GÜNDEM - 01 Ağustos 2025 Cuma 10:24

Milli İstihbarat Akademisi "12 Gün Savaşı ve Türkiye için Dersler" başlıklı raporunu yayımladı

A
A
A
Milli İstihbarat Akademisi "12 Gün Savaşı ve Türkiye için Dersler" başlıklı raporunu yayımladı

Milli İstihbarat Akademisi, İsrail ile İran arasında yaşanan ve kamuoyunda "12 Gün Savaşı" olarak anılan çatışmayı ele alan "12 Gün Savaşı ve Türkiye için Dersler" başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin modernizasyonu ve füze karşıtı yeteneklerin güçlendirilmesi önerildi.


Milli İstihbarat Akademisi, İsrail ile İran arasında 13-24 Haziran tarihleri arasında yaşanan ve kamuoyunda "12 Gün Savaşı" olarak anılan çatışmayı ele alan "12 Gün Savaşı ve Türkiye için Dersler" başlıklı raporunu yayımladı. Savaşın askeri, istihbari, siyasi ve teknolojik boyutlarının detaylı şekilde değerlendirildiği raporda, Türkiye açısından çıkarılması gereken stratejik derslere dikkat çekildi. Kısa sürede bölgesel dengeleri sarsan savaş, hava üstünlüğünden siber saldırılara, kamuoyuna yönelik manipülasyonlardan savunma sanayiine uzanan geniş bir perspektifle ele alındı. Milli İstihbarat Akademisi’nin hazırladığı çalışmada, İran-İsrail çatışmasının geleceği ve Türkiye’nin muhtemel senaryolara karşı atması gereken adımlar da kapsamlı şekilde ortaya konuldu.



Yeni dönem çatışmaların habercisi "12 Gün Savaşı"


Milli İstihbarat Akademisi’nin yayımladığı raporda, 12 Gün Savaşı’nın kısa sürede derin etkiler oluşturan yeni nesil savaşların çarpıcı bir örneği olduğu vurgulandı. İsrail’in sürpriz hava saldırıları ve suikast operasyonlarıyla başlayan savaş, ABD’nin İran nükleer tesislerini bombalamasıyla sona erdi. Siber harp, elektronik saldırılar ve kamuoyuna yönelik dijital manipülasyon gibi araçların ön plana çıktığı savaş, bu yönüyle klasik orduların ötesinde çok boyutlu mücadele biçimlerinin ağırlık kazandığı yeni bir dönemin sinyallerini verdi. Raporda, modern savaş teknolojilerinin, özellikle hava unsurlarının savaşın seyrini nasıl değiştirdiği açık biçimde analiz edildi.



İsrail’in istihbarat ağı oyunun kurallarını değiştirdi


Raporda, İsrail’in İran içindeki uzun yıllardır faaliyet gösteren istihbari ve operasyonel ağlarının savaşta belirleyici rol oynadığı belirtildi. Stratejik öneme sahip tesisler ve kilit personeller, çatışmanın ilk saatlerinde etkisiz hale getirildi. Bu operasyonlar İran’ın savunma kapasitesini zayıflatırken, modern istihbarat yapılarının savaşın kaderini nasıl şekillendirebildiğini ortaya koydu.



Hipersonik füze gerçeği sadece tehdidi değil, dengeyi de değiştiriyor


Raporda, İran’ın gelişmiş hipersonik füze kapasitesiyle denge kurmaya çalıştığı belirtildi. Ancak çok katmanlı hava savunma sistemlerinin etkinliği karşısında bu silahların sınırlı başarı sağladığı ifade edildi. İsrail’in tüm teknolojik üstünlüğüne rağmen bu füzeleri engellemekte zorlanması, Türkiye için de benzer tehditlere karşı hazırlık yapılması gerektiğini gösterdi. Hava savunma sistemlerinin modernizasyonu ve füze karşıtı yeteneklerin güçlendirilmesi önerildi.



