SPOR - 18 Ocak 2018 Perşembe 09:14

Hamza Hamzaoğlu: "Hedefimiz ligi ilk 10 içinde bitirmek"

A
A
A
Hamza Hamzaoğlu: "Hedefimiz ligi ilk 10 içinde bitirmek"

Antalyaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, Antalyaspor’da kısa ve uzun vadeli planları olduğunu belirterek, bu sene ligi ilk 10 içinde bitirmek istediklerini vurguladı.

Antalyaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, Antalyaspor’da kısa ve uzun vadeli planları olduğunu belirterek, bu sene ligi ilk 10 içinde bitirmek istediklerini vurguladı. Eto’o’ya gelen transfer teklifleri olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, Nasri’nin daha takıma katılmadığını büyük oranda başka takıma gideceğini kaydetti.


Sezona ilk 5 hedefiyle başlayan ve yaptığı Nasri, Menez transferleriyle bir kez daha adından söz ettiren Antalyaspor’da, Teknik Direktör Rıza Çalımbay ile ilk 5 haftanın sonunda kötü gidişat nedeniyle yollar ayrıldı. Daha sonra Brezilyalı Leonardo Arajo ile anlaşan kırmızı beyazlılarda, ilk yarının bitimine 3 hafta kala kötü sonuçlar devam edince deneyimli hocanın istifası geldi. Kalan son iki maçını yardımcı antrenörlerle tamamlayan Antalyaspor’da, Kulüp Başkanı Ali Şafak Öztürk’te istifa etti. Bu zor şartlar altında Türk futbolunun yükselen değerlerinden deneyimli teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile kırmızı-beyazlı takım anlaşmaya vardı.


İkinci yarı hazırlıklarını Atilla Vehbi Konuk Tesisleri’nde devam eden Antalyaspor’da Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu açıklamalarda bulundu.



"Tekliften heyecan duyduk"


Antalyaspor’un ligin ilk yarısını 17 puanla averajla 15. sırada tamamladığını, ayrıca yönetiminin olmadığını bildiklerini dile getiren Hamzaoğlu, görev için teklif geldiğinde çok heyecan duyduklarını aktardı.


Antalyaspor’un büyük bir camia olduğunu bildiklerini ifade eden Hamzaoğlu, “Yönetimin olmaması bizi fazla düşürmedi. Stadyumuyla, taraftarıyla, tesisleriyle büyük bir camianın içinden yönetim çıkaracağını biliyorduk. Teklif gelince bize değer verildiğini hissettik. Hiç düşünmeden kabul ettik. Göreve gelirken de hiçbir endişemiz olmadı” ifadelerine yer verdi.



"Takım oyunumuzu geliştirdik"


Devre arasını iyi değerlendirdiklerini ve eksiklikleri belirlediklerini kaydeden Hamza Hamzaoğlu, “Bunların bir çoğunu kendi kadromuzdan halledeceğiz. Oyuncularımızın bireysel potansiyelini arttıracağız, takım oyunumuzu geliştireceğiz. Futbolun hücum ve savuna prensiplerini hep birlikte uygulayacağız. Potansiyeli olan bir takımız” diye konuştu.



"Eto’o ile her antrenör çalışmak ister"


Eto’o’nun kendilerini heyecanlandıran bir dünya yıldızı olduğunu dile getiren Hamzaoğlu, “Her antrenör, her kulüp Eto’o gibi bir yıldızı bünyesinde barındırmak ister. Biz de Eto’o ile çalışmak istiyoruz. Burada sadece bizim istememiz bir şey değiştirmez. Eto’o’nun da burayı istemesi gerekir. Tabii ki Eto’o’ya teklifler var. Bu teklifleri değerlendirecektir. Burada oyuncuların düşüncesi önemlidir. Hem kulübün hem oyuncunun menfaatleri göz önünde bulundurularak en doğru karar verilir. Kalırlarsa da takımımıza en iyi katkıyı sağlayacaklardır” dedi.



