TEKNOLOJİ - 30 Nisan 2025 Çarşamba 13:20

Milli İstihbarat Akademisi’nden İHA raporu: "İHA’lar yalnızca savaşın gidişatını değil, savunma sanayisinin gelecekteki vizyonunu da belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor"

A
A
A
Milli İstihbarat Akademisi’nden İHA raporu: "İHA’lar yalnızca savaşın gidişatını değil, savunma sanayisinin gelecekteki vizyonunu da belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor"

Milli İstihbarat Akademisi, "Rusya-Ukrayna Savaşı’nda İHA Kullanımı: Modern Savaşın Yeni Oyuncuları ve Geleceğin Teknolojik Dönüşümü" başlıklı raporunu yayınladı. Raporda İHA’ların yalnızca savaşın gidişatını değil, aynı zamanda savunma sanayisinin gelecekteki vizyonunu da belirleyecek unsurlar arasında yer aldığı vurgulandı.


Milli İstihbarat Akademisi, "Rusya-Ukrayna Savaşı’nda İHA Kullanımı: Modern Savaşın Yeni Oyuncuları ve Geleceğin Teknolojik Dönüşümü" başlıklı raporunu yayınladı. Raporda, insansız hava araçlarının (İHA) modern savaş alanlarında oynadığı dönüştürücü role dikkat çekildi. Teknolojik gelişmelerin savaş doktrinlerini yeniden tanımladığı, özellikle İHA’ların keşif, gözetleme, saldırı ve elektronik harp gibi alanlardaki etkinliğinin çatışma ortamlarında stratejik üstünlük sağladığı vurgulandı.



Rusya-Ukrayna savaşı İHA’lar için bir savaş laboratuvarı


Raporda, Rusya-Ukrayna savaşının İHA teknolojilerinin sahadaki etkinliğini gözlemlemek açısından bir test ortamı sunduğu ifade edildi. Her iki ülkenin farklı türde İHA’ları yoğun olarak kullanmasının savaşın dinamiklerini, hızını ve doğasını belirleyen başlıca etkenlerden biri olarak öne çıktığı kaydedildi. Elektronik harp sistemlerinin İHA performansına etkisinin ise yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda siber düzeyde de bir savaş yürütüldüğünü ortaya koyduğu belirtildi. Raporda savaşın aynı zamanda İHA’ların çok yönlü rolünü net bir şekilde gözler önüne serdiği; istihbarat, keşif, hedef tespiti ve komuta-kontrol unsurlarının desteklenmesinde kritik bir rol üstlenen İHA’lar, kamikaze ve silahlı İHA’ların düşük maliyet ve yüksek etki kabiliyetiyle çatışmaların seyrini değiştirdiği ifade edildi. Aynı zamanda raporda Ukrayna’nın sivil ve ticari İHA’ları modifiye ederek geliştirdiği yenilikçi çözümlerin daha kısıtlı kaynaklara sahip taraflar için çarpıcı bir örnek teşkil ettiği belirtildi.



Savaşın gidişatını değiştiren güç İHA’lar


Raporda, İHA teknolojilerinin geleceğine ilişkin önemli öngörüler yer aldı. Yapay zeka entegrasyonu, sürü İHA sistemleri, maliyet etkinliği ve alternatif enerji kaynaklarının gelişiminin bu alandaki teknolojik evrimi hızlandıran unsurlar olarak öne çıktığı ifade edildi. Bu unsurların gelecekteki çatışmalarda İHA’ların stratejik öneminin daha da artacağını gösterdiği belirtildi. Savaşın başlangıcında test edilen yapay zeka destekli otonom İHA’lar ve sürü teknolojileri uzun havada kalma süreleri sağlayan yeni enerji sistemleri ile daha karmaşık hale gelirken, her iki tarafın da bu teknolojilere yatırımlarını hızlandırdığına dikkat çekildi. İHA’ların yalnızca savaşın gidişatını değil, aynı zamanda savunma sanayisinin gelecekteki vizyonunu da belirleyecek unsurlar arasında yer aldığı vurgulandı.