Savaşta siber saldırılar ve kamuoyuna yönelik algı operasyonları


Rapor, savaşın sadece askeri değil aynı zamanda dijital bir mücadeleye de dönüştüğünü ortaya koydu. İsrail ve İran, siber saldırılarla hem birbirlerinin altyapılarına zarar verdi hem de kamuoylarını etkilemeye çalıştı. İran’ın WhatsApp gibi uygulamaları engelleme girişimi, savaşın toplum üzerindeki psikolojik etkisini de gözler önüne serdi. Milli İstihbarat Akademisi, bu durumun Türkiye açısından dijital güvenlik, kritik altyapı koruması ve yerli yazılım kullanımının stratejik önemini artırdığını vurguladı.



Sivil savunma yetersizliği yüzlerce can kaybına yol açtı


Raporda, İran’daki erken uyarı sistemlerinin ve sığınak altyapısının yetersizliği nedeniyle başkent Tahran başta olmak üzere birçok şehirde sivil kayıpların yaşandığı belirtildi. İsrail’in gelişmiş sivil savunma yapısı sayesinde benzer kayıpları engellediğinin görüldüğü kaydedildi. Milli İstihbarat Akademisi, Türkiye’nin de büyük şehirlerinde benzer altyapılar kurması gerektiğine dikkat çekti. Sivil savunma kapasitesi, gelecekteki çatışmalarda hayati öneme sahip olacak.



İran’da rejim değişikliği beklentileri gerçekleşmedi


Rapor, savaş sırasında İran’da rejim değişikliği beklentilerinin boşa çıktığını ve halkın devlete olan bağlılığını koruduğunu ortaya koydu. Diaspora merkezli propagandaların etkisiz kaldığı belirtildi. Ancak iç istikrarın gelecekteki çatışmalarla yeniden test edilebileceği ifade edildi. Türkiye açısından bu durum, sınır güvenliği ve göç yönetimi bakımından dikkatle izlenmesi gereken bir konu olarak değerlendirildi.



Türkiye için kritik dersler: Hava gücü, envanter, teknolojik dönüşüm


Raporda, savaşın ardından Türk Hava Kuvvetleri’nin insanlı ve insansız sistem entegrasyonu sürecinin önemi tekrar teyit edildi. Seri üretim kapasitesi kadar sivil teknolojilerin askeri alanda kullanılmasına dair yerli çözümler geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda savunma sanayisinin uzun vadeli ve çok yönlü bir planlamaya ihtiyaç duyduğu ifade edildi.



İran’daki muhtemel türbülans bölgesel güvenliği tehdit ediyor


Raporda, İran’da diplomatik çözüm yollarının tıkanması durumunda bölgesel türbülansın kaçınılmaz olacağı vurgulandı. Bu durumun Türkiye’ye yönelik kitlesel göç, enerji arzında kesinti ve sınır güvenliği riskleri doğurabileceği belirtildi. Türkiye’nin bu tür senaryolara karşı hazırlıklı olması gerektiği ifade edildi.



En kötü senaryo: Yeni ve daha yıkıcı bir savaş ihtimali


Milli İstihbarat Akademisi’nin raporunda, İsrail-İran hattında yeni bir savaş çıkması durumunda bu çatışmanın önceki savaşlardan daha şiddetli olacağının öngörüldüğü belirtildi. Özellikle hipersonik füzelerin daha geniş kullanımının, şehirlerin doğrudan hedef alınmasının ve ABD’nin muhtemel müdahalesinin etkileri değerlendirildi. Türkiye’nin bu ihtimale karşı çok yönlü bir strateji geliştirmesi gerektiği ifade edildi.



