SAĞLIK - 30 Aralık 2025 Salı 09:11

Dijital baş ağrısına karşı her 20 dakikada bir kısa mola

A
A
A
Dijital baş ağrısına karşı her 20 dakikada bir kısa mola

Modern yaşamın getirisi olan ’dijital baş ağrısı’nın henüz resmi bir tanı olarak yer almasa da klinik pratikte giderek daha sık kullanılmaya başlandığını söyleyen Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, "Ekran parlaklığı ortam ışığına göre ayarlanmalı, her 20 dakikada bir kısa mola verilerek gözler dinlendirilmeli" uyarısında bulundu.


Dijitalleşmenin hayatı kolaylaştırırken bazı sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini, bunlardan en yaygının da baş ağrısı olduğunu belirten Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, henüz resmi tanı olarak yer almasa da klinik pratikte giderek daha sık kullanılmaya başlanan ’dijital baş ağrısı’ kavramının bulunduğunu söyledi. Bu terimin parlak ekran maruziyeti, mavi ışık, ergonomik olmayan çalışma şartları, hareketsizlik ve zihinsel yorgunluğa bağlı gelişen baş ağrılarını tanımlamak için kullanıldığını belirten Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, "Günün büyük bir bölümünü bilgisayar, tablet veya akıllı telefon karşısında geçirmek, göz, boyun ve omuz kaslarında aşırı zorlanmaya yol açıyor. Özellikle parlak ve yüksek kontrastlı ekran ışığı, gözün uyum mekanizmalarını zorlayarak baş ağrısını daha erken ve daha şiddetli hale getirebiliyor. Bu durum özellikle masa başı çalışanlarda ve yoğun ekran kullanan gençlerde baş ağrısı sıklığını belirgin şekilde artırıyor. Pandemi sonrası dönemde bu tip baş ağrılarında belirgin bir artış gözlemlenmektedir" dedi.



’Gerilim tipi baş ağrısı’ sebebiyeti


Ekran kaynaklı baş ağrılarının temelinde birden fazla sebebin yer alabileceğini belirten Doç. Dr. Kumcu, bu sebepleri şöyle sıraladı:


"Uzun süre ekrana odaklanmak göz kırpma sayısını azaltır ve göz kuruluğuna neden olur. Parlak ekran ışığı ve yetersiz ekran filtresi kullanımı, göz kaslarında aşırı yüklenmeye ve görsel stres artışına yol açar. Ekranlardan yayılan mavi ışık, gözün retina tabakasında hassasiyeti artırarak göz yorgunluğuna neden olur. Göz yorgunluğu baş ağrısının en önemli tetikleyicilerinden biridir. Bunun yanı sıra sabit pozisyonda kalmak boyun ve omuz kaslarında kasılmaya neden olur. Tüm bu faktörler birlikte beyindeki ağrı yollarını uyararak özellikle gerilim tipi baş ağrısı ve migren ataklarını tetikler."



"Ekran parlaklığı ortam ışığına göre ayarlanmalı"


Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, alınabilecek önlemler konusunda da şunları paylaştı:


