GENEL - 13 Temmuz 2018 Cuma 14:36

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 2.yıldönümü

A
A
A
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 2.yıldönümü

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 2.yıldönümü nedeniyle mesaj yayınladı.


Antalya Valisi Münir Karaloğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin 2.yıldönümü nedeniyle mesaj yayınladı.


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü kutlayan Karaloğlu, “Bin yıldır üzerinde yaşadığımız bu topraklar ecdadımızın canları pahasına gösterdiği olağanüstü ve onurlu mücadele ile vatan olmuştur. 15 Temmuz’da bu onurlu mücadelenin en önemli yansımalarından bir tanesi ve son halkasıdır. Şanlı tarihimiz şahittir. Yüzyıllar boyunca pek çok kere, şehit ecdadımızın aziz kanlarıyla sulanmış olan bu topraklardan bizi uzaklaştırmaya çalıştılar. Cumhuriyetimizi, demokrasimizi, milli irademizi yok etmek, hürriyetimizi almak istediler. Ancak, Aziz milletimizin hürriyet aşkı ve bağımsızlık tutkusu karşısında hep yenilgiye uğradılar. Kût’ül-Amâre’de, Çanakkale’de, Büyük Taarruz’da olduğu gibi, milletçe verdiğimiz cesur ve onurlu mücadele sonunda, 15 Temmuz’da da hep birlikte kaybettiler” dedi.



“Milli birlik yürüyüşünde ve Cumhuriyet Meydanı’nda olalım”


Antalya’da düzenlenecek 15 Temmuz etkinliklerine tüm vatandaşları davet eden Karaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


“7’den 70’e hepimiz, Varyantlardan başlatacağımız milli birlik yürüyüşünde ve Cumhuriyet Meydanı’nda olalım. Bu vesileyle bir kere daha, Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den Büyük Taarruz’a, 15 Temmuz’a, bir kez daha tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize sağlıklı, huzurlu ömürler diliyor, aziz milletimizin Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü tebrik ediyorum.”



Ünal: “15 Temmuz gecesi milletimiz kahramanlık destanı yazmıştır”


Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, “15 Temmuz gecesi ülkemizin birliği ve bütünlüğü için göğüslerini kurşunlara siper eden atalarından ilham alan milletimiz canlarını hiçe sayarak tankların, uçakların karşısına çıkmış, hainlere meydan okuyarak bir kahramanlık destan yazmıştır” dedi.


15 Temmuz’un hainlere karşı direnişin ve yeniden dirilişin sembolü olduğunu ifade eden Ünal, “Bilinmelidir ki ülkemiz üzerinde alçakça emelleri olan iç ve dış mihrakların demokrasimizi kesintiye uğratacak her türlü şer girişimlerine karşı Türk milleti her zaman tek yürek olacak ve bu hain planlara asla müsaade etmeyecektir.”


Rektör Ünal, “15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıl dönümünde bu tarihi olayı unutturmamak ve milletimiz için destanlaşan 15 Temmuz ruhunu canlı tutarak gelecek nesillere taşımak hepimizin görevidir. Ayrıca 15 Temmuz darbe girişiminin ve milletimizin zaferinin ulusal ve uluslararası alanda doğru bir şekilde anlatılması büyük önem taşımaktadır. Bu bilinçle Akdeniz Üniversitesi olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yaptık yapmaya da devam edeceğiz.” diye konuştu. Rektör Ünal mesajını “Vatan savunmasında şehit düşen vatandaşlarımıza rahmet diliyor gazilerimizi minnetle anıyorum” dedi.



Uysal: “iradeye dayanmayan bir grubun menfur darbe girişimini yaşadık"


Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Türkiye’nin 15 Temmuz 2016’da, millet iradesine ipotek koymak isteyen, hiçbir meşru iradeye dayanmayan bir grubun menfur darbe girişimini yaşadığını söyleyerek, “15 Temmuz’da bir millet, ‘İrademe sahip çıkıyorum’ diyerek, iktidarı ve muhalefetiyle, bu saldırgan ve işgalci guruba direndi. İnsanlarımız, ‘İrademize ipotek konulmasını, irademizin hiçe sayılmasını kabul etmiyoruz’ dedi. İnsanlarımız, cumhuriyeti, modern demokratik hayatı, çok partili yaşamı ve hukukun üstünlüğü ilkesini gelecek nesillere taşımakta kararlı olduğunu bir kez daha, canı pahasına, ortaya koydu” diye konuştu.


