POLİTİKA - 30 Nisan 2024 Salı 12:41

MHP Lideri Bahçeli: “Biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız”

A
A
A
MHP Lideri Bahçeli: “Biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız”

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız, muhataplarımızın da böyle davranmalarını bekleriz” dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’deki, partisinin grup toplantısında konuştu. Cumhuriyet’in yeni yüzyılında tarihi mahiyetli görev ve sorumluluklarının çok fazla olduğunu ifade eden Bahçeli, “Boşa geçecek zamanımız yoktur. Boş yere nefes tüketmeye gerek yoktur.Türkiye, peş peşe yapılan seçimlerin hitamında 4 yıl boyunca devam edecek seçimsiz bir döneme girmiştir. Önümüzdeki bu zorlu süreç doğru, etkin, kararlı, kaliteli, verimli ve sonuç odaklı gelişmelere birer birer sahne olmalıdır. Milletimizin beklentisi sürdürülebilir hizmettir” şeklinde konuştu.


Cumhur İttifakı’nın siyasi istikrarın kökleşmesinde, yüksek hedeflerin uyanışında muazzam bir rol oynadığını belirten Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin yediemin umudu, yegâne ufku olduğunu kaydetti.


Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milletler mücadelesinde siyasi ve stratejik kuvveti olduğunu söyleyen Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni sorgulayan, yargılayan, karalayan çevrelerin asıl kaygı ve korkusu uyanan devin ayağa kalkması, küresel ve bölgesel hadiseler karşısında sözü geçen, ne diyeceği merak uyandıran bir Türkiye’nin doğuşudur. Doğum sancılı olsa da, doğan kudret Lider Ülke Türkiye’dir” diye konuştu.


Dünyada jeopolitik çalkantıların, jeokültürel çatlakların, siyasi ve ekonomik çarpıklıkların derinleştiğini hatırlatan Bahçeli, “Bugünün dünyasında Türkiye’mizin gücüne güç katması, adını ve varlığını hem masada hem de sahada izhar etmesi küçük bir azınlık dışında her insanımızın memnun ve mutmain olmasını sağlamaktadır. Mazlum toplumların tercümanı olan, haksızlık karşısında susmayı reddeden, zulme tepki gösteren bir millet, bir devlet vardır ve tarihin tekerrürüne şahit olunmaktadır. Böyle gelse de, böyle gitmez diyen; doğruya doğru, yanlışa yanlış hükmü veren bir irade hamd olsun dirilmiş ve sivrilmiştir” dedi.


“İsrail’in Gazze’de işlemiş olduğu soykırım suçunun takipçisi bilhassa Türkiye’dir”


Çocukların, kadınların, masum ve sivil bir halkın dökülen kanlarının yerde kalmayacağını ifade eden Bahçeli, “Açıkça ifade etmek isterim ki, İsrail’in Gazze’de işlemiş olduğu soykırım suçunun takipçisi bilhassa Türkiye’dir. Çocukların, kadınların, masum ve sivil bir halkın dökülen kanları inşallah yerde kalmayacaktır. 7 Ekim 2023 tarihinden buyana 35 bine yakın Filistinli kardeşimiz terör devleti İsrail’in saldırılarıyla hayattan koparılmıştır” diye konuştu.



“Gazze’nin yanı sıra Batı Şeria da tehlike altındadır”


Gazze Şeridi’nde kabus filmlerini aratmayan korkunç bir trajedinin yaşandığını aktaran Bahçeli, “Birleşmiş Miletler kaynaklı açıklamalara bakarsak, Gazze’de 37 milyon ton enkaz ve molozun biriktiği, bunların temizlenmesi için 14 yıla ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Gazze’deki katliam ve yıkımın cesametini göstermesi bakımından bu tespit başlı başına ibret verici ve isyan ettirici niteliktedir. Mısır’da devam eden taraflar arasındaki rehine takası ve ateşkes görüşmelerinin sonuca bağlanması gönülden dileğimizdir. İsrail müzakerelerde ilerleme kaydedilmemesi halinde Refah’a kara saldırısı tehdidini sürekli gündemde tutmaktadır. Gazze’nin yanı sıra Batı Şeria da tehlike altındadır” şeklinde konuştu.


