SAĞLIK - 22 Kasım 2017 Çarşamba 17:12

Uzmanından sağlıklı yaşam ve beslenme sırları

A
A
A
Uzmanından sağlıklı yaşam ve beslenme sırları

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Basri Savaş, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için dikkat edilmesi gerekenleri öğrencilere anlattı.


ALKÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Basri Savaş, ALKÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Bilimsel Araştırma Topluluğu aracılığıyla İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Sağlıklı Beslenme Sırları” konulu konferansta, öğrenci ve akademisyenlere sağlıklı beslenme, kilo verme ve hastalıklardan korunma gibi konularda bilgiler verdi. Gıda katkı maddeleri hakkında da bilgiler veren Savaş, gıda katkı maddelerinin kanser gibi ciddi hastalıklara yol açabileceğini vurguladı.



"Obezite önlenirse birçok hastalık önlenir"


Yrd. Doç. Dr. Savaş, "Gıdaların içeriğiyle ilgili haklı endişelerimiz bulunmakla birlikte, hangi miktarda ve hangi sıklıkta yenmesi gerektiği de en az gıda içeriği kadar önemlidir. Sık ve fazla miktarda yemek yerine, tam acıkmadan yememek ve tam doymadan yemeyi bırakmak daha faydalı ve sağlıklı bir beslenme biçimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sayede, kalp damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, birçok kanser türü gibi en sık ölüm sebebi olan hastalıkların önlenmesi mümkündür. Bu model üzerinde yaptığımız bir deneysel araştırma bu ay içinde uluslararası bilimsel araştırma ödülü aldı" dedi.



"Gıda katkı maddelerine dikkat edin"


Türkiye’de yasal olarak 300 civarında gıda katkı maddesinin kullanımına izin verildiğini hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Savaş, "Bizim yaptığımız ve dünyada yapılan diğer araştırmalar gıda katkı maddelerinin tamamen masum olmadığını göstermekte. Kanser gibi ciddi hastalıklara yol açtığı sonradan kanıtlandığı için dünya genelinde kullanımı sonradan yasaklanan gıda katkı maddelerinin varlığı bilinmelidir. Katkı maddelerinin kullanımı zorunluluk değil, ticari bir ihtiyaçtır. Bu hususlarda bilgi sahibi olunursa, satın aldığımız gıdalarda daha az zararlı olan veya zararsız olan tercih edilebilir. Farklı canlılara ait genlerin aktarılması ile yapısı ve özellikleri değiştirilmiş gıdalardır. Genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) insan sağlığı üzerine etkileri hakkında yeterli sayıda araştırma yoktur. Eldeki az sayıda araştırmada da endişe verici sonuçlar bulunmakta. Ülkemizde GDO’nun insan tüketimine sunulması yasaktır. Bu hassasiyetin sürmesi için kamuoyunun GDO’lar hakkında bilgili olması çok önemlidir. Taze, doğal, ölçülü, dengeli, sebze, meyve, tam tahıl, çerez, et, balık, süt, yoğurt, peynir, su tüketimi doğru biçimde yapılırsa hastalıklardan koruyucu olacaktır. Paketli, işlenmiş, katkılı, doğal olmayan gıdalardan, büyük porsiyonlardan, sık yemekten ve hareketsiz yaşamdan kaçınmalıyız" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.