GENEL - 24 Mart 2020 Salı 17:08

MSB, KOMMER’i kurdu

A
A
A
MSB, KOMMER’i kurdu

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akara, “Mehmetçiğin güvende olması için gece-gündüz gayret gösteriyoruz.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akara, “Mehmetçiğin güvende olması için gece-gündüz gayret gösteriyoruz. Şu ana kadar herhangi bir vukuatımız olmadı, bundan sonra da herhangi bir vukuata sebebiyet vermeden görevlerimizi tamamlayacağız” dedi.


Milli Savunma Bakanlığında, Korona Virüs (Kovid-19) ile Mücadele Merkezi (KOMMER) kuruldu. Bakanlık ile bağlı birlik, karargah ve kurumlarında salgınla ilgili alınan önlemlere yönelik çalışmaların yönetildiği merkezden Genelkurmay Başkanı, Kuvvet ve Ordu Komutanları ile telekonferans yöntemi ile görüşen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Yapılabilecek ne varsa, alınacak ne tedbir varsa bunları aldık ve Silahlı Kuvvetlerinin disiplinli yapısı içinde uyguluyoruz. Bu tedbirleri sadece yurt içindeki değil yurt dışındaki birliklerimizde de yerine getiriyoruz. Mehmetçik bu konuda güvende, Mehmetçiğin güvende olması için gece-gündüz gayret gösteriyoruz. Şu ana kadar herhangi bir vukuatımız olmadı, bundan sonra da herhangi bir vukuata sebebiyet vermeden görevlerimizi tamamlayacağız" dedi.


Akar’ın talimatıyla korona virüs salgını ile mücadeleye ilişkin, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde, TSK’da alınan tedbirlerin uygulanma seviyelerinin takip edildiği, olası vakalara karşı alınacak tedbirler ve tıbbi planlamalar ile muhtemel hal tarzları geliştirildiği ve tüm bu süreçlerin yönetildiği bir KOMMER oluşturuldu.


Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı sağlık personelinin de görev aldığı merkezde incelemelerde bulunan Bakan Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet ve Ordu Komutanları ile telekonferans yöntemi ile görüşerek hem alınan tedbirlerin uygulanmasındaki son duruma hem de diğer faaliyetlere ilişkin bilgi alarak, talimatlar verdi.


Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ile Alpaslan Kavaklıoğlu’nun da katıldığı toplantı sonunda konuşan Akar, bir taraftan korona virüs salgını ile mücadele ederken diğer taraftan da terörle mücadelenin hız kesmeden devam ettiğini belirterek, "Irak’ın kuzeyindeki Pençe harekat bölgesinin yanı sıra, Barış Pınarı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekat bölgeleri ile İdlib Gerginliği Azaltma Bölgeleri’ndeki faaliyetlerimiz artan tempoda aralıksız devam ediyor. Faaliyetlerimizde bir yavaşlama veya azalma söz konusu değil. Mehmetçiğimiz orada kendisine verilen görevleri büyük bir azim, kararlılık ve başarıyla yerine getirirken aynı zamanda Koronavirüs salgınına yönelik de gerekli önlemler alınıyor. Alınması gereken bütün bireysel ve kurumsal tedbirleri eksiksiz aldık, almaya devam ediyoruz. Termal kameralara kadar gerekli tüm malzemeleri oraya gönderdik. En önemlisi operasyon bölgesine giriş ve çıkışların kontrolünü tamamen Ordu Komutanının yetkisine bıraktık. Onun emri, müsaadesi olmadan kimse operasyon bölgesine girmeyecek. Dışarıdan virüsün oradaki Mehmetçiğe bulaşmasını bu şekilde önlemeye çalışıyoruz. Bu konudaki tedbirlerimiz aralıksız devam ediyor. Orada şu ana kadar hiçbir şekilde pozitif bir vakamız yok. Bölgedeki tedbirler büyük bir ciddiyetle emirlere uygun şekilde yürütülmektedir" ifadelerini kullandı



“MSB’den maske, antibakteriyel sıvı ve solunum cihazı üretimi”


Bir taraftan Mehmetçiğin sağlığını korurken diğer taraftan da Koronavirüs ile yurt genelindeki mücadeleye de katkı sağladıklarını, bu konudaki çalışmaları tüm hızla sürdürdüklerini ifade eden Akar, "İlgili birimlerimize her türlü maskenin imalatı için gerekli talimatları verdik. Şu anda maske imalatı büyük bir hızla devam ediyor. Bunun yanı sıra fabrikalarımızda antibakteriyel sıvı üretimi de başlamış durumdadır. Bunu da yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Önce birliklerimize daha sonra da diğer kurum ve kuruluşlarla bunları paylaşacağız. Üretimi olabildiğince yükselterek sadece Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını değil aynı zamanda halkımızın da ihtiyaçlarını karşılamak için gayret gösteriyoruz. Bununla birlikte aynı zamanda fabrikalarımızdaki mevcut teknik ve teknolojik imkanları kullanarak solunum cihazları yapılması için de gerekli talimatı verdik. Şu anda ilgili arkadaşlarımız bu konu üzerinde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde bunun da sonucunu almayı bekliyoruz" açıklamasında bulundu.


