ÇEVRE - 20 Ocak 2021 Çarşamba 09:41

Yaban hayvanlarının beslenme yolculuğu havadan görüntülendi

A
A
A
Yaban hayvanlarının beslenme yolculuğu havadan görüntülendi

Başkent’te kar yağışı ve ağır kış koşullarında yem bulmakta zorlanan yaban hayvanları için Doğa Koruma ve Milli Parklar 9.

Başkent’te kar yağışı ve ağır kış koşullarında yem bulmakta zorlanan yaban hayvanları için Doğa Koruma ve Milli Parklar 9. Bölge Müdürlüğü tarafından şehrin uygun noktalarına yem bırakıldı. Yaban hayvanlarının beslenme yolculuğu drone ile havadan görüntülenirken, eşsiz kar manzarası seyrine doyum olmayan görüntüler ortaya çıkardı.


Doğa Koruma ve Milli Parklar 9. Bölge Müdürlüğü, ağır kış koşullarında yaban hayvanlarını unutmadı. Ankara’nın dört bir yanında yaban hayvanları için doğaya yiyecek bırakıldı. Yapılan yemleme çalışmaları ile ağır kış şartlarının sonucunda aç kalan hayvanların yerleşim yerlerine yaklaşarak can ve mal kayıplarına sebep olmaları engellenirken, yaban hayvanları popülasyonu da destekleniyor. Kış şartlarının ağır geçtiği bölgelerde yaban hayvanlarının doğal yaşam ortamlarında beslenmesi ve korunması çalışmaları bir plan dahilinde yürütülüyor. Ekipler işlerini büyük bir titizlikle yerine getiriyor. Yemleme çalışmalarında otçullardan geyik, karaca, yaban keçisi gibi türler için yulaf, mısır, yonca; kuşlar için ise kırık buğday, mısır, arpa bırakılıyor. 2019-2020 kış yemleme döneminde Ankara ili genelinde 36 bin kilogram yem doğaya bırakılırken, 2020-2021 dönemi için 55 bin kilogram yem bırakılması hedefleniyor.


Soğuksu Milli Parkı ve civarında yaşayan kızıl geyik, yabani tavşan ve kuş türleri için saman, kırık buğday, sebze artıkları ile yemleme faaliyeti gerçekleştirildi. Yemleme çalışmalarının yolculuğu havadan görüntülenirken, ortaya eşsiz bir doğa manzarası çıktı. Kızılcahamam Soğuksu Milli Park Şefi Özge Yaman da yemleme çalışmasına katılarak sahada incelemelerde bulundu.



"Hedefimiz 55 ton"


Çalışmalara ilişkin bilgiler veren Doğa koruma ve Milli Parklar 9. Bölge Müdürlüğü Ankara İl Şube Müdürü İsmail Murat Güzel, "Şu anda bulunduğumuz alan Soğuksu Milli Parkı, Ankara’mızın güzide piknik alanlarından ve yaban hayvanları için de bir sığınma noktası. Bugün iki ayrı noktada kış şartlarından dolayı aç kalan yaban hayvanlarımız için yemleme çalışmasında bulunduk. Kış şartlarında hayvanlarımız saha karla kaplandığı için yem bulmakta güçlük çekmekte ve şehirlere doğru yaklaşmaktadır. Bunun önüne geçmenin tek yöntemi bu hayvanları oldukları ortamlarda besleyebilmek. Ankara İl Şube Müdürlüğü olarak geçtiğimiz yıl yaban hayvanlarına 36 ton yemlemede bulunduk, bu yılki hedefimiz 55 ton. Genel müdürlüğümüzün tüm Türkiye’deki hedefi ise 4 bin ton gibi büyük bir rakamla yaban hayvanlarımızı bulundukları yerde beslemek, doğaya destekte bulunmak ve bu türlerin sürekliliğini sağlamaktır" dedi.


Soğuksu Milli Parkı ve civarında doğal olarak yaşayan kızıl geyik, karaca gibi türler için yemlemede bulunulduğunu kaydeden Güzel, "Bu hayvanlarımız için doğaya biz yoğunca saman, pazar artığı ve benzeri ürünlerle Kızılcahamam ilçe merkezinden de destek alarak yemleme faaliyetlerini sürdürüyoruz. Ayrıca ormanlarımızda bulunan kuşlarımız için de mısır, kırık buğday ve benzeri besleme ürünlerini hayvanlarımıza bırakarak onların doğada tekrar barınmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Kurum olarak öncelikli hedefimiz doğal hayatın korunması. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürümüzün denetimi ve kontrolü altında bulunan korunan alanlarımıza da bu yaban hayvanlarının kendisini sağlayarak, aynı zamanda da aynı yerlerde insanlarla etkileşimini azaltarak, insanlarımıza da buralarda tabiattan faydalanma, doğa ile iç içe bulunma imkanları sunuyoruz" açıklamasında bulundu.


Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak tüm Türkiye genelinde geçen yıl 2 bin ton yemleme yapıldığını aktaran Güzel, "Bu yılki projemiz kapsamında yaban hayvanlarının daha iyi desteklenmesi ve tutunabilmeleri için proje kapsamında tüm ülke genelinde 4 bin ton yemleme hedefimiz var. Bu hedefimizi de büyük ihtimalle gerçekleştireceğiz. Yaban hayvanlarımıza sahip çıkıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.