POLİTİKA - 26 Ekim 2024 Cumartesi 16:32

MHP Lideri Bahçeli: “Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik”

A
A
A

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik” dedi.

MHP, “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp” başlıklı sempozyum programı düzenledi. Parti genel merkezinde gerçekleşen programa MHP Lideri Devlet Bahçeli, başkanlık divanı ve parti üyeleri katıldı. Sempozyumda konuşan Bahçeli, “Merhum Ziya Gökalp’i doğru tanımak; hayatını, eserlerini, ilmini ve fikri mirasını detaylarıyla bilmek özellikle Türk milliyetçilerinin, vatan ve millet sevgisiyle dolup taşan milli yüreklerin, kanaatimce temel önceliği olmalıdır. Hasreti çekilen, dokunaklı sözleriyle kalplere nüfuz eden, dinledikçe emsalsiz duygular eşliğinde ilk günkü heyecanı veren ölümsüz bir eserin icracısı ve ihyacısı mevkiindeki bir sanatlar neyse, Merhum Gökalp tıpkısının aynısıdır. O, hakikatli bir münevver, hokkayla mürekkebi beyaz sayfalarda buluşturup fikir kalıbına döken mütehassıs bir mürşit ve mütefekkirdir. Aynı zamanda Türk tarihinin haysiyetli çağrısı, Türk milletinin hürriyet saçan çehresidir” ifadelerini kullandı.

Ziya Gökalp’in Türkiye’de sosyolojinin kurucusu, halk biliminin öncülerinden, kültür ve medeniyet tarihinin de kilit ismi olduğunu ifade eden Bahçeli, “Gökalp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin fikri ve teorik istikametini sıfır hatayla tayin etmesiyle milli gönüllerde taht kurmuştur. Milli kültür tarifi ve medeniyet tasviriyle Türk düşünce hayatına damga vurmuş, mümkün ve muhtemel kimlik buhranlarına fikir kanatlarını açarak ta o yıllardan engel olmaya çalışmıştır. Nitekim bu mihverdeki çalışmaları ve hayranlık uyandıran çalışkanlığı onu bir adım öne taşımış ve gıptayla takip edilen Türk filozofu yapmıştır. Onun Türklüğe bakışı laboratuvar ya da biyolojik menşeli olmamıştır. Irkı yalnızca atlarda arayan, ırkçılığı elinin tersiyle itip ademe mahkum eden milli birlik ve kardeşlik dirayetiyle millet şuuruna sahip çıkmış, destek vermiş, sonuna kadar bu kararlı çizgide mahfuz kalmıştır” dedi.

"Millet, dil bakımından müşterek olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden mürekkep kültürel bir zümredir"

Ziya Gökalp’in 25 Aralık 1922 tarihinde Küçük Mecmua’da yayımlanan bir makalesindeki yazısı hakkında konuşan Bahçeli, “Gökalp milletin ne olduğunu anlamak için, öncelikle ne olmadığının tetkik edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ona öre, ilk olarak millet coğrafi bir zümre değildir. İkinci olarak, ırk ve kavmiyet değildir. Üçüncü olarak, bir imparatorluk dahilinde müşterek bir siyasi hayat yaşayanların mecmuu değildir. Dördüncü olarak, bir şahsın kendisini, keyfine ve çıkarına uyarak mensup gördüğü bir cemiyet de değildir. Milletin teşekkül ve tekamülünde, diğer mühim unsurların yanı sıra eğitim, kültür ve duygudaşlığı işaret eden odur. Merhum Gökalp’in akıl ve ahlak imbiğinde damıtılan millet tanımı aynısıyla şudur; ’Dil bakımından müşterek olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden mürekkep kültürel bir zümredir.’ İnsani şahsiyetimizin bedenimizde değil, ruhumuzda olduğunu söyleyen odur. Maddi meziyetlerimizin soyumuzdan, manevi meziyetlerimizin de terbiyesini aldığımız cemiyetten geldiğini vurgulayan gene odur” şeklinde konuştu.

Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız eleştiriler, maksatlı saldırılar, asılsız suçlamalar, hatta iftira boyutundaki sataşmaların Gökalp’i davasından ve millete sevdasından vazgeçiremediğini dile getiren Bahçeli, “O bir devrin dimağı, aklı, siyasi ve fikri ahlak kutbudur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilham ve iradesinin arka planındaki Türk aklı ve Türk düşünce kahramanıdır. Dilinden düşürmediği mefkûresi tükenmez coşkuların, bitmez ümitlerin kurumayan kaynağı ve suyu kesilmeyen şadırvanıdır. Türk milletinin vicdanını, dayanışmasını, estetik zevkini, tarihsel ilkelerini, dilini töresini, kutlu mazisini, kültürel müktesebatını, medeniyet ve millet kavramlarını sosyoloji disipliniyle analiz etmiş, muazzam bir fikri külliyatı kısa hayatına sığdırmıştır. Tarihten ders ve ibret almasını bilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

“Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci yıl dönümünde, her türlü tehdidi, her neviden tehlikeyi, dalga boyu yükselen melanet ve cinayet planları milli dayanışma ruhuyla ve manevi direnç atılımıyla berhava etmekten başka ikinci bir seçenek tanımayacaklarının altını çizen Bahçeli, “Biz dersimizi tarihten satır satır aldık. Fikrimizin gücünü ve görkemini Ziya Gökalp’ten aldık. Azmimizi ve cesaretimizi ecdadımızda, Milli Mücadele kahramanlarından edindik. Aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik. Hep söyledim, yine söylüyorum: Türk’üz, Türkçüyüz, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçileriyiz” dedi.

“İran’ın vurulması tırmanan gerilim hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur”

İsrail’in dün geceki İran’a saldırısına ilişkin Bahçeli, “Gece saatlerinde İsrail’in misilleme bahanesiyle, İran’ın Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerine düzenlediği hava saldırısı yalnızca taktik, stratejik ve nokta hedefli bir operasyondur. Bunun yanı sıra Orta Doğu’daki muhtemel kanlı ve kesif boğuşmanın test safhası, deneme tahtasıdır. İran’ın vurulması, bölgesel refleksleri, doğacak irili ufaklı tepkileri, tırmanan gerilim hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur. Adım adım vatanımıza ulaşacak ve musallat olacak Davut Koridoru’nu aktif etmek için fırsat kollayanların ABD destekli İran saldırısı ara bir istasyondur. İran’a yapılan saldırıyı kınıyorum” şeklinde konuştu.

“Gazze’yi yurdumuza taşımak istiyorlar”

İsrail’in Anadolu’yu çevrelemek maksadıyla küresel cinayet ve rezalet mekanizmasında toplaşan diğer Türkiye düşmanlarını yedeğine alarak Türkiye’ye gelmeyi planladığını söyleyen Bahçeli, “Gazze’yi yurdumuza taşımak istiyorlar. Bunun için istihbarat tezgahlarına, kapalı devre oyunlara ve işbirlikçi tahriklerine müracaat ediyorlar. Lütfen uyanık olalım, birbirimizden kopmamız projelendiriliyor. Birbirimize yüz çevirmemiz, surat asmamız, el uzatmak yerine yumruk sıkmamız dayatılıyor.23 Ekim 2024 Çarşamba günü, Kahramankazan’daki TUSAŞ tesislerine yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD’nin kimlerin maşası olduğunu açıklıkla gözler önüne sermiştir. PKK, Türk’ün de, Kürt’ün de, hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Bölücü terör örgütü PKK’nın efendileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın BRİCS toplantısına katıldığı gün, bizim de Salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından Türkiye’ye terör baronlarının talimatıyla kanlı mesaj vermişlerdir. Bu kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Suriye’den sızan hainler imha edilmişler, şehitlerimizin acısıyla sızlayan gönüller teröre karşı tek ses olmuşlardır. Teröristler ile onları üzerimize salan muhasım unsurlar sonuç alamayacaklar, Türkiye’yi geçemeyecekler, yolumuzdan ve mücadele kararlılığımızdan geri çeviremeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.

