ASAYİŞ - 16 Ocak 2021 Cumartesi 00:48

Eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle KADES’e yaptığı ihbar polisi alarma geçirdi

A
A
A
Eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle KADES’e yaptığı ihbar polisi alarma geçirdi

Antalya’da bir kadının kocası tarafından şiddet gördüğü gerekçesiyle KADES’e ihbar göndermesiyle mahalleye adeta polis yağdı.

Antalya’da bir kadının kocası tarafından şiddet gördüğü gerekçesiyle KADES’e ihbar göndermesiyle mahalleye adeta polis yağdı. Özel Harekat polisi ve çelik yelekli ekipleri bir anda kapısında gören koca, eşini şikayetçi olmaması konusunda uyarıda bulundu, ancak kadın polise sığınarak şikayetçi oldu. Kapıyı kapatıp eşini dışarda bırakan öfkeli koca, balkona çıkarak ‘Şu anda eşim beni şikayet ettiği için bu kadar polis gelmiş’ diye bağırdı. 1 saatlik çalışmanın ardından ikna edilen kişi, polis merkezine götürüldü.


Polisi alarma geçiren olay, Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesindeki 3 katlı bir apartmanın üçüncü katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, K. Ö (38) ile eşi T. Ö. (34) arasında bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. İddiaya göre iki çocuk annesi T. Ö., kocasının kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle cep telefonu üzerinden İçişleri Bakanlığı Kadın Acil Destek Uygulaması’na (KADES) ihbarda bulundu. İhbarla birlikte olay yerine çok sayıda resmi ve sivil polisin yanı sıra Özel Harekat Polisi de sevk edildi. Polisi sokakta gören öfkeli koca K. Ö., iddiaya göre karısına kapıyı açmasını ancak şikayetçi olmamasını söyledi. Bunun üzerine kapıyı açan T. Ö. polise şikayetçi olduğunu söyledi. Karısının şikayetçi olmasına sinirlenen K. Ö., eşini dışarda bırakıp kapıyı kapattı. Polis otosuna alınan T. Ö’nün, şiddet gördüğü için şikayetçi olduğunu ve evde tüfek olduğunu bildirmesi üzerine ekipler çelik yeleklerini giydi, Özel Harekat Polisi ise operasyon hazırlığına başladı. Sokakta güvenlik önlemleri alan ekipler, balkon ve pencelerdeki vatandaşları da içeriye girmeleri yönünde uyardı.


Kendi de şaşırdı


Bu sırada balkona çıkan K. Ö., elinde telefonla etrafa bağırmaya başladı. Elinde telefon bulunan K. Ö., “Benim elimde silah falan yok. Ben ağabeyimle telefonda konuşuyorum. Ben geri zekalı değilim. Ben burada dışarıya çıktım ağabeyime baktım gelmiş mi diye. Siz silahı bırakın diyorsunuz. Hani silah nerede? Bana bir tane polis eşin şikayetçi, sen de bizle gel demedi. Ben eşim gidebilir deyip kapıyı örttüm. Girdim içeriye. Kapıyı zorluyorlar. Şuanda eşim beni şikayet ettiği için bu kadar polis gelmiş. Ben balkona çıkıyorum, elimde silah olmadığı halde silahı bırak diye bağırıyorlar.” dedi.