"Ekran parlaklığı mutlaka ortam ışığına göre ayarlanmalı, maksimum parlaklıktan kaçınılmalıdır. Bilgisayar, tablet ve telefonlarda mavi ışık ve parlaklık filtreleri aktif olarak kullanılmalıdır. Her 20 dakikada bir kısa mola verilerek gözler dinlendirilmelidir. Bilgisayar başında ergonomik oturuş sağlanmalı, boyun ve omuz kasları düzenli olarak hareket ettirilmelidir. Uyku öncesi özellikle parlak ekranlardan uzak durulmalıdır. Doğru ekran kullanımı alışkanlıkları bu risk büyük ölçüde azaltabilir ve yaşam kalitesini yükseltebilir. Baş ağrısı modern yaşamın kaçınılmaz sonucu değil, önlenebilir ve yönetilebilir bir sağlık problemidir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya KTO Başkanı Öztürk: "Konya, 2025 yılında da birçok göstergede Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans sergiledi" Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, Konya’nın 2025 yılında da üretim, istihdam ve ihracat başta olmak üzere birçok göstergede Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans sergilediğini söyledi. KTO Başkanı Selçuk Öztürk, düzenlenen basın toplantısında "Ekonomide 2025 Değerlendirmesi ve 2026 Beklentileri", "Konya Ekonomisi" ile "Konya Ticaret Odası İştirakleri ve Projeleri" başlıklarında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. KTO Meclis Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda, küresel ve ulusal ekonomik gelişmelerden Konya’nın üretim ve ihracat performansına, 2026 yılına ilişkin öngörülerden odanın yürüttüğü projelere kadar birçok başlık ele alındı. Konya’nın performansı kıymetli Toplantıda konuşan KTO Başkanı Selçuk Öztürk, 2025 yılının küresel ekonomi açısından zorlu bir yıl olduğunu belirterek, jeopolitik riskler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve enflasyonla mücadelenin dünya ekonomisinde belirsizlikleri artırdığı bir süreçten geçildiğini ifade etti. Buna rağmen Türkiye ekonomisinin üretim, ihracat ve istihdam odaklı duruşunu sürdürmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Başkan Öztürk, Konya’nın bu süreçte gösterdiği performansın Türkiye ekonomisi açısından son derece kıymetli olduğunu dile getirdi. Başkan Selçuk Öztürk, sunumunda 2025 yılına ilişkin küresel ekonomik görünümü değerlendirirken, uluslararası kuruluşların tahminlerine de değindi. Küresel ekonomide büyümenin yavaşlama eğilimine girdiğini, 2026 yılına girerken büyümenin daha kırılgan bir yapıda olmasının beklendiğini belirten Öztürk, özellikle ticaret politikalarındaki belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin dünya ticareti üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini söyledi. Enflasyonla mücadele ana gündem Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerinde ise 2025 yılının ana gündem maddesinin enflasyonla mücadele olduğunu ifade eden Başkan Öztürk, uygulanan sıkı para politikası ve mali disiplinin enflasyonun düşüş eğilimine girmesinde etkili olduğunu, ancak dezenflasyon sürecinin kalıcı hale gelmesi için temkinli duruşun sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye ekonomisinin 2025 yılında ılımlı ancak istikrarlı bir büyüme performansı sergilediğini belirten Öztürk, büyümenin özellikle ihracat, turizm ve yatırımlar kaynaklı gerçekleştiğini kaydetti. Konuşmasında Konya ekonomisine özel bir parantez açan Selçuk Öztürk, Konya’nın 2025 yılında da üretim, istihdam ve ihracat başta olmak üzere birçok göstergede Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans sergilediğini ifade etti. Konya’nın gayri safi yurt içi hasılasının son yıllarda önemli ölçüde arttığını, kişi başına düşen gelirin yükseldiğini ve işgücü göstergelerinde Türkiye ortalamasının üzerinde bir tablo ortaya koyduğunu dile getirdi. İhracat verilerine ilişkin değerlendirmesinde