Çin ve Japonya’da korona virüs ile mücadelede kullanılan bazı ilaçların olduğunu anımsatan Akar, "Bu ilaçlarla ilgili bizim kimyagerlerimiz, doktorlarımız güzel bir çalışma yaptılar. Çalışma sonucunda bu ilaçların muadilini yapabileceklerini ifade ettiler. Onunla ilgili çalışmalarımız da yoğun bir şekilde sürüyor. Önümüzdeki günlerde inşallah bunu da başarıp hem halkımızın hem Silahlı Kuvvetlerimizin hizmetine sunacağız" diye konuştu.



“Mehmetçik güvende”


Korona virüs salgını ile mücadele kapsamında alınabilecek önlemleri ilk günden itibaren alarak kararlılıkla uygulamaya başladıklarını ifade eden Akar, gelişmeleri yakından takip ederek ilave tedbirleri de uygulamaya koyduklarını anımsattı. Birliklerde genel tedbirlerin yanı sıra koruyucu sağlık tedbirlerinin de alındığını söyleyen Akar, “Korona virüs ile mücadele konusunda ilk günden itibaren almaya başladığımız tedbirleri kararlı bir şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Mehmetçiğimiz güvende olduğunu özellikle anne ve babalarının bilmesini istiyorum. Bütün komutan arkadaşlarım bu konuda son derece hassas, bizler son derece duyarlıyız. Yapılabilecek ne varsa, alınacak ne tedbir varsa bunları aldık ve Silahlı Kuvvetlerinin disiplinli yapısı içinde uyguluyoruz. Bu tedbirleri sadece yurt içindeki değil yurt dışındaki birliklerimizde de yerine getiriyoruz. Mehmetçik bu konuda güvende, Mehmetçiğin güvende olması için gece-gündüz gayret gösteriyoruz. Şu ana kadar herhangi bir vukuatımız olmadı, bundan sonra da herhangi bir vukuata sebebiyet vermeden görevlerimizi tamamlayacağız. Mehmetçiğin görevi çok önemli, kutsal. Operasyonların yürütülmesi için Mehmetçiğin sağlıklı olması lazım. Bunun için de biz elimizden gelen gayreti gösteriyoruz ve inşallah bunu da başaracağız" diye konuştu.



KOMMER’in görevleri nedir?


Bakanlık bünyesinde oluşturulan KOMMER’de Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı personel de görev alıyor.


Merkezdeki faaliyetlerle, Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı birlik, karargah ve kurumlarında salgına karşı gerekli korumanın oluşturulması amaçlanıyor. Türkiye ve dünyadaki tüm gelişmelerin yakından takip edildiği merkezde takip ve izlemenin yanı sıra, planlama, yönetim ve yönlendirme fonksiyonları da yerine getiriliyor.


Merkezde, TSK’da alınan tedbirlerin uygulanma seviyeleri takip ediliyor, olası vakalara karşı alınacak tedbirler ve tıbbi planlamalar ile muhtemel hal tarzları geliştiriliyor. 24 saat esasıyla görev yapılan Merkezden, Kuvvet Komutanlıklarının Harekat Merkezleri ile telekonferans yöntemi ile görüşülerek çalışmalar ve gelişmeler düzenli olarak değerlendiriliyor.



TSK’daki yoğun önlemler


Öte yandan Türk Silahlı Kuvvetlerinde, korona virüs (Kovid-19) salgını ile mücadele kapsamında önemli tedbirler alındı.


Milli Savunma Üniversitesine bağlı Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları ile Harp Enstitüleri 13 Nisan 2020 tarihine kadar tatil; tören, konferans, kısa süreli toplantı, kurs, fuar, seminer gibi faaliyetler iptal edildi.


Birlik, karargah ve kurumlara ziyaretçi alınmayacağı açıklanırken orduevleri ve misafirhanelere; görevli personel ile mücbir sebepler için konaklayanlar haricinde kimse kabul edilemeyeceği, günü birlik girişlere izin verilmeyeceği açıklandı.


Milli ve uluslararası tatbikatlar ertelenirken, yurt dışı geçici görevler ikinci bir emre kadar durdurulmuş, hudut birliklerinde de konuya ilişkin çeşitli önlemlerin alındığı ifade edilmişti. 2020 yılında bedelli askerlik hizmeti yapacak yükümlülerin celp ve sevk işlemlerinin ileride belirlenecek bir tarihe kadar ertelendiğini açıklanmıştı.


Ayrıca birliklerde dezenfekte işlemleri de yoğun şekilde yapılıyor. Yeni celp işlemleri kapsamında birliklerine teslim olan gençler öncelikle sağlık muayenesinden geçirilirken, eğitim birliklerine yeni katılanlarla temel askerlik eğitimlerini tamamlayarak yeni birliklerine katılış yapacak erbaş/erler de 14 gün süreyle gözetim altında tutuluyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.