GENEL - 19 Mayıs 2020 Salı 10:06

Prof. Dr. Omay’dan ’korona virüs’ değerlendirmesi

A
A
A
Prof. Dr. Omay’dan ’korona virüs’ değerlendirmesi

Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Ekonomi Kurumu yönetim kurulu üyesi Prof.

Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Ekonomi Kurumu yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Tolga Omay, korona virüse (Covid-19) ilişkin yapmış oldukları yeni çalışmanın ardından değerlendirmelerde bulundu. Omay, “Modelin yaptığı öngörüye göre 70 milyona yakın kişiye teşhis konulduğunda, dünya 3’üncü döneme yani normalleşme dönemine girecektir ki bu süreç 1,5 yıl içerisinde yaşanacaktır” dedi.


Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Ekonomi Kurumu yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Tolga Omay, “Herkes Zirve Noktasını Merak Ediyor” adlı bir çalışma hazırlayarak, korona virüse (Covid-19) ilişkin detaylı analizler yaptı. “Doğrusal olmayan Ekonometrik Model” ile analizlerini yapan Omay, Covid-19’un dünya ve Türkiye’deki durumuna ve etkilerine ilişkin önemli sonuçlar ortaya koydu.


İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Omay, ortaya koyduğu çalışmaya ve pandemi sürecine ilişkin açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Tolga Omay, "Geleneksel yöntemlerin uzun dönemli öngörü yapma yeteneklerinin kısıtlı olmasından dolayı çalışma arkadaşlarım ile birlikte uzun dönemli sağlıklı öngörüler elde edebilecek yeni bir metot geliştirdik. Bu metot üzerinden uzun dönemde, pandeminin zirveye ulaştığı günlerde toplam vaka sayısının kaç olacağı, zirve gününe kaç günde ve hangi gün ulaşılacağı belirlenmiştir. Bu sayede, pandeminin henüz başlangıç dönemlerinde gelecekte ulaşabileceği hacim öngörülebilmektedir. Salgının başlamasını izleyen 1-2 hafta içerisinde elde edilen verilerle, salgının kaç gün süreceği, virüsten etkilenecek kişi sayısının hangi rakamlara çıkabileceği geliştirilen model tarafından belirlenebilmektedir. Kritik öneme sahip olan sayıların erken dönemde öngörülebilmesi, alınacak tedbirlerin salgın ile en etkili şekilde mücadele edilmesine imkan verecek, başta yoğun bakım olmak üzere hasta yatak kapasitesinin optimal düzeyde ayarlamasını ve alınan tedbirlere gerekli düzeyde uyulmaması halinde ortaya çıkacak alevlenmelerin sinyallerinin erken dönemde alınmasına imkan tanıyacaktır” dedi.



"Vatandaşlarımız hafta sonu sokağa çıkmadıkları için pandemi mücadelesinde görevlerini yerine getirdiklerini düşünmekte, hafta içi adeta salgın yokmuş gibi davranmaktadır"


Omay, modelin parametrelerinin, pandemi mücadelesinde başvurulan tedbirler değiştirildiğinde, değiştirilmekte olduğunun da altını çizdi. Çalışmanın en son 14 Nisan’da güncellemiş olduğunu belirten Omay, “Yapmış olduğum değerlendirmeler neticesinde, sokağa çıkma kısıtlamalarının az da olsa bir sapmaya sebebiyet verdiği ve zirve noktasına ulaşmayı geciktirmiş olduğunu belirledim. Vatandaşlarımız hafta sonu sokağa çıkmadıkları için pandemi mücadelesinde görevlerini yerine getirdiklerini düşünmekte, ancak ne yazık ki, hafta içi adeta salgın yokmuş gibi davranmaktadır" şeklinde konuştu.


