SAĞLIK - 26 Nisan 2024 Cuma 15:28

Koru Ankara Hastanesi’nde yenilikçi hizmet anlayışında yeni dönem

A
A
A
Koru Ankara Hastanesi’nde yenilikçi hizmet anlayışında yeni dönem

Koru Ankara Hastanesi, hastalarına daha iyi hizmet vermek amacıyla yenilikçi hizmet anlayışında yeni bir dönemin kapılarını araladı. Hastaların, Hastaneye girişinden tüm tedavi ve konaklama süreçlerine kadar dönüşümüne giden Koru Ankara Hastanesi, açtığı dijital dönüşüm ofisi ile de hem yurtiçi hem de yurtdışındaki birçok farklı noktaya da üstün nitelikte hizmet sunabilecek.


Ankara’nın önde gelen sağlık kuruluşlarından Koru Sağlık ve Turizm Grubu, “Koru’da Yeni Dönem” başlığıyla başlattığı dönüşüm çalışmalarını düzenlediği lansman toplantısı ile paydaşlarına duyurdu.


Koru Sağlık ve Turizm Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, burada yaptığı konuşmada, sağlık alanında dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, “2024 yılı bizim açımızdan yeniden gelişim ve dönüşüm yılı olacak. Bu kapsamda yurtiçinde ve yurt dışında yeni projeleri uygulamaya koyduk. Bugün geniş katılımlı paydaşlarımızla bir araya geldik. Sağlık sistemlerinin geldiği noktayı ve kurum olarak da neler yaptığımızı paylaştık” ifadesini kullandı.



“İngiltere, ABD ve Irak’ta Merkezler Oluşturuldu”


Koru Sağlık Grubu’nun yurtdışında da çalışmalarına hız kesmeden devam edildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Biri, “Dünya’da 3 merkezde yeni açılımlar yaptık. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri New York’ta merkez oluşturduk. New York’ta kendi şirketimizin merkezini kurduk ve aynı zamanda bir sağlık turizmi ofisi açtık. Benzer bir şekilde Irak’ta da çalışma yaptık. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sağlık turizmi alanında çalışmalarda yapıyoruz” diye konuştu.



“Paydaşlarımızla Birlikte Hareket Ediyoruz”


Söz konusu çalışmaları uyumlu bir şekilde iş ortaklarıyla beraber gerçekleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Biri, “Hizmet standartlarımızı da yükseltmek için dijital dönüşüm ofisi kurduk. Dijital ofis aracılığıyla hem sistemimizi dönüştürmeye hem de dünya ile entegre olmaya gayret ediyoruz. Tüm çalışanlarımızın eğitimi ile de ‘e-nokta’ adı altında bir eğitim platformu ile arkadaşlarımızı yeni dönüşüm dönemine hazırlamaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.



Koru Sağlık ve Turizm Grubu COO ve İcra Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Ali Özön de Hastanenin teknolojik ve akademik dönüşümü verdiği bazı örneklerle dile getirdi.


Yatan hasta katlarında 150 metrekare 3 king suit odanın yanı sıra 4 suit oda ve 13 connect oda çok konseptini çok yakında hayata geçireceklerini ifade Uzm. Dr. Ali Özön, bu konseptin Ankara’da başka bir örneğinin olmadığına dikkat çekti.


Uzm. Dr. Ali Özön, Hastanede fark oluşturan bazı hizmet alanlarını şöyle sıraladı:


“1000 metrekareye yayılan alanla Türkiye’nin tek yapı altında en donanımlı Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine sahibiz. Kadın Hastalıkları ve Doğumla ilgili tüm işlemler bu alanda gerçekleştirilmektedir. Ankara’da 7/24 Acil Servis, Pediatri, Kadın Hastalıkları ve Doğum, hizmeti veren tek hastaneyiz. Çok yakın zamanda 7724 evde bakım hizmetimiz de devreye girecek. Hastane içinde bir kat tamamen Pediatri Kliniğine ayrılarak diğer tüm branşlardan ayrı tutulmuştur. Ankara’da uçuş hekimliğine ev sahipliği yapan nadir Hastaneler arasında bulunmaktayız. Patoloji haricinde şu anda modent tıpta tanılı ve tadevi için kullanılabilecek tüm bölümler aynı çatı altında ev sahipliği yapıyoruz. Hastanemizde toplam 31’i prof., 14’ü doçent olmak üzere 120 hekimle hizmet vermekteyiz. Önemli bir akademik kadroya sahibiz. Koru Ankara Hastanesi, son teknoloji ürünü da Vinci Robotik cerrahi sistemi ile ülkemizin nadir robotik cerrahi merkezlerinden biridir. Robotik cerrahide yaklaşık iki bin 500 ameliyat gerçekleştirdik. Ameliyathanelerimizde ileri teknoloji ile donatılmış; 10 adet operasyon odası, 3 adet laminer folow donanımlı, 2 adet skopi uyumlu, 1 adet da Vinci Robotik Cerrahi ameliyat odamız bulunmaktadır. Hastanemiz bünyesinde Girişimsel Nöroradyolojide kullanılan cihaz en ileri teknoloji ürünüdür. Bu kapsamda hocalarımız dünya çapında isim sahibi hocalarımızdır. Birçok laboratuvar testini kendi laboratuvarımız bünyesinde gerçekleştirmekteyiz. Hemşirelik bakımı konusunda hasta deneyimi açısından son derece yüksek deneyime sahiptir. Teknolojik anlamda tüm teknolojiler bina içinde bulunmaktadır. Bu nedenle hastalar herhangi bir sebeple başka bir mekze yöneltecek hiçbir eksik bölüm bulunmamaktadır. Gastroenteroloji merkezi Ankara’da en kapsamlı merkez olma özelliğine sahipdir. 2 profesör hekim tarafından yönetilmektedir. EUS gibi ileri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmıştır. Türkiye’deki 7 gama knife cihazından birine ev sahipliği yapıyoruz. Beyin tümörlerinde hastanın kafa tası açılmadan işlem gerçekleştirilebilmektedir. Kardiyoloji kliniğimizde kalp ritim bozukluklarında kullanılan son teknoloji ürünü ‘Carto 3’ cihazı kullanılmaktadır. Mikro ultrason füzyon biyopsi, ABD’li Johns Hopkis ile geliştirilen bir teknoloji. Ülkemizde ilk olarak hastanemizde uygulanmaya başlandı. Özellikle prostat kanseri tedavisinde kullanılan en ileri teknolojidir.”



Koru Ankara Hastanesi’nde yenilikçi hizmet anlayışında yeni dönem

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.