"Nasri ayrılacak"


Samir Nasri ile çalışma imkanının olmadığının altını çizen Hamzaoğlu, “Sürekli yurt dışında. Kulüple de sürekli menajerleri aracılığıyla iletişim halinde. İsteyen kulüpler olduğunu biliyorum. Anlaşırlarsa Nasri bir başka kulübe gidecek. O da diğer oyuncularımızdan farklı değil, kalırsa antrenmanlara çıkıp performansı iyi olduğunda, kadroya girip, sahadaki yerini alacaktır” açıklamasını yaptı.



"Sakıb’ı satamayız"


Antalyaspor’un transfer teklifi gelen futbolcularından Sakıb ile ilgili de konuşan Hamzaoğlu, “Sakıb’ı satmamız zor gibi gözüküyor. Transfer işi böyle oluyor. Birileri oyuncuları isteyecek, biz nasıl başka kulüplerin oyuncularını istiyorsak. Bunların hepsi masaya yatırılıp ona göre karar alınacak. Ciddi bir teklif olursa yönetim bunu değerlendirir. Giderse de yerine başka birini alırız. Eksikliklerimizin tespitini yaptık. Gidebilme ihtimali olan oyuncuların yerine araştırma yapıyoruz. Ama aynı kadroyla da devam edebileceğimiz gibi bir iki takviye yapabilir. Kayserispor ve Beşiktaş maçını geride bıraktıktan sonra her şey çok daha net belli olacak. O zaman bu hamleleri çok daha net yapabiliriz” diye konuştu.



"Menez ve Sandro ayrıldı"


Hamzaoğlu, resmi olarak Menez ve Sandro’nun takımdan ayrıldığını, Norveç’e giden Jevtoviç’in ise geri geldiğini belirtti.



"Ligde ilk 10 hedefi"


Maksimum iki transfer yapacaklarının altını çizen Hamza Hamzaoğlu, “Büyük hedefleri kovalamayacağız. Ligi ilk 10’un içinde bitirmek için çalışacağız. Olası sakatlık, cezalı durumunda eksik kalmamak için oyuncu alabiliriz. O da giden oyuncularımız olduğu için. Antalyaspor’da hem kısa hem uzun vadeli planlarımız var. Potansiyeli olan bir camiayız. Bu seneki kısa vadeli planımız ligi ilk 10 içinde bitirmek. Önümüzdeki yıllarda yüksekleri hedefleyen, yavaş yavaş hedefine doğru varan ve orada kalıcı olmayı hedefleyen bir takım olacağız. Bize inananlara, güvenenlere karşı mahcup olmaz ve bu hedefleri gerçekleştiririz” dedi.



"Biz yeni takım olduk"


Hamzaoğlu, Antalyaspor’un yeniden bir takım olduğunun altını çizerek, “Antrenmanlarda oyucularımızdan aldığımız o enerji, onların birlikte hareket etmesi, birbirleriyle olan diyalogları, ciddiyetleri var. Biz şimdi biz bir takım olduk” değerlendirmesini yaptı.



"Fatih Terim geldiği için çok mutlu oldum"


Galatasaray’da yeniden göreve gelen Teknik Direktör Fatih Terim hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hamza Hamzaoğlu, “Fatih Terim’e başarılar diliyorum. Çok da mutlu oldum, kendim göreve gelmiş gibi mutlu oldum. İnşallah orada da yine başarılara imza atacaktır. Fatih hocanın göreve gelmesiyle diğer takımların da motivasyonu arttı. Çok çekişmeli bir lig geçecek. Şampiyonluk yarışının son maça kadar devam edeceğini düşünüyorum” diye konuştu.