Çalışmadan elde ettiği sonuçların arasında en ilginç sonucun ne olduğu sorulması üzerine Omay, "Beni en şaşırtan bulgu; bazı ülkelerin pandemiyle oldukça uzun bir süre mücadele edecek gibi gözükmektedirler ki salgını uzun süre gündemlerinde tutacak olan ülkeler, güneyimizde kalan ve Osmanlı toprakları şeklinde adlandırabileceğimiz bir coğrafyada bulunmaktalardır" ifadelerini kullandı.


Omay, "Pandemi, ne yazık ki Afrika’da çok uzun sürecek gibi gözükmektedir. Bazı Orta Doğu ülkeleriyle Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde salgın oldukça uzun sürecek gibi gözükmektedir. Adı geçen ülkelerde kontrol amaçlı tedbirlerin yeterince alınmaması gerçeğiyle karşı karşıyayız. Belirtilen ülkelerde hastalığın kontrolsüz bir şekilde yayılacağı gözükmektedir. Hastalığın kontrolsüz bir şekilde yayılmasıyla, Orta Doğu ülkeleriyle Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde süreç çok hızlı bir şekilde yaşanıp atlatabilecek ancak ne yazık ki buna karşın ölüm sayıları çok yüksek rakamlara ulaşacaktır" şeklinde konuştu.


Söz konusu ülkelerle olan tarihi, kültürel ve ticari bağlar nedeniyle, bölgenin lider ülkesi konumunda olan Türkiye’nin zor günler yaşayacak olan ülkelere destek vermesi gerektiğinin de altını çizen Omay, "Bu bölgelerde oluşacak kontrolsüz salgının ülkemizi de etkileyeceği unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.



“Önümüzdeki dönemde de uzaktan eğitime devam edileceğini düşünüyorum”


Pandemi sürecinin kısa ve uzun vadedeki etkilerini de değerlendiren Omay, okulların kısa dönemde açılabileceğini düşünmediğini belirterek, "Okulların açılması halinde, süreci kontrollü bir şekilde yönetebilecek durumda değiliz, çocuklar çok hızlı şekilde birbirlerine hastalığı geçirip eve taşıyorlar, eve taşıyınca da bütün ev halkına taşımış oluyorlar" şeklinde konuştu. Omay, "Önümüzdeki dönemde de uzaktan eğitime devam edileceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.



"Çin’in çekildiği alanları kısa vadede doldurabilme şansımız var"


Ticaretle uğraşanlar için antikor testleri ve antikor pasaportu uygulamalarının yapılması gerektiğini belirten Omay, "İnsanları işgücüne katarak süreci kendi lehimize çevirmemiz gerekiyor" dedi.


Çin’in birçok üretim alanından çekilmek zorunda kaldığını söyleyen Omay, "Çin’in çekildiği alanları kısa vadede doldurabilme şansımız var " ifadelerini kullandı.


Turizme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Omay, "Turizmle ilgili olarak çok tedbirli olmamız gerekiyor. Pandemi mücadelesinde bu kadar başarı sağlamışken, dünya ülkelerine örnek olarak gösterilirken, turist kabul etme durumumuzun kısa dönemde biraz zor olduğunu görüyorum açıkçası. Başta salgının çok önemli rakamlara ulaştığı Rusya Federasyonu ve Batı Avrupa ülkelerinin, Türkiye turizminin ana pazarları olduğunu düşündüğümüzde, turist kabul etme maliyetinin yüksek olabileceği akıllara gelmektedir" dedi. Omay, “Diğer taraftan, Türkiye’nin sağlık altyapısı ve çalışanları, pandemi mücadelesini başarıyla sürdürerek tüm Dünya ülkelerine örnek olmaktadır. Türkiye, pandemi mücadelesiyle sağlık turizmi alanındaki olumlu yer ve imajını daha da geliştirmiştir. Öyle sanıyorum ki pandemi sonrasında Türkiye sağlık turizmindeki yerini çok daha yukarılara taşıyacaktır” değerlendirmesinde de bulundu.



