SPOR - 13 Ağustos 2017 Pazar 10:32

Antalyaspor Stadyumu’nun yeni ismi ‘OPET’ oldu

A
A
A
Antalyaspor Stadyumu’nun yeni ismi ‘OPET’ oldu

Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, yeni sezonda Antalya Stadyumu’nun isim sponsorunun ‘OPET Petrolcülük A.

Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, yeni sezonda Antalya Stadyumu’nun isim sponsorunun ‘OPET Petrolcülük A.Ş’ olacağını söyledi.


Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, yeni sezon öncesi İHA’ya önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Öztürk, 26 Ekim 2015’de Beşiktaş ile oynanan maç ile kapısını açan Antalya Stadyumu’nun isim sponsorluğunu 2 yıllığına ‘OPET Petrolcülük A.Ş’ye verildiğini belirtti. Ali Şafak Öztürk ayrıca eski başkan Gültekin Gencer’in ibra edilmemesinin ardından Antalyaspor’da istifa eden yönetim kurulu üyelerinin yerine Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, Anex Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçlar ve AGT Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Söylemez’in geldiğini açıkladı. Aynı zamanda Öztürk, Gencer’in geçtiğimiz günlerde yaptığı kulübün borcunun 60 milyon TL arttığıyla ilgili söylemlerine de cevap verdi.



“Genel anlamda bir kaos ortamı vardı”


Göreve geldiği ilk 2-3 ayın çok zorlu geçtiğini ifade eden Ali Şafak Öztürk, “Takımın iç dengesini oturtmak, mali sıkıntılarını çözmekle uğraştık. Genel anlamda bir kaos ortamı vardı. Bunun üstüne kötü performans da eklenince pek iyi başlangıç olmadı. Yani beklediğimiz başlangıç olmadı. Sonra toparlamasını bildik ve dengeyi kurarak ipleri elimize aldık. Sonrasında da zaten başarı geldi” dedi.



“Güçlü bir Antalyaspor sözümüzün arkasındayız”


Alışma devresini atlattıktan sonra güçlü bir Antalyaspor izlettireceklerini söylediğini belirten Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, sözünün arkasında olduğunu hatırlattı. Öztürk, “Şunu gördük ki; futbolda doğru yapıyı oturtunca başarı geliyor. Göreve geldiğimiz zaman ilk 8 haftayı dışında tutarsak şampiyonluk yarışında olan bir Antalyaspor vardı. Şampiyon olabilecek bir Antalyaspor vardı, puansal anlamda da. Bunlara baktığımız zaman bizde üzerine koyarak devam etmek istiyoruz. Çıkış grafiğimizi sürdürmek istiyoruz. Böyle bir başlangıç iyi oldu aslında. Kötüyü de gördük, iyi işleyen dönemleri de gördük. Bunların hepsini de bir sezon içerisinde gördük. Başarı grafiği de gittikçe artmaya devam etti. Bunlar bize neyi gösteriyor, doğru işleri yaparsanız başarının geldiğini göstermiş oluyor. Biz de bunların üzerine koyarak devam ettireceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.



“Lucescu doğru bir tercih”


A Milli Futbol Takımı’nın başına Lucescu’nun gelmesini doğru bulduğunu dile getiren Öztürk, “Bence doğru bir tercih. Türkiye’yi bilen bir hoca, yabancı olmasına rağmen çok iyi bilen biri. Bazen yabancı hoca olması daha pozitif bir etken bile olabiliyor. Tarafsızlık döngüsünü daha iyi göstermesi bakımından insanlara. Türkiye’de maalesef bir damga yiyorsunuz şu takım, bu takım diye. Ondan sonra verdiğiniz bütün kararlar bunun üstüne kuruluyor. Bunun üstüne spekülasyonlar yapılıyor. Bence doğru karar. İnşallah başarılı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.