15 Temmuz’un şehitlerini ve gazilerini düşündüğünde büyük bir hüzün günü olduğunu vurgulayan Uysal, “Ama hukuksuz, kanunuz ve zorbaca devlet yönetimine el koymak isteyenlere karşı milletin ortaya koyduğu ferasetle de bir onur ve gurur günü, bir demokrasi günü olarak da değerlendirilebilir. Bir kez daha Türk milletinin böyle karanlığı yaşanmamasını temenni ediyor; demokrasimizin, hukukun üstünlüğünün, çok partili yaşamın ve millet iradesinin tahakkuk ettiği modern bir düzenin daha da gelişerek ülkemizde varlığını sürdürmesi gereğine olan inancın altını bir kez daha çiziyorum” dedi.



Tütüncü: “15 Temmuz’da millet vatan ekseninde birleşti ve devletine sahip çıktı”


Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “15 Temmuz 2016 gecesi milletimiz, Devletimizi yıkmak isteyen Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) mensup hainler tarafından Anadolu’daki bin yılı boyunca hiç tanık olmadığı tarihinin en alçak ihanet girişimi ile karşı karşıya kaldı. FETÖ’nün ordu içindeki vatan hainleri sokaklara çıktı, ülkenin Cumhurbaşkanı için suikastçiler gönderildi, Milletin Meclisi bombalandı, sivil insanların üzerine tanklar sürülerek şehit edildi ve sokaklarda insanlar kurşun yağmuruna tutuldu. Ellerindeki modern savaş araçları ile milletin üstüne giderek sindireceklerini, sokakları meydanları kuşatıp kısa sürede devletimizi yıkarak ülkeye el koyacaklarını zannettiler. Ama başaramadılar” açıklamasında bulundu.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile milletin vatan ekseninde birleştiğini ve devletine sahip çıktığını hatırlatan Tütüncü, “Türkiye’nin her köşesinde milyonlar sokaklara çıkarak tanklara, kurşunlara karşı yürüdü. İnançları, vatanı, bayrakları, özgürlükleri, gelecekleri için darbecilere meydan okudu. Ölüm kusan silahlara karşı saklanmadı, darbecilerin yakasına yapıştı, modern silahlarına karşı baş kaldırdı, dimdik durdu, göğsünü siper etti ve bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterdi. Çanakkale ruhundan aldığı cesaret ve öz güvenle Kurtuluş Savaşımızı zafere taşıyan ve vatan sevgisinden başka düşüncesi olmayan yüce milletimiz “ya istiklal ya ölüm” diyerek 15 Temmuz gecesi ikinci bir kurtuluş savaşının destanını yazdı. Milletimizin millet olma bilincini, kararlılığını canı pahasına ortaya koyduğu bu yüce gün için o gece canlarını verenleri, kanlarını akıtanları, sakat ve yetim kalanları saygı ve hürmetle selamlıyorum. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Binlerce kilometre uzaktan gelip köy okulunun tadilatını yaptılar Türkiye Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Ballı Köyü İlk ve Ortaokulu binasının boya ve tadilatı yapılarak, okulun ilkokul öğrencileri için il içi kültürel gezi programı düzenlendi. TİHCAD’ın İstanbul Nişantaşı ve Beykent Üniversiteleri işbirliğiyle hayata geçirdiği "Ahlat Ağacı: Sosyal Sorumluluk ve Eğitime Destek Projesi"nden Bitlisli öğrencilerde nasibini aldı. Proje kapsamında farklı illerde birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan TİHCAD’ın son durağı Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Ballı Köyü İlk ve Ortaokulu oldu. Kendisi de aynı zamanda TİHCAD üyesi ve aynı zamanda tekstil firması sahibi olan Bitlisli iş adamı Sinan Aslan’ın girişimleriyle Bitlis’e gelen TİHCAD ekibi, Ballı Köyü İlk ve Ortaokulu binasının boya ve tadilatını yapılarak, öğrencilere il içi kültürel gezi programı düzenlendi. Ayrıca, öğrencilere proje çerçevesinde özel olarak tasarlanan çevre dostu ürünlerden hediye edildi. Toplam iki gün devam eden program çerçevesinde ilk gün, Ballı Köyü Ballı İlköğretim Okulu öğrencileri için unutulmaz bir tarih ve kültür gezisi düzenlendi. Öğrenciler; Bitlis il merkezi ile Ahlat ve Tatvan ilçelerini ziyaret ederek bölgenin tarihi ve kültürel mirasını keşfetme fırsatı buldular. Selçuklu