YEREL HABERLER - 25 Mayıs 2017 Perşembe 17:32

Antalya ulaşım sorununa ’Master Plan’ aşısı

A
A
A
Antalya ulaşım sorununa ’Master Plan’ aşısı

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Master Ulaşım Planı’ meclis üyeleriyle paylaşıldı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Master Ulaşım Planı’ meclis üyeleriyle paylaşıldı. 2040 yılının hedef alındığı planda, özellikle, bisiklet, yaya, raylı sistem ve toplu ulaşım entegrasyonu ile dikkat çekti.


Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Dairesi Başkanlığı’nca hazırlanan Master Ulaşım Planı, büyükşehir meclis üyeleriyle paylaşıldı. Otomobile bağlılığın azaltıldığı, insan odaklı ve toplu taşımanın ön plana çıkarıldığı Master planla ilgili bilgiler veren Ulaşım Ana Planı Çalışma Grubu Boğaziçi Proje Genel Müdür Yardımcısı Yücel Erdem Dişli, 2040 yılının hedef alındığı master planla ilgili bilgiler aktardı. Dişli, Antalya’nın kişi başına düşen araç sayısıyla Türkiye’de birinci olduğuna dikkat çekerek, gün geçtikçe büyüyen trafik sorununu master planla ortadan kaldırmak istediklerini söyledi.



Her kullanıcıyla görüşüldü


Ulaşımın sadece toplu taşıma, yol veya kavşaktan ibaret olmadığını belirten Dişli, tüm faktörlerin ele alınması gerektiğini vurgulayarak, Master planın temel amacının tüm ulaşım plan kararlarını tek bir merkezden yürütmek ve karar almak üzerine olduğunu söyledi. Bu kapsamda tüm kamu kurum ve kuruluşlardan çeşitli öneriler alarak bir veritabanı aldıklarını kaydeden Dişli, kentin ulaşım karakterini ortaya çıkarabilmek için, toplu taşıma araçlarındaki vatandaşlarla, araç sürücüleri, bisiklet ve yaya kullanıcıları, dışarıdan gelen yolcular ve 18 bin hanede vatandaşlarla görüşmeler yaptıklarını söyledi.



“Her 5 kişiye 1 otomobil düşüyor”


Planda kentteki değişimi de göz önüne aldıklarını belirten Dişli en önemli değişkenin Antalya’daki otomobil sahipliliğini olduğuna dikkat çekti. Antalya’da her beş kişiye bir otomobil düştüğünü söyleyen Dişli, “Otomobil sahipliği bir çok ülke standartlarında bin kişiye düşen otomobil rakamı ölçeği üzerinde karşılaştırılır. Antalya’da otomobil sahipliliği oranı, bin kişiye 200 civarındadır. Yani her 5 kişiye 1 otomobil düşmektedir. Bu değer Türkiye ortalamasının çok çok üzerindedir. Türkiye ortalaması bin kişiye 134 otomobildir. Antalya bu konumda Türkiye’de birinci sıradadır. Bu güzel bir gösterge olarak gözükmekte ama bu elbette ki trafiğimize, ulaşıma etki etmektedir” dedi.



"Amacımız toplu taşıma odaklı gelişme sağlamak"


Avrupa’da otomobil sahipliği oranının her bin kişide 450-500 civarında olduğunu hatırlatan Dişli, Türkiye’nin Avrupa ve Kuzey Amerika’daki otomobil sahipliliğinin bu rakamın çok çok altında olduğunu söyledi. “Ekonomimiz geliştikçe daha çok otomobile sahip olma kapasitemiz var. Önemli olan bu otomobilleri, nerede ve nasıl kullanacağız” diyen Dişli, master planın amacını ise şu sözlerle açıkladı; “Bizim amacımız bu otomobil kullanımını yönetebilmek, yönlendirmek ve toplu taşıma odaklı gelişmemizi sağlamak. Aksi durumda bugün 203 olan bir rakamda bile ufak tefek sıkıntı yaşıyorsak, Türkiye genelinde 134, İstanbul’da 164 olan rakamda büyük bir trafik kaosu yaşıyorsak bunun 400-450 olduğunu düşünmemiz bugünden itibaren çok çok önemlidir”



"Toplu taşıma, yaya, bisiklet, kent merkezi düzenlemeleri, transfer merkezleri önerileri geliştirdik"


Eğer önlem alınmazsa Antalya ulaşımında ciddi sorunların baş göstereceğini ifade eden Yücel Erdem Dişli, toplu ulaşımın önemine de vurgu yaparak, “Toplu ulaşımı destekleyici, teşvik edici bir yöntem ortaya koyuyoruz. Sadece toplu taşıma değil, motorsuz ulaşım da öncelikli hedefimiz. İnsanları yaya veya bisiklet kullanmaya ya da toplu taşıma entegrasyonunu arttırıcı hedefler koymak istiyoruz. Özellikle kent merkezinde, tarihsel dokuda, turistik alanlarda ve ticari faaliyetleri arttırabilmek adına ticari alanlarda da bu konuyu hassasiyetle ele aldık. Toplu taşıma, yaya, bisiklet, kent merkezi düzenlemeleri, transfer merkezleri önerileri geliştirdik" ifadelerini kullandı.



