GÜNDEM - 28 Ağustos 2025 Perşembe 12:05

MSB Kaynakları: "Harp Okulları Mezuniyet Töreni Cumhurbaşkanımızın yurt dışına seyahati nedeniyle ortak bir törenle Kara Harp Okulu’nda icra edilecektir"

A
A
A
MSB Kaynakları: "Harp Okulları Mezuniyet Töreni Cumhurbaşkanımızın yurt dışına seyahati nedeniyle ortak bir törenle Kara Harp Okulu’nda icra edilecektir"

Millî Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, "Harp Okulları Mezuniyet Töreni, Sayın Cumhurbaşkanımızın 31 Ağustos’ta yurt dışına seyahati nedeniyle ayrı ayrı değil ortak bir törenle Kara Harp Okulu’nda icra edilecektir" dedi.


Milli Savunma Bakanlığı haftalık basın bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanlığında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı.



"Barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist teslim olmuştur"


Türkiye’nin savunma ve güvenliği için Türk Silahlı Kuvvetlerinin 7 gün 24 saat esasıyla var gücüyle çalıştığını söyleyen Zeki Aktürk, TSK’nın gerçekleştirdiği görev ve faaliyetleri kapsamında son bir haftada gerçekleşen faaliyetlere dair bilgi vererek, "Barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist teslim olmuş, Pençe-Kilit başta olmak üzere operasyon bölgelerinde tespit edilen; teröristlere ait mağara, sığınak ve barınaklarda ele geçirilen çok sayıda silah, mühimmat ve muhtelif malzeme kullanılamaz hâle getirilmiştir. Suriye Harekât Alanlarında devam eden ‘tünel imha’ faaliyetleri kapsamında, son bir haftada Menbic bölgesinde imha edilen 8 kilometre uzunluğundaki tünel ile imha edilen tünel uzunluğu 556 kilometre olmuştur" ifadelerini kullandı.



"Sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 5’i terör örgütü mensubu olmak üzere 395 şahıs yakalandı"


Hudut güvenliği faaliyetlerine dair hafta boyunca gerçekleşen olaylara ilgili de bilgi veren Aktürk, "Sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 5’i terör örgütü mensubu olmak üzere 395 şahıs yakalanmış, 976 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 5 bin 508, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 47 bin 857 olmuştur. Yine, bu hafta içerisinde Van ve Iğdır hudut hatlarında yapılan arama-tarama faaliyetlerinde toplam 166 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir" diye konuştu.



"Filistin halkının verdiği yaşam mücadelesi her geçen gün dayanılmaz bir hâl almakta"


İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları hakkında konuşan Aktürk şöyle devam etti:


"İsrail, bölgemizdeki barış ve istikrarı hedef alan pervasız saldırılarını sürdürmektedir. İnsani felaketin devam ettiği Gazze’de, açlıkla sınanan Filistin halkının verdiği yaşam mücadelesi her geçen gün dayanılmaz bir hâl almakta, İsrail güçlerinin hastanelerde bulunanlar dâhil masum sivilleri ve gazetecileri kasten hedef alan katliamları devam etmektedir. Bağımsız gazetecilerin hedef alınması yaşanan katliamın ve insani trajedinin uluslararası kamuoyuna yansıtılmasını engellemeyi amaçlamaktadır. İşlediği savaş suçları ve uluslararası ihlallerin cezasız bırakılması İsrail’in zorbalıkta sınır tanımaz tavrını pekiştirmektedir. İsrail’in bu tavrı karşısında, Gazze’de kalıcı bir ateşkesin sağlanması, insani yardım koridorlarının kesintisiz açık bulundurulması ve sorumluların hesap vermesinin temin edilmesi uluslararası toplumun temel yükümlülüğü hâline gelmiştir. Ayrıca, İsrail yönetiminin; Suriye, Lübnan ve Yemen’deki saldırıları da bölgemizin güvenliği ve istikrarını zedelemektedir. İsrail’in, tüm komşu ve bölge ülkelerinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyması bölgesel barış ve istikrar için zaruridir."


Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk’ün bilgilendirme toplantısı sonrasında Milli Savunma Bakanlığı kaynakları gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.



"Türkiye, Suriye Hükümetinin kendi birlik ve bütünlüğünü korumak için alacağı her türlü tedbire destek verecektir"


Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:


"Türkiye, Suriye’nin; toprak bütünlüğünü ve egemenliğini koruyan, bölücü unsurlara geçit vermeyen merkezi bir yönetim modeliyle istikrara kavuşacağına inanmaktadır. Suriye hükümeti ülkedeki her türlü etnik ve mezhepsel gruba eşit mesafede yaklaşma niyetiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Suriye’nin istikrarı, Türkiye’nin güvenliğiyle doğrudan bağlantılıdır ve bu doğrultuda atılan her adım bölge barışına katkı sağlamaktadır.13 Ağustos 2025 tarihinde Suriye ile imzalanan ‘Ortak Eğitim ve Danışmanlık Mutabakat Muhtırası’ çerçevesinde, Suriye Silahlı Kuvvetlerinin kapasitesini artırmaya yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetleri devam etmektedir. Bu kapsamda, Suriye’nin talepleri doğrultusunda kurulması planlanan eğitim merkezleriyle ilgili olarak Türkiye gereken katkıyı sağlayacaktır. Türkiye, Suriye Hükümetinin kendi birlik ve bütünlüğünü korumak için alacağı her türlü tedbire destek verecektir."



Harp okullarındaki mezuniyet törenleri


Bakanlık kaynakları, bu yıl MSÜ Harp Okullarından mezun olacak Teğmenler için neden Kara Harp Okulu’nda tek bir tören yapılacağına ilişkin soruları da cevapladı. Bakanlık kaynakları, bu konuda basında ve sosyal medyada çeşitli spekülasyonlar olduğuna dikkat çekerek, gündeme getirilen iddialarla ilgili şu cevapları verdi:


Neden tek bir tören yapılıyor?


"2025 yılı Harp Okulları Mezuniyet Töreni, Sayın Cumhurbaşkanımızın 31 Ağustos’ta yurt dışına seyahati nedeniyle ayrı ayrı değil ortak bir törenle Kara Harp Okulu’nda icra edilecektir."


Öğrenciler tedbir amaçlı akşamları okuldan uzaklaştırılıyorlar mı?


"Mezun olacak ve törende görevli askeri öğrenciler 17 Ağustos 2025 tarihinde Kara Harp Okulu’na katılış yapmışlardır. 18-29 Ağustos tarihleri arasında planlanan provalar törenin icra edileceği saatte yapılmaktadır. Provalar sonrasında askeri öğrencilerin ihtiyaçları ve istekleri dikkate alınarak 19.00-23.30 saatleri arasında ihtiyacı olanlara günlük izin verilmektedir. Dileyen dışarı çıkabilmekte, istirahat etmek isteyen de Harp Okulu’nda kalabilmektedir."


Tören provalarının 28 Ağustos’ta bitirileceği iddiası


"Provaların 28 Ağustos’ta sonlandırılıp teğmenlerin 30 Ağustos’a kadar okuldan uzaklaştırılmaları söz konusu olmayıp 29 Ağustos günü genel prova icra edilecektir. Yani 18-29 Ağustos tarihleri arasında provalar günlük olarak icra edilmektedir."


Törene katılacak aileler sınırlandırılacak mı?


"Kara Harp Okulu tören alanının 4 bin olan kapasitesi yapılan genişletme çalışmaları ile 6 bine çıkarılmıştır. Kara Harp Okulu, Deniz Harp Okulu ve Hava Harp Okulu’ndan toplam bin 405 askeri öğrenci mezun olacağından, kapasiteye uygun olarak her mezun için dört aile ferdi olacak şekilde kontenjan verilmiştir. Davetli ailelerin girişlerinin hızlı ve güvenli olması maksadıyla, davetli kimlik bilgileri sisteme yüklenmiş ve barkod sistemi kullanılarak giriş sağlanacaktır."


