GÜNDEM - 31 Ocak 2025 Cuma 08:21

PDR uzmanı Özkil: "Yangın faciasında arkadaşlarını kaybeden öğrencilere psikolojik destek sağlanmalı"

A
A
A
PDR uzmanı Özkil: "Yangın faciasında arkadaşlarını kaybeden öğrencilere psikolojik destek sağlanmalı"

Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) uzmanı Asena Özkil, Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin vefat ettiği otel yangını faciasında arkadaşlarını kaybederek travma yaşayan öğrencilere, öğretmenleri tarafından psikolojik destek sağlanması gerektiğini ifade etti.


Geçtiğimiz hafta vatandaşlar uykudayken Bolu’daki Grand Kartal Oteli, alev topuna döndü. İçi ve dışı ahşap kaplı olan bina saatlerce yandı. Ortaya çıkan tablo ise Türkiye’nin yüreğini dağladı. Yangın faciasında otel, 78 kişiye mezar oldu.


İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, yangında en az 36 çocuk hayatını kaybetti. Onlardan geriye acılı arkadaşları, öğretmenleri ve gerçekleştiremediği hayalleri kaldı. Yangın sonrası 1 günlük yas ilan edilen Türkiye’de derin psikolojik yaralar oluştu.



Öğrenci ve velilerin travmayı atlatması uzun sürebilir


Yangında, meslektaşlarını kaybeden öğretmenler ile arkadaşlarını toprağa veren öğrenciler de psikolojik bunalıma girdi. Yangın faciasından kurtulmayı başaran öğrenciler ise çeşitli travmalar geçirdi. Uzmanlar, öğrencilerin ve velilerin yaşanan travmayı atlatmasının uzun sürebileceğini ve bunun ancak dayanışma ruhuyla aşılabileceğini vurguluyor.



Yangın sonrası travmalar günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir


Bu tür travmaların, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin günlük yaşamlarını ve eğitim süreçlerini olumsuz etkileyebileceklerini söyleyen uzmanlar, travmanın ilk etkilerinin genellikle korku, kabuslar, içe kapanma ve konsantrasyon güçlüğü olduğunu belirtiyor.



Öğrencilere güvende oldukları hissettirilmeli


İlk, ortaokul ve liselerde yarıyıl tatilinin sona ermesiyle ilk ders zili bu haftanın başında pazartesi günü çalacak. TED Ankara Koleji’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) uzmanı Asena Özkil İHA muhabirine, eğitimcilerin öğrencilerle daha yakın bir iletişim kurarak, onları duygusal olarak güvence altına almak için destekleyici bir ortam oluşturması gerektiği konusunda yapılması gerekenleri anlattı.



"Acıyı ifadeye alan açmak gibi bir ortam oluşturması önemli"


PDR uzmanı Özkil, "Ortaokul ve lise kademesindeki öğrenciler için hiçbir şey yokmuş gibi devam edilmemeli. Bu konu mutlaka sınıfta gündeme getirilmeli. Öğretmenin kendi duyguları ile alan açması, duyguları ve acıyı ifadeye alan açmak gibi bir ortam oluşturması önemli" ifadesini kullandı.



"Ağlayarak yaşayan öğrenciler olacaktır"


Yangında yakınlarını kaybeden öğrenciler ile bireysel olarak görüşmeler gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özkil, "Her çocuk yası aynı yaşamaz. Bu konuda öğretmenin kapsayıcı olması, farklı yas türlerine ve tepkilere anlayışla karşılamasını öneririz. Bazı çocuklar muziplik yapıp gülebilir, gülmek isteyebilir. Bu konuda da anlayışla karşılamak lazım. Çok yoğun ve ağlayarak da yaşayan öğrenciler de olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.



"Vefat eden öğrencinin fotoğraflarının kullanılmasını önermiyoruz"


İlk, ortaokul ve liselerde yarıyıl tatili sonrası ilk ders zilinin Pazartesi günü çalacağını hatırlatan Özkil, öğretmenlerin öğrencilere ilk derste nasıl yaklaşması gerektiğine ilişkin ise, "İlk gün duyguların konuşulması, öğretmenin de duygularını ifade ederek anlatması ve buna alan açması çok önemli. O sınıfa özel okulda anma etkinlikleri yapılabilir. Bununla ilgili anma törenlerinde vefat eden öğrencinin fotoğraflarının kullanılmasını önermiyoruz. Çünkü bu başkaları için tetikleyici olabilir" şeklinde konuştu.



