GENEL - 12 Temmuz 2020 Pazar 16:55

Ağaroğlu Ailesi oğullarını vatan uğruna şehit vermenin gururuyla yaşıyor

A
A
A
Ağaroğlu Ailesi oğullarını vatan uğruna şehit vermenin gururuyla yaşıyor

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde helikopterden açılan ateşle şehit düşen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Yasin Naci Ağaroğlu’nun annesi Zehra ve babası Osman Ağaroğlu, oğullarını vatan uğruna şehit vermenin gururuyla yaşıyor.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde helikopterden açılan ateşle şehit düşen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Yasin Naci Ağaroğlu’nun annesi Zehra ve babası Osman Ağaroğlu, oğullarını vatan uğruna şehit vermenin gururuyla yaşıyor.


Korkuteli’ne bağlı Yazır Mahallesi’nde şehit oğulları Yasin Naci Ağaroğlu’nun mezarını ziyaret eden annesi Zehra ve babası Osman Ağaroğlu, Yasin Naci için dua edip, mezarını su ile yıkadılar. Oğlunu anarken gözyaşlarını tutamayan anne Zehra Ağaroğlu, hain darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçtiğini ancak yaşadıkları acının ilk günkü gibi taze olduğunu ve evlat hasretinin giderek arttığını söyledi. Vatanda her şehit verildiğinde yüreğinde aynı acıyı hissettiğini anlatan Ağaroğlu, “Allah’ım cümle şehit annelerine sabır versin” diye konuştu.


Şehidin babası Osman Ağaroğlu ise, “15 Temmuz gecesi Ankara’da son dersinin sınavını vermek için giden evladımla gece saat 02.10’da Genelkurmay Başkanlığının önünde halkın üzerine silah atılırken telefonda konuştuğumda ’Haydi oğlum dön artık, bizde eve döndük’ dediğimiz zaman, ’Tamam baba dönüyoruz’ deyip ancak arkadaşlarına ’Babam dönün dedi ama dönmek yok artık, bu işkal bitecek ya bitecek’ demiş. Yarım saatte ancak 100 metre bir mesafe almışlar ve bir helikopterle halkımızın üzerine ateş açmaları sonucunda kıbleye karşı secde vaziyetinde şehadet diplomasını almaya hak kazandı. Oğlum Yasin Naci Ağaroğlu’nun babası olmaktan gurur duyuyorum. Benim çocuklarım üç tane idi, o gece oğlum şehit oldu. Çocuklarımın halen 3 tanedir, çünkü biz inanıyoruz ki şehitler ölmez” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.