Savunma sanayisine yönelik istihbarat tehditleri artıyor


Raporda, savunma sanayisinin dış istihbarat servislerinin öncelikli hedeflerinden biri haline geldiği vurgulanarak, Türkiye’nin bu sektörde faaliyet gösteren aktörlerini koruyacak önleyici güvenlik politikaları geliştirmesi önerildi. Kritik personel eğitimi, erken uyarı sistemleri ve dijital koruma önlemleri, gelecekteki muhtemel savaşlarda belirleyici unsur olarak gösterildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Ziraat Türkiye Kupası: Konyaspor: 1 - Antalyaspor: 0 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta maçında Konyaspor, sahasında Antalyaspor ile karşı karşıya geliyor. Müsabakanın ilk yarısı yeşil-beyazlı ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 21. dakikada sağ kanattan içeri giren Andzouana’nın gönderdiği topla buluşan Umut Nayir pasını geriye bıraktı. Penaltı noktasında topla buluşan Tunahan meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 1-0 35. dakikada Antalyaspor savunmasının hatasında Muleka topu ceza sahası içerisine taşıdı. Kaleciyle karşı karşıya kalan Muleka’nın şutunda kaleci Julian meşin yuvarlağı kornere çeldi. Hakemler: Kadir Sağlam, Kerem Ersoy, Murathan Çomoğlu Konyaspor: Deniz Ertaş, Andzouana, Uğurcan Yazğılı, Utku Eriş, Guilherme, Jo Jin-Ho, Tunahan Taşçı, Bjorlo, Melih İbrahimoğlu, Muleka, Umut Nayir Yedekler: Bahadır Güngördü, Yasir Subaşı, Pedrinho, Bardhi, Stefanescu, Calusic, Jevtovic, Melih Bostan, Esaat Buğa, Kaan Akyazı Teknik Direktör: Çağdaş Atan Antalyaspor: Julian, Samet Karakoç, Giannetti, Hüseyin Türkmen, Ensar Buğra Tivsiz, Ceesay, Saric, Storm, Abdülkadir Ömür, Ballet, Doğukan Sinik Yedekler: Kağan Arıcan, Paal, Soner Dikmen, Bünyamin Balcı, Dzhikiya, Ali Demirbilek, Van de Streek, Gueye, Ege İzmirli Teknik Direktör: Alaattin Gülerce Gol: Tunahan Taşçı (dk. 21) (Konyaspor) Sarı kartlar: Bjorlo (Konyaspor), Ballet, Ceesay (Antalyaspor)
İstanbul Spiker Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı Uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan spiker Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı. Cebeci, "2021 yılında Sadettin Saran ile erkek arkadaşım olarak ilişki yaşadım, ilişkimiz duygusaldı. Sonrasında arkadaş kaldık. Özellikle belirtmek isterim ki ben uyuşturucu satıcısı değilim, uyuşturucu kullanıcısıyım. Kesinlikle kokain kullanmadım" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan Ela Rümeysa Cebeci’nin ek ifadesi ortaya çıktı. "Yurtdışında uyuşturucunun serbest olduğunu bildiğim için hataya düştüm" Ela Rümeysa Cebeci 20 Aralık tarihinden alınan ek ifadesinde, "Kendi rızam ile kimsenin baskısı altında kalmadan, hür bir şekilde devletime güvenerek ifade vermek istiyorum, daha önce uyuşturucu kullanmadığımı ifade etmiştim. Bugün kendim talepte bulunarak ifade vermek için, gerçekleri ortaya çıkarmak için ifade veriyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki ben hiçbir zaman kimseye uyuşturucu satmadım. Telefonumun şifresini de kendime güvendiğim için rızam ile teslim ettim, hatta 2. telefonumun da şifresini kendi rızam ile verdim. Telefonumun Whatsapp yazışmaları ortaya çıkmış, ben kendimden emin olduğum için, gerçekleri ortaya çıkarmak için, devletime güvenerek şifremi verdim. Kimseye uyuşturucu vermedim. Ancak kanımda ve WhatsApp yazışmalarında uyuşturucu ile ilgili deliller ortaya çıkmış, ben uyuşturucuyu geçmiş zamanda kullandım. Ama asla kokain ve kimyasal kullanmadım. THC esrarın da suç olduğunu bilmiyordum, yurtdışında uyuşturucunun serbest olduğunu bildiğim için böyle bir hataya düştüm" ifadelerini kullandı. Cebeci ifadesinin devamında, "2021 yılında Sadettin Saran ile erkek arkadaşım olarak ilişki yaşadım, ilişkimiz duygusaldı. Sonrasında arkadaş kaldık. Özellikle belirtmek isterim ki ben uyuşturucu satıcısı değilim, uyuşturucu kullanıcısıyım. Kesinlikle kokain kullanmadım. Tekrardan kan testimin ve saçımdan örnek alınmasını istiyorum. Daha sonradan tekrardan avukatım ile gelip bildiklerimi yaşadığım itibar zedelenmesini anlatacağım" dedi.