“Türk siyasetinde gerçek halkçı Milliyetçi Hareket Partisi’dir”

Konuşmasının Ziya Gökalp’in saf ve duru halkçılığını benimsediklerinin altını çizen, “CHP’nin halkçılığını da seçkinci, zümreci, halka rağmen halk adına siyaset yapan dayatmacı bir anlayış olarak görüyor, böyle olduğunu nesnel ve tarihsel verilere dayanarak iddia ediyoruz. Çünkü Gökalp’e göre, Türkçülük ve halkçılık, toplumsal tabakalaşmaya, sınıf farklılığına kapalı bir düşünce sistemidir. Ona düşüncesine göre; ulus-devlet veya milli devlet, mesleki örgütlenmenin egemenliği üzerine kurulu bir halkçılığa dayanmaktadır. Türk siyasetinde gerçek halkçı Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Türk milliyetçisi kesinlikle ve aynı zamanda halkçı, halkın sesi ve tercümanıdır” dedi.

Hidayet Türkyılmaz - Gazi Taş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Küçük yüreklerden büyük dayanışma örneği Kültür Kurumu İlkokulu 2/C sınıfı öğrencileri, küçük yaşlarına rağmen örnek bir dayanışma ve duyarlılık çalışmasına imza atmaya devam ediyor. Öğretmenleri Sunay Çaykesen editörlüğünde geçen yıl çıkardıkları hikâye kitabının gelirini, aynı okulda eğitim gören kanser hastası bir arkadaşlarının tedavisi için bağışlayan minik yazarlar, bu yıl da anlamlı bir projeyle gönülleri fethetti. Minik yürekler, bu yıl "Benim Hayalim Benim Dünyam - Şiir" adlı şiir kitabını yayımladı. Kitap için 23 Aralık 2025 Salı günü düzenlenen imza gününde elde edilen gelir, DMD hastası Ahmet Sami Yıldırım adlı arkadaşlarının tedavi masraflarına destek olmak amacıyla kendisine hediye edildi. Düzenlenen imza gününe Yakutiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Gazioğlu, şube müdürleri, Okul Müdürü Köksal Budak, okul idarecileri, öğretmenler, veliler ve davetliler katıldı. Programda Ahmet Sami için oluşturulan bağış standına da destek sağlandı. Öğrencileri bu anlamlı çalışmaları dolayısıyla tebrik eden İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Gazioğlu, "Bu çalışma, Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından hayata geçirilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin tam merkezinde yer alan bir örnektir. Çocuklarımızın yazma, anlama ve anlamlandırma becerilerinin gelişmesi kadar; toplumsal duyarlılık, yardımlaşma ve dayanışma bilinci kazanması da son derece kıymetlidir" ifadelerini kullandı. Okul Müdürü Köksal Budak da öğrencilerin sergilediği bu davranışın örnek niteliği taşıdığını vurgulayarak, "Bu yaşta çocuklarımızın böylesine güçlü bir empati ve sorumluluk duygusu geliştirmesi bizleri son derece mutlu ediyor. Emeği geçen öğretmenimizi, öğrencilerimizi ve velilerimizi yürekten kutluyorum" şeklinde konuştu. Sınıf öğretmeni Sunay Çaykesen ise geçen yıl birinci sınıfta başlattıkları "Benim Hayalim Benim Dünyam" projesini bu yıl şiir kitabıyla sürdürmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Öğrencilerimiz bu kitapta hayallerini, umutlarını ve sevinçlerini şiirlerle anlattı. Her mısrada onların iç dünyasına tanıklık edeceğiz. Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Desteklerini esirgemeyen velilerimize teşekkür ediyorum" dedi. Çaykesen, öğrencilerinin sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmelerinden ayrıca mutluluk duyduğunu ifade etti.
