GENEL - 08 Ekim 2019 Salı 10:37

(Özel haber) MKE Silah Fabrikasındaki silah üretimi 3 yılda 2.5 katına çıktı

A
A
A
(Özel haber) MKE Silah Fabrikasındaki silah üretimi 3 yılda 2.5 katına çıktı

Makine Kimya Endüstrisi Silah Fabrikası, güvenlik güçlerinin ihtiyaçları için yerli silah üreterek ve yoğun talebi karşılamak için kapasitesini artırarak 2018 yılında 45 bin olan silah üretim sayısını 2019 yılında hedef olarak 66 bin silaha çıkardı.

Makine Kimya Endüstrisi Silah Fabrikası, güvenlik güçlerinin ihtiyaçları için yerli silah üreterek ve yoğun talebi karşılamak için kapasitesini artırarak 2018 yılında 45 bin olan silah üretim sayısını 2019 yılında hedef olarak 66 bin silaha çıkardı.


Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası bu sene üretilmesi planlanan 66 bin silahın 48 binini üreterek sevkiyatları tamamladı. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu Silah Fabrikasının 1935 yılında kurulduğunu ve 85 yıldır Türk Silahlı Kuvvetlerinin ağır silah ihtiyacını karşıladığını anlatan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu Silah Fabrikası Müdür Vekili Ali Gümüş, “Bu vazifeyi bir hakkın ifa etmekte. Bundan sonraki süreçte de bu vazifeyi görmeye devam edecek. Fabrikamız 1940’lı yıllarda Vartay tipi tabanca üreterek sürece başlamış. 1970’lerde yoğun miktarda G-3 üretimi yapmış, 1974 yılından itibaren MG-3 dediğimiz makineli tüfek üretimini yapmış. 1986 yılından itibaren MP-5 ismini verdiğimiz makineli tabanca üretimimizi yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. 2000 yılında HK33e ismini verdiğimiz 5.56 mm kalibreli piyade tüfeğini üretmeye başladık. Üretim aşamasındaki bu süreçte, 2004 yılında kendimize ait milli silahlarımızın tasarım çalışmalarına başladık. Bizim ilk göz ağrımız BORA-12 (keskin nişancı tüfeği) 2004 - 2009 yılları arasında yaklaşık 5 sene tasarım süreci yaşadık. Sonraki yıllarda peyderpey yıllık 200 ile 600 adet üretim miktarıyla Jandarma Genel Komutanlığına 3 bin civarında teslimat yaptık” ifadelerini kullandı.



"Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim edilmek üzere 33 bin adet MPT-76 siparişi daha aldık"


Milli Piyade Tüfeği MPT-76’nın tasarım çalışmalarının 2009 yılında başladığını ve yaklaşık 6 yıl sürdüğünü vurgulayan Gümüş, “2015-2016 yıllarında tasarım tamamlandı. 2017 yılından itibaren seri imalata geçtik. MPT-76 olarak şu ana kadar bizden ilk sözleşmede istenen 23 bin adet silahı teslim ettik. İlk kafileyi bitirdikten sonra, Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim edilmek üzere 33 bin adet silah siparişi daha aldık Savunma Sanayi Başkanlığından ve 33 bin adetlik üretimin geçtiğimiz haftalarda ilk 4 bin 500 adetlik bölümünün üretimi ve testlerini bitirerek teslimatını gerçekleştirdik. Sonraki süreçlerde de her teslimat 4 bin 500, 5 bin olmak üzere geriye kalan silahların üretimine devam ediyoruz. Şu anda ikinci 4 bin 500’lük kafilenin üretimi devam ediyor. Bunu da Ekim ayı içerisinde muayene heyeti için hazır hale getireceğiz” diye konuştu.



"52 bin adet olan MPT-55 siparişlerinin 44 bini teslim edildi, 8 bin adet ise hazır durumda"


Milli Piyade Tüfeği MPT-55’in tasarım çalışmalarının 2016-2017 yılları arasında yaklaşık 1.5 yıl sürdüğünü ve 2018-2019 yılları arasında seri üretime geçildiğini ifade eden Silah Fabrikası Müdür Vekili Ali Gümüş, “Seri üretime geçildikten sonra 1.5 yıllık süre içerisinde toplam 52 bin adet sipariş aldık. Aldığımız siparişin şu anda 44 bininin teslimatını gerçekleştirdik. Geriye kalan 8 bin adetlik miktarında üretimi bitmiş durumda, silahlarımız ranzalarda hazır bekliyor. Muayene heyetleri oluşup gelecek, muayeneler bittikten sonra da teslimatları bitireceğiz” dedi.



