EĞİTİM - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 09:41

Üniversite adayları için joker meslek: Mütercim Tercümanlık

A
A
A
Üniversite adayları için joker meslek: Mütercim Tercümanlık

Merakla beklenen 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tercih süreci 6 Ağustos itibariyle başladı.

Merakla beklenen 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tercih süreci 6 Ağustos itibariyle başladı. Bu kapsamda öğrencilerin tercih yaparken dikkatli olmaları gerektiğini aktaran Atılım Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Berrin Aksoy, “İletişimin gerektiği tüm alanlarda dil bilen ve çeviri becerilerine sahip bir kişi olarak, mezunlarımızın iş bulma alanı oldukça geniştir. Dolayısıyla, mütercim tercümanlık mezunları rahatlıkla yabancı dilin kullanıldığı her alanda çeşitli pozisyonlarda çalışabilir” dedi.


14 Ağustos tarihinde sona erecek olan YKS tercih sonuçları, en geç 31 Ağustos tarihine kadar erişime açılmış olacak. Öğrencilerin tercih yaparken en çok dikkat ettikleri şeylerden biri de tercih ettikleri bölümden mezun olduktan sonra iş bulabilme olanağı. Bu konu hakkında konuşan ve mütercim tercümanlık bölümü eğitiminin çok alanlı ve çok disiplinli bir eğitim sürecini kapsadığını, dolayısıyla mezunların iş bulma olanaklarının yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Berrin Aksoy, “Mütercim Tercümanlık Bölümü, piyasaya; çeviri yapılan tüm alanlarda, donanımlı, en son teknolojiyi kullanabilen, dil ve çeviri becerilerini en üst düzeyde geliştirmiş, profesyonel iş yaşamı ile ilgili bilgi ve donanım sahibi öğrenciler yetiştirmek amacıyla eğitimini planlamıştır. 1997 yılında kurulan Atılım Üniversitesi olarak da biz, 2010 yılından beri Avrupa Birliği Komisyonu Yazılı ve Sözlü Çeviri Genel Müdürlüğü ilkeleri doğrultusunda çeviri programımızı her sene yenileyerek, başarılı ve okulu bitirdiği zaman üzerine yeni bir derece yapmasına gerek kalmayan çevirmenler yetiştirmekteyiz. Mütercim tercümanlık bir meslek bölümüdür. Dolayısıyla bu bölümü okuyan öğrencilerimiz ellerinde somut olarak yapabilecekleri bir iş ile mezun oluyorlar. Bu bölümün diğer bir amacı da, çeviri dünyasının sadece ülkemizde değil tüm dünyada gerektirdiği, çeviri becerileri dil becerileri, kültür ve çok disiplinli araştırma niteliklerine sahip çevirmenler yetiştirmektir” ifadelerini kullandı.



“Mütercim tercümanlık çok kapsamlı ve çok alanlı bir meslektir”


