ÇEVRE - 09 Ağustos 2023 Çarşamba 14:22

OECD, Avrasya Tüneli’ne Mavi Nokta Ağı Sertifikası verdi

A
A
A
OECD, Avrasya Tüneli’ne Mavi Nokta Ağı Sertifikası verdi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Teşkilatı’nın (OECD), Avrasya Tüneli’ne Mavi Nokta Ağı Sertifikası verdiğini açıkladı.


Avrasya Tüneli Projesi; OECD tarafından çevresel, sosyal, ekonomik ve yönetişim ana başlıklarında yaklaşık 3 ay süren çoklu bir değerlendirme sürecinden geçirildi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Mavi Nokta Ağı pilot uygulama sürecinin başarıyla tamamlandığının duyurulduğu bildiride, Avrasya Tüneli Projesi için İstanbul’un kalbinde yer alan 5,4 kilometrelik Avrasya Tüneli, Asya ve Avrupa kıtalarını deniz tabanının altında birleştiren dünyanın ilk çift katlı karayolu tünelidir ifadesi yer aldı. Kullanımı boyunca 4,1 milyar dolarlık verimlilik tasarrufu sağlayacak olan proje, tarihi bir şehrin kültürel mirasının korunmasına da katkıda bulunuyor.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Teşkilatı (OECD) tarafından teknik çerçevesi oluşturularak açık ve kapsayıcı, şeffaf, Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerini destekleyen ve finansal, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir altyapı yatırımlarına verilen ‘Mavi Nokta Ağı Sertifikası’ (Blue Dot Network- BDN) çerçevesinde Avrasya Tüneli pilot uygulama sürecini başarıyla tamamlayan dünyada ulaştırma alanındaki ilk proje olmuştur” dedi.


Bakan Uraloğlu, “Tasarım aşamasından başlayarak, işletme dönemi dahil tüm süreçlerini ulusal ve uluslararası tüm kriterlere uygun olarak yürüttüğümüz, Avrasya Tüneli projesi sürdürülebilir altyapı çalışmalarımızı başarıyla temsil eden örnek bir projemizdir” diye konuştu.



Avrasya Tüneli’nin sürdürülebilirlik çalışmaları


Avrasya Tüneli, Türkiye’nin iki kıtasını birbirine bağlayan önemli bir altyapı projesi. Temeli 2011 yılında atılan tünel, Asya ve Avrupa yakalarını birbirine bağlayarak İstanbul trafiğini rahatlatmayı hedefliyor. Toplamda 14.6 kilometre uzunluğundaki tünel ve bağlantı yollarıyla projenin amacı, Kumkapı ile Koşuyolu arasındaki seyahat süresini önemli ölçüde azaltmak ve böylece trafik yoğunluğunu minimize etmek. Avrasya Tüneli Projesi’nde yapılan tüm çalışmalar, projelendirme aşamasından başlayarak, inşaat ve işletme aşamalarında fiziksel, doğal, kültürel, sosyal ve sosyoekonomik çevre üzerindeki etkilerinin araştırılmasına ve minimize edilmesine yönelik Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) çerçevesinde yürütüldü. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı İstanbul’un tarihi yarımadasında yapılan tüm tasarım ve inşaat çalışmaları, UNESCO önerileri dikkate alınarak gerçekleştirildi. Paydaş Katılım Planı çerçevesinde projenin tüm aşamalarında paydaşlarla şeffaf şekilde yürütülen iletişim politikası sayesinde inşaat sürecinde çalışma planlarının yeniden düzenlenmesi ve tasarım değişiklikleri gibi süreçler uluslararası iyi uygulamalar çerçevesinde yürütülerek tamamlandı. İşletme sürecinde de sosyal ve çevresel çalışmalar titizlikle yürütülmeye devam ediyor. 2021 yılında, elektrik tüketimini yenilenebilir kaynaklardan sağlayarak Uluslararası Yeşil Enerji Sertifikası (I-REC) almaya hak kazanan Avrasya Tüneli, son olarak 2022 yılında ISO 14064 Karbon Nötr Belgesini alarak karbon nötr olma hedefine ulaştı.



