- 25 Şubat 2013 Pazartesi 15:20

ANTALYA TELEVİZYON ÖDÜLLERİ

A
A
A
ANTALYA TELEVİZYON ÖDÜLLERİ

Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek Antalya Televizyon Ödülleri`ne başvuruların başladığı ve 4 Mart 2013 tarihinde sona ereceği bildirildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle 26-27 Nisan 2013 tarihlerinde düzenlenecek 4. Antalya Televizyon Ödülleri`ne esas teşkil eden kategorilerin yeniden düzenlendiği belirtildi. Antalya Televizyon Ödülleri çerçevesinde bu yıl 34 dalda ödül verileceği, izleyicileri beyaz cama kilitleyen dizi ve programların kendi kategorilerinde yarışacağı, ödüllerin 27 Nisan 2013 tarihinde düzenlenecek törende sahiplerini bulacağı kaydedildi. Başvuru esaslı bir ödül sistemi olan Antalya Televizyon Ödülleri`nde başvuruların yoğunluğuna göre ön jürinin değerlendirmesi sonunda adayların belirlendiği belirtilirken, her kategoride 5 adayın yarıştığı Antalya Televizyon Ödülleri`nde Ana Jüri değerlendirmesinin Antalya`da gerçekleştirileceği bildirildi.
Antalya Televizyon Ödülleri için son başvuru tarihinin 4 Mart 2013 olduğu açıklandı. Televizyon Ödülleri`ne başvuracak tüm yapımların televizyonda yayınlanmak amacıyla gerçekleştirilmiş; geçen yılın son başvuru tarihi 2 Mart 2012`den bu yılın son başvuru tarihi 4 Mart 2013`e kadar olan tüm yayın döneminde gösterilmeye başlanmış ya da anılan dönem içinde yeni bölümlerinin yayınlanmış olması gerektiği ifade edildi.
KATEGORİLER
En İyi Dizi ödülleri başlığı altında bu yıl yeni sezon dizilerinin ayrı değerlendirileceği, yönetmelikte ``yeni sezon dizisi`` olarak vurgulanan kategorinin, geçen yılın son başvuru tarihi 2 Mart 2012`den bu yılın son başvuru tarihi 4 Mart 2013`e kadar olan yayın döneminde ilk kez yayınlanmaya başlamış yapımları ve geçen yılki başvurularda yeterli bölüm sayısı koşuluna ulaşamamış dramatik yapımları kapsadığı kaydedildi.
En İyi Senaryo dalında bu yıl ``Uyarlama Senaryo`` kategorisinin de yer alacağı, komedi - drama ayrımı yapılmaksızın; yerli ya da yabancı film, dizi, roman, öykü gibi sanat yapıtlarından uyarlanan, televizyon için yapılmış dramatik yapımların senaryolarını kapsadığı belirtildi.
Drama dizisi ve komedi dizisi kategorilerinde ``En iyi yönetmen, ``En iyi senaryo``, ``En iyi kadın oyuncu``, ``En iyi erkek oyuncu``, ``En iyi yardımcı kadın oyuncu``, ``En iyi yardımcı erkek oyuncu``, ``En iyi müzik`` ödüllerinin de yer aldığı açıklandı. Genel olarak değerlendirilecek kategoriler içinde ise ``Dizi film görüntü yönetmeni``, ``Dizi film sanat yönetmeni`` ödülleri verileceği, bu ödüllerin de drama, komedi ayrımı yapılmadan değerlendirilerek belirleneceği ifade edildi.
TV PROGRAMLARI
Dramatik Yapımlar Dışı TV Yapımları başlığı altında bu yıl ``Çocuk programı``, ``Gündüz kuşağı programı``, ``Haber bülteni sunucusu``, ``Haber programı``, ``Kültür sanat programı``, ``Magazin programı``, ``Müzik eğlence programı``, ``Spor programı``, ``Talk show programı``, ``Tartışma programı``, ``Bilgi kültür içerikli yarışma programı``, ``Şov içerikli yarışma programı`` kategorilerinin en iyilerinin belirleneceği açıklandı.
