SAĞLIK - 30 Mart 2018 Cuma 18:00

Uzmanlardan kızamık salgını uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan kızamık salgını uyarısı

Türkiye’de son yıllarda aşı karşıtı söylemlerin arttığını kaydeden Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof.

Türkiye’de son yıllarda aşı karşıtı söylemlerin arttığını kaydeden Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bunun aşılama oranlarına da yansıdığını belirtti. Ceylan, “Avrupa’da bir salgın var ve bize yakın. Ukrayna’da, Sırbistan’da şuanda bir salgın var. Sırbistan’da 4 bin vaka var, Almanya’da, Fransa’da var. Bizim aşılama oranlarımız onlardan yüksekti” dedi.


Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’de 2013’te 980 olan aşı reddi sayısının 2017’de 23 bine kadar çıktığını söyledi. Bunun sebebinin aşı karşıtı söylemler olduğunu belirten Ceyhan, orana bağlı olarak 2016’da 9 olan yıllık kızamık vakası sayısının da 2017 yılında 85’e yükseldiğine dikkat çekti. Avrupa’daki şuanda kızamık salgınının Türkiye’ye çok yakın olduğuna dikkat çeken Ceyhan, ailelerin karşıt söylemlere inanmayıp, çocuklarını aşı yaptırması gerektiğini vurguladı.


Aşı oranında düşüşler yaşandığını kaydeden Ceyhan, “Son dönemlerde çocukluk çağı aşılarına karşı yapılan söylemler yüzünden 2013’te 980 olan aşı reddi sayısı 2017’de 23 bine kadar çıktı. Doğal olarak bunun sonucu olarak aşılama oranı düşüşü var Türkiye’de” dedi.


Aşı oranını düşmesiyle birlikte bulaşıcı hastalık oranlarının artışa geçebileceğinin sinyalini veren Ceyhan, “Örneğin kızamık gibi. Şuanda da Avrupa’da da bir aktivite var ve Türkiye’de yansımasını görüyoruz. O yüzden 2016’da 9 olan yıllık kızamık vakası sayımız 2017’de 85 oldu. Bu tabi yine de daha önceki yıllarda yapılan yüksek aşılama sayesinde kısıtlı bir rakam. Ama eğer bu şekilde devam ederse bu sayı daha da artarsa 50 binleri geçerse, çok büyük boyutlar olabilir ve daha çok insan kızamığa yakalanabilir. Avrupa’da bir salgın var ve bize yakın. Ukrayna’da, Sırbistan’da şuanda bir salgın var. Sırbistan’da 4 bin vaka var, Almanya’da, Fransa’da var. Bizim aşılama oranlarımız onlardan yüksekti. Biraz daha düşer ve bu rakamlar daha yüksek boyutlara ulaşabilir” diye konuştu.


Kızamık vakasının dikkate alınması gerektiğini ifade eden Ceyhan, şunları söyledi:


“Bin tane kızamık vakasına ulaşırsak biz, kızamığın beklenen sonucu olarak yaklaşık 100 tane hastane yatışı, 20 civarında yıllık ölüm, 30 civarında beyin hasarı ortaya çıkacaktır. Bunları önlemini yolu çocukluk çağı aşılarıyla ilgili aleyhte söylenen söylemlerin bırakılması. Bazı insanlar, ‘bu insanların özgürlüğü, kendi çocuğuna aşı yaptırmayabilir’ diyorlar. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Çünkü aşı ilaç tedavisi gibi değil. Siz çocuğunuzu aşılatmazsanız, çocuğunu aşılatan ailelerin çocuklarına da zarar vermiş olursunuz. Çünkü tek başına yapılan aşı hiçbir zaman korumaz. En iyi aşı yüzde 98-99 yapılan aşıdır.”


Son olarak bazı çevrelerin, aşıyı Türk toplumuna batılılar tarafından dayatıldığı yönündeki görüşün de son derece yanlış olduğunu vurgulayan Ceyhan, “Aşıyı Türkler Orta Asya’da kullanmaya başlamış. Sonra Selçuklulardan başlayarak, Anadolu’ya getirmişler. Daha sonra İstanbul’da çiçek hastalığına karşı aşılama devam etmiş, oradaki bir İngiliz başkonsolosunun eşinin İngiltere’deki arkadaşına yazdıkları batı aşılamayı öğrenmiş. Osmanlı döneminde, Osmanlı devleti ilk aşı uygulayan devlet olmuş” ifadelerini kullandı.


Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap ise, aşılamanın son derece zararsız bir uygulama olduğunu ve aşı aleyhine çıkan sözlerin kesinlikle yanlış olduğunu söyledi. Azap, “Aşılar sayesinde her yıl 2-3 milyon insanın hayatı kurtuluyor. Bu aşı oranını daha da arttırdığımız da yine bu oran artıyor ve yılda 5 milyonlara ulaşabileceğini gösteren çalışmalar var. İnsanların unuttuğu bir şey var. Kızamık, boğmaca gibi hastalıklar son zamanlarda görülmediği için zannediliyor ki insanoğlu bu hastalıkları yendi ve artık aşı yaptırmasak da olur. Öyle bir şey yok. Aşıları yapmadığını zaman, bu hastalıkların tekrar salgın yaptığını dünyadaki güncel örneklerden görüp öğrenebiliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da asayiş uygulaması: Aranan şahıslar yakalandı, uyuşturucu madde ele geçirildi Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı asayiş uygulamalarında aranan şahıslar yakalanırken, uyuşturucu madde ele geçirildi, çok sayıda araç ve iş yeri denetlendi. Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde 12 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında 291 araç sorgulandı. Uygulamada 504 şahıs sorgulanmış olup, yoklama kaçağı olduğu tespit edilen 2 aranan şahıs yakalandı. Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Asayiş, Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele, Çevik Kuvvet, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve ilçe emniyet birimlerinin katılımıyla 24 farklı noktada sabit, hareketli yol ve umuma açık iş yeri uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan yol uygulamalarında 2 bin 741 şahıs sorgulanırken 4 aranan şahıs yakalandı. Denetimler sırasında 1 şahıstan 0,41 gram kokain, 1 şahıstan ise 2,94 gram bonzai ele geçirilerek şüpheliler hakkında adli işlem yapıldı. Ayrıca 1 şahıstan havalı tabanca ele geçirilirken, şahıs hakkında idari işlem uygulandı. Uygulamalar kapsamında bin 230 araç sorgulandı, 1 araç trafikten men edilirken 17 araca toplam 115 bin 800 TL idari para cezası kesildi. Umuma açık iş yerlerine yönelik denetimlerde ise 12 iş yeri kontrol edildi, 129 şahıs sorgulandı ve herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadı. Denetimler sonucunda 1 iş yerinin ruhsatsız faaliyet gösterdiği tespit edilirken, 5 iş yerine idari para cezası uygulandı. Bursa Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin il genelinde huzur ve güvenliğin sağlanmasına yönelik denetim ve uygulamalarının aralıksız devam edeceği bildirildi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.