Mavi Nokta Ağı Sertifikası


"Mavi Nokta Ağı Sertifikası" (Blue Dot Network- BDN), Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Avustralya ve Birleşik Krallık hükümetleri tarafından yürütülen bir girişim. Bu girişim, sürdürülebilir altyapı projelerini teşvik etmeyi ve dünya genelinde çevre dostu, şeffaf ve çeşitlilikçi altyapı yatırımlarını desteklemeyi amaçlıyor. Avrasya Tüneli, bu sertifika sürecinde pilot uygulama olma sürecini tamamlayarak çevresel, sosyal ve finansal sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını vurgulamış oldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Anayasa Mahkemesinden sendikal haklar adına emsal karar Anayasa Mahkemesi, Türk Eğitim Sendikası’nın aldığı karar doğrultusunda Türk Eğitim-Sen üyesi bir öğretmenin öğle arası nöbet tutmaması nedeniyle hakkında verilen kınama cezasının sendika hakkını ihlal ettiğine hükmetti. Anayasa Mahkemesinin kararıyla, sendika kararına dayanılarak gerçekleştirilen toplu eylemlerin Anayasa’nın 51. maddesi kapsamında sendikal faaliyet olduğu ortaya konuldu. Karara konu olayda, tam gün eğitim yapan bir okulda görevli öğretmen, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar doğrultusunda öğle arası nöbet görevini yerine getirmemiş, bu gerekçeyle hakkında disiplin soruşturması başlatılarak kınama cezası verilmişti. İlk derece ve bölge idare mahkemeleri cezayı hukuka uygun bulmuştu. Anayasa Mahkemesi ise bu yaklaşımı hak ihlali olarak değerlendirdi. Kararda; öğretmenlerin dinlenme, beslenme ve ibadet gibi temel insani ihtiyaçlarının göz ardı edilerek verilen kesintisiz nöbet görevinin, sendikal eylemin meşru gerekçesini oluşturduğu vurgulandı. Yüksek Mahkeme, disiplin cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığını belirterek, idarenin ve yargı mercilerinin sendika kararının gerekçelerini hiç değerlendirmeden cezaya dayanak yapmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. Konuya ilişkin Sendika tarafından yapılan açıklamada, "Bu karar, kamu çalışanlarının sendikal faaliyet kapsamında gerçekleştirdikleri toplu eylemler nedeniyle disiplin cezası ile karşı karşıya bırakılmalarının hukuka aykırı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türk Eğitim-Sen’in, üyelerinin insan onuruna yakışır çalışma şartları ve sendikal haklarının korunması yönündeki mücadelesi, Anayasa Mahkemesi kararıyla bir kez daha haklı bulunmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Bursa BEBKA Aralık ayı yönetim kurulu toplantısı Bursa’da yapıldı Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Aralık ayı Yönetim Kurulu Eskişehir Valisi ve BEBKA Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aksoy başkanlığında, Bursa Valisi Erol Ayyıldız ev sahipliğinde BEBKA’nın Bursa Hizmet Binasında düzenlendi. Toplantıya, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ayşe Ünlüce, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik İl Genel Meclisi Başkanı Ramazan Kurtulmuş ve BEBKA Genel Sekreter Vekili Sabri Bayram katıldı. Toplantıda ilk olarak 2022 Yılı Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı’nın kapanış raporu sunularak, program kapsamında yürütülen faaliyetler, sağlanan destekler ve bölgesel kalkınmaya katkıları Yönetim Kurulu üyeleriyle paylaşıldı. Ardından Türkiye’nin yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SoGreen) kapsamında BEBKA tarafından planlanan, 2026 yılı Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş (SoGreen) Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı görüşülerek Yönetim Kurulu üyelerinin onayına sunuldu. KOBİ’lere yönelik olarak kurgulanan programın, bölgedeki yeşil dönüşüm ve sosyal kapsayıcılık odaklı yatırımların desteklenmesine katkı sağlaması hedeflendiği ifade edildi. Toplantıda ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen Yerel Kalkınma Hamlesi Programı için 2025 yılında alınan başvurular ile 2026 yılı yatırım konuları görüşüldü. BEBKA Yönetim Kurulu, alınan kararların TR41 Bölgesi’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine, kurumsal etkinliğinin artırılmasına ve bölgesel önceliklerin hayata geçirilmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