Diplomasinin yeni aktörü İHA teknolojisi


İHA teknolojisinin yalnızca askeri değil, aynı zamanda diplomatik ve güvenlik politikaları açısından da çok boyutlu bir etki alanı oluşturduğu belirtildi. Modern savaşın dinamiklerini anlamak kadar, bu teknolojilerin barış politikaları üzerindeki yansımalarını analiz etmenin de kritik olduğu vurgulandı.


Rapor, Türkiye’nin savunma ve güvenlik vizyonunu destekleyen, ileri teknoloji temelli bilgi üretimini merkeze alan bir yaklaşımla hazırlandı. Milli İstihbarat Akademisi, bu çalışma ile sadece savaş teknolojilerine değil, aynı zamanda geleceğin tehdit algılarına ve stratejik düşünce yapısına da ışık tutmayı hedefliyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Küçük bir dükkanda başlamışlardı şimdi tonlarca yufka üretiyorlar BİNGÖL (İHA) – Bingöl’de 5 yıl önce küçük bir dükkanda yufka üreten kadınlar, şimdilerde organize sanayi bölgesinde tonlarca üretim yapıp çevre illere gönderiyor. Bingöl AG Kadın Girişim Kooperatifi, 5 yıl önce 5 kadınla başladığı üretim yolculuğunu bugün 10 kadınla devam ediyor. Küçük bir dükkanda başlayan kadınların serüveni tonajlı üretim yapılan bir yapıya dönüştü. Sırt sırta veren kadınlar tonlarca yufka üreterek Bingöl başta olmak üzere çevre illere de hizmet veriyor. Ürün çeşitliliğini de artıran kadınlar yufkanın yanı sıra yöresel yemek olan sırın, mantı ve erişte üretimi de yapıyor. Kadınların dayanışması ve azmi, herkese örnek oluyor. Kooperatif Başkanı Ayşe Eyüpkoca, 5 yıl önce küçük bir alanda ve günlük yaklaşık 100 kilogram üretim kapasitesiyle yola çıktıklarını belirtti. Koca, "Başlangıçta 5 arkadaşla yufka yapıyorduk. Sonra ekibimizi genişlettik, üretim kalitemizi artırdık. Bugün Organize Sanayi Bölgesi’nde tonajlı üretime geçmiş durumdayız. Çevre illere ve Bingöl’ün tüm ilçelerine hizmet veriyoruz" dedi. Yufka üretiminin yanı sıra ürün çeşitliliğini artırdıklarını ifade eden Koca, "Bugün yufkamızın yanında yöresel yemeğimiz sırın, ayrıca mantı ve erişte üretimi yapıyoruz. Nasip olursa bir ay sonra lavaş hattımız da faaliyete geçecek. Böylece ürün portföyümüzü daha da genişleteceğiz. 5 yılda geldiğimiz nokta bizim için gurur verici. İnşallah 3-5 yıl sonra çok daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Sivas Yemek artıkları ayıların uyku düzenin bozdu, ayılar yerleşim yerlerine dadandı Gıda bulmakta zorlanan ayıların, insanların bıraktığı atıklar nedeniyle yerleşim yerlerine inmeye başladığını ifade eden Doç. Dr. Abdurrhaman Takcı, atık yoğunluğundan kaynaklı ayıların kış uykusuna girmediğini söyledi. Yetersiz gıda nedeniyle doğal yaşam alanlarında besin bulamayan ayılar, yerleşim yerlerinde daha sık görülmeye başlandı. İnsanların bıraktığı yemek artıkları, çöp alanları ve kolay ulaşılabilir atıklar ayılar için cazip bir besin kaynağı haline gelince, hayvanların yerleşim yerlerine yaklaşma sıklığı giderek arttı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü’nde görevli Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, ayıların kış uykusu olarak bilinen döneme artık her zaman girmediğine dikkat