mezarlığı ve müzesi, öğrencilerin geçmişle bağlarını güçlendirdiği bir durak oldu. İkinci gün ise okul bahçesinde özel bir program düzenlendi. Vali Yardımcısı İzzet Cem Eser, Hizan Kaymakamı Nurhalil Özçelik, Hizan Belediye Başkanı Yahya Şam, Hizan İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Cemil Tarhan ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, öğrenciler tarafından bir birinden güzel ve özel gösteriler sunuldu. Düzenlenen programda konuşan Hizan Kaymakamı Nurhalil Özçelik, binlerce kilometre uzaktan Hizan’a gelen heyet üyelerine teşekkürlerini iletti. İyilik yapmanın güzelliğine ve önemine dikkat çeken Kaymakam Özçelik, "Başta TİHCAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergin Aydın’a, yönetim kurulu üyelerine, Hizanlı iş insanımız Sinan Aslan’a çok ama çok teşekkür ederim. İyilik yapmak gerçekten herkese nasip olmuyor. İnsanın parası oluyor, sağlığı oluyor, imkanı oluyor ama iyilik yapmak o kişiye nasip olmuyor. Ne mutlu ki bu iyiliği yapmak sizlere nasip olmuş, sizler de bunu en güzel şekilde gerçekleştiriyorsunuz. Hatta sizlere daha yakın yerlerde daha yakın coğrafyalarda bunu yapma imkanınız varken, sizler bin 400 – bin 500 kilometre uzaklardan ilçemize, Ballı köyümüze geldiniz. Ben her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi ve tebriklerimi sunuyorum. Sizler için belki çok küçük görünen bu hadise, buradaki kardeşlerimiz için çok çok değerli. Eminim ki hiç biri bu günü ömürleri boyunca unutmayacaklar. Yıllar sonra bizlerin yaşına, bizlerin makamlarına geldiklerinde, bugünü anlatacaklardır. Herkese tekrardan teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum" diye konuştu. Türkiye Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) Başkanı Ergin Aydın ise gördüğü manzara karşısında çok duygulandığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Bugüne kadar uluslararası mecralarda çok konuştum ama böyle programlarda konuşmak gerçekten çok zor oluyor, duygulanıyorum. Biz TİHCAD olarak okulumuza ufak bir dokunuş yaptık, küçük kardeşlerimizi mutlu edebilmek hem çok mutluluk verici hem de gurur duyduğumuz bir durum. Bu bizim derneğimizin 60. sosyal sorumluluk projesiydi. Yönetimimize, Nişantaşı Üniversitesine, Beykent Üniversitesine, bu proje Bitlis’te gerçekleştirmemize vesile olan Sinan Aslan Beyefendi’ye çok çok teşekkür ederim. Bu topraklar gerçekten çok kadim, buraya mı geldik, İsviçre’ye mi geldik ayırt etmek gerçekten çok zor. İnşallah yakın zamanda üyelerimizle, ailelerimizle buraya turistik geziler düzenleyeceğiz." Programın Bitlis’te düzenlenmesine öncülük eden TİHCAD Dernek Üyesi Sinan Aslan da, "Bugün gerçekten çok gurur verici, çok anlamlı bir gün oldu. TİHCAD’ın, Nişantaşı Üniversitesinin ve Beykent Üniversitesinin katkılarıyla okulumuzu adeta yeniden yapıyoruz, çocuklarımızın daha iyi şekilde eğitim alabilmesi adına göndermiş oldukları eşyaları okulumuza yerleştirdik. İnanıyorum ki kardeşlerimiz kendileri için yapılanları unutmayacaklar, vatana millete hayırlı bir insan olarak yetişecekler ve kendilerinden sonraki nesiller için bir şeyler yapacaklar. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi. Düzenlen program, etkinliklerin ardından Beykent Üniversitesinin göndermiş olduğu 200 fidanın okul bahçesinde dikilmesiyle sona erdi.