Fabrikadaki silah üretimi 3 yılda 2.5 katına çıktı


Fabrikadaki silah üretimleri devam ettikçe tecrübelerinin arttığından ve daha da hızlandıklarından bahseden Ali Gümüş, “Bizim kurulu kapasitemiz son 3 yıla kadar yılda 20-25 bin silah üretimiyken, 2018 yılında 58 bin silah ürettik. 2019 yılında 66 bin silah üretimini hedefimize koyduk. Şu ana kadar da 46-47 bin civarında silah ürettik bu yıl içerisinde, seri imalatın miktarı arttıkça bizde hızlanıyoruz. Bu süreçte, hem fabrika imkanlarımızı kullanıyoruz hem alt yüklenici portföyümüzü artırdık. Onlarında üretim süreçlerini çok sıkı takip ediyoruz. Hem fabrikamızda hem alt yüklenici süreçlerin takibiyle bu sayıyı şu anki rakamlara getirdik. Bundan sonra da siparişler devam ettikçe, biz bu rakamların altına düşmeden üretimimize devam edeceğimizi iddia ediyoruz ve siparişlerin atmasını bekliyoruz. 2020 yılının ortalarına kadar 33 bin adet MPT-76 silahın üretimi ve teslimatı devam edecek. Ama sonraki süreçlerde yeni gelen siparişlere göre yeni teslimatlarımız olacak” şeklinde konuştu.



"1986’dan bugüne 150 binin üzerinde MP-5 ürettik"


Makine Kimya Endüstrisi Silah Fabrikasında üretilen MP-5 silahlara değinen Fabrika Müdür Vekili Gümüş, “MP-5’in üretimi 1986 yılından itibaren devam ediyor. Bu süreçte 150 binin üzerinde MP-5 aile grubundan silah ürettik. MP-5’i kendi iç piyasamıza gerek Jandarma Genel Komutanlığımıza gerek Emniyet Genel Müdürlüğümüz ağırlıklı olarak teslimatımızı yaptık. Yurt dışında daha çok sürümü olan bir silah MP-5 grubu, Ukrayna, Belarus, Vietnam, Malezya, Endonezya’dan tutun Avrupa’da Almanya, Amerika dahil MP-5’lerin sivil versiyonu şeklinde yarı otomatik şekilde sattığımız yerler var. Tam otomatik sattığımız yerler var. Bu bahsettiğim ülkeler ve bunun yanında birçok ülkelere 300-500 adet, Amerika’ya 3 bin adet sattığımız dönemler oldu. MP-5 grubu olarak bu tarzdaki ihracatımız devam ediyor” ifadelerini aktardı.



MPT-76’nın keskin nişancı versiyonu KNT-76 ordu’nun yeni göz bebeği


Milli silahlarımız arasında olan MPT-76’nın Keskin Nişancı Versiyonu olan KNT-76 silahın özelliklerini aktaran Gümüş, “Silahımızın, şu anda 619 adet üretimi yapılıp Kara Kuvvetlerine teslim edilmiş bir silah, bunun yanında en son sipariş olarak 393 adet silahında üretimini bitirdik. Önümüzdeki hafta içerisinde Kara Kuvvetleri Komutanlığından silah muayenesi için gelecekler. Hazırlanan silahları da teslim ettikten sonra toplamda binin üzerinde KNT-76’yı sevk etmiş olacağız. KNT-76, MPT-76’nın keskin nişancı versiyonu, çoğu özellikleri birbirine yakın sadece menzil olarak MPT-76 600 metreye kadar etkiliyken, KNT-76’nın 800 metreye kadar etkili menzili var” ifadelerini kullandı.