Başkan Öztürk, Konya’nın 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde yaklaşık 3,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, şehrin Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ilk 10 ili arasındaki yerini koruduğunu belirtti. Otomotiv, makine ve aksamları, hububat ve gıda ürünleri, iklimlendirme, metal ve kimya sektörlerinin Konya ihracatında öne çıkan başlıca alanlar olduğunu ifade eden Öztürk, ihracat pazarlarının çeşitlenmesinin Konya ekonomisi açısından stratejik bir avantaj sağladığını vurguladı. Finansmana erişimin kolaylaşması temel öncelik 2026 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Öztürk, fiyat istikrarının kalıcı hale gelmesi, öngörülebilir bir ekonomik ortamın sağlanması, üretim ve ihracatın desteklenmesi ile finansmana erişimin kolaylaştırılmasının iş dünyası açısından temel öncelikler olduğunu ifade etti. 2026 yılında para ve maliye politikalarının uyumlu şekilde sürdürülmesinin, büyüme ve istihdam açısından kritik önemde olduğunu belirtti. Toplantıda Konya Ticaret Odası’nın yürüttüğü çalışmalar ve iştiraklere ilişkin kapsamlı bilgiler de paylaşıldı. Başkan Selçuk Öztürk, Konya Ticaret Odası’nın 143 yıllık köklü geçmişi, 35 bini aşkın faal üyesi ve A sınıfı akreditasyona sahip kurumsal yapısıyla şehrin ekonomik gelişimine yön vermeye devam ettiğini ifade etti. Odanın ihracatı artırmaya yönelik faaliyetlerinden eğitim ve danışmanlık hizmetlerine, mesleki eğitimden dijital dönüşüme kadar geniş bir alanda üyelerine destek sunduğunu belirtti. Konya Ticaret Odası Teknoloji ve Eğitim Kampüsü bünyesinde faaliyet gösteren Model Fabrika, Akıllı Teknolojiler Merkezi (AKİTEK), Dijital Dönüşüm Merkezi, Enerji Verimliliği Merkezi ve Siber Güvenlik Merkezi gibi yapıların Konya sanayisinin dönüşümüne önemli katkılar sunduğunu ifade eden Öztürk, bu merkezler aracılığıyla firmaların verimlilik, teknoloji ve rekabet gücünün artırılmasının hedeflendiğini söyledi. Ayrıca KTO Karatay Üniversitesi, KTO Eğitim ve Sağlık Vakfı, Dış Ticaret Merkezi ve KOSAM gibi yapılarla Konya’nın beşeri sermayesine ve stratejik kapasitesine yatırım yapıldığını vurguladı. Konuşmasının sonunda basının ekonomiyle toplum arasındaki köprü rolüne dikkat çeken Selçuk Öztürk, Konya basınının şehrin ekonomik gelişimine sağladığı katkının son derece değerli olduğunu ifade etti.
İzmir Göztepe, 100. yılında olimpik branşlarda başarıdan başarıya imza attı Göztepe Spor Kulübü, kuruluşunun 100. yılında olimpik branşlarda gösterdiği başarılı performansla 18 farklı branşta binlerce çocuğu sporla buluştururken, 2025 yılını 102 uluslararası ve 308 ulusal madalya ile tamamladı. Takım sporlarında elde edilen başarılar, Göztepe’nin olimpik branşlardaki yükselen grafiğini somut biçimde ortaya koydu. Voleybolda kazanılan şampiyonluk ile Sultanlar Ligi’ne, basketbolda elde edilen şampiyonluk ile Türkiye Basketbol Ligi’ne, satrançta kazanılan şampiyonluk ile Satranç Süper Ligi’ne yükselme başarısı gösterildi. Bilardo branşında elde edilen şampiyonluk ise Göztepe’ye Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etme hakkı kazandırdı. Bireysel sporlarda da milli sporcularıyla öne çıkan Göztepe Olimpik Branşlar, yıl boyunca ulusal ve uluslararası arenada elde edilen madalyalarla gurur dolu bir sezon yaşadı. Cimnastik branşında, Dünya Şampiyonası’nda milli takım kadrosunda yer alan Ferhat Arıcan, Mert Efe Kılıçer ve Mehmet Ayberk Koşak, Göztepe’yi ve ülkemizi başarıyla temsil etti. Paraokçuluk branşında ise Büşra Ün, Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan makaralı yay kadın milli takım kadrosunda yer alarak önemli bir başarıya imza attı. Yelken, yüzme ve taekwondo branşlarında da olimpiyat hedefleri doğrultusunda onlarca madalya kulüp müzesine kazandırılırken; alt yaş milli kategorilerde çok sayıda sporcu milli takımlara kazandırılarak Göztepe’nin altyapı gücü bir kez daha ortaya kondu. Göztepe Olimpik Branşlar, 2025 yılında büyüyerek ve güçlenerek yoluna devam ederken; 2026 yılında da aynı tutku, aynı azim ve aynı hedeflerle yeni başarılara ulaşmayı amaçlıyor.
