POLİTİKA - 19 Ekim 2025 Pazar 13:34

Dışişleri Bakanı Fidan, Lüksemburg’da Bakanlar Toplantısı’na katılacak

A
A
A
Dışişleri Bakanı Fidan, Lüksemburg’da Bakanlar Toplantısı’na katılacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi kapsamında yapılacak "Bölgelerarası Güvenlik ve Bağlantısallık" konulu Bakanlar Toplantısı’na katılmak üzere 19-20 Ekim tarihlerinde Lüksemburg’u ziyaret edecek.


Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, toplantıya Bakan Fidan’ın yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı/Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Marta Kos, AB üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları ile Azerbaycan, Ermenistan, Moldova, Ukrayna, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan temsilcilerinin iştirak etmesi öngörülüyor.


Bakan Fidan, Karadeniz’in stratejik önemi, bölgedeki mevcut jeopolitik gelişmeler ve güvenlik dinamiklerinin ele alınacağı "Karadeniz Bölgesi’nde Güvenlik, İstikrar ve Dayanıklılık" başlıklı oturuma iştirak edecek.


Bakan Fidan’ın söz konusu oturumda, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik bir vizyonla ele alınarak kurumsal, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir zeminde güçlendirilmesinin elzem olduğunu vurgulaması, Karadeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’nin jeostratejik konumu ve askeri kapasitesiyle bölge güvenliği ve istikrarının korunmasında oynadığı önemli rolün altını çizmesi, Montrö Sözleşmesi’nin Karadeniz bölgesinin güvenliğinin yapı taşlarından birini oluşturduğuna dikkat çekmesi, Türkiye’nin Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu (BLACKSEAFOR) gibi kuruluşlara öncülük ederek, kıyıdaş devletler arasında "bölgesel sahiplenme" hissiyatını güçlendirdiğini kaydetmesi, Rusya-Ukrayna savaşının bölgenin güvenliğine oluşturduğu tehditlere karşı Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi’nin tatbiki, Karadeniz Tahıl Anlaşması ve Bulgaristan ile Romanya’yla tesis ettiği Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz Görev Grubu gibi adımlar atarak, Karadeniz’de seyrüsefer emniyeti ve istikrarına katkılarda bulunduğunu vurgulaması ve Avrupa ile Asya arasında bir köprü görevi gören Karadeniz bölgesinin AB’nin özellikle bağlantısallık odaklı proje ve girişimlerine önemli bir katma değer sağlayacağına dikkat çekmesi bekleniyor.


Öte yandan Bakan Fidan’ın, toplantı vesilesiyle ikili görüşmeler de gerçekleştirmesi de öngörülüyor.


Fidan’ın bu görüşmelerde, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir stratejik vizyon ve derinlik kazandırılması gerektiğini vurgulaması ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve Vize Serbestisi Diyaloğu’nun yeniden canlandırılmasının önemini ve Avrupa’da sürdürülebilir ve caydırıcı bir güvenlik mimarisinin ancak Türkiye’nin katılımıyla mümkün olabileceğini dile getirmesi bekleniyor.


Bakan Fidan’ın ikili görüşmelerinde bölgesel gelişmeler bağlamında ayrıca, Türkiye’nin, Gazze’de ateşkes mutabakatının tam olarak uygulanmasına ilişkin görüş ve beklentilerini paylaşması, Türkiye’nin, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz biçimde ulaştırılması amacıyla attığı somut adımları aktarması, önümüzdeki dönemde uluslararası toplumun Gazze ve Filistin’deki çabalarını iki devletli çözüm vizyonu doğrultusunda yürütmesinin önemini ifade etmesi, Suriye’nin birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasının önemi ile 10 Mart Mutabakatı’nın tam anlamıyla ve ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulaması, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bir an evvel sonlandırılarak, adil ve kalıcı bir barışa ulaşılması için Türkiye’nin her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunu yinelemesi öngörülüyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Tunceli’de DHKP/C operasyonu: 1 şüpheli tutuklandı Tunceli’de polis ekiplerince, DHKP/C terör örgütünün il genelindeki faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında düzenlenen operasyonda 1 şüpheli yakalanarak tutuklandı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKP/C silahlı terör örgütünün il genelinde yürüttüğü faaliyetlerin tespit edilmesi, deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda yapılan istihbari ve teknik çalışmalar neticesinde, kendisini sözde gazeteci ve muhabir olarak tanıtarak habercilik faaliyeti adı altında örgüt propagandası yaptığı belirlenen bir şahıs hakkında operasyon düzenlendi. Yapılan çalışmalarda, C.B. isimli şahsın DHKP/C terör örgütünün talimatları doğrultusunda Moğultay Mahallesi’nde yasaklı materyallerin bulunduğu bir kütüphane oluşturduğu, bu içeriklerle ilgili olarak sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine şüphelinin yakalanmasına yönelik adli süreç başlatıldı. 19 Aralık 2025 günü sabah saatlerinde şüphelinin ikamet adresine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Operasyonda C.B. yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın ikametinde yapılan aramalarda, toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap, dergi ve gazete ile birlikte 1 adet cep telefonu, 1 adet SIM kart, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet flash bellek ve 5 adet CD ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.