İstanbul Trafik kazalarında ilk yardım, sertifikası olan kişiler tarafından yapılmalı İlk yardımın bu konuda eğitim almış herkesin olayın olduğu yerde bulabildiği malzemeleri kullanarak yaptığı hayat kurtarıcı müdahale olduğunu belirten Öğretim Görevlisi Duygu Deniz, ilk yardımın sadece bu konuda sertifika almış kişilerce uygulanması gerektiğini vurguladı. Bilgisizce ya da kulaktan dolma yanlış bilgilerle yapılan ilk yardım müdahalesinin riskli olduğunu belirten Deniz, “Hasta ya da yaralının durumun kötüye gitmesi, kalıcı sakatlıklar oluşması ve hatta hasta/yaralının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanabilir” uyarısında bulundu. Trafik kurallarına dikkat çekmek ve ilk yardımın önemini vurgulamak amacıyla her yıl Mayıs ayının ilk haftası Trafik ve İlk Yardım Haftası olarak kutlanıyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğretim Görevlisi Duygu Deniz, Trafik ve İlk Yardım Haftası vesilesiyle yaptığı açıklamada trafik kazalarında olması gereken ilk yardıma ilişkin değerlendirmede bulundu. İlk yardım nedir İlk yardımın amacının yaşamın devamının sağlanması, durumun kötüye gitmesinin önlenmesi ve iyileşmeyi kolaylaştırma olduğunu belirten Öğretim Görevlisi Duygu Deniz, “İlk yardım, herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır” dedi. İlk yardım sertifikalı kişilerce uygulanmalıdır İlk yardım ve acil tedavi arasında fark olduğunu belirten Duygu Deniz, “Acil tedavi, acil ünitelerinde, hasta ya da yaralılara doktor ve sağlık personeli tarafından yapılan tıbbi müdahalelerdir. Acil tedavi bu konuda ehliyetli kişilerce gerekli donanımla yapılan müdahale olmasına karşın, ilk yardım bu konuda eğitim almış herkesin olayın olduğu yerde bulabildiği malzemeleri kullanarak yaptığı hayat kurtarıcı müdahaledir. İlk yardım, bu konuda sertifika almış kişilerce uygulanmalıdır. Aksi halde bilgisizce ya da kulaktan dolma yanlış bilgilerle yapılan ilk yardım müdahalesi hasta ya da yaralının durumun kötüye gitmesi, kalıcı sakatlıklar oluşması ve hatta hasta ya da yaralının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanabilir” uyarısında bulundu. Güvenli çevre oluşturulmalı İlk yardımda özellikle dikkat edilmesi gereken diğer hususların; koruma, bildirme ve kurtarma olduğunu kaydeden Deniz, “Koruma, kaza sonuçlarının ağırlaşmasını önlemek için olay yerinin değerlendirilmesini kapsar. En önemli işlem olay yerinde oluşabilecek tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır. Böylelikle hem ilk yardımcı hem de hasta/yaralı ikincil kazalara karşı korunmuş olacaktır” dedi. 112 acil aranmalıdır Olayın ya da kazanın mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde telefon veya diğer kişiler aracılığı ile gerekli yardım kuruluşlarına bildirilmesi gerektiğini belirten Duygu Deniz, ülkemizde ilk yardım gerektiren her durumda telefon iletişimlerinin 112 acil telefon numarası üzerinden gerçekleştirildiğini söyledi. Kontak kapatılmalı, el freni çekilmeli Trafik kazalarında, kaza yapan araç içinde bulunan yaralıların, araç hareket ettirilmeden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Deniz, “Araç hangi durumda olursa olsun hareket ettirilmez. Kurtarma ya da acil tıbbi bakım esnasında aracın hareket etmesi veya aniden yanmaya başlaması hem yaralıların hem de ekiplerin hayatını tehdit eder. Aracın hareket etmemesi için tüm tedbirlerin alınması gerekir. Araç çalışıyorsa kontak anahtarı kapatılarak çalışması durdurulmalıdır. Anahtar, kapatıldıktan sonra aracın üzerinde bırakılmalıdır. Aracın el freni çekilmelidir. Araç, tekerlerinin üzerinde duruyorsa tekerlerin ön ve arka yüzüne takoz yerleştirilir. Araç, tekerlerinin üzerinde değilse destek malzemeleri ile desteklenmelidir. Kaza yapan araçta, LPG (likit petrol gazı) tüpü varsa gaz sızıntısını önlemek için bagajda bulunan tüpün vanası kapatılmalıdır. Akaryakıt sızıntısı kontrol edilmelidir. Ortamda, kazadan etkilenmiş elektrik nakil hattı varsa ilgili kuruma haber verilerek elektrik akımının kesilmesi sağlanmalıdır. Patlama ve yangın riskini önlemek için olay yerinde sigara içilmesi önlenmelidir” uyarısında bulundu. Kazazedeye müdahalede bu uyarılara dikkat Trafik kazaları sonucunda travmaya bağlı yaralanmalar görülebileceğini ifade eden Öğretim Görevlisi Duygu Deniz, şunları söyledi: “Özellikle baş-boyun yaralanması şüphesi olan durumlarda