EKONOMİ - 10 Ekim 2019 Perşembe 10:21

TESK Genel Başkanı Palandöken: “Özel markalı ürünler bir an önce sınırlanmalı”

A
A
A
TESK Genel Başkanı Palandöken: “Özel markalı ürünler bir an önce sınırlanmalı”

Zincir marketlerin kendi markalarıyla sattıkları ürünlere getirilecek sınırlamanın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Perakende sektöründe yapılacak düzenlemeler kapsamında zincir ve indirim marketlerin kendi markalarıyla sattıkları ürünlere getirilecek sınırlama, piyasadaki tek üretici hakimiyetinin kırılması konusunda son derece önemli.

Zincir marketlerin kendi markalarıyla sattıkları ürünlere getirilecek sınırlamanın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Perakende sektöründe yapılacak düzenlemeler kapsamında zincir ve indirim marketlerin kendi markalarıyla sattıkları ürünlere getirilecek sınırlama, piyasadaki tek üretici hakimiyetinin kırılması konusunda son derece önemli. Zincir ve indirim marketlerinde ucuzluk vaadiyle özel etiketli olarak satılan bu ürünler yıllardır piyasada haksız rekabet ortamı oluşturuyor. Öyle ki bazı marketlerde bu ürünler rafların yüzde 80’ini kaplayarak tek üretici hakimiyetine sebep oluyor. Oysa tüm üreticilerin ürünleri raflarda yer almayı hak etmektedir. Bu kapsamda Perakende Yasası ile ilgili yapılan çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz” dedi.


Perakende Yasası’nın ivedilikle güncellenerek haksız rekabetin son bulması gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Uzun zamandır beklediğimiz Perakende Yasası ile ilgili yapılan düzenleme çalışmalarının bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi esnafımız için hayati önem taşıyor. Esnaf ve sanatkarlarımızı zincir marketlerin haksız rekabetinden kurtaracak olan düzenlemeler kapsamında market raflarındaki özel etiketli ürünlere yapılacak olan sınırlama son derece olumlu. Çünkü bu ürünler esnafımızı bitme noktasına getirdi. Araştırmalar, market markalı ürünlerin cirosunun 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 70 artarak 50 milyar liraya yükseldiğini söylüyor. Hiçbir esnafımız bu haksız rekabetle başa çıkacak durumda değil. Vakit kaybedilmeden bu ürünlerin satışına sınırlama getirilmeli” diye konuştu.



“Esnaf ve sanatkarlarımız haksız rekabetten korunmalı”