Yakın süreçte silahlı kuvvetleri personeliyle buluşmak için Güneydoğu’ya bir teknik ekip gittiğini söyleyen Gümüş, “Personelin sıkıntısı var mı, eksikleri var mı ? Ne tür ihtiyaçları var. Silahla ilgili verilebilecek eğitim var mı ? Arıza durumu varsa yerinde müdahale maksatlı, oradan yapılan geri dönüşte silahın hiçbir şekilde sıkıntısının olmadığını, silahtan çok memnun olduklarını ifade etti arkadaşlar, sadece bazı aksesuar gruplarında daha çok gelişmeye yönelik talepler oldu. Onların üzerine de eğileceğiz” dedi.



"Hiçbir silah, atış testinden geçmeden fabrika dışına çıkamaz"


Silahların üretim aşaması hakkında bilgiler veren ve bir silahta 300’ün üzerinde parça olduğunu vurgulayan Ali Gümüş, şunları kaydetti:


“Gerek yurt içi gerek yurt dışından malzemeleri dışarıdan aldıktan sonra bütün parçaları burada kendimiz üretebilme kabiliyetimiz var. Ama üretimin yoğunluğundan dolayı alt yüklenici kullanarak da üretim yaptırıyoruz. Gelen malzeme kalite kontrol testinden geçtikten sonra, üretimde parça bazında üretimler yapılır. Alt yükleniciye yaptırdığımız parçaları, malzemesini biz veriyorsak malzeme yollayıp alırız parçayı, eğer kendileri malzeme kullanıyorsa, kendileri malzeme kullanarak üretip bize yollarlar. Dışarıdan gelen parçalarda, içeride üretilen parçalarda gerek ara muayene gerek son muayene ile kalite kontrol testlerine ve mastar muayenelerine tabi tutulur. Bir silahın yaklaşık 300’ün üzerinde parçası var. Bu parçaların üretimi tamamlandıktan sonra üretimi olur. Bazı parçalar ısılı işlemle sertleştirilir. Tüm bunlar yapıldıktan sonra her operasyonun arkasına ya da ara muayene veya son muayene diyebileceğimiz mastar kontrol süreçleri yaşanır. Uygunluğuna karar verilen parçalar montaja alınarak birleştirilir. Montajı biten silahlar da montaj muayene testleri olur. Burada da fiziksel ve fonksiyonel kontroller yapılır. Silah bunlardan da geçtikten sonra poligon safhası başlar. Silahların tamamı atış testlerine tabi tutulur. Hiçbir silah atış testinden geçmeden fabrika dışına çıkamaz. Her bir silahla 100-150 arasında atış yapılır. Silahların hem yüksek basınca dayanıklılık testi yapılmış olur hem fonksiyonel olarak atışlarda sorun var mı ona bakmış oluruz, hem de ‘dakikada ki atım sayısı kriterlere uyuyor mu’ diye test etmiş oluruz. Sorun olan silahlar tekrar elden geçirilir bu kriterlere uygun hale getirilir ve ambarlara konulur.”



Platformüstü Makine Tüfeklerin (PMT-76) testleri bittikten sonra seri üretim başlayacak