BELGESEL UNUTULMADI
Antalya Televizyon ödülleri arasında bir başka ödülün de ``Belgesel`` dalında verileceği belirtildi. En iyi belgesel programının 2012-2013 yeni yayın döneminde ilk gösterimini yapmış tek bölümlük ya da gösterimi hâla devam eden yapımlar arasından seçileceği kaydedildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de farkındalık yürüyüşü düzenlendi Mersin’de gerçekleştirilen farkındalık yürüyüşünde katılımcılar, engellerin kaldırılması ve görünürlüğün artması için ‘Biz de varız’ çağrısında bulundu. Mersin Kent Konseyi koordinesinde, ’Dünya Engelliler Günü’ kapsamında bu yıl ‘Biz de Varız’ sloganıyla, geniş katılımlı bir farkındalık yürüyüşü gerçekleştirildi. Ulu Cami’den başlayarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam eden yürüyüşe, Mersin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Engelliler Şube Müdürlüğü başta olmak üzere birçok dernek, sivil toplum kuruluşu, odalar, özel bireyler, aileleri ve vatandaşlar katıldı. Engelleri aşmaya yönelik farkındalık oluşturmak ve özel bireylerin toplumdaki görünürlüğünü artırmak amacıyla düzenlenen yürüyüş, Büyükşehir Belediyesinin Bando Takımı eşliğinde coşkulu bir atmosferde gerçekleşti. Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi ve Engelsiz Yaşam Parkı üyelerinin yanı sıra, Özel Bakım Evleri gibi pek çok kurumdan da yoğun katılım sağlandı. Cumhuriyet Meydanı’nda devam eden programda kürsü konuşmalarının ardından, özel gösteriler sahnelendi. Özel bakım merkezlerinin hazırladığı Zeybek gösterisi ile Engelsiz Yaşam Parkı üyelerinin Silifke yöresine ait halk oyunları, izleyicilerden büyük beğeni topladı. "Bu etkinliklerle topluma, ‘farkında olun, biz de varız’ mesajını veriyoruz" Mersin Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Dursun Aslan, dünyanın her yerinde düzenlenen farkındalık etkinlikleri ile engelli bireylerin sorunlarının engelli olmayan bireyler tarafından anlaşılmasını sağlamaya çalıştıklarını anlattı. Aslan"Bu etkinlik, aslında bir farkındalık çalışması. Bizlerin sorunlarını sizlere anlatıyoruz ve birlikte bu sorunlara çözüm önerileri getirmeye çalışıyoruz. Engelli bireylerin sorunlarını; erişilebilirlik, istihdam ve sosyal hayata katılım olarak 3 başlıkta toplayabiliriz" dedi. Dünyadaki en modern erişilebilirlik yasalarından birine sahip olunmasına rağmen, uygulamada ciddi eksiklikler yaşandığını belirten Aslan, istihdamda mevcut kota uygulamalarının ötesine geçilerek, engelli bireylerin üretime katılmasını sağlayacak üretim atölyeleri kurulması gerektiğini ifade etti. Birlikte olunursa problemlerin kolay bir şekilde aşılacağını kaydeden Aslan, "Güzel bir ülkede yaşıyoruz ama maalesef farkındalık konusunda eksiğimiz var. Yasal hiçbir eksiğimiz yok. Bugünkü yürüyüşümüzün ana amacı topluma; ‘farkında olun, biz de varız’ mesajını vermekti. Özellikle engelli olmayan bireylere, bizlerle birlikte oldukları için çok teşekkür ediyorum. Engelli arkadaşlarıma da engelsiz bir Mersin’de yaşamak için birlikte mücadele edelim diyorum" ifadelerine yer verdi.
