GÜNDEM - 29 Eylül 2023 Cuma 13:45

Doğal gaz kullananlar dikkat: “Gaz kaçaklarının yüzde 90’ı ocak değişimlerinden kaynaklanıyor”

A
A
A

Makine Mühendisi Çağlar Bal, doğal gaz kaçaklarının yüzde 90’ının ocak değişiminden kaynaklandığını söyledi.

Ankara’da 8 yıldır doğal gaz tesisatı işi yapan Makine Mühendisi Çağlar Bal, İstanbul ve Ankara’daki doğal gaz patlamalarının ardından vatandaşların böyle bir durumla karşılaşmaması için patlamaların sebebini, meydana gelişini ve alınması gereken önlemleri İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Çağlar Bal, vatandaşların “Doğal Gaz Acil 187” hattını arayarak ücretsiz tesisat kontrolü yaptırabileceklerini ifade etti.

Ev taşırken doğalgaz tesisatına zarar verilebilir

Doğalgaz tesisatında dışarıdan bir müdahale olmazsa 50-100 yıla yakın süre kesinlikle gaz kaçağı olmayacağını ifade eden Bal, “Gaz kaçaklarının yüzde 90’ı ocak değişimlerinden kaynaklanır. Gaz kaçaklarının yüzde 90’ı ocak bağlantılarında olur. Yani bir evden diğer bir eve taşınan kişiler, ocaklarını alıp diğer eve taşıdıkları zaman arka bağlantılarını kendileri bağlamak isterler ya da taşıyan firmalar bir şekilde müdahale etmek isterler. Onlar bağlamak istediklerinde buralarda gaz kaçakları olur. Verdiğimiz gaz kaçak hizmetlerinin yüzde 90’ı bu sebepten gerçekleşir. Dışarıdan doğal gaz tesisatına müdahale farklı şekillerde de oluyor. Özellikle ev taşınmalarında, kanepeye taşırken doğal gaz sayaçlarına kanepeyi vurup doğal gaz tesisatlarını oynatabiliyor. Bir diğer ihtimal projesiz yani kaçak doğal gaz tesisatına müdahaleler. Kombi değişimi olabilir. Mutfak dolabı değişimi olabilir. Mutfak dolabı değişimlerinde ocağın yeri değişiyor. Haliyle doğal gaz tesisatına müdahale edilmiş oluyor, gaz kaçakları buradan gelmiş olabiliyor” dedi.

Doğal gaz kullananlar dikkat: “Gaz kaçaklarının yüzde 90’ı ocak değişimlerinden kaynaklanıyor”

Kiracıların uzun yıllar ev değiştirmemeleri doğal gaz denetimi yapılmasının önüne geçiyor

Türkiye genelinde gaz şirketlerinin denetimlerinin azaldığını, bunun sebebinin ise vatandaşların, kiracıların ev değiştirme sıklığının azalması olduğunu söyleyen Bal, şunları kaydetti:

“Bugün kiracı ev sahibi sıkıntıları sebebiyle kiracıların evden çıkmaması, başka bir eve taşınmaması gaz dağıtım şirketinin denetim yapmasını engelliyor. Gaz dağıtım şirketleri abone değişikliği sonrasında evlere gaz kaçak kontrollerine, gaz denetim kontrollerine giderler. Bu sebepten de denetimler azaldı diye düşünüyorum. Bir diğer görüşüm de korona virüs sonrası Ukrayna savaşı, ekonomik kriz, seçimler derken gaz dağıtım şirketlerinin insanları daha az sıkıntıya sokmak düşüncesiyle denetimlerin bir miktar azaltıldığını, gevşetildiğini söyleyebiliriz. Gaz dağıtım şirketleri sayaç sökümünü durdurdu, denetimleri azaltmaya başladı. Yani siz üç kere evinize denetime gelinmiş, uyarılar yapılmış, bu uyarıları dikkate almamışsanız özellikle restoranlarda gaz dağıtım şirketi dördüncü olarak gelir sayacınızı söker ve gaz arzınızı bir daha kullanamayacak şekilde durdurur. Doğal gaz sayacının mühürlenmesi buna engel olmuyor, o mührün sökülüp kullanılması aylık 300 liralık bir ceza ödeme karşılığında gazı kullanmasına, o şirketlerin, o dairelerin gazı kullanmasına göz yumuluyor. En büyük problemlerden biri de bu.