Mütercim tercümanlık mesleğinin somut bir meslek gurubu olduğu ve bundan dolayı programın da çok boyutlu eğitim verdiğini belirten Prof. Dr. Berrin Aksoy, “Mütercim tercümanlık eğitiminde 3. ve 4. sınıftan sonra çeviri becerilerini geliştirmeye yönelik olarak, alan çalışmaları, terminoloji çalışmaları, teknoloji kullanımı ki teknoloji kullanımı son yıllarda özellikle çeviri anlamında çok gelişti, ve profesyonel iş yaşamının gerektirdiği ve istediği bilgi ve becerileri içeren derslerimiz ağırlıktadır. Bizim programımızdaki hedefimiz; bilgisayar destekli çeviri programları, makine çevirileri, bütün bunları kullanan ve ayrıca bilgisayar donanımları ile terminoloji çalışması yapabilen, bilgisayar ve teknolojinin kendine sunduğu tüm imkanlardan nasıl faydalanacağını bilen çevirmenler yetiştirmek. Dolayısıyla programımız AB tarafından yönetilen projelerin de bir üyesi olduğu için tamamen Avrupa’daki mütercim tercümanlık eğitimlerine entegre olmuş durumda. Avantaj olarak diğer dil bölümlerine göre, somut bir eğitim ve somut bir meslek kazandırması, diğer dil alanlarında da çalışabilecek becerileri geliştirmesi, örneğin mezunlarımız pedagojik eğitim alarak öğretmenlik yapabilir, istiyor ise edebiyat alanına yönelebiliyor, yayıncılık, düzeltmenlik yapabiliyor,uluslararası ilişkiler alanında , basın , gazetecilik, diplomasi, finans gibi alanların uluslararası ilşkiler bölümlerinde çalışabiliyorlar.. Yani iletişimin gerektiği tüm alanlarda üst düzeyde dil bilgisine sahip, çeviri becerilerine, geniş bir genel kültür ve alanlara göre terminoloji birikimine sahip bir kişi olarak mezunlarımızın iş bulma alanı oldukça geniştir. Çok iyi yabancı dil bilgisinin gerektirdiği her alanda çalışabilir. Mutlaka çeviri olması gerekmez çalıştığı alanda. Dil bilen eleman olarak; bankalara, devlet dairelerine, uluslararası kuruluşlara girebilir ve bir iletişim uzmanı olarak çalışabilir.” diye konuştu.



“Mütercim tercümanlar güncel olayları takip etmeli”


Mütercim Tercümanlık Bölümü öğrencisinin araştırma yapmaya çok meraklı olması gerektiğini, genel kültürünü çok geliştirmesi gerektiğini, çok okuması gerektiğini bununla birlikte de gündemi çok yakından takip etmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Aksoy, “Mütercim tercümanlık öğrencilerinin dünyada neler olup bittiğini bilmesi gerekir. Mesela en son Lübnan’da patlama oldu. Bizim öğrencimiz bu patlama ile ilgili okula geldiği gün hemen, o olayla ilgili her türlü bilgiyi İngilizce ve Türkçe olarak sınıfta çalışır. İngilizceyi Türkçeye, Türkçesini de İngilizceye çevirir. Ama bunu uygun terminoloji kullanımı ile uygun dil bilimsel ifadeler ile gerçekleştirir. Dolayısıyla öğrencimiz sabah kalkıp da televizyonda, ajanslarda bir olay gördüğü zaman hemen onun üzerine eğilip onu araştırmalı. Yani araştırmaya, öğrenmeye ve kendini geliştirmeye çok yatkın olmalı” şeklinde konuştu.


Ayrıca mütercim tercümanlık bölümünde eğitim alan öğrencilerin dış dünyaya oldukça açık ve uluslararası kişilik kazanmış bireyler olduğuna değinen Aksoy, mezunların tüm coğrafyalara açık, insanların tümü ile kolay iletişim kurabilen kişiler olarak mezun olduklarını belirtti.


Çeviri eğitiminin yazılı ve sözlü çeviri olmak üzere iki koldan devam ettiğini belirten Aksoy, sözlü çeviri için simültane (anında) çeviri laboratuvarı kullandıklarını aktardı. Ayrıca, Atılım Üniversitesi’nde yer alan simültane çeviri laboratuvarında 5 tane simültane çeviri kabini olduğuna değinen Aksoy, yurtiçi veya yurtdışında gerçekleşen herhangi bir olayı laboratuvarda yer alan perdeden anında öğrencilere izleterek kabinlerden çeviri yapılmasını ve masalarda yer alan sistem ile dinlenmesini, anında ya da ardıl çeviri yapılmasını sağladıklarını aktardı. Mütercim Tercümanlık Bölümü için bu tür laboratuvarın olmazsa olmaz olduğuna da değinen Aksoy, bu bölümü tercih edecek öğrencilerin gidecekleri üniversitelerdeki teknolojik ve bilimsel alt yapısını da araştırmaları gerektiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.