“1,5-2 yıl arasında ancak biter bu iş. Daha erken bitme ihtimali yok”


Korona virüse ilişkin öngörülerini de anlatan Omay, "1,5-2 yıl arasında ancak biter bu iş. Daha erken bitme ihtimali yok. Modelin yaptığı tahminlere göre; dünya iki tane döngü yaşamış şu anda, o da gözüküyor zaten. Birincisi, Çin’den Avrupa’ya gelen döngü ve takiben Avrupa’nın merkez haline gelip Amerika ile birlikte merkez olduğu döneme geçiş. Şimdi süreç güney yarım küreye taşındı. Brezilya’da hastalık hızla yayılmaya başladı. Döngü yukarıya doğru artış yapacak" şeklinde konuştu.


Omay, "Bu da demek oluyor ki önümüzdeki Eylül-Ekim döneminde tekrar tedbirleri gözden geçirip kontrolü elden bırakmadan devam etmemiz gerekiyor yoksa hastalık hızla tekrar artacaktır. Turizmi ele alacak olursak yüksek doluluklarla geçireceğimiz yaz aylarını da bu yıl çok zor geçireceğiz" dedi.



“70 milyona yakın kişiye teşhis konulduğunda, dünya 3’üncü döneme yani normalleşme dönemine girecektir”


Pandemi sürecine ilişkin iyi ve kötü senaryoların neler olduğunun sorulması üzerine Omay, şunları söyledi:


"Modelin yaptığı öngörüye göre 70 milyona yakın kişiye teşhis konulduğunda, dünya 3’üncü döneme yani normalleşme dönemine girecektir ki bu süreç 1,5 yıl içerisinde yaşanacaktır.”


Pandeminin ekonomik etkilerini de yorumlayan Omay, "Bizim firmalarımızı şu anda koruyabilme şansımız var" dedi. Omay, stratejik firmaların devlet desteğiyle ayakta tutulabilmesine dikkat çekti. Omay, firmalara başta hazine kanalı ile sağlanacak nakit desteklerin en etkin politika olacağını ifade etti. Para politikasının arz yönlü iktisadi krizde çözüm sağlamayacağını belirten Omay, pandemi sürecinde tarımın önemini de vurguladı. Pandemi sürecinde ve sonrasında ekonominin durumuna ilişkin de konuşan Omay, üretim desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.



“Virüsün ülke geneline yayılması bir yılda mı olur, iki yılda mı olur, süreci kontrol etmek önemli olan”


Türkiye’de korona virüs sürecinin gidişatını değerlendiren Omay, "Türkiye’nin geneline yayılması beklenen bir virüsten söz ediyoruz. Virüsün ülke geneline yayılması bir yılda mı olur, iki yılda mı olur, süreci kontrol etmek önemli olan" dedi.


Omay, "İnsanlarımızı bundan nasıl koruyabiliriz, asıl önemli olan o. Vaka sayılarını, ne yaparsak yapalım, ilaç ve aşı bulunmadığı takdirde sürekli olarak yayılacak, durmayacaktır" ifadelerini kullandı.


Kontrollü yayılma, hızlı ve etkin filyasyon için büyük veri merkezlerinin kurulmasının ve teknolojik araçlar ve istatistik yöntemlerin kullanılarak bundan sonraki dönemlere de hazırlık yapılmasının gerekli olduğunu ifade eden Omay, bu amaç için Atılım Üniversitesin İşletme Fakültesinde uzun bir süredir hazırlık yaptıklarını ve yeni dönemle birlikte bahsedilen eğitimin başlatılacağını da söyledi.



“Toplumun yüzde 60’ında antikor gelişecek gibi gözüküyor”


"2-3 senenin sonunda toplumun yüzde 60’ında antikor gelişecek gibi gözüküyor. Bu süreci kontrollü atlatmak gerekiyor, korkarak yaşayacak halimiz yok" diyen Omay, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bu süreci, yavaş ve sağlık sistemini çöküntüye uğratmayacak şekilde geçirmemiz gerekiyor ki ölüm sayılarını en düşük düzeylerde tutabilelim. Bizi asıl ilgilendiren süreç budur."