"Küçük yaş grupları duygularını çizim ve yazılarla ifade etmeli"


PDR uzmanı Asena Özkil, küçük yaş gruplarındaki öğrenci ve çocuklara olan yaklaşımına ilişkin ise şunları kaydetti:


"İlkokul ve anaokulu gibi daha küçük yaş gruplarında ise ölüm kavramı daha soyut bir kavram kaldığından ve o yaş grubunun tam anlayamadığından direkt olarak vurgu yapmak yerine, bireysel görüşmelerle birlikte kimin daha çok etkilendiğini, kimin daha farkında olduğunu konuşabiliriz. O yaş grubunun duygularını ifade anlamında konuşmak yerine resimler, çizimler ve yazılarla kendilerini ifade etmek konusunda destek olabiliriz."



"Acıyı yaşarken çocuklarımıza rol model olduğumuzu unutmamamız gerekiyor"


Özkil, yangın faciasına tanıklık eden öğrencilerin bundan sonraki hayatlarında yaşanan trajediyi atlatmasının ancak desteklerle olabileceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:


"Yaşanan facia sonrası hepimiz üzüntü, acı, çaresizlik, kaygı ve öfkeyi çok yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Çocukların aileleri de çok yoğun yaşıyor. Burada önemli olan onlara bir yetişkin olarak güvenli liman olmak. Çocuklarımızın duygularına eşlik etmek, acıya alan açmak, acıyı ifadeye alan açmak, dayanışma, iş birliği gibi çocuklarımıza destek olmak ve en önemlisi de iletişim. Aynı zamanda acıyı yaşarken, zor durumlar ile baş ederken çocuklarımıza rol model olduğumuzu unutmamamız gerekiyor."



"Tepkiler azalmıyorsa profesyonel destek almak önemli"


Ebeveynlerin yaşanan faciada çocukları ile dayanışma tutumu sergilemesi gerektiğini söyleyen PDR uzmanı Özkil, "Biz nasıl baş edersek çocuklarımıza da örnek oluyoruz bu anlamda. Ayrıca bu süreçte rutinlere devam etmek, hem yetişkinler hem çocuklar için de önemli bir destekleyicidir. Ortaya çıkan tepkiler şu an çok normal. Bir yas sürecindeyiz. Bu tepkiler azalmıyorsa ve gün geçtikçe artıyorsa bu zamanda da profesyonel destek almak önemli" ifadelerini kullandı.



"Bilim insanı yetiştirme programına devam ediyordu"


Yangında 10. sınıf öğrencisi Eren Bağcı da hayatını kaybetti. Öğrencisini kaybetmekten dolayı üzgün olduğunu belirten Özkil, Bağcı’nın öğrencilik başarılarından bahsederek, "Eren okulumuzun 10. sınıf öğrencisiydi. Bilim insanı yetiştirme programına devam ediyordu. Arkadaşları ve öğrencileri tarafından çok sevilen bir öğrencimizdi. Kaybımız için çok üzgünüz. Eren’i hiçbir zaman unutmayacağız ve okulumuzda adını mutlaka yaşatacağız" diye konuştu.