Birleşmiş Milletlerin Filistin sorununun çözümünde acz içinde olduğunun altını çizen Bahçeli, BM Konsey’inin yapısı ve daimî üyelerinin veto yetkisi nedeniyle dünya barışı ve çatışmaların önlenmesi için bir umut olmaktan bugünkü haliyle çok uzak olduğunu belirtti.



“Netenyahu vakti ve saati geldiğinde Lahey’de yargılanacaktır”


Netenyahu’nun lekeli isminin tarihe katil ve soykırımcı olarak geçeceğini vurgulayan Bahçeli, “İsrail halkı Netenyahu’nun şiddet politikalarından oldukça rahatsızdır. Netenyahu vakti ve saati geldiğinde Lahey’de yargılanacaktır. Bu cani mutlaka görevden uzaklaştırılmalı, barış yanlısı ve iki devletli çözüme müzahir yeni bir yönetimin tezahürü behemehâl gerçekleşmelidir” dedi.



“Biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız”


Cumhur İttifakı’nın hesap yapanlara mecbur ve mahkum olmadığını dile getiren Bahçeli “Biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız, muhataplarımızın da böyle davranmalarını bekleriz. Yalan ile yol alınmayacağını, yalancıyla da yola çıkılmayacağını çok iyi biliriz. İsrail’in safına geçip Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ni yaylım ateşine tutan müflisleri önce millete, sonra da Allah’a havale ederiz. Jet yakıtı üzerinden Siyonizme yakıt olanların Türkiye’yi engelleme heveslerinin kursaklarında kalacağını cesaretle söyleriz.Belki niyetleri öyle olmayabilir, fakat eylem ve söylemleriyle iç cephemizi tahrip etmek, milli birlik ve dayanışma hissiyatını saf dışı bırakmak için her fırsatı ganimet sayan bir güruhun varlığı çok açıktır” ifadelerini kullandı.



“Irak’ın güvenliği ve huzuru Türkiye’nin güvenlik ve huzurudur”


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak ziyaretine ilişkin “Bahçeli, Türkiye’nin komşularıyla barışçıl, dostane, yapıcı, karşılıklı saygıya dayalı, ortak çıkarların gözetildiği ve iyi niyetli diyaloglar kurması öteden beri savunduğumuz bir politikadır.Bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan 2024 tarihindeki Irak ziyareti, mana ve muhteva açısından tarihi önemdedir. İki ülke arasındaki ortak tarihi, kültürel ve beşeri bağların tahkimi bölgesel barış ve istikrara destek olacaktır. Irak’ın güvenliği ve huzuru Türkiye’nin güvenlik ve huzurudur” dedi.


Kalkınma Yolu Projesi’nin devreye girişiyle bölücü terör örgütünün Irak ve Suriye’de varlığının sonlanacağını ifade eden Bahçeli, “Kalkınma Yolu Projesi’nin devreye girişiyle bölgemiz hasretini çektiği refah, istikrar, huzur ve güvenliğe kavuşacaktır. Bu esnada Türkiye’ye ziyaret düzenleyip önce İstanbul’a gelen, alelacele belediye başkanıyla görüşme yapan Almanya Cumhurbaşkanının da döner diplomasinin yanı sıra, Türkiye’nin terörle mücadelesine destek vermesi samimi dileğimizdir. Ankara’ya gelmeden ve Cumhurbaşkanımızla görüşmeden İstanbul Belediye Başkanına koşan Almanya Cumhurbaşkanı’nın niçin böyle bir program akışına ihtiyaç duyduğu bizim nezdimizde soru işaretleriyle doludur” şeklinde konuştu.



“Soy ve ırk temelinde bir üstünlük bizim nazarımızda yok hükmündedir”


Cumhuriyet’in kuruluşunda değil, tarihin her döneminde millet kavramı birleştirici ve bütünleştirici bir işlev gördüğünü kaydeden Bahçeli, “Hiçbir zaman etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara itibar edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletini Türk milletinin birlikte yaşama ülküsü ve aynı geleceği paylaşma iradesi kurmuştur. Partimiz, ülkemizde yaşayan her insanımızı ‘Türk milleti’ tanımı içinde kucaklamakta, hepsine aynı gözle bakmaktadır. Soy ve ırk temelinde bir üstünlük bizim nazarımızda yok hükmündedir.Kaldı ki üstünlük sadece takvadadır” diye konuştu.