Tören sonrası öğrencilerin aileleriyle görüştürülmeyeceği iddiaları


"Tören bitiminde mezun olan teğmenlerin aileleri ile buluşma yerleri planlanmış ve bu yerler posterlerle süslenmiştir. Aileler Teğmenlerle beraber fotoğraf çektirebilecek ve beraber vakit geçirebileceklerdir. Ayrıca ailelere burada ikramlarda bulunulacaktır. Törene katılan ailelerin cep telefonları da teslim alınmayacaktır. Ailelerin cep telefonlarının toplanacağı iddiaları doğru değildir. Sonuç olarak, ortak tören olması sebebiyle yapılan ve törenin işleyişini kolaylaştıran düzenlemelerle ilgili yanlış ve eksik bilgiler içeren iddialar gerçeği yansıtmamakta, kasıtlı olarak paylaşılan bu hususlar kamuoyunu yanıltma ve TSK’nın itibarını zedeleme amacı taşımaktadır."



Halit Yukay’ın naaşının çıkarılması


Bakanlık kaynakları, Marmara Denizi’nin 68 metre derinliğinde tespit edilen iş insanı Halit Yukay’ın naaşının çıkarılmasına ilişkin sorular üzerine, "Deniz Kuvvetlerimizin TCG IŞIN kurtarma gemisi bölgede çalışmalarına başladı. Halit Yukay’a ait olduğu değerlendirilen naaşın yukarı çıkartılabilmesi için hassas bir çalışma yürütülmektedir" açıklamasında bulundu.