Omay, ikinci önemli olanın ise ekonomik süreç olduğunu yineledi.


Hükümetin pandemi sürecinde son derece dikkatli davranmakta olduğunu ve neticesinde de olumlu sonuçlar almakta olduğunu kaydeden Omay, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin pandemi mücadelesindeki hassasiyeti neticesinde kaydettiği başarısını gönülden kutluyor ve devamını diliyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Engelliler engelsiz yaşama dikkat çekti Ordu’nun Ünye ilçesinde 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle etkinlik geçekleştirildi. Yüzüncü yıl mevkiinden kortej yürüyüşüyle başlayan etkinlikler Cumhuriyet Meydanı’nda devam etti. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle rehabilitasyon merkezîlerinin stantlarının açılışı gerçekleştirildi. “Engelsiz yaşam konusunda başarılı bir kentiz” Açılışta bir konuşma yapan Ünye Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı, “Engelli kardeşlerimiz ile ilgili bugün hem farkındalığın oluşması, hem de günlerinin kutlanması amacıyla bir araya geldik. Engelli kardeşlerimize verilen fırsatlar neticesinde neler yapılabildiğini burada görebilme fırsatı bulduk. Daha önceki ziyaretlerimizde hakikaten çok özel çalışmalar ortaya koymuşlardı. Bugün de aynı çalışmaları görmekten son derece memnun kaldık. Tabii yerel yönetim olarak bizler de engelli kardeşlerimizin engelsiz yaşam anlamında bir şehirde rahat edebilmeleri açısından ne gerekiyorsa gerekli hazırlıkları yapmak ve hayata geçirmek noktasında birlikte çalıştığımızı ve Ünye olarak bu konuda birçok şehirden önde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Aynı zamanda bu hafta ihtiyaçların belirlenmesine ve farkındalığın oluşmasına vesile olsun diyor, Engelliler Haftasını kutluyorum” dedi. Ünye Kaymakamı Ayhan Işık hafta boyunca etkinliklerde görev alacak kurum ve kuruluşları tebrik ederek başarılar diledi. Etkinliklere ayrıca Engelli dernekleri başkanları, Daire Amirleri ve Sivil toplum kuruluşlarını temsilcileri katıldı.
İstanbul Milli taekwondoculardan 6 madalya daha Avrupa Taekwondo ve Para Taekwondo Şampiyonası’nın ikinci gününde milli sporcular, 1 altın, 4 gümüş ve 1 bronz olmak üzere 6 madalya kazandı. Milli sporcu Enbiya Taha Biçer Avrupa şampiyonu oldu. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen şampiyonanın ikinci gününde Türkiye’yi taekwondo ve para taekwododa 4’er olmak üzere 8 sporcu temsil etti. Taekwondocular, 1 altın, 2 gümüş madalya kazanırken, para taekwondocuları günü 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile tamamladı. Erkekler 87 kiloda mücadele eden Enbiya Taha Biçer, rakiplerini geçerek kariyerinin ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandı. 23 yaşındaki sporcu, son Avrupa Şampiyonası’nda da bronz madalya kazanmıştı. Kadınlar 53 kiloda Zeynep Taşkın ve +73 kiloda Nafia Kuş Aydın da Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran isimler oldu. 21 yaşındaki Zeynep Taşkın, ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda madalya sevinci yaşarken, tecrübeli sporcu Nafia Aydın Kuş, 4. kez bir Avrupa Şampiyonası’ndan madalya ile ayrıldı. Para taekwondo müsabakalarında ise erkekler K44 63 kiloda Mahmut Bozteke ile kadınlar K44 52 kiloda Meryem Betül Çavdar gümüş, aynı kiloda Lütfiye Özdağ bronz madalya kazandı. Türkiye, iki gün sonunda toplam madalya sayısını 2 altın, 8 gümüş ve 2 bronz olmak üzere 12’ye yükseltti. Şampiyonanın üçüncü gününde 4 taekwondo ve 6 para taekwondocu madalya mücadelesi yapacak.
