GÜNDEM - 04 Aralık 2023 Pazartesi 13:53

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

A
A
A

Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Bu kapsamda İHA, maden ocaklarında alınan; yaşam halatı, oksijen ferdi kurtarıcı maskesi, personellerin ve 111 farklı gazın saniye saniye takip edildiği Merkez İzleme Sistemi, maden ocağına iniş tünelinde patlamaları barajlamak için kullanılan su torbaları, basınçlı teneffüs istasyonları, 29 tonluk tahkimat makinelerinin güvenlik önlemleri gibi insan faktörünü en aza indiren birçok güvenlik tedbirini gözler önüne serdi.

4 Aralık, tüm dünyada karanlık yer altında aydınlık gelecek için çalışan madencilerin günü olarak kutlanıyor. Bu kapsamda 533 işçi ve 22 mühendis ile üç vardiya şeklinde 7 gün 24 saat üretim yapan Türkiye Kömür İşletmeleri Garp Linyitleri İşletmesi Ömerler Yeraltı Ocağı, kapılarını İHA’ya açtı. Yerin 100 metre ila 400 metre altında kazının yapıldığı maden ocağında personeller, kömürün hikayesini, maden ocağında alınan tüm önlemleri, madencilerin çalışma sistemini tanıtarak madencilerin şartlarını anlattı.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Buna göre, madenciler, ocağa inmeden önce üzerinde personel takip cihazı, oksijen ferdi kurtarıcı maske (OFK), tepe lambası ve bataryası bulunan kemeri takmak zorunda. Personel takip cihazının üzerinde, madencilerin herhangi bir zor durumda kalmaları halinde panik butonu bulunuyor. Zor durumda kalan madenci bu butona üç saniye basılı tutarak konumunu merkeze gönderiyor. Oksijen ferdi kurtarıcı maske ise madende toz ve gaz patlamasında ya da madencilerin nefes alamayacağı bir durumun doğmasında kullanılıyor. Madenciler böyle bir durum oluştuğunda bellerinde bulunan kemeri çevirerek OFK’yi önüne alıyor. Daha sonra OFK’nin mandalını yukarı çekerek ciğer torbası ve oksijen tüpüne ulaşıyor. Son olarak ağız lokmasını ve burun tıkacını takarak oksijen tüpünün pimini çekiyor ve 30 dakika boyunca temiz havaya ulaşabiliyor.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Üç vardiya olarak günde toplam 7 buçuk saat çalışan madencilerin güvenliği için bir de Merkez İzleme Sistemi kuruldu. Söz konusu sistemi anlatan elektrik mühendisi Orhan Kemal Körpe, ocakta bulunan 111 adet gaz sensörünün, nem sensörünün, sıcaklık sensörünün sistemde saniye saniye kontrol edildiğini söyledi. Körpe, sistemde ocakta bulunan tahli vantilatörlerin çalışma durumlarını, ana kesicilerin bulunduğu durumları, 14 tane metan sensörünün anlık durumları, azot tesisinin ve kompresör tesisinin çalış çalışmadığı ile ilgili anlık bar durumlarının incelendiğini belirtti.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Körpe, maden ocağında herhangi bir metan sensörü yüzde bir buçuğu geçtiğinde bağlı olduğu ilgili kesiciyi açarak ocağın enerjisini kestiklerini ve gaz değerlerinin ve sıcaklık nem değerlerinin 7 gün 24 saat izlendiğini kaydetti.

Reflektörlü kıyafetleri, koruyucu baretlerini ve özel ayakkabılarını giyerek, dizel yakıt kullanan ve saatte en fazla 4 kilometre hıza ulaşan kulikar isimli cihazla maden ocağına tünel yardımıyla yatay bir biçimde iniyor.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Tünelde madenciler şiddetli bir rüzgarla karşılaşıyor. Bunun sebebi ise zehirli gazlarla mücadele edilmesini sağlayan havalandırma sistemi. Maden ocağına temiz hava çeken havalandırma sistemi içerideki zehirli gazları seyrelterek dışarı atılmasını sağlıyor.

Ayrıca tünelde 50 metrede bir turuncu basınçlı teneffüs istasyonları bulunuyor. İstasyonların içinde beş adet ağızlık bulunuyor. Acil durumda madenciler dışarıya çıkamayacak kadar zor durumda kalırsa bu istasyonları açarak, temiz havayı burunlarına çekebiliyor. Bu sayede madenciler, personel kurtarma ekibi gelene kadar burada temiz hava alabiliyor.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Ayrıca tünelde, herhangi bir olumsuz durumda OFK’lerini kullanıp zamanı kalmayan madenciler için iki adet OFK istasyonu bulunuyor. Bu istasyonda her madenci için yedek bir OFK yer alıyor.

