GENEL - 19 Ocak 2018 Cuma 16:17

Antalya’da yunuslar meteoroloji şamandıra kurulumuna eşlik etti

A
A
A
Antalya’da yunuslar meteoroloji şamandıra kurulumuna eşlik etti

Antalya Meteoroloji 4.

Antalya Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğünün, Antalya Körfezi’nin 20 kilometre açığına 300 metre derinliğe, deniz otomatik meteoroloji şamandırası kurulumuna yunusların eşlik etmesi renkli görüntüler oluşturdu.


İlginç olay Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğünün denizlerden meteorolojik veriler almak için Serik ilçesi Belek Mahallesi’nin 20 kilometre açığında 300 metre derinlikteki noktaya şamandıra kurulumu sırasında yaşandı. Şamandırayı 300 metre derinlikteki zemine 2,5 tonluk beton büze çelik ve ipek halatlara bağladıklarını belirten Antalya Meteoroloji 4. Bölge Müdürü Davut Öztürk, "Belek’te şamandırayı kurarken sürpriz ziyaretçilerimiz vardı. Kuruluma giderken ve geri dönerken yunuslar bize eşlik etti" dedi.


Şamandıra ile kesintisiz aynı noktadan veriler alacaklarını söyleyen Davut Öztürk, "Aynı zamanda dalga boyu yüksekliği, akıntı hızı yönü, deniz suyu sıcaklığı, tuzluluk oranını hesaplayabileceğiz. Bu veriler sayesinde denizlerle ilgili tahminlerimizin kalitesi artacak. Ekonomik ve planlı faaliyetleri sağlamış olacağız" dedi.



"2023’e kadar sayı 92 olacak"


Türkiye denizlerinde 14 tanesi şamandıra olmak üzere toplam 78 deniz otomatik meteoroloji gözlem istasyonunun kurulduğunu kaydeden Öztürk, "2023 yılına kadar bu sayıyı 92’ye çıkaracağız. Kurulumu oldukça zor, üstün bir teknolojisi var. Son şamandırayı 6 saatte kurabildik. Üzerinde hassas sistemler var. 800 bin liralık sistem ama ülke ekonomisine katkısı çok daha fazla olacaktır" dedi.



"Yunuslar geldi"