Tasarımı tamamlanan Platformüstü Makineli Tüfek PMT-76 projesinin prototip üretiminin ardından teste tabi tutulacağını aktaran Gümüş, "Bu silahımız araç üzerine monte edilerek kullanılacak bir silah, yaklaşık 3 senelik bir tasarım süreci yaşadık. Şu anda da 4 adet prototip silahımızı hazırladık. Bunlarla 15 civarında testten geçtik ve silahımız bizim nazarımızda kalifiye edilmiş duruma geldi. Ama bundan sonra ki safhada da Eylül ayı sonuna kadar 6 - 10 arasında prototip silahın üretimini bitireceğiz. Bu silahlarla da tekrardan 35 civarında kalifikasyon testine gireceğiz. Bu testleri yaparken de gerek kullanıcı gerekse Savunma Sanayi Başkanlığına (SSB) bağlı ilgili birimler burada olacak, testler beraber yapılacak. Kalifikasyon bittikten sonra, SSB tarafından kullanıcılara verilmek üzere sipariş verilmesini bekliyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Nebi Hatipoğlu: “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım” AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor İstişare Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi ve kurumsallaşması lazım. Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi öncülüğünde Eskişehirspor istişare toplantısı düzenlendi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı, kentin ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya belediye başkanları, siyasi partilerin il başkanları, milletvekilleri, Eskişehirspor yönetimi katıldı. “Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi, kurumsallaşması lazım” Düzenlenen toplantının ardından açıklama yapan Nebi Hatipoğlu, Eskişehirspor’un şirketleşmesi ve kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Hatipoğlu, “Eskişehirspor’un önümüzdeki ay kongresi var. Kongre öncesi Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarımız bir istişare toplantısı düzenleyerek, bizi de davet ettiler. Ben fikirlerimi anlattım. Daha önce söylediğim gibi Eskişehirspor’un muhakkak şirketleşmesi lazım, kurumsallaşması lazım. Bu doğrultuda biz de gerekli destekleri vereceğimizi söyledik. Milletvekillerinin, başkanların hangi partiden olduğunun çok bir önemi yok. Eskişehirspor partiler üstüdür. Ben AK Parti Milletvekili olarak diğer milletvekillerimizle birlikte, hükümetimiz, spor bakanlığımız Eskişehirspor’un daha önceki yıllarda hep yanındaydık, bundan sonra da yanında olacağız. Başkan kim olursa olsun, oraya yakışan bir başkan olduktan sonra biz hangi partiden olduğuna bakmayız. Eskişehirspor’un hak ettiği yere gelmesi için çalışmalarımı yaparız. Burada da bunları söyledik. İnşallah başkanlar da elini taşın altına koyar. Böylelikle Eskişehirspor hak ettiği yere gelir diye düşünüyorum” dedi. “Eskişehir FK fikri ciddiye alınacak şeyler değildir” Nebi Hatipoğlu, düzenlenen toplantı sonrasında kendisine yöneltilen "Eskişehir FK fikirleri hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, “Eskişehirspor’un geçmiş dönemlerden kalan borçları var. Bu borçları ödememek adına yeni bir futbol kulübü kuralım, bunun arkasında bir yapı oluşturalım gibi bazı söylemler oldu. Tabi bunlar ciddiye alınacak şeyler değildir. Çünkü Eskişehirspor arması ve kulüp önemli. Yeni bir kulüp kurduğun zaman onun bir anlamı kalmıyor. Peşinden kimse koşmaz. Daha önce Eskişehir Basket’te bu yapıldı. Yarım bırakıp gittiler. Eskişehir Basket’i de kapattılar. Biz bu borçları ödemeyelim, gidip yeni kulüp kuralım falan bunlar Eskişehir’de işlemez. Belki başka şehirlerde işler. Bunu söyleyen Eskişehirlinin Eskişehirsporluluğundan şüphe ederim” diye cevap verdi. “Eskişehir FK düşünülemez” Eskişehirspor’un bulunduğu mevcut durumun tersine çevrilmesi ve eski günlerine dönebilmesi için düzenlenen toplantıdan sonra konuşan Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca ise şunları söyledi: “İlk oturum gerçekleşti. Öncelikle açılış konuşmasını biz yaptık ve bu toplantıyı organize edenlere teşekkür ettik. Bugün burada gerçekten çok önemli isimler var. Eskişehirspor’un kurtuluşu da aslında bu isimlerden geçiyor. Fakat buraya gelen birkaç kişi ve üyenin Eskişehirspor FK, Yeni Eskişehirspor demeleri bizi oldukça üzdü. Bunlara karşı gündemimizde böyle bir durum olmadığını, eğer böyle bir gündemle devam ederse toplantıda olmayacağımızı açıkça söyledim. İçeride basın mensupları da olsaydı, taraftarlardan da bir heyet kurulup toplantıyı izlemeleri için imkan olsaydı. Burada böyle bir imkan da olmadı. Herkes herkesi tanıyor, basın içeride yok. Taraftar bu kulübün sahibi. Taraftarın kendi içinden seçeceği bir heyet burada olabilirdi. Hayırlısı olsun, inşallah hayırlara vesile olur. Bugün burada buluşmak, Eskişehir’in önemli isimleriyle, siyasetçileriyle, il başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ile Eskişehirspor’u konuşmak, Eskişehirspor FK ve Yeni Eskişehirspor konuları haricinde ümitlendirdi ve umutlandırdı. İnşallah iyi olacak.”
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.