Öfkeli koca, 1 saatlik çalışmanın ardından ikna edildi. Karı ve koca ayrı ayrı ekip otosuyla polis merkezine götürüldü. Ekiplerin evde yaptığı aramada bulunan ruhsatlı bir av tüfeği bulunarak muhafaza altına alındı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kuduz vakasının görüldüğü bölgeden toplanan 12 köpeğin barınaktaki tedavi süreci devam ediyor Hatay’ın Defne ilçesinde meydana gelen kuduz vakasının ardından bölgeden toplanan 12 köpek, hayvan barınağında müşahede altına alındı ve gerekli testlere başlanıldı. Karantina kafeslerinde tedavileri başlayan hayvanlar, kuduz olmadıklarının tespit edilmesinin ardından gerekli bakımları sonrası tekrar doğal ortamlarına bırakılacaklar. Defne’nin Meydancık Mahallesi’nde 22 Nisan tarihinde hayvan çiftliğindeki büyükbaş hayvanlara saldıran sahipsiz köpekte ‘kuduz hastalığı’ tespit edilmişti. Bu durum üzerine toplanan İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu bazı kararlar almıştı. Kararlar doğrultusunda; Meydancık ve Güneysöğüt mahallelerinin karantina altına alınmasına ve komşu mahalleler olan Tavla, Koçören, Hancağız ve Hüseyinli mahallelerinin ise gözetim bölgesi olarak takip edileceği açıklanmıştı. Kuduz riskli alanı içerisindeki bölgeye hayvan giriş çıkışının yasaklanmasının yanı sıra başıboş sahipsiz hayvanların ekiplerin toplanarak, aşılanmasına ve hastalık sönüşü yapılıncaya kadar bakım evlerinde tutulmalarına karar verildi. İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu kararları doğrultusunda Defne Belediyesi ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, karantina bölgesine uyarıcı tabelalar asarak bölgedeki hayvanların toplanmasına yönelik çalışmalara başlamıştı. Belediye ekipleri tarafından toplanan sahipsiz hayvanlar, Hatay Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bakım altına alındı. Sahipsiz hayvanlar, gerekli testlerin ve bakımların yapılmasının ardından doğal yaşam alanlarına tekrar bırakılacaklar. “Karantina kafeslerinde bakılan 12 köpeğin tedavi süreçleri devam ediyor” Karantina kafeslerinde 12 köpeğin olduğunu ifade eden Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Ömer Çağan Avcı, kuduz vakası tespit edilmeyen hayvanların küpeleme ve kısırlaştırma işlemlerinin ardından yeniden doğaya bırakılacağını belirterek, “Defne İlçe Belediye ekiplerinin kuduz vakası görülen mahallelerden topladıkları hayvanları, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvan barınağındaki karantina kafeslerinde bakılmaktadır. Karantina kafeslerinde toplam 12 köpek var. Bu müşahede sürecinde tarafımızca kuduz olmadığı kanıtlanırsa küpelenerek doğal yaşam alanlarına bırakılacak. Karantina süresi, bir hayvanın ısırılıp ısırılmadığına göre değişmektedir. Bir kuduz hayvan tarafından ısırılan hayvanlar önce 10 gün boyunca tedavi edilir. 10 gün boyunca küpeleme ve kısırlaştırma işlemleri yapılır. Karantinadaki köpeklerin son olarak 10 gün boyunca müşahede altında tutularak doğal yaşam alanlarına bırakılır. Defne İlçe Belediyesi’nin kuduz vakası görülen mahallelerdeki hayvan toplamaya devam etmektedir. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun. İnsan ve hayvan sağlığını riske atacak bir şey yapmıyoruz. Başka kurum ve kuruluşlara itibar etmeyin. Devletimiz bu konuda tamamen bilinçli bir şekilde çalışma yapmaktadır” dedi.
Samsun Süper Lig’deki tek yabancı teknik direktör Samsunspor’da SAMSUN (İHA) – Trendyol Süper Lig’de mücadele eden 20 takım arasında yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılan tek ekip olarak Samsunspor kaldı. Son olarak Konyaspor’un, Teknik Direktör Fahrudin Omerovic ile yollarını ayırmasının ardından Süper Lig’de yabancı teknik direktörün çalıştırdığı tek takım olarak Samsunspor kaldı. Samsunspor haricindeki 19 takımın tamamı yerli antrenörlere emanet edilirken, ligin 8. haftasında kırmızı-beyazlılarda göreve gelen Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ise halen Karadeniz temsilcisinin başında bulunuyor. Galatasaray Okan Buruk’a, Fenerbahçe İsmail Kartal’a, Trabzonspor Abdullah Avcı’ya, Başakşehir Çağdaş Atan’a, Beşiktaş