıkılmadan açıklamalar yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’Yİ NE KADAR DÜŞÜNÜYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı çevrelerin "Erdoğan giderse Türkiye’ye istikrar gelir" eleştirilerine ise şöyle yanıt verdi:
"Batının gazetelerinde de aynı şey var, Kandil’in tepesinde de aynı şeyler var. Ne diyorlar? ’Ancak Erdoğan giderse Türkiye’ye istikrar gelir.’ Türkiye’yi ne kadar düşünüyorlar. Bakıyorsunuz bazı o köşe yazarları aynı şeyi söylüyorlar, ’Erdoğan giderse istikrar gelir.’ Erdoğan geldiği zaman Türkiye’nin hali neydi, bugün Türkiye’nin hali ne?"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.