İstanbul Pendik’te vicdanları sızlatan olay: Kediye tekme atıp denize fırlattı Pendik’te balık tutan bir vatandaş oltadan çektiği balığa yaklaşan kediyi tekme atarak denize fırlattı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken, çevredeki esnaf ve vatandaşlar yaşanan olaya büyük tepki gösterdi. Olay, Pendik Sahili’nde meydana geldi. İddiaya göre, sahilde balık tutan bir kişi oltadan çektiği balığa bir kedinin yaklaşması üzerine kediyi ayağıyla tekmeleyerek denize attı. Yaşananlar saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Denize atılan kedi, can havliyle sudan çıkmayı başararak sıcak bir yer aradı. Rüzgarın etkili olduğu iskele altında tutunamayan hayvanın, sırılsıklam halde balıkçıların bulunduğu bölgeye geldiği öğrenildi. "Bir kilo değil, iki kilo balık verirdik" Olayla ilgili konuşan esnaf Abdullah Güneyli, "Biz burada esnafız. O kişi gelip bize söyleseydi, bir kilo değil iki kilo balık da verirdik. Bir kediyi tekmeleyip denize atmanın hiçbir anlamı yok. Bu insanlığa sığmaz. Duyarlı vatandaşlarımız zaman zaman kedi ve köpekler için mama bırakıyor. Pendik Belediyesi de kediler için yuvalar yaptı. Belediye sahip çıkıyor, biz de su ve mama veriyoruz" ifadelerini kullandı. "Bir daha burada balık tutmasına izin vermeyeceğiz" Olayın kamera kayıtları izlendikten sonra durumun fark edildiğini söyleyen Güneyli, "Eğer o kişiyi burada görseydik tepkimizi gösterirdik. Bir daha burada balık tutmasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz de. Buradan duyuyorsa, bu taraflara bir daha gelmesini istemiyoruz" şeklinde konuştu. Olaya şahit olan diğer esnaf ve hayvanseverler, özellikle kış günlerinde sokak hayvanlarına karşı daha duyarlı olunması çağrısında bulundu.
Diyarbakır Kar ve buzlanmaya karşı kaldırım temizliği Diyarbakır’da dün etkili olan kar yağışının ardından Büyükşehir Belediyesi, yayaların güvenliğini sağlamak amacıyla kaldırım, yaya yolları, üst geçitler, parklar ve hastane önlerinde oluşan buzlanmaya karşı kapsamlı temizlik ve tuzlama çalışması başlattı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, dün kent genelinde etkili olan kar yağışının ardından, yaya güvenliğini tehdit eden buzlanmalara karşı sahaya indi. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalara Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ile ilçe belediyeleri ekipleri de katıldı. Kent genelinde kaldırım, yaya yolları, üst geçitler, park alanları ve hastane önlerinde oluşan buzlanmaların giderilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında ekipler, sabahın erken saatlerinden itibaren sahada görev aldı. Yayalar için risk oluşturan buz kütleleri küreklerle kırılarak temizlenirken, buzlanmanın yeniden oluşmasını önlemek amacıyla kaldırımlarda tuzlama çalışmaları da gerçekleştirildi. Devam eden kar ve buzla mücadele çalışmaları kapsamında özellikle yurttaşların yoğun olarak kullandığı alanlara öncelik verildi. Yapılan tuzlama sayesinde kar ve buz birikintilerinin daha hızlı çözülmesi ve güvenli yaya ulaşımının sağlanması hedefleniyor. Çalışmalar, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına bağlı 100 personel ile Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’na bağlı 226 personel olmak üzere toplam 326 personel tarafından yürütülüyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, muhtemel buzlanmalara karşı temizlik ve tuzlama çalışmalarını kent genelinde aralıksız sürdürecek.