Serdar Topraktepe’ye, Kasımpaşa Sami Uğurlu’ya, Çaykur Rizespor İlhan Palut’a, Alanyaspor Fatih Tekke’ye, Sivasspor Bülent Uygun’a, Antalyaspor Sergen Yalçın’a, Adana Demirspor Hikmet Karaman’a, Kayserispor Burak Yılmaz’a, MKE Ankaragücü Emre Belözoğlu’na, Konyaspor Ali Çamdalı’ya, Gaziantep FK Selçuk İnan’a, Fatih Karagümrük Tolunay Kafkas’a, Hatayspor Volkan Demirel’e, Pendikspor İbrahim Üzülmez’e ve İstanbulspor da Osman Zeki Korkmaz’a emanet edilmiş durumda. Samsunspor’un başında şu ana kadar lig ve kupada 30 maça çıkan 55 yaşındaki Gisdol, 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Öte yandan kariyerine Almanya’nın Hoffenheim takımında antrenör olarak başlayan Markus Gisdol, daha sonra sırasıyla Hamburg, Köln ve Lokomotiv Moskova’yı çalıştırdı. Samsunspor ile Markus Gisdol arasındaki sözleşme sezon bitiminde sona erecek.
İzmir Ortaklık vaadiyle dolandırıldı üstüne darp edilip ölüm tehditleri aldı İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, iddiaya göre tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı, İstanbul’da bir kafeye ortak olmak için kullandı. Dolandırıldığını anlayınca parasını geri almak isteyen Canlı, dolandırıldığı kişiler tarafından hem darp edildi hem de tacize uğradı. Darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansırken, şu an korkarak yaşadığını söyleyen Canlı, “Ölmek istemiyorum” dedi. Buca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, sağlık sorunları sebebiyle bir süre boyunca İzmir’den İstanbul’a gidip geldi. İstanbul’da otelde kalan Canlı, otelin yakınlarında bir kafe buldu. Bulduğu kafeye sık sık gitmeye başlayan Canlı, orada kafenin sahibiyle tanıştı. İddiaya göre bir süre sonra kafe sahibi, Canlı’ya yüzde 50 ortaklık teklifinde bulundu. Sevgi Canlı da bu teklifi kabul ederek tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı kafenin masrafları için kullandı. Daha sonra dolandırıldığını anlayan Sevgi Canlı, kafenin sahibinden parasını geri istedi. Parayı geri vermemekte direnen kafe sahipleri, Canlı’yı ormanlık alana götürüp, hem silahla tehdit etti hem de taciz etmeye kalkıştı. Parasını geri almak için uğraşan Canlı, son olarak kafenin içerisinde saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken “Ölmek istemiyorum” diyen Canlı, yetkililerden yardım bekliyor. Hem dolandırıldı hem icralık oldu Dolandırılma sürecinden bahseden Sevgi Canlı, kafe sahibinin iyi niyetine güvenerek kafenin açılış parasını verdiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Canlı, “Bana ‘kredi kartımı dükkan için kullanacaklarını ve beni dükkana yüzde 50 ortak yapacaklarını’ söylediler. Kredi kartımı da verdim ve dükkanın bütün ihtiyaçlarını aldım. Fakat ben dükkanın ihtiyaçlarını aldıktan sonra diğer ortaklar beni arayıp, ‘paranı vereceğiz, malını vereceğiz’ diye çağırdılar. Defalarca bu olay darpla sonuçlandı. Bütün param dolar, altın, euro hesabımdaydı. Yaklaşık 1 milyona yakın kaybım var. Şu anda da 370 bin lira icra dosyam mevcut” diye konuştu. Savcılıkta dekontlara, faturalara ve dövüldüğü kamera görüntülerine ait belgelerin olduğunu söyleyen Canlı, İstanbul’da gittiği her yerde rehin alındığını ve ailesinin de defalarca tehdit edildiğini aktardı. “Kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum” İlk darp olayının kafede yaşandığının altını çizen Canlı, şunları kaydetti: “Kafenin gerçek sahibi beni arayıp ‘paranı vereceğiz’ dedi. Daha sonra oraya gittim. Beş adamla oturmuş, ‘bunu sana vermeyiz’ gibi tehditvari konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben de o parayı işletme müdüründen almak için ‘onun evine bir şeyler almam gerektiğini ve her şeyin kayıtlı olduğunu’ söyledim. Adam dükkanı dağıtıyordu ve biz hava alsın diye dışarı çıkardık. Sonra ormana götürüp silah çıkardı. Bununla ilgili şikayetim de var. Yetkililerden kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum.” “Korkarak yaşıyorum” Her gün gece korkarak uyumak istemediğini söyleyen Canlı, “Benim annem ve babam da rahatsızlandı. Ben ölmek istemiyorum ve ben şu anda korkarak yaşıyorum” diye konuştu.