"Arda futbola dönecektir"


Arda Turan’ın Barcelona’dan Medipol Başakşehir’e transferini de yorumlayan Hamzaoğlu, şöyle konuştu:


“Arda keşke Barcelona’da kalıp oynayabilseydi. Atletico Madrid’te çok güzel işler yaptı, Barcelona serüveni güzeldi. Avrupa’da yoluna devam edebilseydi. Gençlerimize aynı şekilde bir kapı açık kalsaydı. Ama Cenk Tosun bunu devam ettiriyor. Arda da şu anki pozisyonunu değerlendirdiğinde doğru bir kulübe geldi. Bana göre doğru bir kulübe geldi. Sadece futbolu düşüneceği, futbolunu oynayacağı, taraftar ve medya baskısının olmadığı bir ortamda rahat edecektir. Orada tekrar Türk futboluna olumlu şekilde katkı sağlar. Sağlayacaktır, ben buna inanıyorum. Başarılar diliyorum.”



Yabancı futbolcu açıklaması


Türk futbolunda yabancı oyuncu kuralını değerlendiren Hamzaoğlu, “Biz maalesef hep bir sınırlamayı başkasının yapmasını istiyoruz. Ben diyorum ki sınırsız olsun yabancı, istediğimiz kadar alalım. Ama biz eğer 3 tane ihtiyacımız varsa 3’te durabiliyorsak kendi sınırlarımızı kendimiz çizebiliyorsak o zaman bir şeyleri aşmışız ve yoluna koymuşuz diyebiliriz. Yoksa hep bir başkasının sınırları içerisinde olmayı kendimiz kabul edebiliyorsak o zaman bir yanlış içindeyiz diye düşünüyorum. Yani 14 yabancı var, evet sen 8 tane al senin kulübünün potansiyeli ne kadarsa ne kadar ihtiyacın varsa senin yerli oyuncun varsa onun yerine bir yabancı alma. Yetiştirebiliyorsan altyapından oyuncu yetiştir onu kazan kendi değerini bir kazan, ondan sonra yine eksiğin varsa içeriden çözemiyorsan, o zaman al. Eskiden ihtiyacın vardı alamıyordun kısıtlama vardı. Şimdi bu rahatlık var, alabilirsin ama bu sana kendi oyuncunu yetiştirmemeni gerektirmiyor ya da senin elinde bir Türk oyuncusu varsa iyiyse onun üstüne başka bir yabancı almanı gerektirmiyor. Buradaki sınırları biz kendimiz çizebilmeliyiz, bizim başkasının aklına ihtiyacımız olmamalı” ifadelerine yer verdi.



