Kepez Belediyesi’nin şubat ayı kültür-sanat etkinliği kapsamında ‘Biz Bir Aileyiz Konferansı’ düzenlendi.
Antalya’da görev yapan bayan din görevlilerine yönelik düzenlenen konferansın konuşmacısı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Sadide Akbulut, oldu. Erdem Bayazıt Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa, Antalya İl Müftüsü Osman Artan, Konyaaltı İlçe Müftüsü Ziya Ersin, İl Müftü Yardımcıları Osman Demirel, Mustafa Şimşek, Melek Alçın ve çok sayıda bayan din görevlisi katıldı.
Tüm müslümanların dil, din, renk gözetilmeden bir aile olduğunu belirten Sadide Akbulut, “Nerede İslam coğrafyası varsa kan, savaş, gözyaşı, eziklik ve bunun beraberinde sayfalarca sıralayabileceğimiz yoksunluk ve yoksulluk var, maalesef. Kendi coğrafyamızdaki haritaya göz gezdirecek olursak, millet olarak biz bir aileyiz, dilimiz aynı, rengimiz ırkımız aynı, meşrebimiz, mezhebimiz yoğurt yiyişimiz birbirinden farklı. Hepimiz yiğidiz ve yiğitliği de hiç kimseye de bırakmıyoruz. Türkiye’de İslam camiasının yapılaşmasına baktığımızda dağınıklıklar, muhalefetler her gün şahit olduğumuz bir gerçek” dedi.
“Sevgi ve saygı en önemli değerdir”
Diyanet camiasının aile yapısına da değinen Akbulut, “Diyanet personeli olarak bu çatı altında elbette ki hepimizin ayrı bir yol tutuşu vardır. Kimimiz Ömer’dir; herhangi bir haksızlığa ve adaletsizliğe tahammül edememesini ani tepkisi ile gösterir. Kimimiz Ebu Bekir’dir; sadakatini o diyorsa doğrudur diyerek, tasdik ederek gösterir. Kimimiz Ali’dir; çeker kalemini takar sarığını ‘ben buradayım der. Kimimizde Osman gibi sessiz sessiz ilmini amelini yaşamakla meşguldür. Hepimiz bir aileyiz. Biz bir aileyiz demeden önce kurumsal aidiyeti de oluşturacak söylemler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bizler toplumu doğru yönlendirmeliyiz. Selim akıl ehliyet demektir. Selim fıtrat liyakati gösterir. Selim vicdan sadakatte kendini bulur. Bizler bunlarla yürürken, sevgi ve saygı da bunlarla birlikte gelen en önemli değerlerdir” diye konuştu.
“Hem işimiz, hem evimiz huzur bulur”
“Bir inancımız var ve bu nedenle olmamız gereken kıstaslardan bir tanesi yeryüzünün imarına talip olmaktır” diyen Akbulut, “Fikir ve sanat içerikli bilgi ve donanıma sahip olmak, nüfuslu ve kuvvetli bir otorite olduğunun farkında olarak birer kanaat önderi olmak kavramları da bunları takip eder. Aile hayatımızın topluma yansıyan penceresinin daha sağlam görünebilmesi için en kuvvetli değerlerin başında emanet ve ehliyet geliyor. Yüreklerimizi, sadakatimizi ve samimiyetimizi kurum içerisinde aidiyetimizi göstererek geliştirerek gösterebilirsek bizim hem işimiz, hem evimiz huzur bulur. Kimlik ve temsil mahiyetini üzerinde gösteremeyecek bir toplum haline gelirsek buna rehavet edinir. Üzerimizde yaşanan rehavetten silkelenmek zorundayız. Toplum talep odaklı hizmet değil arz odaklı hizmet istiyor. Bu nedenle üretmemiz gerekiyor.”