Tünelde madencilerin güvenliğini sağlamak amacıyla oksijenle temasta tutuşma ihtimali olan kömürün oksijenle ilişiğini kesmek adına püskürtme köpüklerle maden ocağı yolundaki kömürler kapatılıyor.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Tünelde ayrıca maden ocağında patlama ihtimaline karşı tünelde alınan bir diğer önlem ise 24 tane asılı su torbasından oluşan barajlama sistemi. Buna göre, maden ocağında bir patlama olursa ateşin önünü kesmek ve patlamanın ilerlemesini engellemek amacıyla hemen tutuşabilen su torbaları yer alıyor.

Tünelde acil durumlarda ocağın belirli noktalarında bulunan merkez izleme sisteminde ana ünitesi bulunan yeraltı acil haberleşme sistemi de yer alıyor. Bu sistemde madencilere ocaktan çıkma sinyali ve yerüstündekiler ile karşılıklı konuşma sağlanıyor.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Tünelde ayrıca, madencilerin patlama, çökme gibi zor durumlarda maden ocağından yer üstüne kadar doğru rotayla çıkmalarını sağlayacak bir de yaşam halatı bulunuyor. Çelik ve ipten oluşan bu halatta, yeşil ve kırmızı reflektörlü plakalar ve koniler yer alıyor. Madenci olumsuz durumda yer üstüne çıkmak isterse bütün maden ocağını baştan uca sarmış olan bu halatı eliyle kavrıyor. Daha sonra elini halata sürüyerek ilerleyen madenciler, burada yeşil plakaya denk geliyorlar. Eğer yeşil plakayı görürseler yer üstüne doğru çıktıklarından emin oluyorlar. Madenciler plakaları göremeyecek durumdalarsa bu sefer de devreye koniler giriyor. Elini halat üzerinde yumruk yaparak ilerleyen madenci elinin koninin dar tarafından geniş tarafında doğru ilerlediğini anladığı anda doğru yolda olduğunu biliyor. Eğer koninin geniş tarafında çarpıp yumruk şeklinde olan eli açılmazsa yanlış yolda olduğunu anlayıp yönünü değiştirebiliyor. Halatta bulunan turuncu top şekilleri ise basınçlı hava teneffüs istasyonlarına ulaştıklarını anlıyorlar.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Yaklaşık 30 dakika süren tünel yolculuğunun ardından madenciler ocağa ulaşıyor. Burada 29 tonluk, maden ocağının üstlerine çökmemesini sağlayan tahkimat makineleri ile çalışıyorlar. Ömerler Yeraltı Ocağı’nda 175 santimetre genişliğindeki söz konusu tahkimatlardan 52 adet bulunuyor. Madenciler, bu tahkimatların yürüme yolundan eğilerek yürüyerek güvenli bir şekilde maden ocağında istedikleri bölgeye gidip gelebiliyorlar.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Maden ocağının detaylarını ise maden mühendisi Berkay Barutçu anlattı. Barutçu, “Yeryüzünden 100 metre aşağıdaki kotta üretim yaptığımız A6 panodayız. Burada toplam 533 işçi personel, 22 teknik personel olmak üzere 7 gün 24 saat üç vardiya şeklinde kömür üretimi yaparak ülkemizin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Yaptığımız üretim yöntemi, mekanize sistem olup, tahkimatlar ve kesici sistemlerle tamamen mekanize şekilde üretim yaparak insan faktörünü minimize ediyor ve kaza riskini asgari seviyeye indirmeye çalışıyor” dedi.

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Söz konusu maden ocağında 13 yıldır kesici makine operatörü Hakan Akşit ise tahkimat makinelerinin çalışma prensibini anlattı. Akşit, şu ifadeleri kullandı:

“Bu makine, ayna diye tabir ettiğimiz kömür üretim panosunda kesim yapıyor. Dönerek uçlarındaki bıçaklar vasıtasıyla kesiyor. Bu alet iki tarafa da gidip gelebiliyor. Kesim yönünü hangi tarafa doğru yapmamız istenirse elimizdeki kumandalar vasıtasıyla kuyruğa (sonuna) ya da motor başına (başına) doğru taban alarak, keserek gidip gelebiliyoruz. Günde aynamızın fail olup olmadığına, o günkü arz durumumuza göre değişir. Vardiyada en az bir kesim yapabiliyoruz. Bu alandan 80 santimetre ileriye kadar kesebiliyor. Bıçaklar çalışırken su çıkarıyor. İçinde fıskiye var. Çalışma sırasında aynada ilerleme yaparken çıkan tozu engellemek amacıyla su çıkarıyor. Aynı zamanda soğutma görevi görüyor.”