Video hakem değerlendirmesi


Gelecek yıldan itibaren uygulanmaya başlanması planlanan video hakem uygulaması hakkında da konuşan Hamzaoğlu, “Futbolda sürekli uygulamalar değişiyor, hatalar en aza indirgenmeye çalışılıyor. Video hakem uygulaması da bunlardan bir tanesi, mutlaka faydası olacaktır. Ama bence biz bunlardan önce birbirimize olan güveni sorgulamalıyız. Biz birbirimize ne kadar güveniyoruz, futbol içindeki unsurlar ne kadar güveniyor, basınından, hakeminden, taraftarından, antrenöründen, futbolcusuna kadar. Yani biz bu güven ortamını oluşturamadığımız sürece video hakem de getirseniz, yani uzaydan çekip en doğru kararları da verdirmeye çalışsanız mutlaka bir hata olacaktır. Hatasız olursa zaten futbol olmaz. Futbol hatalar oyunu, hatalarla güzel. Bunu bir kere herkesin kabul etmesi lazım. Ne yaparsanız yapın o hatalar bu sefer daha büyük sonuçlar doğuracak. Herkes diyecek ki video hakem olmasına rağmen yine bu hatalar yapıldı. Daha büyük polemiklere gireceğiz. Biz birbirimize güvenmedikten sonra futbolun kaosundan değil, güzel şeylerden bahsetmedikten sonra hangi uygulamayı yaparsak yapalım çok net bir sonuç alamayız” açıklamasını yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntüleri ortaya çıktı Münevver Karabulut’u canice katleden ve cezaevindeyken intihar eden Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntüleri ortaya çıktı. Otopsi görüntülerine ilişkin hazırlanan rapora karşı dilekçe sunan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, fethi kabir taleplerinin olduğunu belirtti. Münevver Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri’de kaldığı koğuşta intihar etmişti. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmiş ancak bu talep Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmişti. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan Cem Garipoğlu’nun otopsi sırasında yapılan işlemlerine ait fotoğraflar ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesi istenerek dosyaya bilirkişi atanmıştı. Tamamlanan bilirkişi raporunun içerisinde Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntüleri de yer aldı. Öte yandan mağdur Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir tarafından bilirkişi raporuna karşı bir dilekçe sunuldu. Dilekçede, Münevver Karabulut’un Cem Garipoğlu tarafından 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca katledildiği ve olayın kamuoyu gündemine oturduğu belirtildi. Cem Garipoğlu‘nun hakkında hükmedilen cezanın infazı sırasında intihar ettiğinin açıklanması üzerine toplumun büyük bir kesiminde Garipoğlu‘nun intihar etmeyip cezaevinden firar ettiğine dair kanaat oluştuğu da dilekçede aktarıldı. Bunun üzerine 17 Ağustos 2023 tarihinde başsavcılığa başvurarak fethi kabir yapılması talep edildiği dilekçede belirtildi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçenin devamında, "Başsavcılığınız tarafından ise İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına müzekkere yazılarak 12 Kasım 2014 tarihli otopsi işlemine ilişkin fotoğraf ve video kayıtları celp edilmiş akabinde dosya bilirkişiye gönderilmiştir. Daha sonra bilirkişi tarafından kendisine teslim edilen materyaller içinde bulunan görseller rapor haline getirilmiştir” denildi. Dilekçede, daha önce Münevver Karabulut cinayeti hakkında tahkikat yürütülürken maktulün iç çamaşırı ile otopsi ve ilk inceleme yapıldığı, otopsi incelemesinin ilk aşamada hiçbir tıp eğitimi almamış olan bir teknisyen tarafından gerçekleştirildiği ve aynı eldivenle 11 otopsi işlemi yapıldığı açıklandı. Otopsi yapan teknisyenin eldiveninden maktulün iç çamaşırına aynı anda otopsi yapılan bir başka cesede ait sperm bulaştığı da dilekçede belirtildi. Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarındaki paranın kolluk tarafından tutanağa kaydedilmediği ve kaybedildiği de açıklanan dilekçede, “Kameraların kırık olmamasına rağmen ‘kırıktır’ şeklinde tutanak tutulması, faili yakalamaya giden kolluk görevlilerinin cinayet zanlısının kaçmasına imkan tanır türde yol vermesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertlerinin hiçbir delil olmaksızın tahliyesine karar verilmesi ve haklarında yurtdışına çıkmamak şeklinde adli kontrol tedbirinin dahi uygulanmaması, bu gerekçelerle tarafımızca reddi hakim yoluna gidilmesi, reddi hakim taleplerimiz hakkında karar verilmeden kovuşturma yürüten ağır ceza mahkemesi başkanının re’sen dosyadan el çekmesi ve bir başka yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı vermiş bir hakim olduğunun ortaya çıkması gibi skandalların yaşanması, Garipoğlu ailesinin tesadüf denemeyecek zamanlarda manidar paylaşımlar yapması hasebiyle müvekkilde hasıl olan şüphenin giderilmesi söz konusu olamamıştır” ifadeleri kullanıldı. Dilekçede bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirten mağdur avukatı Epözdemir, fethi kabir işlemi yapılmasını ve sonuca göre ilgililer hakkında iddianame düzenlenerek dava açılmasını talep etti.
Manisa ’Lüks makam odası’ iddiasıyla ilgili eski başkandan açıklama Eski Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, hakkındaki “lüks makam odası yaptığı" iddialarıyla ilgili, "Bunların hepsi benim ve eşimin yıllardır biriktirdiğimiz eşyalarımız ve maliyeti de öyle çok yüksek değil. Birçoğunu da bit pazarından almışız. Başkan onurlu bir şekilde ‘Başkanım çok güzel eşyalar, makam odası da güzel olmuş, Yunusemre’ye de yakışıyor. Şahsi eşyalarınız ya bunu da belediyeye hediyeniz olsun’ dese yemin ediyorum hayırlı uğurlu olsun derdim" dedi. Manisa’da 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerini kaybeden AK Parti’li Mehmet Çerçi, AK Parti Manisa İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı’nın da katıldığı toplantıda eski Başkan Çerçi, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban tarafından “Kendine lüks ve gösterişli makam odası yaptı” şeklindeki iddialara cevap verdi. Çerçi’nin açıklamalarından önce konuşan AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, “Büyükşehir belediye başkanımızın, ilçe belediye başkanlarımızın bir sürü vaatleri vardı. Bu vaatleri önlerine aldıklarında bunlar seçim heyecanıyla kazanma heyecanıyla hesap kitap yapılmadan söylenmiş şeylerdi. Şimdi bunların yapılabilme imkanı olmadığını gördükleri için şimdi ön alıyorlar. Devri sabık oluşturuyorlar. ‘Biz enkaz devraldık’ edebiyatıyla kamuoyunun tepkilerini almaya çalışacaklar” dedi. Projelerinin yetersiz kaldığı algısına kapıldığını belirten Başkan Çerçi, "Projelerimizi yaptınız ama biz sizden sonra bu insanları seçiyoruz bu insanlardan daha çok proje bekliyoruz’ öyle ya. Bizim projelerimiz yetersiz kaldı. Olabilir. Biz çok proje yaptık ama milletimizin daha çok talebi var. Beklentisi daha yüksek. Bunlara da saygılıyız. ‘Daha çok proje, eser üreteceğine inandığımız bu arkadaşları biz seçiyoruz’ dediler” diye konuştu. Kendisi hakkında seçimin ardından Amerika’ya kaçtığı yönünde sosyal medyada bir takım iddiaların dolaştığını ancak bel rahatsızlığından dolayı tedavide olduğunu belirten Çerçi, basın mensuplarına pasaportunu göstererek iddialar yalanladı. Çerçi, “Başlamadan önce bu benim pasaportum. Dün bana ‘Çerçi yurt dışına kaçtı’ demişler. Bir tane kendini bilmez, ‘Amerika’dan hoş geldin’ demiş. Ahlaksız, kendini bilmez, çok insan var. Öncelikle şunu söyleyeyim. Buradan ayrılırken bayramın hemen öncesinde yakın arkadaşlar bilir iki bastonla yola çıktık. Bazen tek bastonla eşimin omzuna