EĞİTİM - 03 Mayıs 2018 Perşembe 16:44

Türkiye’nin en büyük sosyal bilimler sempozyumu Antalya’da başladı

A
A
A
Türkiye’nin en büyük sosyal bilimler sempozyumu Antalya’da başladı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Türkiye’nin en önemli Sosyal Bilimler Sempozyumuna ev sahipliği yapıyor.

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Türkiye’nin en önemli Sosyal Bilimler Sempozyumuna ev sahipliği yapıyor.


4.Uluslararası Asoscongress Sosyal Bilimler Sempozyumu, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ve Asoscongress işbirliğinde 3-5 Mayıs tarihleri arasında Kestel Kampusü’nde gerçekleştiriliyor. Katılımcı sayısı itibariyle sosyal bilimler alanında Türkiye’nin en büyük sempozyumu olan etkinlik sayesinde Alanya’nın tanıtımına ve turizmine de önemli katkıda bulunulması hedefleniyor.


Toplamda bin 792 yerli, 411 yabancı katılımcının bildiri sunumu için başvuruda bulunduğu, bunların arasından bin 492 yerli, 227 yabancı katılımcının sunumlarının kabul edildiği 4. Asoscongress kapsamında “Çeviriler ve Çevirmenlerin Tanıklığında Çeviri Edebiyat Tarihimizi Yeniden Okumak” ve “Eğitimde Stratejik Ufuklar” isimli iki panel düzenlenecek. Sempozyum boyunca çeşitli eserlerin sergilendiği resim sergisi de katılımcıların ziyaretine açık olacak. Ayrıca, “Dünya Barışı için Spor”, “6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunundaki Varlıkların İncelenmesi”, “21. Yüzyılda İnsan Kaynakları Yönetimi: Üniversite Eğitimi, İşverenlerin Beklentileri, Geleceğin Çalışanlarının Beklentileri” , “Küreselleşen Dünyada Din Dili Sorunu” başlıklı dört çalıştayın yapılacağı Sempozyuma, Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Estonya, Fas, Fransa, Filistin, Irak, İngiltere, İran, Katar, Libya, Lübnan, Tunus, Ürdün, Umman, Yemen gibi 24v farklı ülkeden bilim insanları katılım gösterdi.


Yerli ve yabancı birçok bilim insanının katılım gösterdiği sempozyumun açılış törenine ev sahibi ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı’nın yanı sıra Asoscongress Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Serdar Yavuz, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydın, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Harun Uçak, Asoscongress Düzenleme Kurulu Üyeleri ve akademisyenler katıldı.



"Sempozyuma ev sahipliği yapmaktan mutluyuz"


ALKÜ İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda ev sahibi olarak açılış konuşmasını gerçekleştiren ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, “Alanya Aladdin Keykubat Üniversitesi olarak bu sene ikinci defa Asoscongress tarafından düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu’nun 4’üncüsüne ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk ve şeref duyuyoruz” diyerek sözlerine başladı. Konuşmasının devamında Rektör Pınarbaşı; “Bu kongremiz Türkiye’de sosyal bilimler alanlarında ki en büyük kongre diyebiliriz. 2 buçuk gün boyunca çok değerli katılımcıların bildirilerini ve çalışmalarını sunacakları bir ortam oluşacak ve aynı anda 24 paralel salonda sempozyumlar ve sunumlar gerçekleştirilecek. Son gün öğleden sonra ise güzel Alanyamız’ın tarihi ve turistik yerlerine düzenlenecek gezi turu ile sempozyumu sonlandırmış olacağız” dedi. ALKÜ Hakkında kısa bilgiler de veren Rektör Pınarbaşı katılımcılara sempozyuma teşriflerinden dolayı teşekkür ederek sözlerini noktaladı.