PDR uzmanı Özkil: "Yangın faciasında arkadaşlarını kaybeden öğrencilere psikolojik destek sağlanmalı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Ulubay’dan MHRS randevuları için uyarı Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay, MHRS üzerinden alınan randevularda yaşanan karışıklık nedeniyle vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Başhekim Doç. Dr. Mahmut Ulubay yaptığı açıklamada, Aralık ayı itibarıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bina, Atakum Polikliniği, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ile Onkoloji Ek Hizmet Binalarının MHRS randevularının Samsun Şehir Hastanesi bünyesi üzerinden verilmeye başlandığını belirtti. MHRS randevu ekranında randevu alınan kurumun "Samsun Şehir Hastanesi" olarak göründüğünü, muayene olunacak yer bölümünde ise ilgili ek hizmet binasının yer aldığını ifade etti. Ancak randevu ekranındaki harita bölümünde ek hizmet binalarında alınan randevular için de konum olarak ana hastane olan Samsun Şehir Hastanesinin gösterilmesi nedeniyle, bazı vatandaşların Atakum’daki ek hizmet binaları yerine Canik ilçesinde yeni hizmete giren ana binaya gittiği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktaran Ulubay, bu durumun mağduriyete yol açabildiğini söyledi. Başhekim Ulubay, şu an itibarıyla Canik ilçesindeki Samsun Şehir Hastanesinde yalnızca Göğüs Hastalıkları Kliniğinin hizmet verdiğini, diğer ek hizmet binalarının ise taşınma süreci tamamlanana kadar kendi mevcut binalarında hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti. Vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için MHRS üzerinden randevu aldıktan sonra randevu ekranında muayene olacakları hizmet binasını mutlaka kontrol etmeleri ve muayene için belirtilen ek hizmet binasına gitmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulubay, süreçle ilgili yeni gelişmeler oldukça kamuoyunun bilgilendirileceğini de sözlerine ekledi.
Ankara Ankara’da tek kişilik yol çalışması Ankara’nın Keçiören ilçesindeki köprü çalışmasında tek bir işçinin çalışması, iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Keçiören ilçesinde bulunan Fatih Köprüsü’nde yol genişletme çalışmaları nedeniyle trafik yoğunluğu yaşanıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından, Keçiören’in önemli geçiş noktalarından biri olan köprüde trafiği rahatlatmak amacıyla başlatılan çalışmalar sebebiyle 4 şeritli köprüde bazı şeritlerin kapatılması, özellikle iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Uzun süre trafikte beklemek zorunda kalan sürücüler ve bölge sakinleri, köprüde çalışmaların tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesi nedeniyle sürecin uzadığını belirterek, çalışmanın bir an önce tamamlanması için yetkililere çağrıda bulundu. "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor" Fatih Köprüsü’nde yürütülen çalışmaların sabah ve akşam saatlerinde uzun araç kuyruklarına neden oluğunu belirten Cavit Eğitmenoğlu, "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor. Ufacık bir kepçeyle iki ay sürdürmeden, yol iki günlüğüne kapatılsa veya başka yan yollardan verilse, isteyen burayı iki günde çözer. Bu yapılan hizmet değil, oyalanma. Bana göre bu çalışma hizmet yapıyormuş görünme gibi geliyor. Daha çok iş makinesiyle bir gün veya iki gün trafiği kapat, en azından yarısını yaparsın, yarısını da diğer güne bırakırsın. İki aşamalı da yapabiliyorsun ama öyle yapmıyorsun. Bir aydır, iki aydır devamlı oyalanma, göstermelik başka bir şey değil. Yetkililerden göstermelik değil de gerçekten vatandaşı rahatlatacak çalışmaların yapılmasını isterim. Akşam ve sabah çok trafik oluyor, buradan şehir hastanesine gitmek istiyorum ama tıkanıyor. Onun için bir an önce bu köprünün yapılmasını isterim" dedi. ABB sosyal medya hesabından Fatih Köprüsü’ndeki çalışmanın tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Söz konusu bölgede yürütülen yol çalışmaları personel yetersizliğinden kaynaklanmamakta olup, mevcut köprü yapısına ve altyapıya herhangi bir hasar verilmemesi amacıyla kontrollü, aşamalı ve teknik zorunluluklar çerçevesinde sürdürülmektedir. Çalışma alanının aktif trafik akışı içinde bulunması ve hassas mühendislik yapıları içermesi nedeniyle sürecin yavaş ilerlemesi köprünün zarar görmesi ya da yıkım riski oluşmaması için can ve mal güvenliğini esas alan sorumlu bir kamu yönetimi anlayışının doğal sonucudur." Geçmiş dönemlerde, yapılan işler gece gündüz çalışılarak kısa sürede tamamlanıyordu.
İstanbul Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü’nün resmi havayolu partneri oldu Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Pegasus Hava Yolları, global marka yolculuğunda önemli bir adım atarak, dünyanın en köklü ve en çok takip edilen spor kulüplerinden Chelsea Futbol Kulübü ile global bir iş birliği gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında Pegasus, Chelsea Futbol Kulübü’nün erkek ve kadın futbol takımlarının Resmi Havayolu Partneri oldu. Chelsea Futbol Kulübü’nün güçlü global erişimi ve dünya genelindeki geniş taraftar kitlesiyle desteklenen bu iş birliği kapsamında havayolu şirketi, öncelikli yurt dışı pazarlarda yenilikçi iletişim kampanyaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Pegasus Hava Yolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Onur Dedeköylü iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "Bu iş birliğiyle yenilikçilik, küresel büyüme ve insanları birbirine bağlama vizyonunu paylaşan iki güçlü marka bir araya geliyor. Futbolun evrensel gücüyle, global marka yolculuğumuzu daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Chelsea’nin global taraftar kitlesi, bizim uluslararası erişimimizle güçlü bir şekilde örtüşüyor. Birleşik Krallık, beş farklı noktaya uçtuğumuz ve büyümeyi sürdürdüğümüz önemli pazarlarımızdan biri. Chelsea Futbol Kulübü iş birliğiyle taraftarlar ve misafirlerimiz için ilham veren deneyimler oluşturmayı sabırsızlıkla bekliyoruz." Chelsea Futbol Kulübü İş Ortaklıkları Satış Direktörü Oliver Boden; "Pegasus Hava Yolları’nın son yıllardaki büyüme performansı ve seyahati herkes için erişilebilir kılma vizyonu son derece etkileyici. Hava yolu sektörünü dönüştürme hedefleri ve filo yatırımları, ne kadar büyük düşündüklerini açıkça ortaya koyuyor. Şirket ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor; yolculuklarının bir sonraki aşamasında onları desteklemeyi ve birlikte benzersiz bir ortaklık inşa etmeyi hedefliyoruz" dedi.