“Doğal gazın patlaması çok meziyet isteyen bir durumdur”

Doğal gazın havadan hafif bir gaz olduğunu ve bu sebepten ötürü evlerin tavanında birikebildiğini ifade eden Makine Mühendisi Bal, “Yerde olan, ocakta olan bir gaz kaçağı tavanda biriktiği için burun seviyemize gelene kadar yani kafa seviyemize gelene kadar gaz kaçağını kokusu olsa bile fark etmemiz çok zordur. Eğer yazın ev havalanıyorsa fark edilmiyor. Aslında doğal gazın patlaması çok meziyet isteyen bir durumdur. Yani çok büyük emek harcanarak yapılması gereken bir durumdur. Çünkü doğal gaz havayla yüzde 60’a yüzde 40 oranında birleşmezse o tam oran birleştiği zaman bir yerden ateş, çıngı ya da bir müdahale ısı oluşmazsa bu gaz patlamaz. Yani bu üçünü ya da bütün sebepleri bir araya getirebilmek aslında çok zor bir ihtimaldir. Yani çok kolay bir durum değildir. Patlamaların niceleri gerisinde bekliyor. Mevcutta gaz kaçakları denetimsiz adreslerde bekleyen gaz kaçakları şu anda patlamayı bekliyor. Tüm sebepler, tüm koşullar bir araya gelirse patlama gerçekleşiyor. Eğer denetimler bu şekilde devam ederse bunların yüzlercesi de, binlercesi de kapıda diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Eğer ucuz fiyatlı gaz alarm cihazı kullanırsanız, gazın patlama sebebi gaz alarmının kendisi olur”

Vatandaşların çıngı çıkarmayan Exproof’lu gaz alarm cihazları kullanmasına dikkati çeken Makine Mühendisi Çağlar Bal, “İnternet satışında ya da piyasada ucuz olarak insanların tercih ettiği mutfaklarına taktığı gaz alarm cihazlarında şöyle bir durum var; ortamda bir gaz var. Bu gazı gaz alarm cihazı tespit ediyor ve geç tespit ediyor. Haliyle dedektör sensör kalitesi düşük olduğu için ortam büyük bir oranda gaz dolduktan sonra gaz alarm ötmeye başlıyor. Bu gaz alarm cihazı ilk çalıştığı anda aynı ışık prizlerine bastığımız zaman arkasında çıkan küçük çıngılar gibi çıngılar çıkar, yani gaz alarmı tesisatı patlatır. İlginç bir durumdur, böyle de bir gerçek var. Eğer ucuz fiyatlı gaz alarm cihazı kullanırsanız, gazın patlama sebebi gaz alarmının kendisi olur” şeklinde konuştu.

“Prizlerin arkasında oluşan çıngılar, evinizdeki doğal gaz patlamasını büyük bir oranda tetikliyor”

Vatandaşların gaz kaçaklarına karşı dikkat etmesi gerekenleri anlatan Bal, şunları söyledi:

“Evinizin kapısını açtınız, doğal gaz kokusu geldi burnunuza ya da şüphelendiniz. Başka bir koku gelse de şüphelendiniz. Kesinlikle ışık prizlerini açmıyorsunuz, ışıkları açmıyorsunuz. Çünkü o prizlerin arkasında oluşan minicik çıngılar, o evinizdeki doğal gaz patlamasını büyük bir oranda tetikliyor. Işığa bastığınız anda aynı ocakların yandığı gibi bir anda alev almaya başlıyor, patlama gerçekleşiyor. Öncelikle evinizde bir gaz kokusu aldıysanız, bir şeylerden şüphelendiyseniz kafanızda soru işaretleri varsa 187 gaz dağıtım şirketini arayıp acil ekipleri talep edebiliyorsunuz. Evinizin ücretsiz olarak gaz kaçağının kontrollerini yaptırabiliyorsunuz. Kombi bakımları her kışa girişte yapılmalı. Bence yılda bir kere yapılmalı. Ben şahsen o şekilde yapıyorum. Yaz boyu çok durağan olarak çalıştığı için içi tozlanıyor, kirleniyor ya da tesisatında pislikler birikebiliyor. Peteklerin içinde paslanmalar olabiliyor. Siz kaloriferleri çalıştırdığınız anda o paslar kombinin içine dolabiliyor. Bu sebepten dolayı her kışa girmeden önce yani bu zamanlarda kombi bakımları yapılabilir.”

Yunus Emre Aytekin - Evren Doğru - Gürkan Sayın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.