“Türkiye’de yerel halk yoktur, Türk milleti vardır”


23 Nisan’da yayımladığı videolu mesajımın adresinin DEM’ciler, DEM’lenmiş ve yerel halk tabirini referans almış CHP’li bazı belediye başkanları olduğunu söyleyen Bahçeli “Türkiye’de yerel halk yoktur, Türk milleti vardır Hiç kimse çalı dibi yoklamasın, deve izi saymasın, niyet okuyuculuğuna teşebbüs etmesin, Hazine ve Maliye Bakanımızın da her zaman arkasındayız. Türk vatandaşından kaldığı otelde 120 Avro milliyet farkı alan sömürge kuklalarıyla görülecek işimiz vardır ve nefesimiz bunların siyasetteki ayaklarının ensesindedir” ifadelerini kullandı.



“Kobanili Ahmet, senin de klinik vaka olduğunu değerlendiriyor tedavi edilmeni özellikle tavsiye ediyorum”


MHP ve Cumhur İttifakı toplumsal siyasetin merkezinde olduğunu ifade eden Bahçeli, “ Kobanili Ahmet, senin de klinik vaka olduğunu değerlendiriyor, insan ve toplum sağlığı adına gözetim altına alınıp tedavi edilmeni özellikle tavsiye ediyorum. Endişem odur ki, bir zaman sonra hiçbir aşı sana fayda etmeyecektir” diye konuştu.


Yeni anayasa hazırlık sürecine ilişkin de konuşan Bahçeli” Türkiye Cumhuriyeti devleti tektir, ülkesi ve milletiyle birdir. Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek dil ülküsüdür. Yeni anayasa hazırlık sürecinde taviz vermeyeceğimiz esaslar bunlardır. Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerini ve yapısını tartışmaya açmak, etnik köken farklılıklarına dayanarak bunları yıkmaya çalışmak, devletin varlığına kastetmekle eş değerdir” dedi.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 28 Şubat davası sanıkları affedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile aralarında 28 Şubat sanıkları da olan 14 kişi affedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan cezanın kaldırılması ile ilgili kararlar ile aralarında 28 Şubat sanıklarının da olduğu 14 kişi affedildi. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçundan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli kararı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Cevat Temel Özkaynak, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Aydan Erol kocama hali nedeniyle, Yıldırım Türker ve Erol Özkasnak ise sürekli hastalık hali sebebiyle Anayasanın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası gereğince affedildi. Karar ile birlikte, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçundan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli kararıyla 2 kez müebbet hapis cezası, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan 10 ay hapis cezası, kasten yaralama suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırmasına karar verilen Haci Sülük, sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında affedildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Avni Yılmaz ve aynı suçtan Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gülbey Sarıoğlu ise sürekli hastalık hali kapsamında olduğu belirlenerek cezası kaldırıldı. Kasten öldürme suçundan Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Sevda Yüksel’in cezası sürekli hastalık halinden dolayı kaldırıldı. Kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile 11 yıl 8 ay hapis cezası alan Süleyman Tuna sürekli hastalık hali nedeniyle affedildi. Tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürme suçundan Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli kararı ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 18 yıl hapis cezası ve yine farklı mağdurlara karşı yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 13 yıl hapis cezası, Van 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli kararı ile zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Abdulhekim Yılmaz’ın kalan cezası da sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında olduğu değerlendirilerek kaldırıldı.
İzmir İzmir’de silahla vurulan hastane personeli hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde sokakta bulunduğu esnada tartıştığı kişiler tarafından tabancayla vurulan üç çocuk babası hastane personeli, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili kimliği tespit edilen 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Emir Sultan Mahallesi 1192 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Yücel Ecelioğlu (37), sokakta tartıştığı iki kişi tarafından tabanca ile vuruldu. Ecelioğlu göğsüne isabet eden kurşunla yaralanırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemleri alırken ağır yaralandığı belirlenen Yücel Ecelioğlu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Evli ve üç çocuk babası olduğu öğrenilen talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ecelioğlu’nun cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Şüpheliler belirlendi, polis peşine düştü Olayın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayı gerçekleştiren şüphelilerin B.E. (19) ve R.A. (22) olduğunu tespit etti. 2 şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışma sürüyor.
İzmir İzmir’de 4 gün eylem ve gösteri yasak Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs’a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi. 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83’üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş’ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59’a kadar süreceği de aktarıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; ’Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası’ ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30’dan 19.05.2024 günü saat 23.59’a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."