Çorum Hüseyin Eroğlu: "Şu anki çıkışımızı son maçta da devam ettirmek istiyoruz" Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında oynayacağı Erzurumspor FK maçının hazırlıklarını sürdüren Çorum FK’da Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu, "Şu anki çıkışımızı son maçta da devam ettirmek istiyoruz" dedi. Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Çorum FK, Erzurumspor FK ile karşılaşacak. Devre öncesi son maçına çıkacak Çorum FK, karşılaşmadan galibiyetle ayrılarak puan tablosundaki yükselişini sürdürmek istiyor. Kırmızı-siyahlılar, karşılaşmanın hazırlıklarını Çorum FK Tesisleri’nde sürdürdü. Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu yönetiminde yapılan antrenmanın 15 dakikası basın mensuplarına açık olarak gerçekleşti. "Oyuncularımızla hazırlıklarımız en iyi şekilde devam ediyor" Antrenman öncesinde açıklamalarda bulunan Çorum FK Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, ligdeki çok sayıdaki takımın Süper Lig’e yükselme hedefinin olduğunu ve puan farklarının az olduğunu söyledi. Eroğlu, "Biz son haftalardaki hem oyunumuzla hem de aldığımız skorlarla yukarıya tırmanmaya başladık. Önemli olan istediğimiz skorla dönüp ilk ikiye daha çok yanaşmak, devreyi güzel bir skorla bitirmek. Ama zor bir takımla karşılaşacağız, belli bir oyun kalıbı var, duran toplarda etkili. Bunların hepsini biliyoruz. Ama biz de güçlü bir takımız. Oyuncularımızla hazırlıklarımız en iyi şekilde devam ediyor. Teknik direktör olarak elimizdeki oyuncuyu da geliştirmekte sorumluyuz. Devre arasında transfer gelebilir ama eldeki oyuncuyu da geliştirmek, ondan performans almak en önemli görevimiz. Son 3-4 haftada bazı oyunculardaki değişim, gelişimi net bir şekilde görüyorsunuz. Sezon sonunda birçok oyuncumuzda bu net bir şekilde görülecek" dedi. "Bu lig ikinci yarı çok daha zor oluyor" Puan tablosundaki yükselişlerini sürdürmek istediklerini aktaran Eroğlu, "7-8 takım var, tabii onların hepsinin hedefi ikinciliğe doğru tırmanmak. Baktığınızda, evet yukarıda olan takımlar avantajlı gibi görünüyor ama bu lig çok enteresan bir lig. Arada bir maçlık, iki maçlık farklar var. Karşılıklı oynanacak maçlar önemli. Bu lig ikinci yarı çok daha zor oluyor. Puan kayıpları daha fazla olabiliyor. Her takım yukarıya yakın, play-off’da olmak isteyen takımlar var ama sürecin istikrarı yakalayan, ekonomik sıkıntı yaşamayan, oyun gücü iyi olan takımlar sezon sonunda zaten yukarıda olacak diye düşünüyorum. Her kulüpte inişler çıkışlar olabilir ama o lig maratonunda istikrarlı olan takımların başarılı olacağını düşünüyorum. Yılın son maçı ve bizim için çok değerli bir maç ama sonuçta puanlık bir maç. Her iki takım için de böyle. Geriye kalan birçok maç var. Tabii telafisi olabilecek maçlar ama biz şu anki çıkışımızı son maçta da devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu. Samudio: "Performansımdan memnunum" Takım olarak son haftalarda takım kalitesini sahada göstermeye başladıklarını ifade eden Braian Samudio ise, "Çok güzel bir maç olacağına inanıyorum. Seyirciler açısından da iyi bir maç olacak. Çünkü Erzurum da iyi bir takım, onlar da iyi bir top oynuyor. Biz de iyi takımız, biz de iyi top oynuyoruz, dominant oynuyoruz. Bence seyir zevki yüksek olacak bir maça benziyor" ifadelerini kullandı. İyi bir takım olduklarından bahseden Samudio, "Yeni bir şehre, yeni bir takıma, yeni bir lige geldiğiniz zaman bir adaptasyon sürecine ihtiyaç oluyor. Ama son zamanlarda, son haftalarda kendimi çok iyi hissediyorum. Performansımdan da memnunum. Son maçta da takım olarak nasıl bir takım olduğumuzu, kalitemizi gösterdiğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.