İşte maden ocağında güvenlik önlemleri

Söz konusu maden ocağında 13 yıldır tahkimat operatörü olarak çalışan Cihan Pınar ise tahkimatın tam mekanize ayaklarda kullanılan aynaları tutmak için kullanılan bir sistem olduğunun bilgisini verdi. Pınar, tahkimatın, kontrol ünitelerinden hareket ettirildiğini, tahkimatın yürütülerek aynalarını sağlama almalarının ardından tutucuları çalıştırdıklarını söyledi.

Mustafa Cenik - Oğuzhan Halil Özbek - İbrahim Çakmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’de üzerlerine kaya yağan minibüs şoför yaşadıkları korku dolu anları anlattı Artvin’de dün sabah saatlerinde meydana gelen olayda seyir halindeki bir yolcu minibüsü yamaçtan kopan kaya parçalarının isabet etmesi sonucu kullanılamaz hale geldi. Olayda minibüs sürücüsü ile araçta bulunan 4 yolcu, büyük bir tehlike atlatmalarına rağmen yara almadan kurtuldu. Edinilen bilgilere göre, seyir halindeki minibüsün üzerine aniden yamaçtan kopan kaya parçaları düştü. Minibüs hurdaya dönerken, araçta bulunan yolcular büyük panik yaşadı. Kazanın ardından kendi imkânlarıyla araçtan çıkan sürücü ve yolcuların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Yaşadıkları korku dolu anları anlatan minibüs sürücüsü Ramazan Akyürek, "O gün bizim için ikinci doğum günümüz oldu. Sanki dinamit atılmış gibi her yerden aracın içine taş yağıyordu" dedi. Yaklaşık 20 yıldır bu yollarda yolcu taşıdığını belirten Akyürek, şunları söyledi: "Aracımda 4 yolcu vardı. İkisi yan koltukta, ikisi arka koltukta oturuyordu. Şans eseri kurtulduk. İki kaya aracın tavanından içeri girdi. Biri önden vurup sekti, biri cama çarptı, bir diğeri ise otomatik kapıya isabet etti. Kayalar durduktan sonra araç içinde kaldık. Kendi imkânlarımızla indik. İndikten sonra birbirimizi kontrol ettik, kimseye bir şey olmadığını görünce şükrettik. Burnumuz bile kanamadı. Vücudumuzu bir titreme aldı. Sanki dağın içinde dinamit patlamış gibiydi. Yukarıdan kayaların geldiğini sonradan fark ettik. Daha önce kazalar yaşadım ama böyle bir olayı ilk kez gördüm. Ne kadar dikkatli giderseniz gidin, yukarıdan gelen kayaya karşı önlem almak mümkün olmuyor." Minibüse yaklaşık 5 kaya parçasının isabet ettiğini belirten Akyürek, özellikle yağışlı havalarda sürücüleri uyararak, "Bu bölgeden geçen tüm sürücülerden ricam, yağmurlu havalarda çok daha dikkatli olmalarıdır" diye konuştu.
Düzce Kuyumcu mağdurlarının eyleminde yaşlı kadın fenalaştı Düzce’de iflas gerekçesiyle kapanan kuyumcuda paralarının ve altınlarının kaldığını, mağdur edildiklerini öne süren bir grup vatandaş, iş yeri sahibinin evinin önünde eylem yaptı. Polis ekipleri bölgede geniş güvenlik önlemleri alırken, eylem sırasında yaşlı kadın fenalaştı. Kent merkezinde faaliyet gösteren kuyumcunun bir süre önce iflas gerekçesiyle kapanmasının ardından mağdur olduklarını öne süren vatandaşlar, işletme sahibinin Kültür Mahallesi’ndeki evinin önünde bir araya geldi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, evin çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Kalabalık grup, paralarını geri istediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Eylem sırasında sinir krizi geçirerek fenalaşan Bilgen Kurt isimli yaşlı kadına, olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından ambulansta müdahale edildi. Mağdurlardan Fatma Eser yaptığı açıklamada, "Mağdurların arasında tekstilde, fabrikada çalışanlar var. Dişinden, tırnağından artırarak bir şeyler yapmaya çalışan insanlar var. Örneğin aramızdaki bir kadının 4 çocuğu var. Borcu olan, bir sürü sıkıntı çeken insanlar var" dedi. "Herkes ona güvenirdi" Kuyumcu S.A.’nın geçmişte "Düzce’nin kasası" olarak bilindiğini ifade eden Eser, "Herkes ona güvenirdi. Emanet parasını ona bırakırdı. Oğlu, babasının yıllardır yaptığı güveni kendisi yıktı. Mahkemeye başvuruldu. Mahkemeden ceza olarak sonuç alındı ama bizim mağduriyetimiz giderilmedi" diye konuştu. "S.A., yılların esnafı olduğu için oğluna da güvendik" Bir başka mağdur Bilgen Kurt ise dolandırıldıkları söyleyerek, şöyle konuştu: "S.A.’nın oğlu Ş.E.A. tarafından dolandırıldık. 