KÜLTÜR SANAT - 19 Ocak 2021 Salı 17:06

Türkiye ve ABD arasında arkeolojik eserlerin korunmasına dair mutabakat imzalandı

A
A
A
Türkiye ve ABD arasında arkeolojik eserlerin korunmasına dair mutabakat imzalandı

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında, ülkemize ait arkeolojik ve etnolojik eserlerin kaçakçılığının önlenmesi ve kültür mirasımızın korunmasına katkı sağlanması amacıyla iş birliği anlaşması imzalandı.

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında, ülkemize ait arkeolojik ve etnolojik eserlerin kaçakçılığının önlenmesi ve kültür mirasımızın korunmasına katkı sağlanması amacıyla iş birliği anlaşması imzalandı. Anlaşma Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Amerika Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçisi David Satterfield arasında imzalandı.


Anadolu Medeniyetleri Müzesinde gerçekleştirilen iş birliği imza töreninde konuşan Bakan Ersoy, "İki ülke arasında imzalanan bu mutabakat yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, ülkemizden yasa dışı yollarla çıkarılarak ABD’ye götürülen eserlere el konulacak ve Türkiye’ye iadesi sağlanacaktır. ABD kolluk birimlerinin operasyonlarına da hukuki zemin teşkil edecek olan bu önemli belge aktif sonuçlar getirecektir" dedi.


Türkiye’nin rakipsiz medeniyet mirası sebebiyle kültür varlıklarına yönelik yasadışı faaliyetlere karşı en yoğun mücadeleyi veren ülke olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, kişi yada kurum fark etmeksizin ve kime karşı işlenirse işlensin bu tür eylemlere asla taviz vermeyeceklerini belirtti.



"ABD’nin iş birliği sayesinde Zoyka mozaikleri ve Kibele heykeli ülkemize geri döndü"


ABD’nin olumlu yaklaşımı sayesinde ülkemize geri gönderilen eserlerin olduğunu belirten Ersoy, "1 milyon 200 bin yıl öncesinden başlayarak 1923 yılına kadar olan kültür varlıkları Kurtuluş Savaşı dönemine ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ait eşyaları içermektedir. Ayrıca bu anlaşma çerçevesine karşılıklı sergiler kültüre aktiviteler ve entelektüel etkileşimi sağlayacak her tülü ortak etkinliği de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri arasında kültürel diplomasinin daha güçlü işlediğini hep beraber göreceğiz. Yakın dönemde iade çalışmalarınıza baktığımızda ABD’nin ortaya koyduğu net tavrı memnuniyetle görmekteyiz. Bu olumlu yaklaşım ve karşılıklı iş birliği sayesinde Zoyka mozaikleri, Lidya dönemine ait mezar sterleri ve son olarak 2020 Aralık ayında Kibele heykeli ülkemize geri dönmüştür. Bunların yanına ABD’li uzmanlarca yönetilen aralarında Gordion, Afrodisias ve Saris gibi önemli antik kentlerin bulunduğu kazılardaki memnuniyet verici çalışmaların Manisa’da kaymakçı yerleşim kazısında yürütülen belgelendirme ve üç boyutlu kayıt faaliyetlerinin önemini de özellikle vurgulamak istiyorum" şeklinde konuştu.



"Her eser kendi vatanında ve ait olduğu yerde güzel, orada anlamlıdır"


Anadolu Medeniyetleri Müzesine yeni eserlerin kazandırıldığını müjdeleyen Bakan Ersoy, "Kütahya’da Ayizona Antik Kentinde gerçekleştirilen bilimsel faaliyetler kapsamında Penkalas Çayı Projesi Uygulama Çalışmasında gün yüzüne çıkarılan 651 adet gümüş sikkenin Anadolu Medeniyetleri Müzemizde sergilenmeye başlandığı haberini vermek isterim. Roma Cumhuriyet döneminin son yüz yılının bir albümü niteliğinde olan sikkelerin yanında, Agustus dönemine ait olanlar da bulunmuştur. Bu arkeolojik buluntuları bilim dünyamıza kazandıran çalışma arkadaşlarımızı kutluyorum ve daima vurguladığımız gibi her eser kendi vatanında ait olduğu yerde güzel orada anlamlıdır" ifadelerini kullandı.


İmza töreninin ardından konuşan Bakan Ersoy, "Bu tarihi öneme sahip anlaşmanın gerçekleşmesi için bizlere güçlü bir iş birliği için çaba gösteren Sayın David Satterfield’a ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.