Yapılacak düzenlemeler kapsamında esnaf ve sanatkarların haksız rekabetten korunmasını isteyen Palandöken, “Yapılan düzenlemeler kapsamında market raflarına yöresel ürün zorunluluğu getirilecek olması da sevindirici. Raflardaki ürün yelpazesi genişledikçe tüm yöresel ürün üreticileri de raflarda yerini alabilecek. Hem ürün çeşitliliği artacak hem de vatandaşlarımız farklı yörelerin ürünlerini tadabilecek. Tüm bu düzenlemelerle birlikte zincir marketlerin ve indirim marketlerin açılışları kurala bağlanmalı. Haksız ve yıkıcı bir rekabet ortamı oluşturan bu işletmelerin çalışma saatlerine kesin bir sınırlama getirilmeli. Avrupa’da olduğu gibi haftada bir gün kapalı olmaları sağlanmalıdır. Zincir marketlerin hangi mesafelerde açılacağı, bölgenin nüfusu, gelir düzeyi ve market sayısı dikkate alınarak belirlenmelidir. Esnafımız haksız rekabete karşı korunmalıdır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Motosikletine dağ keçisi boynuzu taktı, trafikte ilgi odağı oldu Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, motosikletine taktığı dağ keçisi boynuzu ile ilgi odağı oldu. Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, Chopper tipi alçak binişli motosiklet aldı. Daha sonrasında motosikletini çeşitli eklemelerle modifiye etmeye başlayan Altun, bir avcı kulübünde duvarda gördüğü dağ keçisine ait olan boynuzu motosikletine taktırdı. Trafikte ’boynuzlu motosikletli’ olarak anılmaya başlayan Altun, vatandaşların kendisini motosiklet üzerinde gördüğünde video ve fotoğraf çekerek ilgi gösterdiğini, kendisinin de bu ilgiden mutlu olduğunu söyledi. "Bu tarz Alman askerlerinin savaş dönüşü dizayn ettikleri bir tarz" Amerikan motosiklet kulüplerine tutkulu olduğunu belirten Altun, "Amerikan motosiklet kulübü hastasıyım. Kulüpteki motosikletlere yıllar öncesinden hevesim vardı. Sonra ben de bu Chopper’ı aldım. Motorum 350 cc ve çeşitli aksesuar modifiyeleri ile kendime göre bir tarz oluşturdum. Bu tarz aslında yıllar önce Alman askerlerinin motorlarını savaştan döndükten sonra motorlarına dizayn ettikleri bir tarz. Artı olarak ben sadece dağ keçisi boynuzunu ekledim" dedi. "Boynuz dağ keçisine ait" Motosikletine monte ettiği dağ keçisine ait olan boynuzu bir avcı kulübünün duvarında gördüğünü anlatan motosiklet tutkunu Altun, "Bu boynuzu bir avcı kulübünde duvarda gördüm, Boynuzu görür görmez motosikletimin önüne güzel olacağını düşünerek aldım, gerçekten de güzel oldu. Trafikte giderken ışıklarda durduğum zaman vatandaşlar video ve resim çekiyorlar. Ayrı bir havası, kendine has bir ilgisi oldu motosikletimin. Boynuzu takalı 1 yıl oldu, motosiklet de 3-4 yıldır bende. Sinyalimi, farımı, sürüşümü engelleyen herhangi bir sorun yok, sadece motosikletime bir makyaj, bir süs yaptım. Trafiğe ve kurallara uymayan bir engelim yok, eğer olsa boynuzu kendim takmam" şeklinde konuştu. Chopper sahibi motosiklet tutkunlarının, farklı tarzlarına rağmen trafikte gayet dikkatli motosiklet kullandıklarının da altını çizen Altun, "Chopper sahibi insanlar trafikte en düzgün motosiklet kullanan, kurallara harfiyen uyan motosiklet sürücüleridir. Motosiklet özgürlüktür, motosikletin üzerinde kendimi uçuyor gibi hissediyorum" ifadelerine yer verdi. "Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz" Motosikleti sıkça gördüklerini belirten esnaf Şehmus Tular ise, "Bu arkadaş motosiklet hastası. Değişik bir tarz yapmış, hoşumuza da gidiyor. Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz. Değişik bir motor, arkadaş da biraz böyle şeyleri seviyor sanırım. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Söylenene göre yabani dağ keçisinden alınan boynuzmuş, orijinal bir şey olduğunu bana söyledi kendisi. Böyle şeyleri seviyor demek ki, Allah kaza bela vermesin" ifadelerini kullandı.
Denizli Hırsızlar boş daireleri pestededirten yöntemle belirledi Denizli’de hırsızların uyguladığı yeni yöntem akıllara durgunluk getirdi. 2 kadın 1 çocuk hırsız kapı dürbünlerine yapıştırdıkları kağıt parçalarının alınmadığı dairenin boş olduğunu anlayarak girdiler. Giremedikleri dairelerin ise kapı önündeki ayakkabıları çalan hırsızların güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde ise gülmeleri dikkat çekti. Denizli’de hırsızların yeni yöntemi görenleri hayrete düşürdü. Pamukkale ilçesi Asmalıevler Mahallesinde bir apartmanı mesken belirleyen 2 kadın ve 1 çocuktan oluşan hırsızlar, bayram öncesinde ve sonrasında kapı dürbünlerine boş kağıt parçaları yapıştırdı. Tekrar aynı apartman dairesine giden hırsızlar kapı dürbünlerinden kağıt parçalarının alınmamasından dairede yaşayanların eve uğramadığını fark ederek hedef belirledi. Girdikleri bir daireden hırsızlık olayı gerçekleştirdi. Giremedikleri dairelerin ise kapı önünde bulunan ayakkabıları çalmaları bu kadarına da pes dedirtti. Rahat tavırlı hırsızın sevinci güvenlik kamerasına yansıdı Hırsızlardan biri apartmanın giriş kapısında durarak gözetleme yaparken, diğer kadın ve çocuk ise apartman dairesine girdi. Apartman güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde hırsızlar önce girecekleri dairenin önünde bir süre bekliyor. Ardından kapıyı açmayı başaran hırsızlardan çocuk olan içeriye girdiği görülüyor. Daha sonra çocuk hırsız koşarak uzaklaşıyor. Kadın hırsızlardan birinin rahat tavırları ve gülmesi dikkatlerden kaçmadı. "Boş dönmemek için kapı önündeki ayakkabıları alıyorlar” Apartman sakinleri olarak yaşadıkları olayın sinir bozucu ve üzücü olduğunu ifade eden apartman yaşayan Baha Semih Karabulut, hırsızlık olayının bir defa ile sınırlı kalmadığın ifade etti. Kapı dürbünlerine yapıştırılan kağıtların tekrar tekrar yapıştırılması ile hırsızlık olabileceğini düşündüklerini ifade eden Karabulut, “Kapılarımızın dürbünlerine kağıt yapıştırıyorlar ve bu kağıdın alınmadığı zaman bizim evlere girmediğimizi düşünüyorlar. Evlere girmeye çalışıyorlar, giremedikleri evlerde de kapıların önündeki ayakkabılar alıyorlar. ’Boş dönmeyelim’ diyorlar herhalde. Olay ilk olarak Ramazan Bayramında başladı. Apartmanda oturan insanlar bayram için memleketlerine tatile gittiğinde bu şekilde evlere giriyorlar. Sonrasında biz yapıştırılan kağıtları topladık ve tekrardan yapmaya devam ettiler. 2-3 defa yapıştırıldı. Bu kağıtları yapıştırıyorlar ve daha sonra gelip tekrardan içeri girmeye çalışıyorlar. Bizim içeride olmadığımızı düşünüyorlar." dedi. Öte yandan, daire sahiplerinin ihbarı üzerine adrese gelen polis ekiplerinin yaptıkları incelemelerin ardından hırsızlık olayının şüphelilerinin yakalanması için çalışma başlattığı öğrenildi.