tutunarak belimdeki zaman zaman nükseden ağrılar çok aşırılaştı. Seçim yorgunluğunda, aşırı efordan dolayı. Öncelikle bir kaplıca tedavisine gittik. Çok istifade ettik. Kaplıca tedavisinden sonra da İstanbul’a gittik” ifadelerini kullandı. "Bunların hepsi benim ve eşimin yıllardır biriktirdiğimiz eşyalarımız” Yunusemre Belediyesinin borcunu açıklayan Başkan Semih Balaban’a cevap veren Çerçi, "1,1, milyar borç diyor ya. Bunun 200 milyonu enerji santraline gitmiştir. Ve ödemeleri, taksitleri devam ediyor. Bakın şimdi 4 megavatlık bu 65 dönüm üzerine kurulu güneş enerji santrali yılda 8 milyon saatten ortalama şu anda EPDK birim fiyatları 2,7 TL, 22 milyon lira yıllık getirisi var. Şu anda. Biliyorsunuz dolara endekslidir. EPDK üç ayda bir altı ayda bir bu rakamı sent üzerinden yeniler. 4 milyar 373 milyon TL kayıtlara girsin. Bu yatırımların içinde belediyemizin yaptığı kültür, sanat projeleri, sosyal yardım destekleri, sağlık hizmetleri destekleri, gençlik spor destekleri, deprem ve pandemi dönemi yardımları yer almamaktadır. Yatırım bu. Şimdi şatafat lüks deyince 10 yıllık son hayat döngümü söylüyorum. Ev belediye, vatandaş, cami. 100 seneden öncekilere ancak antika denir. 50-60 senelik öncekileri antika denmez. Bu tür dekorasyon ürünleriyle hepsi ikinci el, üçüncü el malzemelerle yapılan iç mimariye vintage diyorlar. Biz hanımla bu tür işlere merak sardık. Burada şimdi retro denir. Bunların hepsi benim ve eşimin yıllardır biriktirdiğimiz eşyalarımız ve maliyeti de öyle çok yüksek değil. Birçoğunu da bit pazarından almışız. Şimdi ben bunları istiyorum. Siz bu belediyenin bu makam odasına bir büro mobilyasından, şuradan buradan bunların yenisini yani modern mobilya tarzında mobilya aldığınızda eminim sizin maliyetiniz benim aldığım maliyet daha da üzerine, belki 2-3 katı olacak. Benim evimde böyledir. Evime kaç kişi gelmiştir burada. Yeni bir tane mobilya yoktur. Biz bunları seviyoruz. Bu bizim medeniyetimiz. Şimdi yıllardır biriktirdiğimiz koleksiyonlarımızdan aldığımız kendi eserlerimiz” diye konuştu. "Zorluk çıkarma. Eşyalara da zarar verdirtme” Yarın eşyaları geri almak için kamyonla Yunusemre Belediyesine gideceğini belirten Çerçi, "Getirdiğimiz kendi eserlerimiz. Şimdi burada 7 tane memurun imzası var. Belgede yazılanlar ise aynen şöyle: ‘Mehmet Çerçi’nin makam odasındaki ekte fotoğrafları bulunan sayı ve isimleri yazılan eşyalar Mehmet Çerçi’nin şahsi eşyalardır. Görevde bulunduğu süre içerisinde kullanılmak üzere makam odasına yerleştirilmiştir. Kendi isteğiyle talep etmesi durumunda eşyalar kendisi tarafından alınacaktır’ Ben arkadaşlara dedim ki ‘5 sene sonra kim öle kim kala. Ondan sonra da bunları belediyeye hibe ederiz ne olacak. Bizim de belediyemize bir hediyemiz olur. Tutanağı falan boş verin dediğim halde arkadaşlar dediler ki ‘Başkanım önümüzde seçim var, şu var, bu var. Ne olur ne olmaz. Biz bunları tutacağız’ Ne yazdıklarını bile görmedim. Tutanağı tuttular. Şunu deseydi başkan onurlu bir şekilde ‘Başkanım dediniz çok güzel eşyalar, makam odası da güzel olmuş, Manisa’ya, Yunusemre’ye de yakışıyor. Şahsi eşyalarınız ya bunu da belediyeye hediyeniz olsun’ dese yemin ediyorum hayırlı uğurlu olsun demezsem beni bilen bilir. Elimdeki yüzüğü beğenen adama yüzüğümü veririm ben. Bu ahlaki bir şey değil. Bu belediye başkanlığı makamına yakışan bir şey değil. Herkesin bir onuru var. Ben 22 yıldır bu şehirde siyaset yapıyorum. Böyle bir kepazelikle karşılaşmadım. Bunlar başkana yakışıyor mu? Satacağım diyorsun. Hani kaydın yok. Kimin malını satıyorsun sen? Bakın buradan duyuruyorum arkadaşlar. Siz de gelin. Yarın, cuma günü saat 18.00’de. Kamyonu işçileri ayarladım. Siz de buyurun. Kalabalık olmaz. Orada