MSB Kaynakları: "Harp Okulları Mezuniyet Töreni Cumhurbaşkanımızın yurt dışına seyahati nedeniyle ortak bir törenle Kara Harp Okulu’nda icra edilecektir"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kadın cinayeti davasında mütalaa açıklandı: Sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet talebi Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Sevgi Gülden Yalçıner davasında, duruşma savcısı tutuklu sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, mahkeme heyeti tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı başka bir tarihe erteledi. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuksuz sanıklar maktulün kardeşi Y.G. ile D.U., G.F.G. ve H.U. ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan kadının kardeşi Ş.G. ile K.U. ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında tutuklu sanıklardan Ş.G. hakkında "iştirak hâlinde tasarlayarak akrabayı kasten öldürme", K.U. ile D.U. hakkında ise "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcı ayrıca bu sanıkların "konut dokunulmazlığının ihlali" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından da cezalandırılmasını istedi. Tutuksuz sanıklardan Y.G. hakkında "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan ceza talep edilirken, G.F.G. ile H.U. hakkında beraat istendi. Sanıklar savunmalarında önceki beyanlarını yineleyerek beraat ve tahliye talebinde bulundu. Sanık avukatlarının savunma hazırlamak üzere süre istemesi üzerine mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşma, 19 Ocak 2026 tarihine ertelendi. Olayın geçmişi Çelebi ilçesine bağlı Karaağıl köyünde yaşayan Sevgi Gülden Yalçıner’den 25 Eylül 2024 tarihinde haber alınamaması üzerine ailesi tarafından güvenlik birimlerine kayıp ihbarında bulunuldu. İhbarın ardından jandarma ekipleri koordinesinde AFAD ve dalgıçların da katılımıyla köy çevresi ile Kızılırmak hattında geniş çaplı arama çalışması başlatıldı. Yürütülen çalışmalar kapsamında Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Timi tarafından 13 Ekim 2024 tarihinde Yalçıner’in cansız bedenine, Karakeçili ilçesi Çeşnigir Köprüsü yakınlarında Kızılırmak içerisinde ulaşıldı. İlk incelemelerde cesedin vücuduna tel örgü ve taş bağlanarak suya bırakıldığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Yalçıner’in kardeşleri Ş.G. ve Y.G. ile yeğeni G.F.G. ve K.U., H.U. ile D.U. gözaltına alındı. Şüphelilerden Ş.G., Y.G., K.U., H.U. ve D.U. tutuklanırken, G.F.G., D.U., Y.G. ve H.U. daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Ş.G. ve Y.G. hakkında "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek", G.F.G., K.U. ve D.U. hakkında ise "tasarlayarak öldürmek" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Hazırlanan iddianame, Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek yargılama süreci başlatıldı.
Konya Başkan Altay: "Tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek" Konya Büyükşehir Belediyesi, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay Habib-i Neccar Camisi’nin aslına uygun olarak restorasyonunu tamamlayarak yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir, depremde büyük oranda yıkılan Anadolu’nun ilk camisi kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nde titizlikle yürüttüğü ihya çalışmalarını tamamlayarak tarihi camiyi yeniden ibadete hazır hale getirdi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak Habib-i Neccar Camisi’nde Konya basınıyla birlikte incelemelerde bulundu. Tarihi camide yürüttükleri titiz çalışmaları anlatan Başkan Altay, depremin ilk anlarından itibaren Konya Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin yürüttüğü çalışmalar ile tüm Konya halkının yaptığı yardımlardan bahsetti. "Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatları yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu" Konya’nın ilk andan itibaren Hatay’la bir kardeşlik köprüsü kurduğunu kaydeden Başkan Altay, "Konyalılar biz ne istemişsek birin yerine adeta iki gönderdiler. Biz de bu koordinasyonu sağladık. Gelinen noktada asrın felaketinden sonra 11 ilimizde devletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok yoğun bir çalışma yürütüyor. Hatay da yıkımın en fazla olduğu şehirlerden birisiydi. Bugün kule vinçlerden adeta gökyüzünün görülmediği şantiyelerde günde 550 daire hak sahiplerine imal ediliyor. İnşallah cumartesi günü Cumhurbaşkanımız Hatay’da 455 bininci konutun anahtar teslim törenini ve çeşitli açılışları gerçekleştirecek. Söylemek kolay geliyor ama Avrupa’da birçok ülke büyüklüğündeki bu inşaatı yapmak ancak büyük ve güçlü bir ülkeye nasip olurdu. Ülkemizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Cumhurbaşkanımıza deprem bölgesindeki faaliyetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ayrıca bu işin kahramanlarından birisi de değerli hemşehrimiz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum 11 ilde de çok müthiş bir çalışma yürüterek bütün şehirleri tekrar ayağa kaldırıyor" dedi. Cami aslına uygun olarak restore edildi Depremden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Habib-i Neccar Camisi’nin yapılmasının