“Stadyum’da ‘Antalyalılaştırma’ projemiz var”


Yeni sezon öncesi stadyumda değişiklikler yaptıklarını belirten Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk, stadyumda Antalyalılaştırma projelerinin olduğunu dile getirdi. Öztürk, “Evet bazı değişiklikler yaptık. Özellikle loca kısmında ve VİP kısmında bazı yatırımlarımız oldu. Geri dönüşümü alabilmek için kulübe. Aslında daha çok değişiklik düşünüyorduk ama stat tamamen bize ait olmayınca ve yapısal değişiklikler olunca maalesef başka maçlar verildiğinde çok fazla zarar gördüğünden dolayı stadımızın diğer kısımlarına düşündüğümüz yatırımları biraz kıstık. Gittikçe devam edecek. Burada Akdeniz Üniversitesi ile çalışmalarımız var. Biraz daha Antalyalılaştırma projemiz var ve inşallah Antalya Büyükşehir Belediyemizin yardımıyla stadımızı daha güzel ve daha sıcak bir hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.



“İsim sponsoru OPET Petrolcülük A.Ş oldu”


Stadyum’un isim sponsorluğunun verildiğini ifade eden Antalyaspor Başkanı Öztürk, “Bunu da buradan açıklayalım. Normalde hafta içerisinde toplantıyla açıklayacaktık. Stadyumun isim sponsoru ‘OPET Petrolcülük A.Ş’ olacak. 2 yıllık bir sözleşme imzalayacağız. Yapacağımız törende bunu aktarırız” dedi.



“Kombinede 20 bin üstünü hedefliyoruz”


Yeni sezon kombinelerinde 16 binlere yaklaştıklarını belirten Öztürk, 20 binin üstüne çıkacaklarını söyleyerek, “Bundan sonraki süreçte benim düşüncem inşallah 20 bini bulacağız. Maç ortalaması olarak 24-25 bin seyirciyi bulabilirsek çok büyük bir iş olmuş olur. Antalyaspor adına biz de gurur duyarız. Taraftarımız ilgi gösteriyor. İnanıyorlar demek ki koyduğumuz hedeflere ve takımın kalitesine. Kombineleri alıyorlar ve kulüplerine destek vermeye geliyorlar” diye konuştu.



“Gültekin Gencer’i ciddiye almıyorum”


Kırmızı-beyazlıların eski başkanı Gültekin Gencer’in geçtiğimiz günlerde yaptığı borcun 60 milyon TL arttığıyla ilgili söylemleri hakkında konuşmak istemediğini belirten Antalyaspor Başkanı Öztürk, “Zaten eski başkan hakkında bir hukuksal süreç devam ediyor. Bu menajerlik kazançlarıyla ilgili. Kimin ne olduğu belli. Ben açıkçası ciddiye almıyorum. Açıklamalarına da bakmadım ve öyle de devam edecek. Biz kendi açımızdan kulübü en iyi şekilde yönetmeye devam ediyoruz. Bunun da takdir edildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.



“Fettah Tamince, Neşet Koçlar ve Mustafa Söylemez yönetim kuruluna”