çekti. Takcı, normalde solunum ve dolaşımlarını yavaşlatarak yaklaşık iki ya da üç ay süren bir dinlenme dönemine geçen ayıların, besin bolluğu nedeniyle bu süreçten vazgeçtiğini söyledi. Ayıların şehre inmesinin temel nedeni doğal yaşam alanlarında yeterli besin bulamaması olduğunu söyleyen Takcı, "İnsanların bıraktığı atıklar ayılar için kolay besin anlamına geliyor. Bu durum, onların kış uykusuna girmemesine ve yerleşim yerleriyle daha sık temas kurmasına neden oluyor" dedi. "Tam bir kış uykusundan söz edilemez" İnsanların bıraktığı atıkların yoğun olması sebebiyle ayıların kolay besin bulmasına bağlı olarak kış uykusuna yatmadıklarını belirten Abdurrahman Takcı, "Ayıların şehre inme sebeplerinden biri yetersiz gıda nedeniyle yemek arayışına girmeleridir. Bu yüzden insan atıkları, yemek artıkları ve çöp alanlarında kolayca besin bulabilen ayılar zamanla insanların yaşam alanlarına daha fazla dahil olmaya başlamıştır. Bilim dünyasında ayıların kış dönemine yönelik davranışları hakkında bir ikilem bulunur. Ayılarda dolaşım ve solunum yavaşlasa da bu kadar büyük bir düşüş yaşanmaz. Ayılar uyku halinde olsalar bile uyanıp saldırabilirler, bu nedenle tam bir kış uykusundan söz edilemez. Ayıların kış uykusu olarak adlandırılan dönem aslında gıdadan tasarruf etmek için girdikleri bir süreçtir. Genelde iki ya da üç aylık bir süre boyunca besine ulaşmanın zorlaştığı zamanlarda uykuya geçerler. Fakat yılın her döneminde besin bulabileceklerini düşündüklerinde bu sürece girmezler. Günümüzde insanların bıraktığı atıkların yoğun olması ayıların kolayca besin bulmasına yol açtığı için kış aylarında uyku dönemine girmedikleri gözlemlenmektedir" dedi. "Saldırgan davranış gösterebilmektedirler" Yeterli gıda olduğunda ayıları ürediklerini söyleyen Takcı, "Ayıların üreme performansı da gıda durumuyla doğrudan ilişkilidir. Besin yetersiz olduğunda hamilelik gerçekleşmez. Dişi ayılar yaklaşık 180 ile 270 gün arasında yavru doğurur. Ancak yavruların anne rahmine tutunabilmesi için annenin enerji rezervlerinin yeterli olması gerekir. Bir ayının gelişimi yaklaşık 3 yıl sürer ve bu sürede yavru annesiyle birlikte kalmak zorundadır. Bu süreç boyunca anne yeniden çiftleşmez. Gıda yeterli olduğunda üreme yaklaşık üç yılda bir gerçekleşebilir. Ayılar içgüdüsel olarak gıdalarını koruma eğilimindedir. Bu nedenle insanlar dahil çevrelerindeki diğer canlılara karşı agresif davranabilirler. Ayılar bireysel yaşayan hayvanlardır, üreme dönemleri dışında toplu halde bulunmazlar. Doğada, anne ve hayatta kalan yavruları dışında bir arada görülmezler. Gıdalarını ya da yavrularını korumaya çalışırken insanlarla karşılaşmaları halinde saldırgan davranış gösterebilmektedirler" diye konuştu.