Konyalılara yakışacağı sözünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilettiğini, kendilerinin de bunu görev addettiğini ve hemen çalışmalara başladıklarını vurgulayan Başkan Altay, sözlerine şöyle devam etti: "Burada iki yıldan fazla süredir yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bugün artık sonuna geldik, inşallah cumartesi günü de fiilen açılışını Cumhurbaşkanımızın katılımıyla yapmayı planlıyoruz. Burada büyük bir yıkıntı vardı. Kubbe tamamen göçmüştü, minare ortadan kalkmıştı. Öncelikle titizlikle yıkılan molozlar temizlendi ve taşlar numaralandırıldı. Sonra özellikle kıbledeki duvarın tekrar kullanılması için şakülüne getirilme çalışmaları yürütüldü, bir takviye süreci yapıldı. Sonra diğer duvarlar ayağa kaldırıldı ve en önemlisi de ahşap kirişler üzerine ahşap bir kubbe inşa ettik. Sonra aslına uygun bir şekilde tamamlanması için o kubbe içeriden sıvandı, dışarıdan da kurşunla kaplandı. Caminin içinde üç noktada depremin izlerini ifade edecek küçük ayrıntılar bırakıldı ve tezyinat işleri de aslına uygun elimizdeki röleveye göre tamamlanmış oldu. Bugün temizliği yapılarak, camimiz ibadete hazır hale geldi." "Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, Konyalılara nasip oldu" Başkan Altay, caminin simgesi olan minarenin de yine aslına uygun bir şekilde restorasyonunun tamamlandığını belirterek, "En son ahşap külahı da üzerine konularak, süreç tamamlanmış oldu. Bahçedeki düzenlemeler, şadırvan da Büyükşehir Belediyemiz tarafından gerçekleştirildi. Sol taraftaki evler ve arka taraftaki çarşı da Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından tamamlanmış oldu. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanımıza da çok teşekkür ediyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle birlikte süreci beraber yürüttük. Bugün gelinen noktada 6 Şubat’ta başlayan Konya-Hatay kardeşliğinin ilelebet sürecek bir nişanesine hep birlikte şahitlik etmiş oluyoruz. Burayı kim ziyarete gelirse, tarihin tozlu sayfalarını kim açarsa Konya’nın Hatay’da yaptıklarını ve Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu görecek. Bu cami sıradan bir cami değil, sadece Hatay’ın simgesi değil, Anadolu’nun ilk camisi. Burayı restore etmek de herkese nasip olmazdı, bu Konyalılara nasip oldu. Ne kadar şükretsek ne kadar hamd etsek azdır" ifadelerini kullandı. "Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır" Süreçte destek olan herkese teşekkürlerini ileten Başkan Altay, "Deprem sürecinde bize desteğini hiç esirgemeyen Valimizin liderliğinde kamu kurumlarımıza, ilçe belediye başkanlarımıza, AK Parti İl Başkanımıza, odalarımıza, Konya’nın her bir ferdine teşekkür ediyorum. Burada hep birlikte büyük bir başarı hikayesi yazmıştık, bunun son noktasını da yine hep birlikte koyuyoruz. İnşallah insanlık sürdüğü sürece bu cami de insanlığa hizmet edecek. Burada edilen her ibadetten Konya’da yaşayan 2 milyon 300 binin hanesine bir şey yazılacaktır, buna inanıyorum. Bu sadaka-i cariyeyi hep birlikte gerçekleştirmiş olduk. Müteahhidimize, bilim heyetimize de teşekkür ediyorum, çok zor zahmetli bir işti, meşakkatli bir süreçti ama Konya’ya yakışır bir işi gerçekleştirdiler" açıklamasında bulundu. "Birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum" Başkan Altay, Habib-i Neccar Camisi’nin sadece Hatay’ın bir simgesi değil, Türkiye’nin bir simgesi olduğunu dile getirerek, "Aslında depremin izlerinin silindiğinin temel göstergelerinden birisi de buradaki caminin ibadete açılıyor olması. Artık hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Gördüğünüz gibi etrafta çarşılar da yeniden inşa ediliyor. Konutlar tamamlanmak üzere. İnşallah Hatay’da ve depremin etkilediği 11 ilimizde hayat bu yıldan itibaren normale dönmeye başlayacak ve buradaki insanlar normal yaşamlarına dönmüş olacak. Ben bu süreçte büyük birlik ve beraberlik gösteren Türk milletine teşekkür ediyorum. Ancak biz bu işin hakkından gelebilirdik. Birlik beraberlik içerisinde bu süreci de layıkıyla tamamlamış olduk" sözleriyle konuşmasını tamamladı. Hatay’ın sembol yapısını ayağa kaldıran Başkan Altay’a teşekkür etti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı da devletin depremin ağır hasarlarını ortadan kaldırmak için hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak yoğun bir gayret sarf ettiğini söyledi. Başkan Altay’ın da taşın altına elini koymayı bilen belediye başkanı olduğunu kaydeden Yazgılı, "O günlerde ‘burayı ben yapmak istiyorum’ dedi ve yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a çok teşekkür ediyoruz. Böyle kadim bir yapıyı, Hatay’ın sembol yapısını Konya Büyükşehir Belediyesi olarak ayağa kaldırdılar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. En kısa zamanda Hatay’ımız eski, güzel günlerine kavuşacak Allah’ın izniyle. Belediyelerimiz de bakanlıklarımız da topyekûn bir çalışma içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarımız her gün burada. Hatay’ın o eski günlerine geri dönmesi için ellerinden gelen çabayı sarf ediyorlar. Bu çabayı sarf eden herkese gönülden teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.