Gültekin Gencer’in ibra edilmemesinin ardından Antalyaspor’da istifa eden yönetim kurulu üyeleri Salman Aksal, İsmail Bilal, Salih Peker ve Emin Altıner ile ilgili konuşan Ali Şafak Öztürk, “Evet bazı değişiklikler oluyor. Çok değerli yönetim kadromuzla ilk yılımızı geçirdik. Gerçekten çok büyük emek oldu. Başarı varsa gerçekten bu emeği takdir etmek lazım. Ama tabii süreç içerisinde böyle şeyler olabiliyor. İnsanların kendi işleriyle ilgili zaman zaman sıkıntısı olabiliyor. Karşılıklı konuşup izin istenebiliyor. Genel istifalar olabiliyor. Bizde de bazı değişiklikler olabilir. Burada ben teşekkür etmek istiyorum, bizim ile artık olmayacak arkadaşlara. Hafta içi yaptığımız bir kurul da yeni yönetim kurulunun açıklamasını yapmayı düşünüyorum. Şu anda istifa eden arkadaşların yerine Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, Anex Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçlar, bunun dışında AGT Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Söylemez yönetim kurulunda olacaklar. Özellikle şunu düşünüyoruz, bunu hedefliyoruz. İnşallah zaten baktığımızda bunu da doğru şekilde devam ettiriyoruz. Burada vizyonumuzu ortaya koymak istiyoruz. Bu isimler normalde bu işleri kulüplerin yönetim kurullarında olan isimler değil ve genelde uzak duran isimler. Ama bu vizyonumuzun bir göstergesi. Fettah bey, Neşet bey ve Mustafa bey eğer bu işin içine giriyorlarsa Antalya kenetleniyor demektir. Doğru şekilde Antalyaspor’u öne çıkarabilmek için Antalya’yı geri dönüşü doğru şekilde Antalya şehrine sağlayabilmek için bu insanlar buraya geliyorsa burada da önemli güç var demektir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da “Daltonlar” suç örgütüne yönelik “Mahzen-37” operasyonları: 14 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde “Daltonlar” suç örgütüne yönelik düzenlenen “Mahzen-37” operasyonlarında 14 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’un Kağıthane Esenyurt, Beylikdüzü, Başakşehir, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Beşiktaş ilçelerinde elebaşılığını yurt dışı firar olan Beratcan Gökdemir’in yaptığı Daltonlar organize suç örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelinin; Esenyurt ilçesinde 31.03.2024-05.04.2024 tarihleri arasında M.O.S., B.T. ve C.T. isimli 3 ayrı iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Beylikdüzü ilçesinde 31.03.2024 tarihinde E.B.G.R. isimli iş yerinin kurşunlanması eylemini yaptıkları, Başakşehir ilçesinde 02.04.2024 tarihinde B.S. isimli iş yerine el bombası atılması ve 14.04.2024 tarihinde iş yerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Bahçelievler ilçesinde 04.04.2024 tarihinde P. ve C.C. isimli iş yerlerinin, 16.04.2024 ve 19.04.2024 tarihilerinde S.G.L. ve İ.P isimli işyerlerinin kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Küçükçekmece ilçesinde 22.04.2024 tarihinde 80. Yıl Parkı’nda kurşunlama eylemini yaptıkları, Bakırköy ilçesinde 16.04.2024 ve 25.04.2024 tarihlerinde G.B. isimli kuyumcunun kurşunlanması eylemlerini gerçekleştirdikleri, Esenyurt ve Avcılar ilçelerinde 08.04.2024 ile 13.04.2024 tarihlerinde meydana gelen 4 adet ikamet ve iş yeri kurşunlama eylemini yaptıkları, Beşiktaş ilçesinde 05.04.2024 ile 11.04.2024 tarihlerinde 2 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs eylemini yaptıkları ve Esenyurt ilçesinde 12.04.2024 tarihinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemini yaptıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu, 1 adet AK-47 uzun namlulu tüfek, 3 adet tam otomatik tabanca, 2 adet çalıntı motosiklet ile çok sayıda balistik yelek ve kar maskesi el geçirildi.
Çorum Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