Sivas Sivas’ta karlı havada 13 derecelik suya girdi Sivas’ta yaşayan Kerem Okyay, kar ve soğuk havaya aldırış etmeden 13 derece sıcaklığındaki suya girerek yüzdü. Hafik ilçesine bağlı Göydün köyünde doğup büyüyen Kerem Okyay, soğuğu ile ün salan kentte su birikintisine girerek yüzdü. Kar yağan ve hava sıcaklığının sıfır derece olduğu köyde akrabalarıyla birlikte 13 derece sıcaklığındaki suya giren Okyay, vatandaşları da köylerindeki suya girmeye davet etti. "Gayet de güzeldi vücudumuz da rahatladı" Sivas’ta ticaretle uğraşan Kerem Okyay, "Sivas’ta bir ilki başardık. 4-5 yıl kadar önce karda suya gireceğimi ifade etmiştim, şimdi de nasip oldu ve cesaretimiz de yerine geldi suya girdik, şoklanmış olduk. Bizim girdiğimiz tuzlu su, kendi köyümüze ait. Deniz suyuna eşdeğer bir su. Hatta suya ben ve kuzenlerim girdik. Gayet de güzeldi, vücudumuz da rahatladı" dedi. "Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum" Görenlerin şaşırdığını ifade eden Okyay, "Herkes donarsınız dedi ama donmadık. Vatandaşın tepkisi ’Zatürre olursun, girilmez’ şeklindeydi. Çılgınlık olarak görüyor herkes ama Ruslardan bir eksiğimiz yok bizim. Kış geldiğinde, soğuklar başladığında gördüğümüz kadarıyla giriyorlar. Onlardan da esinlendik ama eksiğimiz yok, fazlamız var. Çıktıktan sonra üşümedik. Çünkü su yaz-kış 13 derece. Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Bu tuzlu su Sivas merkeze 11 kilometre mesafede. Tatlı su belki daha soğuk olabilir ama tuzlu suyu daha çok tavsiye ediyorum, yaz kış da giriyoruz zaten" diye konuştu.
İzmir Göztepe savunmada değişiklik yapmaya hazırlanıyor Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov’un, Süper Lig’in 13. haftasında oynanacak Kocaelispor maçında savunma hattında zorunlu değişiklikler yapması bekleniyor. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında 23 Kasım Pazar günü evinde oynayacağı Kocaelispor karşılaşmasına savunmada zorunlu değişikliklerle çıkmaya hazırlanıyor. Galatasaray’la birlikte ligin en az gol yiyen takımı konumunda olan Stanimir Stoilov’un öğrencileri, bu istikrarlı performansını korumayı hedefliyor. Alanyaspor maçı sonrası omzundan sakatlanan Furkan Bayır’ın tamamen iyileşip yeniden forma giyebilecek duruma gelmesi teknik heyeti sevindirirken, sağ bek Arda Okan’ın cezalı olması planları değiştirdi. Bulgar teknik adamın, Kocaelispor maçında Taha’yı sağ stoperde oynatabileceği, sağ bekte ise Arda Okan’ın yokluğunda Ruan’a görev vermesi bekleniyor. Bu değişikliklerle birlikte sarı-kırmızılılar, sezon başından bu yana ilk kez bu kadar farklı bir savunma hattıyla sahaya çıkmış olacak. Ruan sadece 1 maçta görev aldı Sezon başında Brezilya Serie B takımlarından Atletico Goianiense’den transfer edilen 30 yaşındaki sağ bek Ruan Teixeira, geride kalan 12 maçta yalnızca deplasmandaki Kayserispor karşılaşmasında sonradan oyuna girerek forma giyebildi. Bu maçta da sadece 26 dakika sahada kalan Brezilyalı oyuncu, takımın en az süre alan isimlerinden biri oldu. Godoi çalışmalara başladı, Ogün ise hazır hale geldi Göztepe’de sakat oyuncuların durumu teknik heyeti mutlu etti. Uzun süredir sakatlığı bulunan sağ bek Ogün Bayrak’ın oynamaya hazır hale geldiği belirtilirken, Godoi’nin ise yaklaşık 1 ay sonunda takımla çalışmalara başladığı öğrenildi. Kocaelispor maçında Stanimir Stoilov’un maçın gidişatına göre Ogün’e şans vereceği ifade edilirken, Godoi’nin ise tam hazır hale gelene kadar sahaya sürülmeyeceği dile getirildi.