Antalya’da 6, Muğla’da 7 deniz otomatik meteoroloji gözlem istasyonunun olduğunu ifade eden Öztürk, "Belek’te şamandırayı kurarken sürpriz ziyaretçilerimiz vardı. Kuruluma giderken ve geri dönerken yunuslar bize eşlik etti. 8 adet yunus bizi yalnız bırakmadı. O yunusların uğur getireceğine inanıyoruz. O şamandıradan daha düzgün sürekli veriler alacağız" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Aracı kazaya karışan CHP’li Meclis Üyesi Barış Ural hakkında "tehdit" iddiası: Kaza anı kamerada İddiaya göre Beyoğlu Tarlabaşı’nda , Bahçelievler Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Barış Ural’a ait Porsche marka lüks araç, sokaktan yola çıkan otomobille hızla çarpıştı. Kazaya karışan her iki araç olay yerinden uzaklaştı. Kazadan yaklaşık 1 ay sonra 400 bin liralık tamirat yaptırdığını öne süren Barış Ural’ın, diğer otomobilin sahibi Deniz Demirtaş’tan ödeme yapmasını istediği iddia edildi. Kaskosu ve sigortası olduğunu söyleyen Demirtaş, 400 bin lira ödeyecek gücünün olmadığını, Ural’ın kendisini tehdit ettiğini ve saat vererek otomobilini getirmesini istediğini öne sürdü. Tehditlerin ardı ve arkasının bitmediğini iddia eden Demirtaş, Barış Ural hakkında suç duyurusunda bulundu. Kaza anı ise kameraya yansıdı. Olay 31 Mart’ta gece saatlerine Beyoğlu Tarlabaşı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Deniz Demirtaş, Peugeot marka otomobilini emanet olarak 2 günlüğüne arkadaşına verdi. Araçla gece saatlerinde Tarlabaşı’nda seyir halinde olan sürücü, sokaktan yola çıkarken hızlı gittiği öne sürülen Porsche marka lüks araçla çarpıştı. Kazanın ardından her iki araç da olay yerinden ayrıldı. Kazadan yaklaşık bir ay sonra, lüks aracın sahibi Bahçelievler Belediyesi’nin CHP’li Meclis üyesi ve Akasya İnşaatın sahibi olduğu iddia edilen Barış Ural ile Deniz Demirtaş telefonda görüştü. Demirtaş hasar gören aracını yaptırmadığını iddia ederken, Barış Ural ise aracını tamir ettirdiğini masrafının 400 bin lira olduğunu öne sürerek parayı istedi. Demirtaş, kaskosunun ve sigortasının olduğunu söyleyerek Ural’a kaza akşamı olay yerinden neden ayrıldığını ve neden polisi aramadığını sordu. 400 bin lira ödeyecek gücü olmadığını söyleyen Demirtaş, iddiaya göre Ural tarafından tehdit edildi. Demirtaş’tan masrafa karşılık aracı istendi. Demirtaş, uzlaşmak istediğini söyledi ancak tehdit telefonları sürdü. Demirtaş’a aracının getirilmesi konusunda saat verildi. Taraflar zaman zaman telefonda görüşmeye devam etti. Barış Ural, bir görüşmede aracı kendisinin kullanmadığını şoförü ayrıca kuzeni olan Çağatay isimli bir şahsın kullandığını öne sürdü. Bu kez Çağatay isimli kişi, aynı tehditleri sürdürerek Demirtaş’a ya aracını getirmesini ya da 600 bin liralık masrafının karşılanmasını söyledi. İddiaya göre tehditlerin ardı arkası kesilmeyince Deniz Demirtaş, avukatıyla görüşecek kendisinden masraflara karşılık aracını isteyen Barış Ural ve Çağatay isimli kişi hakkında suç duyurusunda bulunarak şikayetçi oldu. Kaza anı kameraya yansıdı Görüntülerde Deniz Demirtaş’a ait aracın sokaktan çıkarak dönüş yaptığı bu sırada hızla gelen Porsche marka lüks aracın ise otomobille çarpıştığı görülüyor. "Porsche marka aracın fotoğraflarını gördüm, sadece bir kaç yerinde çizik var" Otomobilini 2 günlüğüne arkadaşıma verdiğini söyleyen Deniz Demirtaş, "Arkadaşım Taksim Tarlabaşı Bulvarı’nda seyir halindeyken ne olduğunu anlayamıyor. Dönerken oradaki ışıklar yanıp sönüyor. Arkadaşım dönüyor. Sağına soluna bakıyor. Önünde bir tane cip var sağında taksi var. İki şerit de dolu. Solundan devam ediyor. Aynaya aynı zamanda bakıyor. Zaten hız yok arkadaşımda. Dikkatli dönüyor. Porsche marka bir araba hızla geliyor. Süratli geliyor. Zaten Tarlabaşı Bulvarı’nda tabela var. 30-50 hız sınırı var. Bu hız sınırını aşmış zaten gecenin bir saati. Frene basıyor, duramayıp benim aracıma boydan boya çarpıyor. Sürtüp buradan çıkıyor. O anda arkadaşım durmamış. Teybi açık yüksek sesle. Farkına bile varmıyor. Bana sarsıldığını setten geçtiğini zannediyor. Devam ediyor. Ben arabamı yaptırmadım. 