2024’nın eylül ayında ona gittik. S.A., yılların esnafı olduğu için oğluna da güvendik. Haram lokma yemeyelim diye bankalara yatırmadık. Birikimimizi oğlu Ş.E.A.’ya verdik. Bize ’Bir ay içinde mağduriyetiniz giderilecek, altınlarınızı geri vereceğiz’ dedi. 15 gün sonra, 1 ay sonra sürekli gittik ama sonuç alamadık. Her gidişimizde bizi es geçtiler. Doğru dürüst söz vermediler. Bizim kimsenin parasında, malında, mülkünde gözümüz yok." "Darbe yiyeceğimiz aklıma gelmedi" Kanser tedavisi gördüğünü belirten yaşlı kadın, "Biz hakkımız olanı istiyoruz. Ben kanser hastasıyım, tedavi görüyorum. Dişimden, tırnağımdan artırdığım parayı biriktirdim, kuyumcuya getirdim. Babası yılların esnafı olduğu için darbe yiyeceğimiz aklıma gelmedi" diye konuştu.
Ordu Ordu’da arıcılara malzeme desteği Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında Ordu’da arıcılara yönelik malzeme desteği sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğünce 2025 yılında yüzde 70’i hibe olarak desteklenen ’Ordu Arısı Islah Projesi’ kapsamında, ıslah işletmesinde kullanılmak üzere 300 adet langstroth tipi kovan, 6 bin adet çerçeve, 10 bin adet ana arı taşıma kafesi, şeker, 6 ton arı keki, 500 kilogram temel petek ile maske ve körük alımı gerçekleştirildi. Temin edilen malzemeler Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği’ne teslim edildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen törende, Ordu Arıcılar Birliği tarafından alınan Birinci Derece Tarımsal Örgüt Belgesi takdim edilirken, Islah Projesi kapsamında sağlanan malzeme desteğinin de teslimi yapıldı. Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay, Ordu’da arıcılık alanında uzun süredir ıslah çalışmaları yürütüldüğünü belirterek, "İl Müdürlüğümüz kontrolünde Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından 2017 yılından bu yana ıslah çalışmaları sürdürülmektedir. 2018-2021 yılları arasında TAGEM destekli olarak yürütülen proje, daha sonra uzatılarak 2023 yılına kadar devam etmiştir. Bu süreçte önemli mesafeler kat edilmiştir" dedi. İl Müdürü Bayram Ay ayrıca, proje kapsamında toplam bedeli 2 milyon 210 bin 820 TL olan harcamaların yüzde 70’inin Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından karşılandığını, 1 milyon 547 bin 574 TL ödenek kullanıldığını ifade etti. Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi ise konuşmasında iki önemli gururu bir arada yaşadıklarını belirterek, "Yüzlerce ana arı dağıtımı yaptık. Bu desteklemeyle arıcılıkta güçlü bir altyapı oluşturuldu. Hedefimiz, arıcılarımızın gelirini artırmak ve sürdürülebilir üretimi sağlamak" diye konuştu. Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Şeref Cınbırtoğlu da arıcılığın tarımda katma değeri yüksek bir sektör olduğunu vurgulayarak, arıcılara yönelik desteklerin önemine dikkat çekti. Konuşmaların ardından İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay ile Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi arasında proje imza töreni gerçekleştirildi. Program, 2025 yılı malzeme desteğinin Vali Muammer Erol tarafından arıcılara verilmesiyle sona erdi.