kazazedeye müdahale ederken baş-boyun-gövde ekseni bozulmadan araçtan çıkarılması gerekmektedir. Kazazedenin durumu değerlendirilir (ABC) ve öncelikli müdahale edilecekler belirlenir. Kazazedenin korku ve endişeleri giderilir. Kazazedeye müdahalede yardımcı olacak kişiler organize edilir. Kazazedenin durumunun ağırlaşmasını önlemek için kendi kişisel imkanları ile gerekli müdahalelerde bulunulur. Kazazedenin baş-boyun-gövde ekseni korunarak müdahalelerde bulunulur. Kanaması varsa kanama kontrolü yapılır. Kırıklara yerinde müdahale edilir. Kazazedenin yarasını görmesine izin verilmez. Kazazedeyi hareket ettirmeden müdahale yapılır. Kazazede sıcak tutulur. Ambulans gelinceye kadar kazazede yalnız bırakılmaz. Kazazede ağır hasta/yaralı ve hayati tehlikede olmadığı sürece asla yerinden kıpırdatılmaz.”
Kayseri Vali Çiçek’ten Türkiye Şampiyonu takıma 100 bin lira ödül Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Türkiye şampiyonu olan Talasgücü Belediyespor U14 takımını makamında kabul etti. Vali Çiçek, takımı tebrik ederken, “Bu kupa, spora daha fazla destek vermemiz anlamına geliyor” diyerek 100 bin lira ödül verdi. Valilik makamındaki ziyarete Talas Belediye Başkanı ve Talasgücü Onursal Başkanı Mustafa Yalçın’ın yanı sıra Kayseri Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) Başkanı ve TFF Kayseri Bölge Müdürü Mutlu Önal ile kulüp başkanı Yunus İloğlu, yöneticiler, teknik heyet ve genç oyuncular katıldı. Burada konuşan Başkan Yalçın, “Bizi davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim. 5 yıl önce sporcu fabrikası diye bir sloganla yola çıkmıştık. Şu anda 400 sporcu öğrencimiz var. Bugünlerde Gençlik ve Spor Bakanlığımız amatör spor turnuvasıyla destek ve geliştirme çalışması başlatıyor. Biz bunu 5 yıl önce başlatmamızın gururunu yaşıyoruz. U11’den U18’e kadar takımlarımız faaliyetlerine devam ediyor. A takımımız da Kayserispor’dan sonra şehrimizde tek profesyonel takım olmayı sürdürüyor.” dedi. Kayseri ASKF Başkanı Mutlu Önal da, Talasgücü’nün U14 takımının Türkiye şampiyonluğunun kolay bir şey olmadığını belirterek, “Biz bunu Talas’ta iki kez yaşadık. U18 takımı da dün Sivas’ta turu geçerek ilk 22’ye kaldı. Allah nasip ederse inşallah orada da Türkiye şampiyonluğunu bekliyoruz. Talas bu işin başı. Mustafa başkanımdan Allah razı olsun.” diye konuştu. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de sözlerine takımı tebrik ederek başlarken, “Önce Talas Belediye Başkanımıza size güvendiği için teşekkür ediyorum. Gerçekten 2 yıl önce geldiğimden beri sporla ilgili derdimi en iyi hayata geçiren kurumların başında Talas Belediyesi geliyor. Sporcu fabrikası kurarak zaten bu düşüncemi hayata geçirmiş.” şeklinde konuştu. Elde edilen başarının daha fazla destek anlamına geldiğine dikkat çeken Vali Çiçek şöyle konuştu: “Mutlu başkanımız da gençliğin sporla uğraşması işini bir savaş olarak görüyor ve bunu çok iyi bir şekilde yapıyor. Hocalarımızı da tebrik ediyorum. Sizler bizim gururumuz oldunuz. Başarının olabilirliliğini gördüğümüzde bizim de motivasyonumuz artıyor. Sizin bu kupanızın anlamı bizim spora daha çok destek vermemiz manasına geliyor. Bu kupayı gördükten sonra daha büyük destekler vermemiz lazım. Sizleri öne çıkarmalıyız. Sizin aranızdan birkaç yıl içinde iyi takımlarda oynayacak arkadaşlar çıkacaktır. Bu ilçeyi, bu ili çok iyi şekilde temsil edecektir. O günleri heyecanla bekliyoruz. Allah sizlerden razı olsun. Ailelerinizi de tebrik ediyorum.” Konuşmaların ardından Başkan Yalçın tarafından Vali Çiçek’e isminin yazılı olduğu 38 numaralı Talasgücü Belediyespor forması hediye edildi. Aksaray ve Şanlıurfa’da düzenlenen grupları geçtikten sonra Bolu’da dörtlü final oynamaya hak kazanan Talasgücü Belediyespor U14 takımı, burada da finalde İstanbul Kartalspor’u 3-1 yenerek Türkiye şampiyonu olmuştu.