EKONOMİ - 25 Mart 2020 Çarşamba 10:38

KOBİ’lere Kovid-19 kalkanı

A
A
A
KOBİ’lere Kovid-19 kalkanı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yeni tip korona virüse (Kovid-19) karşı KOBİ’lere kalkan olacak 3’lü koruma paketini açıkladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yeni tip korona virüse (Kovid-19) karşı KOBİ’lere kalkan olacak 3’lü koruma paketini açıkladı. KOSGEB aracılığıyla dezenfektan, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske, eldiven gibi ürünlerin yerli üretimine işletme başına 6 milyon TL’ye kadar destek vereceklerini ifade eden Bakan Varank, “KOSGEB alacaklarını 3 ay erteliyoruz. KOSGEB projelerine de 4 ay ek süre vereceğiz” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve Kovid-19 salgınının etkilerini azaltmak için 100 milyar liralık bir kaynağı devreye alan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nin ardından reel sektöre destek olmak amacıyla bakanlıklar da eşgüdüm içerisinde çalışmalarını yürütüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının talebi üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Kovid-19 nedeniyle artan dezenfektan ve kolonya ihtiyacının yerli üretimle karşılanması için benzine yüzde 3 oranında etanol karıştırma zorunluluğunu 3 aylığına askıya almıştı. Bakanlık, dünyayı sarsan salgına karşı yeni bir çalışma başlattı. Bakanlık, ilgili kuruluşu olan KOSGEB vasıtasıyla üçayaklı bir planı devreye soktu.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, KOBİ’lere sunulan koruma paketine ilişkin, "KOSGEB’in TEKNOYATIRIM Destek Programı kapsamında ürün listemize yeni ürünler ilave ettik. Dezenfektan, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske ve eldiven gibi ürünleri yerli imkânlarla üreten işletmelerimiz, KOSGEB’in TEKNOYATIRIM Destek Programı’ndan faydalanabilecek. Salgın riskinin ortadan kalktığı resmi makamlar tarafından duyurulana kadar bu programdan yararlanabilecekler” dedi.


Varank, işletmelerin bu ürünlerle ilgili projelerini hazırlayacaklarını belirterek, “Bu projelere 6 milyon TL’ye kadar destek vereceğiz. Bunun 4 milyon 200 bin TL’si geri ödemeli olacak” diye konuştu.


Piyasalardaki tüm gelişmeleri yakından izlediklerini kaydeden Varank, “Kovid-19’un tüm dünyaya yayılmasının ardından listeye eklediğimiz ürünlerde doğal olarak bir talep oluştu. Talebi karşılamak için üreticilerle yani işletmelerle ve KOBİ’lerle temasa geçtik. Vereceğimiz desteklerle bu ürünlerdeki artan talebin karşılanmasına katkı sağlayacağız. Malesef bazı fırsatçıların ortaya çıkardığı Spekülasyonların da önüne geçeceğiz” dedi.


Varank, başvuruları almaya başladıklarını söyleyerek, “Olağanüstü bir süreçten geçtiğimizi şu dönemde, KOSGEB kurulları normalden daha hızlı bir şekilde karar alıp, desteklenecek projeleri kısa zamanda belirleyecek. Ödemeler de ivedilikle yapılacak” diye konuştu.


Paketin ikinci ayağını KOSGEB alacaklarının ertelenmesinin oluşturduğunu vurgulayan Varank, “KOSGEB’in geri ödemeli olarak verdiği destekler kapsamında 30 Haziran 2020’ye kadar olan alacaklarını erteledik. Bu durumdaki KOBİ’lerin 30 Haziran 2020 tarihine kadar KOSGEB’e yapması gereken ödemelerini 3 ay öteledik” dedi.


Varank, işletmelerin geri ödeyecekleri taksitlerin tamamının ötelendiğinin altını çizerek, “Vade sayısı değişmeyecek. Herhangi bir yasal faiz de alınmayacak. Bu karardan daha önce KOSGEB alacaklarının ertelenmesi kararlarından yararlanan KOBİ’lerimiz de faydalanabilecek” diye konuştu.


KOSGEB’in çeşitli programları aracılığıyla proje bazlı destekler sunduğunu, bunun yanı sıra girişimcileri desteklediğini kaydeden Varank, “Proje süresi yükümlülüklerini ya da girişimcilik programı yükümlülüklerini 11 Mart 2020 ve sonrasında yerine getirmesi gereken işletmelere, 4 aya kadar ek zaman vereceğiz. Böylece projeler kesintiye uğramamış olacak” dedi.


Varank, işletmelerin ek süre talebinde bulunmaları gerektiğinin altını çizerek, “Karar sürecini hızlandırdık, yeni bir kurul kararına gerek duyulmaksızın talep eden KOBİ’lerimize gerektiği anda süre uzatımını hemen sağlayacağız” diye konuştu.


Kovid-19 salgınının etkilerinin ortadan kalktığına ilişkin resmi makamlardan yapılacak açıklamaya kadar bu hakkın kullanılabileceğini vurgulayan Varank, şöyle devam etti:


"Kovid-19 salgın riskine karşı ilk reaksiyon gösteren ülkelerden biriyiz. Bakanlık olarak virüs, Çin sınırlarındayken alacağımız önlemleri masaya yatırmaya başladık. İşletmelerimiz, dünyaya hızla yayılan bu salgından elbette etkileniyorlar. KOBİ’lerimizi korumak için yapılması gerekenleri biliyoruz, bunları da uygulamaya başladık. Bu süreçte ve dünyada bu salgının etkileri ortadan kalktıktan sonra üretimde sürekliliği sağlamak için elimizdeki tüm enstrümanları kullanmaya devam edeceğiz."


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı’nın ardından Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’ni açıkladığını hatırlatan Varank, “Kovid-19’a karşı kamu, özel sektör, üniversiteler topyekun bir mücadele veriyoruz. Doktorlarımız, hemşirelerimiz günün 24 saati mesai yaparak, virüsü kontrol altına alma gayretinde. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde tüm bakanlıklarımız büyük bir çaba içerisinde” dedi.


Varank, vatandaşların resmi açıklamaları dikkate almasının önemine değinerek, şöyle devam etti:


"Hepimizin alacağı en iyi tedbir, kendimizi korumaktır. Bunun için gerekmedikçe, zaruri bir hal olmadıkça evlerimizden çıkmayalım. Sosyal mesafeyi koruyalım. Özellikle sosyal medyadaki spekülatif açıklamalara itibar etmeyelim. Ortak akılla hareket ettiğimizde her türlü engeli kolayca aşacağımız aşikar, bu inancımızı diri tutalım."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.