güvenlikçiler var. Sayın başkan talimatı ver. İki tane görevli koy. Sen orada olursun, olmazsın. Lütfen eşyalarıma zarar verme. Bunlar ileride müze yaparsak müzenin de eşyaları olacak. Zorluk çıkarma. Eşyalara da zarar verdirtme. Yoksa mahkemede bunları görüşeceğiz” dedi. Belediyeye fazladan personel alındığı iddialarına cevap veren Çerçi, “Bakın ben delillerle, belgelerle konuşuyorum. Bu arada aşağıdaki salondaki eşyaları da ben aldım. Onlar zaten salonun güzel dekorasyonu. Onlar da benimdi. Onlar için ‘çocukları salonu falan bırakın. Onları falan kayda almayın’ Onlar da 5 beş kuruş belediye parası yoktur. Masalar hariç. Koltuk var orada 3 takım. Onların hepsini ben şahsımdan ödedim, oraya koydum. 4 milyon dolarlık makam odası diye yazdılar. Bunu yazan basın. 4 milyon dolarlık. Bunların sayılardan haberi yok. Belediye binasını 110 milyon liraya mal ettik. Otoparkı, meydanı, belediye binasını. Bugünkü rakamı 487 milyon. Şimdi bir de bu şeyi söylüyor. Bankamatik memurları ve çok fazla personel almışlar. Bizde bir tane bankamatik personeli yok. Bir tane yok” diye konuştu. Seçim gecesi belediyede evrakları düzenlediklerini söyleyen Çerçi, “Seçime doğru firmalar telaş ederler. 1 milyonluk mal vermişsiniz, iş yapmışsınız. Endişe ederler. insanlar bir an önce faturasını keserler, verirler. Sizin de bunun karşılığında fatura kesmeniz lazım. Niye kesmeniz lazım? Bu bir kanuni zorunluluk. Bu dosya tekemmül ettirilmiştir. Belediyeye 5 kuruşluk yükü de yoktur, maliyeti de yoktur. İşlem tamamlanmıştır. Çünkü pazartesi yeni belediye başkanı adamlarını gönderecek. Evrakları inceleyecek” dedi. Gündeme gelen dekoratif sobayı da 2 yıl önce kendi cebinden 55 bin TL’ye aldığını belirten Çerçi, tüm mobilyaların şahsına ait olduğunu ve bazılarının taksitlerinin halen ödemeye devam ettiğini söyledi. Maaşını da açıklayan Çerçi, eşinin 50 bin TL maaş aldığının kendisinin de 100 bin TL maaş aldığını belirterek belediyeden de 150 bin TL ayrıca maaşı olduğunu söyledi. Basın açıklamasına AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, AK Parti Manisa Tanıtım ve Medya Başkanı Emre Şener, AK Parti Yunusemre İlçe Başkanı İlkcan Durmaz katıldı.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özel görüşmesine ilişkin detaylar belli oldu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yakın zamanda iadeyi ziyaret konusunda mutabık kalındığı, milli bayramlar bir araya gelinmesi konusunda anlaşıldığı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesine ilişkin detaylar belli oldu. AK Parti kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özel ile yakın zamanda iadeyi ziyaret konusunda mutabık kalındığı milli bayramlar bir araya gelinmesi konusunda anlaşıldığı ifade edildi. Kaynaklar, ikili arasında yeni anayasa konusunun da konuşulduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değişen şartlara göre anayasanın güncellenmesi gerektiğini söyledi. Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a CHP Genel Başkanı Özel’e 15 Temmuz gecesi gösterdiği direniş için teşekkür ettiği, Özel’in ise, “Tiyatro olduğunu hiç düşünmedim” dediği ifade edildi. CHP Genel Başkanı Özel, 28 Şubat davasında hüküm giyen mahkumlara ilişkin talebini ilettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise değerlendirilelim dediği öğrenildi. Özel’in Gezi davası yargılamasında 18 yıl hapis cezası alan Avukat Şerafettin Can Atalay ve Osman Kaval’a konusunu ilettiği öğrenildi. Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mülakatların kaldırılması yönünde talepte bulunduğu ifade edildi. Erdoğan ayrıca seçim başarısından dolayı CHP Genel Başkanı Özel’i tebrik ederek, "Sizin başkanlığınızda ivmelenen bir süreç var" dediği belirtildi.