1 gün sonra bana geldiğinde ne olduğunu sordum. O da bana farkında olmadığını, masrafı neyse karşılayacağını söyledi. O da çekindi herhalde. ’Porsche marka araba durmuş. Sözde aks kesmiş. Beyin kendini kilitlemiş. Çekiye koydum Çekiciyle ben götürdüm, tamir ettirdim’ diyor. Porsche marka aracın fotoğraflarını gördüm. Sadece bir kaç yerinde çizik var. Benim aracın oradan gitmiş peki kendisinin neden trafik polisini çağırmadığını sordum. Benim kaskom sigortam var. 25 gündür haber bekliyorum. Kaza haberi gelir diye. Ben aracımı bir aydır yaptırmadım. Gelsin ki tutanak tutarız diye. Bu arkadaş tabi polis çağırmıyor. Trafik polisi çağırmıyor. Arabasını kimin kullandığı belli değil" dedi. "Bir tefeci gibi beni tehdit ettiler" Kazanın seçim gecesinde olduğunu söyleyen Demirtaş, "Ben aradım onu. Barış Bey bana Bahçelievler’de Akasya İnşaatın sahibi olduğunu, Bahçelievler’de CHP Belediye Meclis üyesi olduğunu söyledi. ’Ne gerekirse yapalım’ dedim. İfademi verdiğimi, aracımı yaptırmadığımı, kaskom ve sigortam olduğunu söyledim. Kendisi aracını yaptırdığını, faturasını aldığını söyledi. 400 bin lira hasarı olduğunu, bunu karşılamayacağımı söyledi. Ben ona bu hasarı 400 bin olarak karşılayamayacağımı söyledim. Ona ’sigortam, kaskom var. Trafik polisi çağırsaydınız. Kameralardan her yerden benim plakamı bulup araç benim üstüme bana bir telefon açsanız. Ben bu arabayı getirirdim. Rapora tutardık. Kaskomdan sigortamdan karşılanırdı. Ben bu parayı kaldıramam’ dedim. Uzlaşmak istediğimi söyledim. Meclis Üyesi dediğimiz kişi Barış Ural, benim bütün bilgilerime ulaştığını söyledi. Beni bu numaralardan arayıp tehdit etti. Beni akşam saat 22.00’de bile aradı. ’Bu parayı ödemiyorsan. Arabanı alacağız’ dediler. Benim arabam yaklaşık 600 bin lira. Ben arabamın kredi borcu olduğunu söyledim. Arabamı veremeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine araca el koyacaklarını söyledi. ’Aracını akşam 22.00’ye kadar getireceksin’ dedi. Daha sonra aracı kendisinin kullanmadığını söyledi. ’Şoförüm aynı zamanda kuzenim olan Çağatay Bey kullanıyor’ dedi. Çağatay Bey de beni aradı. Çağatay Bey aracı kendisinin kullandığını, 600 bin lira harcadığını, faturayı kestiğini, arabanın anahtarını saat 22.00’ye kadar getirmemi söyledi. Getirmezsen evinin adresi bütün bilgilerim onda olduğunu ifade etti. Beni öldürse de benim böyle bir param olmadığını bir kez daha söyledim. ’Kaskoma dava açarsın, paranı alırsın’ dedim. Bir tefeci gibi beni tehdit ettiler. Suç duyurusunda bulunacağız. Ben sonuna kadar davacıyım. Dağ başında yaşamıyoruz. Önce devletimiz var hukuk var. Ben videoyu izledikten sonra haklı olduğumuzu gördüm. Hızlı geldiğini gördüm. Benim her şeyime bakmışlar" diye konuştu. "Müvekkilimin can güvenliği yok" Avukat Ece Canbolat ise, "Müvekkilim arabasını arkadaşına veriyor. Hızla gelip araca vuruyor. Sonra siyasi kimliklerini kullanarak. Bu arabayı bize vereceksin, zararımızı karşılayacaksın diyerek, baskı kuruyorlar ve tehdit ediyorlar. Hem tehdit etme suçu var hem de malını almaya çalışıyorlar. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Müvekkilime ait şahsi bilgilerini nasıl ele geçirdiler bilmiyoruz. Bir haftadır tehdit ediliyor. Müvekkilimin can güvenliği yok” ifadelerini kullandı.