GÜNDEM - 27 Şubat 2025 Perşembe 12:16

MSB kaynakları: "Kuvvet komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Bakanlığımızı hedef alan açıklamalar kabul edilemez, tüm yasal haklar kullanılacaktır"

A
A
A
MSB kaynakları: "Kuvvet komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Bakanlığımızı hedef alan açıklamalar kabul edilemez, tüm yasal haklar kullanılacaktır"

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in kuvvet komutanlarını hedef alan sözlerine ilişkin, "Kuvvet komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Bakanlığımızı hedef alan açıklamalar kabul edilemez. Tüm yasal haklar kullanılacaktır" açıklamasında bulundu.


Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Türk Silahlı Kuvvetlerince bekaya yönelen tüm tehdit ve tehlikelere karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğüne dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, "İcra edilen terörle mücadele operasyonlarıyla son bir haftada 44 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Böylece 1 Ocak’tan bugüne kadar 186’sı Irak’ın, 266’sı Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 452 olmuştur. Bu vesileyle 20 Şubat’ta Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan kahraman silah arkadaşımız Piyade Sözleşmeli Er Mustafa Uslu’yu, Suriye’nin kuzeyinde icra ettiğimiz Bahar Kalkanı Harekâtı’nın 5’inci yıl dönümünde tüm aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyor; gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz" ifadelerini kullandı.



Hudut hattında kaçak geçişe izin yok


Hudut hattının Cumhuriyet tarihinin en yoğu tedbirleri ile korunduğuna vurgu yapan Tuğamiral Aktürk, "Hudutlarımızda son bir hafta içerisinde 1’i terör örgütü mensubu olmak üzere 90 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 810 olmuştur. Son bir haftada engellenen bin 423 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 11 bin 177’ye ulaşmıştır" şeklinde konuştu.



"Gazzelilerin yerinden edilmesi ve çevre ülkelere gönderilmesi planları kabul edilemez"


Uluslararası toplumun Filistin topraklarında yaklaşık 1 buçuk yıldır kadın ve çocuk on binlerce insanın katledilmesine kayıtsız kaldığını dile getiren Tuğamiral Aktürk, "İnsani felaketin yaşandığı Filistin topraklarında ateşkesin devam etmesi, adaletin ve hukukun sağlanması gerekmektedir. İsrail tarafından Filistin topraklarında yaklaşık 1,5 yıldır çoğunluğu kadın ve çocuk on binlerce insanın katledilmesine kayıtsız kalan uluslararası toplum kalıcı ateşkes ve iki devletli çözüm için elini taşın altına koymalıdır. Bu kapsamda Gazzelilerin yerinden edilmesi ve çevre ülkelere gönderilmesi planları kabul edilemez. Uluslararası toplumun yapması gereken Gazze’nin yeniden inşa ve imarına katkıda bulunmak ve Batı Şeria’da huzur ve istikrarın bozulmasının önüne geçmektir" açıklamasında bulundu.


Tuğamiral Aktürk, konuşmasına şöyle devam etti:


"Bekamızın ayrılmaz bir parçası olan yerli ve milli savunma sanayi ürünlerimizin de katkısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin modern ve güçlü savunma ve güvenlik kapasitesi her geçen gün daha da artmaktadır. Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanımız ile Milli Savunma Bakan Yardımcımız Bilal Durdalı, 24 Şubat’ta Savunma Sanayii Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen ‘Yeni Nesil Araçlar Projesi’ sözleşme imza törenine katılmıştır. Millî Savunma Bakan Yardımcımız Bilal Durdalı, 22 Şubat’ta İstanbul Tuzla’daki Anadolu Tersanesi’nde gerçekleştirilen ve 8 adet temin edilmesi planlanan ‘Yeni Tip Çıkarma Gemisi Projesi’ birinci gemisinin denize indirilme törenine de iştirak etmiştir. Proje kapsamında birinci geminin Kasım 2025’te, son geminin ise Mayıs 2027’de hizmete girmesi planlanmaktadır. Bakanlığımıza bağlı ASFAT tarafından 24 Şubat’ta Bursa Teknik Üniversitesinde düzenlenen ‘Gemi İnşaatı ve Denizcilik Teknolojileri Paneli’ne katılım sağlanarak savunma sanayimizin denizcilik alanındaki yenilikleri ile ASFAT’ın kariyer imkânları konusunda geleceğin mühendisleriyle bir araya gelinmiştir. ASFAT tarafından ‘Öncülerinin İzinde Hayallerinin Peşinde’ adıyla düzenlenen Savunma Sanayi Farkındalık Buluşmaları kapsamında farklı illerdeki askeri fabrika ve tersanelerimizde gerçekleştirilecek programların ilki yarın (28 Şubat) Ankara’daki 5’inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğümüzde yapılacaktır."


Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, "Milli Savunma Üniversitesine askeri öğrenci temini kapsamında 357 bin 358’i kadın olmak üzere 670 bin 717 başvurunun yapıldığı aday belirleme sınavı 23 Şubat’ta gerçekleştirilmiştir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl yapılan sınava da müracaat eden kadın aday sayısının erkek aday sayısından fazla olmasından memnuniyet duyuyor, öğrenci adaylarımıza ve velilerimize teşekkür ediyoruz. 24 Şubat’ta başlayan ‘2025 Yılı Milli Savunma Bakanlığında İstihdam Edilmek Üzere Engelli ve Terörle Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananlardan İşçi Temini’ başvuruları yarın sona erecektir" ifadelerine yer verdi.



Ana muhalefet liderinin kuvvet komutanlarını hedef alması


Bakanlık kaynakları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tepki çeken açıklamaları sonrasında kuvvet komutanlarının suç duyurusunda bulunup bulunmayacağına dair sorular üzerine şunları söyledi:


"Kuvvet komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Milli Savunma Bakanlığımızı hedef alan açıklamalar kabul edilemez. Tüm yasal haklar kullanılacaktır."



ABD’nin Dedeağaç’taki askeri varlığını sonlandıracağına dair haberler


Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, ABD’nin Dedeağaç’taki askeri varlığını sonlandıracağına dair haberlerle ilgili de şu değerlendirmeleri yaptı:


"Bakanlığımız, diğer tüm kurumlar ile birlikte eş güdüm içerisinde ülkemizin çevresinde ve dünyada meydana gelen gelişmeleri takip etmektedir. ABD tarafı da söz konusu iddiaları yalanlamıştır. Ayrıca ABD’den yapılan açıklamalarda Dedeağaç’ın bir askeri üs olmadığı, ABD’nin karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması çerçevesinde bir askeri üs olarak değil, personel ve ekipman taşımak için bir merkez olarak kullandığı hatırlatıldı."



Suriye’deki son durum


Bakanlık kaynakları, Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:


"Komşumuz Suriye’de kalıcı bir güvenlik ve istikrarın sağlanabilmesi için, Suriye’nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımız, yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içinde sürdürülmektedir. Bu kapsamda 4 Şubat’ta Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilere yeni ve önemli bir boyut kazandırmıştır. Egemenlik ve toprak bütünlüğünü desteklediğimiz Suriye’de PKK/PYD/YPG/SDG ve DEAŞ başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne yer yoktur. Terörle mücadelemiz kararlılıkla sürdürülmektedir. Askeri ataşe görevlendirilmesine yönelik çalışmalar tamamlanmış, en kısa zamanda görev yerine katılması sağlanacaktır. Önümüzdeki süreçte ikili askeri ilişkilerin geliştirilmesi kapsamında bakanlığımızdan teknik bir heyetin Suriye’ye gitmesi planlanmaktadır."



İsrail’in Suriye’deki saldırıları


Bakanlık kaynakları, İsrail’in Suriye’nin güneyindeki bazı yerleri vurması ve Dürzilere yönelik açıklamasına ilişkin şunları söyledi:


"İsrail’in Suriye’nin güneyindeki Dürzilere yönelik herhangi bir tehdide izin verilmeyeceğini açıklaması ve ardından Suriye’nin güneyindeki bazı noktaları hedef almasını doğru bulmuyoruz. İsrail’in bu tutum ve açıklamaları ayrılıkçı gündemlere cesaret vermektedir. Türkiye olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünden, bölünmez siyasi birliğinden yanayız. Bu kapsamda Suriye hükümetiyle işbirliğimize kararlılıkla devam edeceğiz."



Yeni Suriye hükümetinin terör örgütü PKK/YPG’nin ordu içindeki ‘blok oluşturma’ talebini reddetmesi


Bakanlık kaynakları, yeni Suriye hükümetinin terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye ordusu içinde blok oluşturma talebini reddetmesiyle ilgili şunları söyledi:


"Her fırsatta vurguladığımız Suriye’nin birlik ve bütünlüğü ilkesi, sadece toprak bütünlüğünü kastetmemekte; devlet içinde devlet, ordu içinde ordu olamayacağına da işaret etmektedir. Suriye’nin tek bir devleti ve tek bir ordusu bulunmaktadır. Devrik rejimin uygulamaları bu kurumları zayıflatmış olsa da bugün için yeniden Suriye’nin kapasitesini inşa etme ve geliştirme kapsamında Suriye ordusunun ve diğer devlet kurumlarının tekliği ve yeterliliği tesis edilecektir. Türkiye, bu noktada Suriye halkının yanında olmaya devam edecektir."