Malatya Yarım asırdır ağaçlara şekil veriyor Mutfak eşyasından ev aksesuarlarına, oyuncaktan özel tasarıma 100’ün üzerinde çeşitle yarım asırdır kurumuş ağaç parçalarına şekil veren Mikail Fırat, sanatını ilk günkü heyecanla devam ettiriyor. Sanat Sokağı’nda "Doğal Ahşap Mikail Usta" atölyesinde günün ilk talaşlı çayını yudumlayarak işe koyulan Mikail Fırat, 13 yaşından beri ahşap sanatıyla uğraşıyor. 62 yaşında olan Fırat, hayatını tam 50 yıldır kurumuş ağaçlara adadığını ve bundan keyif aldığını söylüyor. Özellikle çocuklar için çeşitli çalışmalar yapan Fırat, tüm ziyaretçilerin takdirini topluyor. Çocukların doğayla ilk temasının ahşapla olması gerektiğini belirten Fırat, bunun için geniş yelpazede ürünler yapıyor. Zaman zaman atölyesinde çocuklara basit çalışmalarda yaptıran Fırat, çocukların fark oluşturmakta sınır tanımadığını belirtiyor. Gönül atölyesine adanan yarım asır Ahşabın dokusunun, talaşın kokusunun hayatında bir iletişim aracı olarak gören Fırat, dükkanından ‘gönül atölyesi’ olarak bahsediyor. Gönül atölyesine 50 yıllık bir ömrü adayan Fırat, bunun artık bir yaşam şekli olduğunu vurguluyor. Fırat, "Şu an gönül bahçesinin önündeyiz. İyi İnsanın, altının ve antikanın değeri hiçbir zaman tartışılmaz. Günlük buraya 3 kişi geliyor. Biri bize sanat gözüyle, biri odun gözüyle bakıyor. Diğeri de hiç bakmadan geçiyor. 1963 Malatya doğumluyum. Bu yıl 50’nci yılım" dedi. Dönemin şartlarından dolayı okul hayatına devem edemediğini belirten Fırat, "Beşinci sınıfa kadar okuyabildim. Çocukluk dönemimizde hayvancılık, çiftçilik yaptığımız için okula devamsızlığımız oldu. Dördüncü sınıfa kadar okuyabildim. Bu yüzden öğretmenlere biraz kırgınlığım da var. Şu an tüm imkânlara sahip olup da okumayanlara da üzülüyorum" şeklinde konuştu. Gönül atölyesinde ahşap sevgini ön plana çıkarmak istediğini vurgulayan Fırat, "Ahşap sevgisini ön plana çıkarmak istiyorum. Bu da 3-5 kişiyle olmuyor. Plastiği kenara koyup ahşap oyuncakları ön plana çıkarsak daha güzel olacak" diye konuştu.
Bilecik Bilecik’te bu yıl 126 bin 524 kilogram bal üretildi Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Bilecik’in Türkiye’nin arıcılık açısından en değerli illerinden biri olarak öne çıktığını söyleyerek, "429 işletme, 20 bin 407 aktif kovan ve yıllık ortalama 126 bin 524 kilogram bal üretimi bulunuyor. Normal yıllarda ortalama 200 ton civarındaki üretim yapılıyor" dedi. Bilecik Valiliği koordinesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen ’Arıcılık Destek Programı’ Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Programa Vali Faik Oktay Sözer, arıcılar, üreticiler ve kurum temsilcileri katıldı. Programda konuşan Vali Faik Oktay Sözer, "Bilecik, Sakarya Havzası’ndan bin 788 metre rakıma kadar uzanan yaylalara sahip topoğrafyası ve farklı iklim özellikleriyle Türkiye’nin arıcılık açısından en değerli illerinden biri olarak öne çıkıyor. Floristik çeşitlilik, zengin nektar kaynakları ve kolay ulaşım imkânları sayesinde Bilecik, yüksek kaliteli çiçek balı üretiminin doğal merkezleri arasında yer alıyor. İlimizde Arıcılık Kayıt Sistemine kayıtlı 429 işletme, 20 bin 407 aktif kovan ve yıllık ortalama 126 bin 524 kilogram bal üretimi bulunuyor. Normal yıllarda ortalama 200 ton civarındaki üretim, 2025 yılı kuraklığı nedeniyle düşüş gösterdi. Buna rağmen Bilecik, arıcılık potansiyeliyle bölgesinde örnek kabul edilen iller arasında yer almayı sürdürüyor" dedi. "Bilecik koloni sayısı 2–3 yıl içinde 30 bine yükseltilmesi hedefleniyor" Vali Sözer, açıklamasının devamında, ’Arıcılık Destek Programı’ kapsamında arı üreticilerine bin adet yeni kovan dağıttıklarını söyleyerek, "Bilecik’te arıcıların sezon boyunca 2–3 farklı konaklama noktasından yararlanabilmesi sayesinde bal kalitesinin artması ve üretim sezonunun uzaması hedefleniyor. Atılan yeni adımlar ile il genelinde koloni sayısının 2–3 yıl içinde 30 bine yükseltilmesi, üretimin artırılması ve Bilecik’in bölgesel bir arıcılık üssü hâline getirilmesi planlanıyor. Arıcılığımızı daha güçlü bir yapıya kavuşturacak desteklerimizi sizlerle paylaşmak ve yeni projelerimizi başlatmak için bir aradayız. Arıcılığa emek veren her üreticimizin yanında olmak, hem ilimizin hem de bu bereketli alanın geleceği için büyük önem taşıyor" dedi.