EKONOMİ - 02 Ağustos 2025 Cumartesi 15:14

Kamu Çerçeve Protokolünde TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ işverenle anlaşma sağladı

A
A
A
Kamu Çerçeve Protokolünde TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ işverenle anlaşma sağladı

Karayolları, demiryolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi kapsayan 2025 yılı KÇP görüşmelerinde süreç sona erdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda basına kapalı gerçekleşen imza törenine TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Devlet Sert yer aldı.


Toplantının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TÜRK-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar bası açıklaması gerçekleştirdi.


Burada bir konuşma yapan Bakan Işıkhan, 7 ay boyunca devam eden sürecin anlaşmayla sona erdiğini dile getirerek, "Yaklaşık 600 bin kamu işçimize ilgilendiren toplu iş sözleşmesi sürecinde sona geldik ve biraz önce protokolleri imzaladık. İmzaladığımız bu protokollerin önce devletimize, milletimize, kamu işçilerimize hayırlar getirmesini yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Yaklaşık 7 aydır sizler de bizleri izliyorsunuz, sizlere de ayrıca teşekkür ediyorum. Bu 7 aylık süre içerisinde sendikalarımıza, müzakerelerimizi başarılı bir yönetmeyi gayret ettik. Ve bunda da sonuca ulaştık. Burada bizim sosyal diyalog anlayışımızla birlikte değerli arkadaşlarım sendikalarımıza kapımızı her zaman açık tuttuk. Sadece sendikalarımız değil, sivil toplum kuruluşlarımız, meslek örgütlerimiz tümüyle bu iletişimi gerçekleşirdik" açıklamasında bulundu.


"Protokolü TÜRK-İŞ’le hem HAK-İŞ’le imzaladık"


Işıkhan, görüşmelerin çok uzun bir zamana yayıldığını ifade ederek, "Nihayet belli bir noktaya geldik ve protokolü hem TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcımızla Ramazan Bey’le imzaladık. Hem de HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Devlet Bey’le protokolümüzü imzaladık. Protokolümüzün başlı 600 bin kamu işimiz olmak üzere tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Şimdi çalışma hayatımızın dinamiğini göz önüne aldığımızda artık bu dosyayı kapattık. Önümüzde memurlarla yapacağımız toplu sözleşme süreci var. İnşallah Ağustos ayı sonunda da onu başarıyla neticelendireceğimize masada neticelendireceğimize yürekten inanıyorum" ifadelerine yer verdi.


Sürece liderliğinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Işıkhan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sürece büyük katkı sunduğunu sözlerine ekledi.


"Sınırlı bir bütçe doğrultusunda da en üst noktada biz kamu işçilerimize destek verdiğimizi düşünüyorum"


HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ konfederasyonlarının 600 bin kamu işçisinin haklarını savunmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Işıkhan, "TÜRK-İŞ Genel Başkanımız Ergün Atalay’a da huzurlarınıza teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük bir liderlik gösterdi HAK-İŞ Başkanımız Sayın Mahmut Aslan’la birlikte. Çünkü 600 bin işçisinin işçinin hem özlük haklarının hem de ekonomik haklarının savunulması ve dile getirilmesi ve sınırlı olan bir bütçe doğrultusunda da en üst noktada biz kamu işçilerimize bu desteği verdiğimizi düşünüyorum. Bu noktada bizlere çok büyük destekleri oldu" diye konuştu.


"Müzakerelerimiz bugün itibariyle sona ermiş bulunmaktadır"


TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, ise "7 aydan beri devam eden 600 bin kamu işçisi adına müzakerelerimiz bugün itibariyle sona ermiş bulunmaktadır. Uzun bir süreç yaşadık. Yaşadığımız süreçlerde sıkıntılarımız oldu mu? Oldu. Masada bir sürü müzakere içerisinde ufak tefek elbette ki bu Kamu Toplu İş Sözleşmelerinde aslında bütün sözleşmelerde bu olur. Tartışılır, müzakere yapılır, en son neticeye gidilir. Biz her zaman basına çıktığımızda da dedik ki bu işi masa başında bitirelim. En güzel toplu iş sözleşmesi masa başında biten toplu iş sözleşmesi dedik. Ve sonuçta yine masa başında bitmiş oldu. Bu arada elbette ki biz TÜRK-İŞ olarak eylemler yaptık. Kamu iş yerlerimizde TÜRK-İŞ’in almış olduğu eylem kararlarını uyguladık. Ama sonuç itibariyle bugün bir sonuca gittik. Ve dolayısıyla bugün itibariyle 600 bin kamu işsizini ilgilendiren kamu toplu iş sözleşmelerini imzalamış olduk" değerlendirmesinde bulundu.


"TÜRK-İŞ olarak ayrı HAK-İŞ olarak ayrı çerçeve protokolü imzaladık"


İki konfederasyon olarak iki ayrı anlaşma imzaladıklarını dile getiren Ağar, "Tam olmasa da bugünün şartlarında bir yere bir yere geldiğimizden dolayı bugün Bakanımızla birlikte TÜRK-İŞ olarak ayrı çerçeve protokolü imzaladık. HAK-İŞ olarak ayrı çerçeve protokolü imzalandı. İçeriği aynı, metinler aynı. Metinler bire bir aynı. Değişen bir şey yok. Ancak ayrı konfederasyon olmamızdan dolayı böyle yapılması icap ediyordu, böyle yapıldı" bilgilerini paylaştı.


"600 bin kamu işçisinin kamu çerçeve protokolü anlaşmayla sonuçlanmıştır"


Kamu Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Protokolü sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Devlet Sert, "Bugün kamu çalışanlarımızın beklemiş olduğu 600 bin kamu içinin kamu çerçeve protokolü anlaşmayla sonuçlanmıştır. Biz her daim sorumluluklarımızın farkındayız. Sosyal diyaloğa önem veren bir anlayışla geçmişte olduğu gibi bugün aynı süreci dün de ve bugün de başlatmış olduk" dedi.


"600 bin iççinin sorumluluğu vebali bizim omuzlarımızda"


Sert, süreç boyunca hiçbir zaman sorumluluktan kaçmadıklarını belirterek, "Hiçbir zaman masayı terk etmedik. Elbette ki toplu sözleşme müzakere görüşmelerinde ciddi sıkıntılar ciddi zorluklar karşınıza çıkabilir. Ama masayı terk eden bir taraf anlayışında asla olmadı. Bundan sonraki süreçlerde de böyle. 27 Şubat’ta sunmuş olduğumuz taslağımızı yine burada basın mensupları aracılığıyla bir şey ifade etmeye çalıştık. Dedik ki ‘sendikal rekabetin olmadığı, sendikalar kendi arasında rekabet yapmadan bu süreci iyi bir şekilde sonuçlandırmak istiyoruz’. Sadece HAK-İŞ Konfederasyonu üyeleri değil TÜRK-İŞ Konfederasyonu üyeleri de dahil olmak üzere kamuda 600 bin iççinin sorumluluğu vebali bizim omuzlarımızda diyerek bugünlere kadar geldik" diye konuştu.


"Elbette ki yüzde yüz memnuniyet olmuştur diyemeyiz"


Sert, kamu işçisinin beklentilerinin tam manasıyla karşılanmadığını da vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:


"Elbette ki yüzde yüz memnuniyet olmuştur diyemeyiz. Beklentiler yüzde yüz karşılandı diyemeyiz. Ama bugünün şartlarında dünyanın ekonomik anlayışı Türkiye yansıması, Türkiye’deki enflasyon gücünün alım gücünün ne kadar zayıf olduğu bir dönemde çalışanların ne kadar mağduriyet içerisinde yaşadığını hep birlikte görüyoruz. Sosyal medyadan üyelerimizin taleplerini de dikkate alarak güzel bir taslak elbette ki oluşturduk. Ama sonuç itibariyle şu anda anlaşmaya varılmıştır."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.