"Yolları genişletmekle çözmeyiz"


Yücel Erdem Dişli, Antalya Ulaşım Ana Planı çalışması çerçevesinde belirledikleri, ulaşımla ilgili yapılması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi: “İnsanları özel otomobil kullanımından toplu taşımaya nasıl geçirebiliriz, kent içerisindeki baskıyı nasıl azaltabiliriz bunları araştırdık. Toplu taşımayı kentin gelişecek yerlerine götürmeliyiz, yüksek kapasiteli, hızlı ana toplu taşıma omurgalarını oluşturulması, uzun mesafeli yolcukların transfer merkezi ile verimli hale getirilmesi ve kent merkezindeki otopark politikalarının belirlenmesi gibi temel stratejilerimiz var. Antalya Ana Ulaşım Planı, insan öncelikli bir planlama. Çevreci olmamız, sürdürülebilir olmamız da öncelikli değerlerimiz. Fiziksel mekânları daha verimli kullanıp yaya, otomobil ve toplu taşıma kullanıcılarına eşit alanlar sunmalıyız. Bütün yolları taşıtlara veremeyiz. Yolları istediğimiz kadar genişletelim yetmeyecek ve genişletecek yerimiz de kalmayacak. Sadece toplu taşıma değil, motorsuz ulaşım da öncelikli hedefimiz. İnsanları yaya veya bisiklet kullanmaya teşvik etmeli ya da toplu taşıma entegrasyonunu arttırıcı hedefler koymalıyız.”



Otopark önerilerini de anlatan Dişli, “Kaleiçi için özel otopark politikaları geliştirildi. Kaleiçi için otopark önerimiz de; Kaleiçi kullanıcılarının taksi, toplu taşıma durak ve otopark erişimi ulaşımı tarihi dokuya zarar vermeyecek olan Kaleiçi Ring Hatları ile olmalıdır ” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Başkan Dönmez: “15 gün içerisinde İskenderun’da 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı” Hatay’ın İskenderun ilçesinde alt yapı sorununu çözmek için çalışmalarını yürüten İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, 15 gün içerisinde kentte 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizlendiğini söyledi. Depremin yaralarının sarıldığı Hatay’ın İskenderun ilçesinde 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sandıktan Cumhur İttifakı adayı Mehmet Dönmez zaferle çıkmıştı. Yerel seçimlerin ardından göreve başlayan Başkan Dönmez, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nden destek alarak alt yapı sorununu çözmek için çalışma başlatmıştı. Başkan Dönmez, yürütülen çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi verdi. 10 yıllık süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’da alt yapıya yönelik yeteri kadar çalışma yapmadığını ifade eden Dönmez, “Yerel seçimler sonrası Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk ile toplantı yaptık. İskenderun’un alt yapı sorununa çözebilmek için hızlı bir başlangıç yaptık. Yaptığımız saha çalışmalarında Hatay Büyükşehir Belediyesini geçtiğimiz 10 yıl boyunca yönetenlerin İskenderun’un alt yapısının bakımına dair hiçbir çalışma yapmadığını ve atık su kanallarının tamamen tıkalı olduğunu gördük. Bu bir iddia değil, Gaziantep, Kayseri ve Konya Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin ve İskenderun Belediyesi ekiplerinin tespitidir. Şehir merkezindeki pek çok noktada 10 yıl boyunca bakım yapılmadığı için tıkanan kanalizasyon şebekesi nedeniyle lağım suları evlerin bodrumlarını doldurup, yollara sızmaya başlamıştı. Üç büyükşehir belediyesi ekipleri, günde 17-18 saat çalışarak tıkalı olan kanalları açıp, gerekli onarımları yaptılar. İskenderun Belediyesinden işi bilen arkadaşlarımız da aynı gayretle bu çalışmalara katıldılar ve bu kahramanlara huzurlarınızda teşekkür ediyorum. 15 gün içerisinde 13 kilometre uzunluğunda kanalizasyon şebekesinin temizliği yapıldı. Eğer her yıl periyodik olarak bu kanalların temizliği yapılmış olsaydı, bu sorunları hiç yaşamazdık” dedi. HATSU’ya ait depolarda atıl vaziyette duran 75 adet pompanın kullanılmadığını ve vatandaşların mağduriyete mahkum edildiğini ifade eden Başkan Dönmez, “HATSU deprem sonrası elimizde pompa yok açıklaması yapmıştı, 75 tane pompa olduğunu tespit ettik. Bunların bazılarının kablosu kopmuş, bazılarının bilyesinde arıza var. Biz 15 bin TL masrafla 6 tane pompayı tamir ettik, 6 pompanın değeri yaklaşık 10 milyon TL ve biz 15 bin TL masrafla bunları çalışır hale getirdik. Bugün canla başla canları pahasına bu çalışmaları yapan, ailelerinden uzak çalışan 18-24-36 saat çalışan Gaziantep, Kayseri, Konya Büyükşehir ekiplerine teşekkür ediyorum. Bu ekipler buraya gelmek için bizi mi beklediler? Hayır, depremde bu ekipler buradaydılar ama HATSU tarafından muhatap bulamadılar. ’Yapılacak bir şey yok, alt yapı çöktü’ cevabını aldılar. Mehmet Öntürk başkanımız HATSU’da yeniden kadro kuruyor. Kısa sürede Hatay’ın her köşesinde güçlü adımlar atılacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.