GENEL - 15 Ocak 2019 Salı 13:35

Evini müzeye dönüştürdü

A
A
A
Evini müzeye dönüştürdü

Antalya’nın Kumluca ilçesinde bir çiftçi, tarihe duyduğu ilgi dolayısıyla dedelerinden kalan eserlerle evinin bir odasını müze haline getirdi.

Antalya’nın Kumluca ilçesinde bir çiftçi, tarihe duyduğu ilgi dolayısıyla dedelerinden kalan eserlerle evinin bir odasını müze haline getirdi. Özel müzede 300 yıllık arı kovanından ilk tarım aletlerine kadar 5 bin tarihi eser yer alıyor.


Kumluca ilçesi Beykonak Mahallesi’nde çiftçilik yapan Mehmet Düngüllü, tarihe olan ilgisi nedeniyle evini bir odasını müzeye dönüştürdü. Düngüllü’yü ziyaret eden Kumluca Belediye Başkanı Yusuf Göven, oluşturulan müze hakkında bilgiler aldı. Düngüllü, Kumluca Belediye Başkanı Yusuf Gövan’e aralarında 300 yıllık ev eşyası ve tarım aletleri bulunan eserleri nasıl topladığını anlattı.


Eserler arasında 300 yıllık ağaçtan oyulma arı kovanı, 100 yıllık el dokuma halılar, 100 yıllık ağaç sofra, 200 yıllık okka, Osmanlı’da ağırlık ölçümünde kullanılan okka, ilk elle çevrilen gramofon ve çeşitli taş plaklar, gaz yağıyla yanan ocak ve idare fenerleri, kabzası altın kaplı doldurma tüfek, ilk tarım aletleri, 60 yıllık daktilo, 200 yıllık kavrulmuş kahveyi soğutan kahve soğutma sistemi dikkati çekiyor. Eserlerin 101’ine Antalya Müzesi uzmanlarınca yapılan inceleme sonrası ’Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi’ verildi.



"Nesilden nesle aktarılsın diye topladım"


Düngüllü, 1967-1989 döneminde eserleri babasından kalma lokantada sergilediğini anlattı. Daha sonra eserleri ailesinin rızasıyla evin giriş katında sergilemeye başladığını aktaran Düngüllü, "Tarihe duyduğum ilgi dolayısıyla bu eserleri dedelerimiz, ninelerimiz, eş-dost sayesinde topladım. O zaman lokanta işletiyordum. Turistlerin ilgisini çeksin diye dükkanımızın önüne koyuyorduk. ’Satılık mı?’ diye soruyorlardı. Kesinlikle satılık değil, biz bunu tarihi yaşatmak için tarihe duyduğumuz ilgi nedeniyle bir araya getiriyoruz. Koleksiyon gibi gelen giden görsün, nesilden nesle aktarılsın diye topladım" dedi.