Uşak CHP Genel Başkanı Özel, Uşak Belediyesini ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimlerinde Uşak Belediyesini kazanan Başkan Özkan Yalım’a tebrik ziyareti gerçekleştirdi. CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Uşak Belediye Başkanlığını kazanan Özkan Yalım’ı ziyaret etmek ve partilileri ile bir araya gelmek üzere Uşak’a geldi. İlk olarak partisinin il başkanlığını ziyaret eden Özel ardından Uşak Belediyesi’ne giderek, belediye önünde bekleyen vatandaşlara seslendi. Özel, “Emekliye destek lazım, destek olunacak. Öğrenciye, öğrenciye destek lazım, destek olunacak. Ve Uşak’ta kimse kendini yalnız hissetmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi kimsesizlerin kimsesidir. Uşaktaki herkes bizim canımızdır, ciğerimizdir. Bu süreçte birileri 31 Mart’tan sonra bambaşka tartışmalar açıp gündemi bambaşka yerlere sıkıştırmak istiyorlar. Biz bu oyuna gelmeyiz. Biz seçim öncesinde söyledik. Bu vatandaşın gündeminde ne varsa benim gündemimde o var. Bu vatandaşın gündeminde ne yoksa benim de gündemimde yok" dedi. Özel, "Birileri diyor ki, ’CHP, normalleşme’ diyor. Evet, normalleşme diyoruz. Normali siyasilerin konuşmasıdır. Normali emekli maaşı düşükse gelin arttıralım demek, asgari ücrete zam yapalım demek. Staj mağdurlarının sorununu birlikte çözelim demek. Emekli astsubayın, uzman çavuşun sorununu konuşmak ve müzakere etmek benim görevim. Bunları elbette yapacağım. Ama müzakereyle sonuç alamıyorsak o zaman mücadele edeceğiz. Sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir” dedi. 26 Mayıs Pazar günü tüm emeklileri Ankara Tandoğan Meydanı’na davet eden Özel, "Sizden tek talebim şudur. Seçilen belediye başkanlarına sahip çıkın. Onları zorlamayın. Onların borçları var. Zorlukları var. İmkansızlıklar var. Hizmet bekleyen insanlar var. Biz bu belediyeleri çocuklarımızı işe sokmak için almadık. Elbette onlar da olacak ama kayırmacılıkla değil. Biz bu belediyeleri zenginleşmek için almadık. Biz bu belediyeleri adam kayırmak için almadık. Biz bu belediyeleri iyi hizmet etmek vatandaşın gönlünü fethetmek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için aldık" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halka hitabından sonra Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ı makamında ziyaret etti.
Ankara YOİKK toplantısında yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik adımlar atıldı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısında, YOİKK Eylem Planı kapsamındaki çalışmalar ve uluslararası katılımla yapılacak Yatırım Danışma Konseyi toplantısının hazırlıkları masaya yatırıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında üçüncüsü yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YÖİKK) toplantısında YOİKK Eylem Planı kapsamında yürütülmekte olan çalışmalar, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına uluslararası bir bakış açısı kazandırılması amacıyla dünyanın önde gelen çok uluslu şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin, uluslararası kuruluşların ve Türkiye’deki özel sektör çatı kuruluşlarının katılımıyla yapılacak Yatırım Danışma Konseyi toplantısı hazırlıkları eylem planı kapsamında istihdama odaklı olarak ele alınan mesleki eğitim gündemi çerçevesinde gerçekleşti. YOİKK Platformu çerçevesinde Ağustos ayından bu yana yürütülen çalışmalarla, kamu kurumları ve iş dünyasından tüm paydaşlarla birlikte atılması gereken adımlar katılımcı bir şekilde belirlendi. 