Suriye - GKRY görüşmesi


Bakanlık kaynakları, yeni Suriye hükümetinin GKRY heyetini kabul etmesine ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:


"Yıllardır Suriye’deki çatışmalara ve insani drama kayıtsız kalan GKRY’nin uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri kavramlarını da kullanarak, ayrıca Kıbrıs Adası’nın tek temsilcisiymiş gibi sergilediği bu tutum, kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Suriye hükümeti kiminle görüşeceğine kendisi karar verir. Diğer taraftan, ülkemizin Suriye’deki yeni yönetim ile özel bir ilişkisi, geleceğe yönelik birçok konuda görüş alışverişi mevcuttur. Suriye hükümetinin bu tip görüşmelerde Türkiye’nin hassasiyetlerini de dikkate aldığını değerlendiriyoruz."



Eurofighter tedariğinde son durum


Bakanlık kaynakları, Eurofighter tedarikinde son duruma ilişkin sorular üzerine de şunları söyledi:


"Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçları doğrultusunda milli uçağımız KAAN hizmete girinceye kadar gelişmiş teknolojiyle donatılmış modern savaş uçaklarının envantere alınması ve envanterin çeşitlendirilmesi çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda Eurofighter Typhoon uçağının tedarikinde hazırlanan İhtiyaç Tanımı Dokümanı, Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı ve BAE Systems firmasına gönderilmiştir. İlgili firmanın fiyat teklifi beklenmektedir."



MSB kaynakları: "Kuvvet komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Bakanlığımızı hedef alan açıklamalar kabul edilemez, tüm yasal haklar kullanılacaktır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.
Eskişehir Huzurevinde kalan yaşlılar için etkinlik Eskişehir’deki Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerin keyifli vakit geçirebilmeleri adına bir etkinlik düzenlendi. Odunpazarı ilçesi Orhangazi Mahallesi’nde bulunan Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireyler için etkinlik düzenlendi, Huzurevi sakinlerinin keyifli vakit geçirebilmesi adına düzenlenen program kapsamında sanatçı Yaşar Aydın huzurevinde sahne aldı. Söylenen şarkılar esliğinde dans edip vakit geçiren yaşlı bireyler bir yandan sosyalleşirken bir yandan ise stres attı. Ayrıca etkinliğe Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir ve mahalle sakinleri de katılım gösterdi. "İnşallah bunun devamı gelir" Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Yaşlı Çınarlarımız da burada sevinçlidir. Hepsi güzel, vakti güzel seviniyorlar. İnşallah bunun devamı gelir." "Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz" Sanatçı Yaşar Aydın, "İlk programımızda demiştik ki Orhan Gazi mahallemizin sakinleri, muhtarımız bugün Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi bütün Huzurevleri bir yerde toplandı efendim. Çok da güzel bir bina oldu. Her şeyiyle mükemmel. Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz. Derneklerimiz, sivil toplum kuruluşları, organizedeki büyük fabrika sahiplerimiz ve çalışanları, ilçelerimiz, büyük köylerimiz örnek veriyorum; Ayvalı, Bardakçı, Cevizi gibi köylerimiz de buraya otobüslerle getirip bu güzel insanlarla buluşturacağız" dedi.
Erzurum ER-VAK Başkanı Güzel; "Sarıkamış Harekâtı yüce Türk milletinin hafızasında hüzünlü bir sayfadır" Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) Başkanı Erdal Güzel, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Türk tarihinin en trajik sahnelerinin yaşandığı bu savaş sırasında, beyaz karları kefenleri yapan Allahuekber şehitlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Güzel, çok uzun yıllar ülke gündeminden uzak tutulan ve karlar altında saklı kalan Allahuekber Şehitlerini 2003 yılında yaptıkları "Allahuekber şehitleri torunlarıyla buluşuyor" etkinliği ile gündeme taşıdıklarını ve uzun yıllar konunun takipçileri olduklarını belirterek ER-VAK’ın bu konuda büyük bir tarihi sorumluluğu yerine getirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı anma proğramlarıyla ilgili açıklamalarda da bulununan Güzel, tarihin seyri ve gerçekliği içerisinde bu proğramların yapılması gerektiğine dikkat çekerek Sarıkamış’ın o tarihlerde düşman işgalinde olduğınu, harekatın Erzurum’da planlandığını ve başlatıldığını, 3.Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’nın mezarının Erzurum’da bulunduğunu hatırlatarak anma merasimlernin Kars Kapı Şehitliğin’den başlatılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güzel onbinlerce Mehmetçiğin, toprağı vatan yapmak uğruna soğuğa, tifüse ve Ruslara karşı vermiş olduğu ve sonu hüzünle biten şanlı mücadelenin yıl dönümünde Allahuekber ve Soğanlı dağlarında bir hilal uğruna canlarını veren şühedayı saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.