Denizli PAÜ Hukuk Fakültesinde ‘Meclis Simülasyonu’ etkinliği düzenlendi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hukuk Fakültesi ve Hukuk Topluluğu tarafından öğrencilerin yasama faaliyetini deneyimledikleri ve yasa yapım sürecine tanık oldukları, hoşgörü ve uzlaşma ortamında ideal meclisin nasıl gerçekleşeceğini görüp, pratikte uygulayabildikleri bir etkinlik olan Meclis Simülasyonu etkinliği düzenledi. 3-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve Denizli’de ilk kez düzenlenen Pamukkale Üniversitesi Meclis simülasyonu etkinliği Eğitim Fakültesi Melek Sözkesen Konferans Salonu’nda gerçekleşen açılış töreni ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program açılış konuşmaları ile devam etti. Adalet Demokrasi ve Hukuk Orjinli Çalışmalar (ADHOC) Derneği Koordinatörü Şebboy Deren Güçlü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burada Pamukkale Üniversitesi ekibine baktığımda 5-6 aylık inanılmaz bir organizasyon sonucunda gerek divan üyeleri olsun gerek akademi ekibi organizasyon ekibimiz olsun, sponsorluk ekibimiz olsun gerçekten çok güzel bir çalışma ortaya koydular ve gerçekten çok güzel de bir organizasyon ortaya çıkaracaklar. Önümüzdeki dört gün boyunca bunu deneyimliyor olacaksınız. Dilerim ki gerçekten çok güzel bir şekilde eğlenirsiniz ve keyif alırsınız demek istiyorum. Burada dört gün boyunca hepiniz milletvekili olacaksınız. Farklı farklı partileri temsil edeceksiniz. Ancak burada unutmamız gereken bir şey var ki hiçbirimiz birbirimizi kırmadan gerçekten dostluk çerçevesinde hep beraber tanışarak ve keyifli vakit geçirerek buradaki arkadaşlığımızın baki kalacağını umut ederek ve olmasını sağlayarak da keyifli vakitler geçirmenizi istiyorum. Lütfen birbirinizi genel kurulda olsun komisyonlarda olsun birer parti için kırmayın. Gerçekten çok güzel bir organizasyona imza atılacağına eminim. Şimdiden herkese keyifli bir yasama dönemi diliyorum.” “Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın işlevini öğrenecektir.” Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Kabakçı Karadeniz yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “Hukuk fakültesi olarak amacımız, Evrensel hukuk ilkelerini ve insan haklarını benimseyerek, hukuki sorunları teorik ve pratik anlamda çözme yetkinliğine sahip hukukçular yetiştirmektir. Bu nedenle meclis simülasyonu çok önemlidir. Bu simülasyonda öğrencilerimiz, kanun tekliflerini inceleyecek, tartışacak, fikir alışverişi yapacak ve yasamanın İşlevini öğrenecektir. Öğrencilerimizin yasama faaliyetlerinde bizzat bulunmalar ve etkin rol almaları, fikirlerini özgür bir şekilde dile getirmeleri önemlidir. Meclis simülasyonu etkinliğinde farklı fakültelerden milletvekilleri ver almaktadır. Ancak sunu da belirtmeliyim ki hukukçuların milletvekilliğine ilgisi fazladır. 28. Dönem Milletvekillerinin Meslekleri incelendiğinde; TBMM’de en fazla iş insanı, avukat ve akademisyenin yer aldığı görülmektedir. Milletvekillerinin %20’sinin hukukçu olması bu ilginin kanıtıdır. Gerek Öğrenci Topluluklarımız gerekse Dekanlığımız yıl içinde sayısız akademik, sosyal, kültürel ve benzeri alanlarda çalıştay, panel, eğitim, konferanslar ve geziler düzenlenmektedir. Fakültemizin gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleri ve başarılı etkinlikler, üniversite ve eğitime katkı veren ilgili kamu kurum ve kuruluşların, Rektörlüğümüz ve Denizli Barosunun uyumlu iş birliği ve ortak çabanın sonucudur. Fakültemizin gerek daha iyi Fiziki alana kavuşması için gerekse akademik kadrolar noktasında verdikleri büyük destek ve etkinliklerimize gösterdiği ilgi için rektörümüz sayın Prof. Dr. Ahmet Kutluhan’a, teşekkür ederim. Hukuk Topluluğu Danışmanı Öğr. Üyesi Fatih, Yurtlu’ya ve Hukuk Topluluğu öğrencilerine böyle bir etkinliği düzenledikleri için teşekkür ediyor ve meclis simülasyonunun verimli geçmesini diliyorum.” Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Hukuk fakültelerindeki kaliteli eğitimin kamu yönetimine etkisini bizzat meslek itibariyle gören bir durumdayız. Kaliteli hâkim ve savcı yargı kararlarını okurken bizlerin içini açıyor. Yine, avukatlık hizmetinde verilen kaliteli bir hukuk eğitiminin de toplum yaşamından adaletin tecellisine katkısı hiçbir zaman yadırganamaz. Bu faaliyetin düzenlenmesinde emeği geçen tüm öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi tebrik ediyorum.” “Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte” Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Pamukkale Üniversitesi, son akreditasyonla 208 üniversiteden 70 üniversitenin arasına girmiştir. Bu gurur, üniversitemizdeki tüm akademik-idari personelinin ve tüm öğrencilerinin katkısı ile olmuştur. Ben bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Akreditasyon, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun vermiş olduğu bir belge. Bu belge “Kurumsal Akreditasyon” belgesi. Bu belge ile Üniversitemiz, ÖSYM kılavuzunda akredite olan üniversiteler içerisinde yer almış oldu. Bu ne demek? Bu yarın Pamukkale Üniversitesi’nden alınan diplomalar, Avrupa ve Amerika geçerli demek. Dolayısıyla, böyle bir sevinci bu etkinlikte paylaşmak istedim. Çünkü Pamukkale Üniversitesi hak ettiği yer hali hazırda bulunduğu yer değil. Daha yükseklere çıkması gereken bir üniversite. Çünkü Denizli, Türkiye’de ilk onda yer alıyor, Pamukkale Üniversitesi ilk onda yer alması abartılı olur diyorum, yirminci sırayı kollaması gerekiyor. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız ama geleceğimiz olan bu gençler belki bu yirmili sıraları bizlere gösterirler. Çünkü yapmış oldukları etkinlikler gerçekten muhteşem. Ben, üniversitemizin öğrenci toplulukları ile çok gurur duyuyorum. Topluluklarla buluşalım dediğimizde hemen buluşabiliyoruz. Topluluk başkanları geliyor, yardımcıları geliyor. Bu bizim çok aktif bir üniversite olduğumuzu ve öğrencilerimizin çok bilinçli olduğunu gösteriyor. Şimdi mesela, Filistin yürüyüşü yapacağız. Dün yirmi iki topluluk hemen geldi iki saat içerisinde geldiler ve neler yapacağımızı beraber konuştuk. Ben çok gurur duyuyorum. Demek ki öğrencilerimiz şu andaki Pamukkale Üniversitesi’nin seviyesinden memnun değiller. Onların bu yapmış oldukları çalışmalar inşallah Üniversitemizi ilk yirmilere çıkaracak ve bizler de onlarla gurur duyacağız. Demokrasi dediğimiz şey gerçekten meclisten geçmekte. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüyle kendini tescil etmiş bir kurumdur TBMM. TBMM Milli Mücadele kahramanı olduğu gibi 15 Temmuz’un da kahramanıdır. TBMM ile gurur duyuyorum, ebediyen var olsun diyorum. Diğer taraftan küçük bir anımı paylaşayım. 1996’da Amerika’ya gittim. Tabi Amerika’da gittiğimiz yerde ormanlık alanlar, şehirle doğa ile bir bütün halindeydi. Bana dediler ki: Hocam, burada yanına sincaplar gelir oturur bir şey yapma onlara. Bunlara bir şey yapmanın çok büyük cezaları vardır. Nasıl bir özgür dünyaymış burası dedim. Gerçekten hayran olmamak elde değil ama son zamanlarda gördüğümüz gibi şu anda yaşanan Amerikan üniversitelerde Filistin mitinglerinin nasıl bir karşılık bulduğunu da hepimiz gözler önünde seyrediyoruz. Bu durum, demokrasinin de yine her yerde her zaman aynı olmadığını da bize göstermiş oldu. Dolayısıyla, milletler kendi varlıklarını koruyabilmek için devletlerin idamesini sağlayabilmek için ciddi kararlar alabilmekteler” Açılış konuşmalarının ardından program, milletvekili yeminlerini gerçekleştirmek üzere simülasyonun divan başkanı PAÜ öğrencisi Aleyna Ece Sönmez’in, tüm milletvekilleri ile birlikte ettiği yemin ile sona erdi. Etkinliğin devamında program sergi salonunun gezilmesi ile sona erdi.