GÜNDEM - 16 Ocak 2025 Perşembe 12:28

Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden İYİ Partili Poyraz’a tepki: "Ayrımcılığı körükleyen ve bilimsel yeterlilik esaslarını zedeleyen talihsiz bir açıklama olmuştur"

A
A
A
Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden İYİ Partili Poyraz’a tepki: "Ayrımcılığı körükleyen ve bilimsel yeterlilik esaslarını zedeleyen talihsiz bir açıklama olmuştur"

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı’na atanan Ahmet Ayar’a "Veterinerlik Fakültesi mezunu bir akademisyen atandı" diyen İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz’a tepki gösterdi. Birlik, açıklamanın ayrımcılığı körükleyen ve bilimsel yeterlilik esaslarını zedeleyen talihsiz bir açıklama olduğunu belirtti.


İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Prof. Dr. Ahmet Ayar’ın Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı’na atanmasıyla ilgili bir televizyon programında, “Uzun yıllar ilgili kurumda daire başkanlığı ve başkan yardımcılığı yapan doktor görevden alındı. Yerine veterinerlik fakültesi mezunu bir akademisyen atandı” ifadelerini kullanmıştı. Poyraz’a Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden tepki geldi. Yapılan açıklamada veteriner hekimliğin yalnızca hayvan sağlığı ile sınırlı olmayan, insan sağlığı, gıda güvenliği, zoonotik hastalıkların kontrolü, biyomedikal bilimler ve kamu sağlığını içeren geniş bir alanda uzmanlık ve bilimsel derinlik gerektiren köklü bir meslek olduğuna dikkat çekildi.



"İlgili kuruma bir veteriner hekimin atanmasını eleştirmek, mesleğin multidisipliner uzmanlık alanlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir"


Veteriner hekimlerin farmakoloji, fizyoloji, toksikoloji, mikrobiyoloji ve patoloji gibi sağlık bilimlerinin temel disiplinlerinde kapsamlı bir eğitim aldığı belirtilen açıklamada, "Bu disiplinler de bilimsel çalışmalar yürütmekte ve kamu sağlığını koruma sorumluluğunu taşımaktadır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı gibi stratejik öneme sahip bir kuruma bilimsel ve akademik başarılarıyla tanınan, fizyoloji ve farmakoloji alanlarında uluslararası itibara sahip bir bilim insanı olan Sayın Prof. Dr. Ahmet Ayar’ın atanması, tamamen bilimsel liyakat ve uzmanlık esaslarına dayalıdır. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Ayar, nörofizyoloji ve biyomedikal bilimler alanında çok sayıda ulusal ve uluslararası çalışmaya imza atmış, TÜBİTAK ve benzeri kurumların projelerinde proje yürütücüsü olarak görev almıştır. Bu niteliklere sahip bir bilim insanının atanması, veteriner hekimlik mesleğinin geniş kapsam ve yetkinliklerine uygun bir karardır. Veteriner hekimlerin mesleki yetkinlikleri arasında ilaç ve tıbbi cihazların güvenilirliğinin sağlanmasına yönelik analizler de bulunmaktadır. Özellikle tıbbi cihazların insan ve hayvan sağlığı üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerinin önlenmesinde veteriner hekimler aktif rol almaktadır. Bu bağlamda ilgili kuruma bir veteriner hekimin atanmasını eleştirmek, hem bilimsel gerçekleri hem de mesleğin multidisipliner uzmanlık alanlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir" ifadelerine yer verildi.



"Ayrımcılığı körükleyen ve bilimsel yeterlilik esaslarını zedeleyen talihsiz bir açıklama olmuştur"


Poyraz’ın açıklamalarının talihsiz olduğu vurgulanan açıklamada, "Veteriner hekimlerin halk sağlığına sunduğu katkılar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) gibi uluslararası kuruluşlar tarafından tescillenmiştir. Halk sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığını bütüncül bir yaklaşımla ele alan ’tek sağlık’ görüşünü hatırlatarak, veteriner hekimlerin kamu sağlığına olan katkılarının hiçbir şekilde küçümsenemeyeceğini açıkça belirtiyoruz. Sayın Poyraz’ın açıklamaları, veteriner hekimlerin bilgi ve birikimlerini küçümseyerek mesleki onurlarına ve liyakat temelli başarılarına saygısızlık etmektedir. Bu tür ifadeler, kamuoyunu yanıltan, meslekler arası ayrımcılığı körükleyen ve bilimsel yeterlilik esaslarını zedeleyen talihsiz bir açıklama olmuştur. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak her zaman olduğu gibi mesleğimizin onuruna yönelik her türlü yanlış beyanın karşısında durmaya, meslektaşlarımızın haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz" denildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Pehlivan: "Menemen, Şehit Kubilay ve silah arkadaşlarını bağrına bastı" Şehit Asteğmen Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan, şehadetlerinin 95. yıl dönümünde Menemen’de törenle anıldı. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını her zaman saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmıştır. Her 23 Aralık’ta aynı inanç ve kararlılıkla burada olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, Menemen dışından gelen bir grubun ilçede başlattığı ayaklanma girişiminde şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki, Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda anıldı. Düzenlenen törende Şehit Kubilay ve silah arkadaşları anılırken, Kubilay Anıtı’na çelenk sunuldu ve şehitlikte yatan vatan evlatlarının kabirlerine karanfil bırakılarak dualar okundu. "Şehit Kubilay’ı rahmet ve minnetle anıyoruz" Törene katılan ve 95 yıl önce bayraklaşan şehadetiyle İnkılap Şehidi olarak hafızalara kazınan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın aziz hatırasını her daim yaşattıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Her 23 Aralık’ta burada, bu şehitlikte aynı inanç ve aynı kararlılıkla olmaya devam edeceğiz" dedi. "Dinmeyecek acı" Başkan Pehlivan, "İnkılap şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki; bu ülke için hiçbir zaman dinmeyecek bir acıdır. İlçemiz Menemen içinse tam anlamıyla derin bir yaradır. Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana, Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmayı görev bilmiştir. Bu topraklarda doğan her Menemenli bilir ki; Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay sadece bir asker değildir. O, bir fikrin, bir inancın, bir Cumhuriyet idealinin temsilcisidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimiz, uğruna şehit ve gazi olanların bizlere mukaddes bir emanetidir. Bu nedenle Şehit Kubilay’ı anmak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan bağlılığımızı tazelemektir. Onları hatırlamak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden ifade etmektir. Şehit Asteğmen Kubilay’ın aziz hatırası bize, karanlığa karşı uyanık olmayı, ayrışmaya karşı birlik olmayı, umutsuzluğa karşı inancı korumayı öğretir. 23 Aralık tarihi, Menemen İnkılap Şehitleri’nin yası, saygıyla anıldığı günün adıdır. Bu ve bunun gibi anmalar, siyasete malzeme yapılamayacak kadar kıymetli ve ağır konulardır. Tıpkı dinimiz, kutsal kitabımız, bayrağımız, vatanımız ve elbette Atamız gibi, siyaset üstüdür. Bu nedenlerle bizler, tıpkı 10 Kasım’da Atatürk’ü andığımız gibi, her 23 Aralık’ta da Şehit Kubilay’ın yasını tutuyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Ülkesi ve milleti için karanlığa karşı bedenini siper eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve hürmetle anıyorum. Böylesine karakterli, cesur ve vatanına adanmış evlatlar yetiştiren kıymetli ailelerine de şükranlarımı sunuyorum" dedi.