Kumluca Belediye Başkanı Yusuf Göven ise, "Mehmet Düngüllü hocamızın evindeyiz. Evi demek yanlış olur müzesindeyiz. Özel gayretleri ile kendisi çok güzel bir mekan oluşturmuş. Tarihi geleceğe taşıma noktasında geçmişte kullanılan eşyaların, malzemelerin gelecek nesillere tanıtılması noktasında güzel bir mekan oluşturmuş. Güzel eserler toplamış. Birçok müzede olmayan malzemeler burada bulunuyor. Bu mekanı oluşturup gelecek nesillere ulaştırılmasında gayret sarf ettiği için kendisine teşekkür ediyorum" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yılın ilk buğdayı GTB’de işlem gördü Hasat sezonunun ilk mahsul buğdayı Gaziantep Ticaret Borsası’nda (GTB) işlem gördü. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde hasadı yapıldıktan sonra Gaziantep’e getirilen 2024 yılının ilk ürün ekmeklik buğdayı kilogramı 10 lira 30 kuruştan alıcı buldu. Türkiye’de tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturan buğdayda yeni sezonun ilk hasadı gerçekleştirildi. Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Deveciuşağı kırsal mahallesinde çiftçi Salih Güler tarafından yetiştirilen ve tüccar Erol Benli tarafından Gaziantep’e sevk edilen ilk mahsul ekmeklik buğday, GTB hububat-bakliyat satış salonlarında satışa sunuldu. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enver Çokay, Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Alagöz ve Orhan Özdemir’in de hazır bulunduğu sabah seansı satışında Güneşoğlu Gıda Sanayi Ltd. Şti tarafından piyasaya sürülen ilk mahsul buğday Özmercan Un Fabrikası tarafından kilogramı 10 lira 30 kuruştan satın alındı. “Hasat sezonu hayırlı olsun” Yılın ilk mahsul buğdayının satışının gerçekleştirildiğini kaydeden GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, yaptığı konuşmada çiftçi Salih Güler’i ilk buğday hasadından dolayı tebrik ederek, yeni sezonun bereketli ve bol kazançlı geçmesi temennisinde bulundu. Mevsim şartları ve sıcaklıkların buğdayın oluşumu ve hasadı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Akıncı, bu nedenle ilk buğday hasadının genellikle daha sıcak bir iklime sahip olan Adana’da gerçekleştirildiğini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumu ve iklim şartlarından dolayı tarımsal alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu aktaran Akıncı, stratejik öneme sahip olan buğdayın tarımsal üretimin bel kemiğini oluşturduğunu dile getirdi. Akıncı, Türkiye’de en fazla üretilen ve tüketilen tarım ürünlerinin başında gelen buğdayda bu sezon olumsuz bir durum yaşanmaması halinde geçen yılın rekoltesine yakın bir rekolte beklenildiğini sözlerine ekledi. GTB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alagöz de Gaziantep ve ilçelerinde sulu tarım yapılmayan kıraç alanlarda haziran ayının ilk haftasından itibaren, sulu tarım yapılan arazilerde ise haziran ayının 15’i veya 20’sinden sonra biçerdöverlerin buğday tarlalarına girmesini beklediklerini açıkladı. Sıcak bir kış yaşanmasına rağmen bahar yağmurlarının ekim alanlarına can suyu kattığına dikkat çeken Alagöz, olağanüstü bir durum olmaması halinde Gaziantep’te bu sene tarım arazilerinde verimli bir hasat beklediklerini ifade etti. Alagöz, konuşmasında ayrıca geçen yıl sezonun ilk buğdayının mayıs ayının 17’sinde bu sene ise 2’sinde piyasaya sürüldüğü bilgisini de paylaştı. Gaziantep’te son 5-6 yıldır ilk hasat buğdayın kendileri tarafından satışa sunulduğunu hatırlatan Güneşoğlu Gıda Sanayi Yetkilisi Ahmet Güneş ise yaptığı değerlendirmede Adana’da ilk mahsul buğdayın hasadının genellikle mayıs ayı ortalarında yapıldığını, bu sene hava şartlarından dolayı hasat takviminde birkaç haftalık bir öne gelmenin söz konusu olduğunu söyledi. Güneş, yılın ilk buğdayının 10 lira 30 kuruştan alıcı bulduğunu belirterek, bereketli bir sezon yaşanması temennisinde bulundu.
Çanakkale ÇOMÜ’lü öğrenciler, anaokullu miniklere hem hasarrufu hem geri dönüşümü anlattı Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, sosyal sorumluluk dersi kapsamında anaokulunda eğitim gören miniklere hem çevre bilinci ve geri dönüşümü hem de tasarrufun önemini anlattıkları bir proje gerçekleştirdi. Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki miniklere geri dönüşümün önemini anlatan üniversiteliler, anaokulu öğrencisi miniklerle birlikte atık malzemelerden kumbaralar yaptı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri Selen Kunt, Emirhan Türkmen ve Yaşam Nil Erdal sosyal sorumluluk dersi kapsamında, Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu’ndaki çocuklara yönelik "Küçük Birikimler" projesini hayata geçirdi. Çocukların erken yaşlarda çevre ve geri dönüşümün öneminin yanı sıra finansal bilinç ve sorumluluk duygusunu kazanmalarına odaklanan üniversiteliler, minik öğrencilerle atık kartonlardan kumbaralar yaptı. Zübeyde Hanım Anaokulu 5-6 yaş aralığındaki 25 öğrenci, kendi el işi saatlerinde hem eğlendi hem de atık kartonlardan kendi kumbaralarını yaptı. Yaptıkları kumbaraları boyayan öğrencilerden proje sözcüsü Selen Kunt, etkinliğin amacının, çocuklara para ve kaynak yönetimi konusunda temel beceriler kazandırmanın yanı sıra geri dönüş ve atıklar ile ilgili bilgi vermek olduğunu ifade etti. ÇOMÜ öğrencilerine hem çevreye hem de duyarlılıklarından dolayı teşekkür eden Çanakkale Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar, "Çocukların erken yaşlarda para yönetimi konusunda sağlam temeller atmaları son derece önemli. Küçük Birikimler projesi, çocuklarımızın erken yaşlarda bu konuda bilinçlenmelerinin yanında bunu atık kartonlarla yapıyor olmaları ve atıkların üzerinde de durulması son derece değerliydi. Aynı zamanda, el işi saatlerinde kendi emeklerini görmek ve bunun karşılığında biriktirdikleri parayı kullanma fırsatıyla sorumluluk duygularını da güçlendirecektir" dedi. Sosyal sorumluluk projesi Halkla İlişkiler öğrencilerinden Emirhan Türkmen; minik öğrencilere, geri dönüşüm ve atıklarla ilgili bilgi verdi. Atıkların geri dönüşümü ve kumbaraların yapımının nasıl gerçekleştirileceğini anlatan üniversiteliler, minik öğrencilerle kumbaraları hazırladıktan sonra boyadı. Etkinlik sonunda minikler, proje sponsorlarından Juss meyve sularının ikram ettiği meyve suyu ve kek ile devam etti. El işi yapmanın keyfini yaşayan öğrenciler, farklı bir etkinlikle eğlenceli ve keyifli dakikalar yaşandı. Etkinlik sonrası proje sözcüsü Selen Kunt, Zübeyde Hanım Anaokulu Müdürü Bircan Böyükmedar ve Sınıf Öğretmeni Özlem Yücel’e teşekkür belgesi taktim etti.
Burdur Devrilen LNG yüklü çekicideki gaz, 13 saatlik çalışmayla tahliye edilebildi Burdur-Antalya kara yolunda gece saatlerinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu LNG yüklü çekici şarampole devrildi. Patlama tehlikesi nedeniyle çift yönlü trafiğe kapatılan yol, yaklaşık 13 saat süren kurtarma çalışmaları sonrasında tekrar trafiğe açıldı. Kaza, saat 00.15 sıralarında Burdur-Antalya kara yolunun 17’nci kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzmir Aliağa’dan yola çıkıp Burdur’dan Antalya istikametine seyir halinde olan Mustafa Irkıçatal (57) idaresindeki 07 DDL 41 plakalı LNG yüklü tanker, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi. Kaza nedeniyle sürücü yaralanırken delinen tankerde gaz sızıntısı oluştu. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı sürücü ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken jandarma ve polis ekipleri Burdur-Antalya kara yolunu patlama riskine karşı çift taraflı trafiğe kapattı. Güvenlik önleminin ardından itfaiye ekipleri tarafından gaz tahliye işlemlerine başlandı. Sabah saatlerinde Antalya’dan gelen özel ekiplerin desteğiyle kaza yapan tankerde kalan LNG gazı başka bir tankere dolduruldu. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesinin ardından yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı. Meydana gelen kaza hakkında açıklamada bulunan Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak, "Gece saat 00.15 sıralarında LNG yüklü tanker İnsuyu mevkiinde kaza yapmış. Biz olay yerine geldiğimizde yoğun bir şekilde gaz sızıntısı vardı ve yol güvenliği sağlanamamıştı daha. Bizim ilk hedefimiz yol güvenliğini sağlamaktı. Çünkü sürekli hava akımının yön değiştirmesinden dolayı gaz yer değiştiriyordu. Yol güvenliğini sağladıktan sonra çöküntü gazlara ekiplerimiz müdahale etti. Sabah kadar sürdü bu müdahalemiz. Çünkü çok titiz bir çalışma yapmamız gerekiyordu. Amacımız gazın alev almaması, kıvılcım çıkarabilecek her türlü etkeni ortadan kaldırmaktı. Bunu başardık. Saat 10.30’a doğru gaz tahliye oldu. Çünkü gazın kendiliğinden tahliye olmasını bekliyorduk. Tankın zarar gören tarafının alt tarafta kalması bizim çalışmalarımız bu kadar uzun sürmesine neden oldu. Çünkü hiçbir şekilde o alanı kapatma imkanımız yoktu. Ortam güvenliğini sağlayarak gazın tahliyesi bitti. Şu anda vinç ve kurtarıcılar yardımıyla araçlar kaldırıldı. Burada büyük bir faciayı en ucuz bir şekilde atlattığımızı söylemek isterim" dedi. Vinç yardımıyla tankerin çekiciye yüklenmesi sonrasında yaklaşık 13 saatin ardından Burdur-Antalya kara yolu tekrar trafiğe açıldı.