Asoscongress Düzenleme Kurulu adına söz alan ALKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydın ise üniversitelerin hem bilgiyi üreten ve geliştiren hem de bu bilginin yayılımını sağlayan kuruluşlar olduğunu belirterek, “Kongreler, bilim insanlarının bir araya gelerek bilgilerini ve araştırmalarını paylaştıkları, proje ortaklıkları geliştirdikleri ve birbirlerinin çalışmalarından haberdar oldukları akademik platformlardır” dedi. Öğretim elemanlarının kişisel ve akademik gelişimleri, farklı ülke ve kültürlerden gelen akademisyenlerle tanışma fırsatları ve yayın yapma olanakları elde etmeleri açısından kongrelere katılımın önem arz ettiğini ifade eden Aydın, sempozyumun hedeflenen başarıya ulaşmasını temenni ederek sözlerine son verdi.


Konuşmaların ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Nilay Özaydın, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Satı Doğanyiğit, Öğretim Görevlisi Sinan Tüfekçi ve piyano sanatçısı Kenan Tüfekçi tarafından müzik dinletisi gerçekleştirildi.


81 Kişisel sergi başvurusunun da yapıldığı Sempozyum, öğleden sonraki oturumlar ile devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Tüm sektörler sermayenin elinde” Enflasyonla mücadelenin en önemli ayağı olan esnaf ve sanatkarların haksız rekabet karşısında dayanacak gücü kalmadığını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Tüm sektörler sermayenin elinde. Maalesef perakende yasası bir türlü çıkmıyor. Çıkmayınca da haksız rekabetle birlikte fiyatları regüle edecek mahalle esnafı neredeyse yok noktasına geldi. Artan nüfusa karşı esnaf sayısında büyük bir artış yok. Sokakta kasap, manav kalmadı. Karşılıklı fiyatların ucuzlamasını sağlayacak bir sistem gerekiyor. Öncelikle zincirlerin haftada 1 gün tatil ve açma kapama saati belli olmalı. Bunun içinde perakende yasası şart. Yasanın olmaması, Hakkari’de, İstanbul’da, Ankara’da veya Bursa’da da aynı fiyatları dayatmaya yol açıyor. Oysa esnaf ve sanatkarlarımız enflasyonla mücadelenin en önemli ayağıdır. Anayasanın 173. maddesinde olduğu gibi esnaf ve sanatkar korunmalı. Meclis tatile girmek üzere bundan sonraki süreçte açılır açılmaz perakende yasası tartışılacak ilk madde olmalı” dedi. “Esnafı tezgahtar, çiftçiyi işçi konumuna getirdiler” Haksız rekabet yüzünden esnafın tezgahtar çiftçinin ise işçi konumuna geçtiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türkiye’de, gelişmiş ülkelerden örneği alınanla hiç uyuşmayan bir haksız rekabet var. Tüm sektörler sermayenin elinde. Tüm sektörlerdeki ürünleri sattıkları yetmiyormuş gibi ülkenin her yerindeki ürünlerin fiyatını tek tuşla belirleyebiliyorlar. Esnafı bitirdiler, tezgahtar yaptılar. Çiftçiyi de kendilerine işçi yaptılar. Fideyi veriyor, ürettiriyor. Ondan sonra ürünü toplayıp kendi mağazalarına gönderiyor. Fiyatı da kendisi belirliyor. Bir tarafta işsizler ordusu varken diğer tarafta da iştigal edecek, kendi kendine iş yeri müteşebbis olacak insan yok. Artık her şey sermayenin elinde. Ben yaparım, ithal ederim diyor. Bireysel işletme kalmadığı müddetçe etin fiyatının düşmesini kimse beklemesin” şeklinde konuştu. “Haksız rekabetin önüne geçilmeli” Her şeyi bol olan ülkemizde fiyatları düşürememe sıkıntısı olduğunu dile getiren Palandöken, “Küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Devletimizin enflasyonla mücadele ederken aldığı tedbirlerin işe yarayabilmesi için önce esnaf ve sanatkarların korunması şart. Küçük işletmeler ayakta kalmalı ki vatandaş fiyatları mukayese edip gerçek indirimin farkına varsın” diye konuştu.
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.