1 Mart 2024 tarihinde yayımlanan YOİKK Eylem Planı’nda, yatırımcılar açısından olumlu etkisi değerlendirilen, cari açığı azaltıcı ve mal-hizmet ihracatını kolaylaştırıcı hususlar odak noktası oldu. Eylem Planı yayım tarihinden itibaren, Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) ilişkin değişiklik ihtiyacının TBMM’ye sunulması, itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru sürelerinin yeknesak hale getirilmesi ve bu sürelerin tebliğden itibaren başlamasına ilişkin düzenleme çalışması yapılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ek kapasitelerin kurulabilmesine imkan sağlayacak kanuni değişiklik ihtiyacının TBMM’ye sunulması, bireysel emeklilik fonlarının girişim sermayesi fonlarına yönlendirilmesi amacıyla düzenleme yapılması, uzun vadeli yatırım kredileriyle ilgili stratejik önceliklendirme çalışması yapılması, Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme Bölgelerinde uzaktan çalışma uygulamasının devam ettirilmesi olmak üzere 6 eylem tamamlandı. Toplantıda, Orta Vadeli Program’da yer alan öncelikli reform alanlarından mesleki teknik eğitim konusu özel sektör odaklı dönüşüm ekseninde değerlendirilirken ilgili paydaşların bu alandaki önerileri, atılacak adımlar ve işbirliği olanakları görüşüldü. “OSB’ler istihdam odaklı mesleki eğitime katkı sağlayacak” Milli Eğitim Bakanlığının özel sektörle buluşma toplantılarındaki önerilerinin de dikkate alınarak hazırlandığı ve Ekonomi Koordinasyon Kurulunda da görüşülen Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesinin stratejileri üzerinde de değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda, organize sanayi bölgelerinin istihdam odaklı olarak mesleki eğitimin gelişimine verebileceği katkılar ele alındı. Toplantıda, mesleki ve teknik ortaöğretim ile yüksekokul mezunlarının kendi alanlarında çalışmasını teşvik edecek resmi ve özel sektör odaklı mekanizmaların oluşturulması üzerinde duruldu. Mesleki ve teknik eğitimin öneminin tüm toplum kesimlerine ve ilkokuldan itibaren öğrencilere aşılanması amacıyla yürütülecek farkındalık faaliyetleri ele alındı. Toplantıda, öğrenciler için ortaokul sonrası eğitim planlamasında mesleki eğitime yönelik tanıtım ve yönlendirme çalışmalarıyla çırak öğrencilerin işyeri eğitimleri hakkında görüşmeler yapıldı. Toplantıda, mesleki eğitim alanında kamu kurumlarının ve özel sektör temsilcilerinin katkıları alınarak 75 maddelik tedbir seti oluşturuldu. Mesleki eğitimin öneminin tüm taraflarca vurgulandığı toplantıda, kamu ve özel sektör kuruluşlarının mesleki eğitim ve istihdam eksenli çözüm önerilerini birlikte ele alacağı bir çalışma grubu tesis edilmesi kararlaştırıldı. "Türkiye Yüzyılı Vizyonu" doğrultusunda, ilerleyen dönemde insan kaynağının kalkınma politikaları ve ikiz dönüşüm hedefleriyle uyumlu şekilde yetiştirilmesi öncelikli hedef olarak belirlenerek sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı sağlanması amaçlandı. Toplantıda, Türkiye’de yatırımcıların öncelik verdiği güven ortamı ve finansal istikrar pekiştirilerek nitelikli ve katma değeri yüksek alanlarda ulusal ve uluslararası yatırımların artırılması hedeflendi. “YOİKK Eylem Planı ile rekabet gücü arttırılacak” Türkiye’nin rekabet gücünü artırmaya yönelik sonuç odaklı yapısal reformları hayata geçirmeyi sağlayacak olan YOİKK Eylem Planı kapsamındaki çalışmalar, belirlenen takvime riayet edilerek devam edecek ve üç aylık periyotlar halinde izlenecek. Toplantıda, yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokratik engellerin kaldırılması, yatırımcı haklarının korunması ve yatırımların teşvik edilmesine yönelik adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.