Konya ’Dirençli Karatay Projesi’nde imzalar atıldı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi’nin ana yürütücüsü olduğu proje kapsamında; Türkiye, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğinde, Konya Teknik Üniversitesi ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile birlikte Karatay’da kuraklıktan etkilenen alanlara yönelik önemli çalışmalar hayata geçirilecek. Hibe sözleşmesini; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı Doç. Dr. İsmail Raci Bayer ile Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca imzaladı. Birleşmiş Milletler’e Gönüllü Yerel Değerlendirme (VLR) Raporunu sunan Türkiye’deki 3 belediyeden biri olan Karatay Belediyesi, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mücadelede attığı adımlara yenilerini eklemeye devam ediyor. VLR Raporu’nun yayımlanmasıyla birlikte çalışmalarını hızlandıran Karatay Belediyesi, hazırladığı Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı’nı (SECAP) yürürlüğe alarak çevreci ve yenilikçi yatırımları kurumsal bir çerçeveye taşıdı. Bu kapsamda iklim değişikliğiyle mücadele, çevrenin korunması ve sürdürülebilir bir gelecek hedefi doğrultusunda önemli projelere imza atan Karatay Belediyesi, şimdi de "Dirençli Karatay" projesi için hibe anlaşmasını imzalayarak; kuraklık, su kıtlığı ve obruk oluşumu gibi çevresel risklere karşı somut ve bilimsel temelli bir uygulamayı hayata geçirdi. Hibe sözleşmesi imzalandı Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen "Türkiye’de Yerel İklim Eylemi için AB Ortaklığı Projesi" kapsamında hazırlanan "Dirençli Karatay; İklim Uyum ve Azaltım Yoluyla Konya Havzasında Kuraklık ve Obrukların Ele Alınması için Bir Model" başlıklı proje, AB-Türkiye İklim Değişikliği Hibe Programı (AB-TR CCGP) kapsamında hibe sözleşmesini imzaladı. Gelecek nesiller için dirençli bir Karatay 28 milyon TL bütçeye sahip Dirençli Karatay Projesi kapsamında; Karatay özelinde Konya Kapalı Havzası’nda yaşanan kuraklık, yeraltı suyu seviyesindeki azalma ve buna bağlı olarak ortaya çıkan obruk oluşumlarının etkilerinin azaltılması amaçlanıyor. Proje ile birlikte; verimli sulama ve iklime uyumlu tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, yeraltı suyu kullanımının azaltılması, kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi ve kuraklık ile jeolojik risklere karşı bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi hedefleniyor. Projenin ana yürütücüsü Karatay Belediyesi Programın genel amacı, yerel düzeyde iklim değişikliğine uyum ve azaltım kapasitesini güçlendirmek olurken; Dirençli Karatay Projesi’nde Karatay Belediyesi ana başvuran, Konya Teknik Üniversitesi (KTUN) ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BDIARI) ise eş başvuran olarak yer alıyor. Proje, Karatay Belediyesi yürütücülüğünde; KTUN ve BDIARI’nin bilimsel katkılarıyla hayata geçirilecek. Su tasarruflu tarım ve erken uyarı sistemi Proje kapsamında, sürdürülebilir olmayan sulama ve ekim uygulamalarına alternatif oluşturmak amacıyla beş pilot gösterim alanı kurulacak. Yarı kurak şartlara uygun beş optimize edilmiş ekim modeli test edilerek; verim, toprak sağlığı ve su kullanım verimliliği izlenecek. Ayrıca su ayak izi düşük, bölgesel ekonomiye katkı sağlayan ve iklim uyum potansiyeli yüksek beş farklı ürün denemesi gerçekleştirilecek. Bu çalışmalar; BDIARI öncülüğünde, KTUN’un bilimsel desteği ve Ata Tohum Kooperatifi’nin yerel bilgi birikimi ile yürütülecek. Türkiye’nin ilk operasyonel obruk erken uyarı sistemi Dirençli Karatay Projesi ile Türkiye’nin ilk operasyonel obruk erken uyarı sistemi kurulacak. Yeraltı suyu, yağış, toprak nemi ve obruk tehlikelerine ilişkin verileri entegre eden web tabanlı bir izleme platformu sayesinde; çiftçiler ve belediye personeli için kullanıcı dostu gösterge panelleri oluşturulacak. Aynı zamanda sistem, kentsel planlama kararları, e-zonlama ve izin süreçleriyle entegre edilerek Karatay’da kontrollü ve risk temelli imar adımlarının atılmasına katkı sağlayacak. Kılca: "Kuraklık sebebiyle etkilenen alanlarda proje yürüteceğiz" Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Dirençli Karatay Projesi kapsamında imzalanan hibe anlaşmasının Karatay için önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Proje hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Kılca, Karatay Belediyesi’nin ana yürütücüsü olduğu Dirençli Karatay Projesi’nin, kuraklık ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı somut adımlar içeren bir çalışma olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Karatay Belediyesi olarak ana yürütücüsü olduğumuz Dirençli Karatay Projemizin hibe anlaşmasını imzaladık. Bu proje kapsamında; Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yürüttüğü çalışmalar doğrultusunda; Belediyemiz, Konya Teknik Üniversitesi ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile birlikte şehrimizin kuraklıktan etkilenen alanlarında önemli çalışmalar yürüteceğiz." "Konya’mıza hayırlı olsun" Projenin güçlü bir iş birliğiyle hayata geçirileceğini vurgulayan Başkan Kılca, Karatay Belediyesi öncülüğünde yürütülecek çalışmanın; akademik kurumlar ve ilgili paydaşların katkılarıyla sahada karşılık bulacağını kaydetti. Projenin Karatay’ın çevresel risklere karşı daha hazırlıklı hale gelmesine katkı sağlayacağını belirten Başkan Kılca, "imzaladığımız hibe anlaşmasının Karatay’ımıza ve Konya’mıza hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.